En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
24 Mayıs 2012

Tek dilekçeyle vergi davası açılması



Tek dilekçeyle vergi davası açılması

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerekiyor. Ancak belirli şartların varlığı durumunda, aynı kişi, birden fazla idari işleme karşı tek dilekçeyle dava açabiliyor.
Aynı kişinin kendisini ilgilendiren birden fazla vergileme (ve/veya ceza kesme) işlemine karşı tek dilekçe ile dava açabilmesi için söz konusu işlemler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunması gerekiyor. Maddi yönden bağlılık, vergiye ilişkin idari işlemlerin aynı sebepten kaynaklanması, hukuki yönden bağlılık ise işlemlerin aynı yasal gerekçeye dayanılarak tesis edilmiş olmaları anlamına geliyor.
Yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak vergi dairesince mükellef adına vergi tarhiyatı yapılmış ve ayrıca ortaya çıkan vergi farkı için vergi ziyaı cezası kesilmişse, mükellef vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemine karşı yetkili vergi mahkemesinde tek dilekçe ile dava açabiliyor.
Tek dilekçeyle dava açılabilmesinin bazı şartları bulunuyor.

AYNI YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLMASI

Aynı kişiyi ilgilendiren birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için bu işlemlere karşı açılacak davalara aynı yargı yerinde bakılacak olması gerekir. Örneğin işleme ilişkin açılacak davalardan birisi Danıştay'ın görevine girerken; diğeri vergi mahkemesinin görevine girerse bu işlemlere karşı tek dilekçe ile dava açmak mümkün değildir. Tek dilekçeyle dava açılabilmesi için davaların aynı yargı yerinde görülecek olması yeterli değildir. Söz konusu davaların temyiz yerlerinin de aynı olması gerekir.

DAVA AÇMA SÜRESİ

Birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için, her bir işleme karşı dava açma süresinin geçmemiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, dava açma süresi kaçırılmış bir işlemin bir başka işlemle birleştirilerek tek dilekçe ile dava konusu yapılarak geçirilen dava açma süresinin canlandırılması mümkün değildir.

İŞLEMLERİN AYNI TÜRDEN OLMASI

Aynı kişiyi ilgilendiren birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılması için söz konusu işlemlerin aynı türden işlemler olması şartının da sağlanması gerekir. Örneğin, hem kurumlar vergisi tarhiyatı hem de vergi ziyaı cezası içeren bir ihbarnameye karşı tek dilekçeyle dava açılabilir. Bu dava reddedildiğinde karara karşı itiraz veya temyiz yoluna başvurmak için de tek dilekçe kullanılır.
Örneğin, davacı bir dilekçe ile hem vergi mahkemesince verilen kararı temyiz etmiş, hem de Maliye Bakanlığınca verilen zımni red kararının iptali için dava açmıştır. Böyle bir durumda yargı organınca dilekçe red kararı verilir. Buradaki olayda temyiz istemi için ayrı; iptal istemi için ayrı dilekçe ile başvurulması gerekir.

DAVALI YÖNÜNDEN UYGUNLUK OLMASI

Birden çok işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için gerekli şartlardan biri de davalı yönünden şartların uygun bulunmasıdır. Vergilemeyle ilgili işlemlere karşı açılacak davalarda, farklı davalılar gösterilecekse, tek dilekçe ile dava açılması mümkün olmaz.
Konusu ve sebebi aynı olsa dahi işlemi gerçekleştiren vergi dairelerinin farklı olması halinde bunlar için tek dilekçeyle dava açılamaz.

Yıl farkı olan vergi alacağının aynı ödeme emriyle istenmesi

UYGULAMADA, bazı vergi dairelerinin birden fazla yıla ait vergi alacağını aynı ödeme emrinde birleştirerek istemeleri söz konusu olabiliyor. Örneğin aynı ödeme emrinde 2009, 2010 ve 2011 yılı kurumlar vergisi alacağı istenebiliyor. Böyle durumlarda, yıl farkı olması nedeniyle, hukuki sebepleri aynı olsa bile tek dilekçeyle dava açılamıyor. Yani, ödeme emrinde birden fazla yıla ait vergi alacağının yer alması durumunda, her yıl için ayrı ayrı dava açılması gerekiyor. Buna rağmen tek dilekçe ile dava açıldığında dilekçe red kararı veriliyor.

Soru ve Cevaplar

Bağ-Kur'dan daha erken emekli olabilir

DOĞUM tarihi 07.02.1959, SSK'lı olarak 20.09.1985 işe giriş ve 30.06.1991 çıkış. Bu tarihlerde 2098 gün SSK prim ödemesi var. Daha sonra 10.01.1992'de Bağ-Kur'a giriş yaptı, ara yıllarda kopukluk olsa da Bağ-Kur'dan çıktığı 12.03.2009 tarihine kadar 15 yıl 3 ay 11 gün Bağ-Kur'u bulunmakta. 15.06.2010'da tekrar SSK'lı olarak çalışmaya başlamış olup Nisan ayı sonu itibariyle yaklaşık 650 gün SSK primi var. SSK'dan emeklilik için SSK'lı olarak 1260 gün doldurmak zorunda mı? Veya SSK'dan devam ederken 8400 gün olduğunda 1980 yılında yaptığı askerliğini borçlansa Bağ-Kur'dan emekli olabilir mi? En erken nasıl emekli olabilir? Diğer bir durum ise yaklaşık 20 sene önce bir yılı 480 gün görünüyor, 120 fazla günü iptal mi ettirmemiz gerekli? İsmail Uğur
4/a (SSK) statüsünden emeklilik için gereken sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartlarını sağlamış. Ancak 4/a statüsünden emeklilik için Bağ-Kur'dan sonraki 4/a statüsünde prim ödeme gün sayısını 1260 güne tamamlaması gerekiyor.
Verdiğiniz bilgilere göre 120 günlük çakışan süre hariç toplam 8129 günü olmalı. 600 gün askerlik borçlanması yapması mümkün ise prim gününü 8400 güne tamamlayıp, askerlik borçlanmasını da ödediğinde 4/b (Bağ-Kur) statüsünden de emekli olabilir.
Buna göre, 4/a statüsünden emeklilik için 610 gün prim ödemesi gerekirken, 4/b statüsünden 271 gün prim ödeyerek (600 gün askerlik borçlanması yapmak şartıyla) 4/b statüsünden daha erken emekli olabilir.



Bu yazı 2,633 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,877 µs