En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
4 Ağustos 2012

Adli tatilde vergi davaları



Adli tatilde vergi davaları

Adli tatil, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (İYUK) 61. maddesinde 'çalışmaya ara verme' başlığı altında yer alıyor. Söz konusu düzenlemeye göre, 'Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuzbir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.' Adli tatil döneminde nöbetçi mahkemeler görev yapıyor.
 
VERGİ DAVALARINA ETKİSİ
 İYUK'un 8. maddesinin üçüncü fıkrasında; 'Bu kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır' hükmü yer alıyor.
 Buna göre, İdare ve Vergi Mahkemelerinde açılacak davalarda, dava açma süresinin son gününün adli tatile rastlaması halinde, dava açma süresi adli tatilin bitiminden itibaren 7 gün uzuyor.
 Dikkat edilmesi gereken nokta, sürenin herhangi bir gününün değil; 'son gününün' adli tatile rastlaması. Son günü adli tatile rastlamayan süreler açısından adli tatilde geçirilen sürelerin bir etkisi bulunmuyor.
 
TAHSİLAT İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALAR
 Adli tatilin süre uzatıcı etkisini düzenleyen İYUK 8/3'de 'bu kanunda yazılı süreler' ibaresi yer alıyor. İbarenin sözel (lafzi) yorumundan, düzenlemenin sadece İYUK'ta yazılı olan süreleri ilgilendirdiği anlamı ortaya çıkıyor.
 Böyle bir yorum benimsendiğinde; ödeme emri, teminat isteme, ihtiyati haciz gibi işlemlere karşı açılacak olan davalarda sürenin uzamasının söz konusu olmayacağı sonucu ortaya çıkıyor.
 Konuyla ilgili farklı yargı kararları var. Ayrıca, uzmanlar arasında da görüş ayrılığı bulunuyor. Konunun yasal olarak düzenlenmeye ihtiyacı var. Yasal düzenleme yapılıncaya kadar bu nitelikteki işlemler üzerine açılacak davalarda süre yönünden dikkatli olunması gerekiyor. Bu bağlamda, son günü adli tatile rastlasa bile tahsilat işlemlerine karşı nöbetçi mahkemeye dava açılmasını öneriyoruz.
 
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İPTAL KARARI
 Geçtiğimiz günlerde basında, adli tatille ilgili son değişiklikleri de içeren 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılan değişikliklerin büyük bir bölümünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine yönelik haberler yer aldı.
 Söz konusu haberler, Anayasa Mahkemesi'nin internet sitesinde (www.anayasa.gov.tr) yer alan açıklamalara dayanıyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı incelendiğinde, adli tatille ilgili değişikliğin de iptal edildiği açıkça anlaşılıyor.
 
NE OLACAK?
 Adli tatile ilişkin 650 sayılı KHK ile yapılan düzenlemenin iptal edildiğinin açıklanması, bazı çevrelerin 'şimdi ne olacak' sorusunu yöneltmelerine neden oldu. Hemen belirtelim, hiçbir şey olmayacak.
 Nedenine gelince, iptal kararı henüz yürürlüğe girmedi. Anayasa Mahkemesi, iptal kararının Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihten 6 ay sonra yürürlüğe gireceği kararını verdi. Karar henüz yayınlanmadığından belirtilen süre de geçmedi. Dolayısıyla, 650 sayılı KHK ile yapılan değişiklikler halen yürürlükte. Bu nedenle, şu aşamada söz konusu iptal kararı herhangi değişikliğe neden olmayacak...
 
İdareye yapılan başvurularda bekleme süresi
 İYUK' göre; ilgililer haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabiliyor. İdare bu başvuruya 60 gün içinde bir cevap vermezse istek reddedilmiş sayılıyor. İlgililer, 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabiliyor.
 Başvuru tarihinden itibaren 60 günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse, bu cevap istemin reddi sayılarak dava açılabileceği gibi, kesin cevap da beklenebiliyor. Bu takdirde dava açma süresi işlemiyor. Ancak bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemiyor.
 Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, 60 günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabiliyor.
 
Soru ve Cevaplar
 Yurtdışı borçlanmasıyla emeklilik
 02.08.1970 doğumlu bayanım. Türkiye'de sigorta başlangıcım 01.09.1989 olup, 1989-1991 yılları arasında toplam prim ödeme gün sayım 447'dir. 1998 yılında evlenerek Almanya'ya gittim, Almanya'da herhangi bir çalışmışlığım yok, ev hanımıyım. Ne kadarlık bir süre yurtdışı borçlanması yaparak, ne zaman ve hangi kurumdan emekli olabilirim? Borçlanma için ne zaman başvurmalıyım? Zehra Doğangüzel
 Türkiye'deki sigortalılığınızın 4/a (SSK) statüsünde olduğunu kabul ederek sorunuzu yanıtlıyoruz. 01.09.1989 sigorta başlangıcıyla 4/a (SSK) statüsünden emeklilik için 20 yıllık sigortalılık süresi, 46 yaş ve 5375 prim günü şartlarına tabisiniz.
 Buna göre, 4928 gün borçlanmanız gerekiyor. Türkiye'deki sigortalılığınız 4/a statüsünde ise yine bu statüden yani SSK emeklisi olursunuz. Emeklilik şartlarından en son yaş şartını (46 yaşınızı) 02.08.2016 tarihinde tamamlayarak emekliliğe hak kazanacağınızdan, bu tarihe kadar istediğiniz zaman borçlanabilirsiniz. Ancak borçlanma primi asgari ücrete endeksli olduğundan ve asgari ücrette her yıl arttığından borçlanma için başvuru zamanına siz karar vermelisiniz.



Bu yazı 2,748 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,477 µs