En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
12 Ekim 2012

Mirasın da vergisi var



Mirasın da vergisi var

Ölüm, yaşamın doğal sonucu olarak yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Ölümün diğer yönlerinin yanında hukuki boyutu da var. Ölümle birlikte kişilik sona erdiğinden kişiye bağlı olan haklardan mülkiyet hakkı sona eriyor. Ölenin sahip olduğu ekonomik değerler mirasçılarına geçiyor.
 
Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişilere ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset veya bağış yoluyla el değiştirmesi, Veraset ve İntikal Vergisi'nin konusuna giriyor. Özellikle veraset yoluyla intikal eden malların idarece tespiti son derece kolay. Bu bakımdan, kendisine miras kalanların zaman geçirmeden maliyeye başvurmalarında yarar var. Hemen belirtelim, veraset yoluyla el değiştiren mallar (para ve menkul mallar dahil) için beyanname verilmesi, her zaman için vergi ödenmesini gerektirmiyor.

YÜKSEK İSTİSNALAR
 
Özellikle veraset yoluyla malların el değiştirmesi halinde, vergi dışı tutulacak kısım oldukça yüksek belirlenmiş durumda.
 
Evlatlıklar da dahil olmak üzere, füru (çocuk, torun) ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinin 2012 yılında 130.589 TL'si, füru bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinin 261.336TL'si üzerinden veraset vergisi alınmıyor. Bağış yoluyla el değiştiren mallar için ise istisna 3.010 TL olarak uygulanıyor.
 
Yukarıda belirttiğimiz tutarları aşmayan veraset yoluyla el değiştirmeler için beyanname verilmesi gerekmekle birlikte, vergi ödenmesi gerekmiyor. El değiştiren malların değerinin daha fazla olması halinde ise vergi, istisna edilen tutarı aşan kısım üzerinden hesaplanıyor.


BEYANNAMENİN VERİLECEĞİ YER
 
Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi;
 
Veraset yoluyla vaki intikallerde ölen kimsenin, bağışlama yoluyla gerçekleşen intikallerde bağışlayan şahsın ikametgahının, tüzel kişilerde merkezlerinin bulunduğu,
 
Ölen veya bağışlayan kişinin ikametgahı yabancı bir ülkede ise Türkiye'de son ikametgahın bulunduğu,
 
Ölen veya bağışlayan Türkiye'de hiç ikamet etmemiş veya son ikametgahı tespit edilememişse Maliye Bakanlığının belirleyeceği vergi dairesine verilecek.
 

BEYANNAME VERME SÜRESİ
 
- Ölüm halinde, mirasçılar Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesini;
 
- Ölüm Türkiye'de gerçekleşmişse mirasçıların Türkiye'de bulunmaları halinde ölüm tarihini izleyen dört ay içinde, mükelleflerin yabancı bir ülkede bulunmaları halinde ölüm tarihini izleyen altı ay içinde,
 
- Ölüm yabancı bir ülkede gerçekleşmişse mirasçıların Türkiye'de bulunmaları halinde ölüm tarihini izleyen altı ay içinde, mükelleflerin ölenin bulunduğu ülkede olmaları halinde ölüm tarihini izleyen dört ay içinde, mükelleflerin ölenin bulunduğu ülkenin dışında başka bir ülkede bulunmaları halinde ölüm tarihini izleyen sekiz ay içinde,
 
- Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolduğu tarihi izleyen bir ay içinde, ilgili vergi dairesine verilmesi gerekiyor.
 

Mirasın reddi
 
Mirasın açılmasıyla, miras (tereke) aktifi ve pasifiyle kendiliğinden mirasçılara geçer. Ancak bu durum, mirasçıların mirası kabul etmek zorunda oldukları anlamına gelmiyor. Yasal ya da atanmış (mansıp), mirasçılar mirası reddedebilirler. Mirasçıların, mirası reddetmesi iki nedenle söz konusu olabiliyor.
 
Birincisi, murisin (miras bırakan kişinin) borcunun, miras bıraktığı mallardan fazla olmasıdır. Bu durumda, mirasçı mirası reddetmediği takdirde, üste ödeme yapmak durumunda kalacaktır. İkincisi ise mirasçılardan bir ya da birkaçının kişisel borcunun olması, miras payına alacaklılarının el koyacak olması nedeniyle mirası reddetmeleridir. Bu durumda, mirası reddeden kişinin payının ne olacağı, yasal mirasçı veya atanmış mirasçı olmasına göre değişmektedir.
 
Mirasın reddi, ancak miras hakkının mirasçıya intikalinden sonra söz konusu olur. Mirasçı, iki halde ret hakkından mahrum olur. Bunlardan birincisi, mirasın açık veya kapalı kabulü halidir; ikincisi de üç aylık süre içinde ret hakkının kullanılmamış olmasıdır.
 
 
Soru ve Cevaplar
 

Cezai şart için fatura düzenlenmesi
 
İşletmemiz ile başka bir işletme arasındaki imzalanan sözleşmede, şartların sağlanamaması veya sözleşmeden cayılması halinde karşı tarafa ödeme yapılması yönünde bir hüküm var. Sözleşmeler noterde yapıldı ve damga vergileri süresinde ödendi. Karşı taraf sözleşmeden caymak ve tazminatı ödemek istiyor. Ancak ödeyeceği tazminat için bizden fatura kesmemizi de istiyor. Bu fatura ne şekilde düzenlenecek, KDV'si ne olacak? Y. Soycan
 
Sözleşmelere istinaden yapılacak ödemeler için fatura kesilmesi, işletmeye yapılacak ödemenin tevsiki bakımından yasal bir zorunluluk. Yani, fatura kesilmesi zaten gerekiyor, aksi takdirde söz konusu ödeme kayıtdışı hasılat olacaktır. Bu da vergisel açıdan sizi sıkıntıya sokabilir. KDV konusuna gelince, bu tür işlemler bir mal veya hizmet teslimi niteliğinde olmadığı için KDV konusuna girmiyor. Yani, bu fatura için KDV hesaplanmayacak. Diğer taraftan bu fatura ödemeyi yapan firma açısından sadece ödeme yapıldığını belgeleme işlevi görür; yapılan ödeme 'kanunen kabul edilmeyen gider' olarak muhasebeleştirilir.



Bu yazı 2,885 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,276 µs