En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
3 Ekim 2011

Çek deyip geçmeyin



Çek deyip geçmeyin

Ticari yaşamda sıklıkla kullanılan ödeme araçlarından birisi olan çekin, bazı unsurları içermesi gerekiyor. Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 692 ve 693. maddelerinde sayılan bu unsurlar, çekin zorunlu unsurları olup bunlardan birinin yokluğu çeki geçersiz kılıyor. Bu nedenle, bugünkü yazımızda çekin zorunlu unsurları hakkında kısa bilgiler vermeyi uygun bulduk.

ÇEK KELİMESİ
Çekin zorunlu unsurlarından ilki üzerinde 'çek' kelimesinin yazması. Çek başka bir dilde yazılı ise o dilde çek karşılığı olarak kullanılan kelimenin (örneğin İngilizce 'cheque') çek yaprağı üzerinde kısaltılmadan yer alması gerekiyor.

MEBLAĞ
Çekte kayıtsız şartsız bir meblağın yer alması zorunludur. Bu meblağ, sadece yazı ile veya sadece rakamla gösterilebilir. Meblağın hem rakam, hem de yazı ile ifade edilmesi ve aralarında farklılık olması halinde, yazı ile gösterilen bedel esas alınır.
Çekte yer alan meblağ Türk Lirası veya yabancı para olarak gösterilebilir. Kanada Doları, Avustralya Doları, Amerikan Doları örneklerinde olduğu gibi, bazı yabancı para birimleri aynı adı taşıyabilir. Bu durumda, hangi ülkenin para birimi olduğunun belirtilmesi bu konuda çıkacak ihtilafların önlenmesi açısından önemlidir.
Üzerinde yabancı para birimi yazılan çeklerde çek üzerinde 'aynen ödeme' kaydı bulunmadıkça; muhatap banka ödemeyi çekin ibraz edildiği tarihteki yabancı paranın TL karşılığı olarak yapar.

ÖDEME YERİ
TTK'ya göre bir çek mutlaka bir banka üzerine çekilir ve muhatap banka tarafından ödenir. Çek, keşidecinin çek hesabının bulunduğu banka şubesinden veya ilgili bankanın herhangi bir şubesinden tahsil edilebilir. Başka şubeye başvurulması halinde, o şube çekin karşılığı olup olmadığını sorar. Ayrıca imzanın geçerliliği konusunda kuşkuya düştüğünde ödeme yapmaz. Bu bakımdan çekin ilgili şubeden tahsilinde yarar bulunuyor.

KEŞİDE TARİHİ
Keşide tarihi, çekin ibraz edilebileceği sürenin hesaplanması açısından çekte vazgeçilmez zorunlu unsurdur. Keşide günü keşideci tarafından dilediği gibi belirlenebilir. Özellikle çekin ibraz süresi uzatılmak isteniyorsa keşide günü olarak ileriki tarihli çek keşide edilebilir.

KEŞİDE YERİ
Çekte ibraz süresinin on gün veya bir ay olması keşide yerine göre belirlendiğinden, keşide yeri olmayan bir çek geçerli değildir. Keşide yerinin, çekin keşide edildiği yer olması gerekmeyip, istenilen yer keşide yeri olarak gösterilebilir. Keşide yerinin, tartışmaya yer vermeyecek şekilde kısaltma yapılmadan belirtilmesi önemli bir husus. Ayrıca aynı ismi taşıyan yerlerin de (örneğin Ereğli) açıkça belirtilmesinde (örneğin Karadeniz Ereğli) yarar bulunuyor.

KEŞİDECİNİN İMZASI
Çekin geçerliliği keşideci tarafından imzalanmasına bağlıdır. Keşideci, kural olarak çekle işleyen hesabın sahibi olan gerçek veya tüzel kişidir. Yeni Çek Kanunu'na göre çek defterinin her bir yaprağına, çek hesap sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı (şirketlerde ticaret unvanı) yazılmak zorundadır. Keşidecinin imzasının sahte olduğu anlaşılırsa banka çeki ödemez. Buna rağmen, çek banka tarafından ödenirse banka sorumludur. Çek konusunda ayrıntılı bilgi edinmek isteyen okurlarımıza Prof. Dr. Seza Reisoğlu'nun 'Çek Hukuku' adlı kitabını öneriyoruz.

AKLINIZDA BULUNSUN - Lehtarın ölümü halinde çekin tahsili
ÇEKTE lehtar olarak gözüken kişinin ölümü halinde, lehtarın mirasçıları ibraz süresi içinde veraset ilamına dayanarak bankadan çek bedelini tahsil edebilirler. Banka ödemeyi yaparken mirasçıların vergi ile ilgili ödevleri yerine getirip getirmediklerini denetler. Sistem, ölenin mevduatının mirasçıları tarafından çekilmesi halinde izlenecek süreçle aynıdır.
Lehtarın ölümünden önce çeki ciro etmesi halinde ise, çek hamili bankaya ödeme için başvurabileceği gibi, çekin karşılıksız çıkması halinde ciro eden lehtarın mirası reddetmeyen mirasçılarına da başvurabilir.

Hizmet sözleşmesinin hastalık nedeniyle sona ermesi
15 yıldır bir şirkette çalışıyorum. 3-4 yıldır hafta tatili, resmi ve dini bayramlarda izin kullanamıyoruz. Son bir yıldır ise diyabet hastasıyım. Sağlık nedenleriyle işten ayrılmak istesem kıdem tazminatımı ve işsizlik maaşı alabilir miyim? Hüseyin Özdemir
4857 sayılı İş Kanunun 24. maddesinin (I) no.lu bendine göre iş sözleşmesinin işçi tarafından sağlık sebebiyle sona erdirilmesi halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanıyor ve kendisine işsizlik ödeneği veriliyor.
Ancak iş sözleşmesinin işçi tarafından sağlık nedeniyle sona erdirilebilmesi için; iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması veya işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren ya da başka bir işçinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulmuş olması gerekiyor. İşçinin hastalığının tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması üzerine iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirilmesi halinde de işçi kıdem tazminatına ve işsizlik ödeneğine hak kazanıyor. Ancak kendiliğinden işten çıkması halinde kıdem tazminatına hak kazanamıyor.
Tüm bu yasal düzenlemelere göre diyabet hastalığınızı gerekçe göstererek işten ayrılmanız halinde kıdem tazminatına ve işsizlik ödeneğine hak kazanamazsınız. 



Bu yazı 2,407 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,166 µs