En Sıcak Konular

Resul Kurt



Resul Kurt
1 Haziran 2013

Vergide reformu nasıl olmalı?



Dr. Resul KURT

info@resulkurt.com

 

Vergide reformu nasıl olmalı?

 

Star 

Bir süredir maliye bürokratlarının üzerinde çalıştığı gelir vergisi taslağı nihayet tamamlandı ve sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşlerine sunuldu. 
Elli üç yıldır yürürlükte olan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunumuz artık günümüz iş ve çalışma koşullarına uymuyor, özellikle yasada istisna ve muafiyetler nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Çeşitli nedenlerle bazı mükellefler ve bazı vergi konuları vergi dışı bırakılmıştır. Bu haller; muafiyet, istisna ve indirim gibi çeşitli deyimlerle adlandırılmaktadır. Muafiyet, aslında vergi yükümlüsü olması gereken bir gerçek veya tüzel kişinin, kanunun açık hükmüne uyularak vergi dışı bırakılmasıdır. İstisna ise, aslında vergiye tabi olması gereken bir vergi konusunun yine kanunun açık hükmü uyarınca vergilendirilmemesi halidir. Görüldüğü gibi muafiyet kişiler ya da mükellefler, istisna ise vergi konusu için kullanılmaktadır. Kamu da çalışanların tazminat ve ödeneklerinin ilgili personel yasaları ile vergi dışı bırakılması kamu ve özel kesimde aynı düzeyde brüt ücret alan personel arasında vergi yükü eşitsizliğine yol açmaktadır.
Yeni sistemde mutlaka gelir vergisi dilimleri ve muafiyet-istisnalar yeniden ele alınmalı, verginin tabana yayılması sağlanmalı ve en önemlisi kayıtdışını azaltacak şekilde hükümler getirilmeli ve istihdam üzerindeki yükler azaltılmalıdır.
En az geçim indirimi, ödeme gücüne göre vergileme ilkesini gerçekleştirmede kullanılan artan oranlılık ve ayırma ilkesi ile birlikte kullanılan üç teknikten biri olup, pek çok ülke vergi sisteminde kullanılmaktadır. Ülkemizde en az geçim indirimi sadece ücret gelirlerine uygulanmaktadır. Oysa ücret dışı gelir elde edenler de gelirlerinin bir bölümü en az geçim indirimini oluşturmakta ve bu tutarı aşan kısım vergilendirilmelidir. En az geçim indirimi sadece ücretliye değil, tüm mükellefleri kapsayacak şekilde uygulanmalıdır. Sosyal devlette asgari ücretin vergi dışı kalması gerekir.
***
Artan oranlı tarife nasıl olmalı?
Artan oranlı tarife, vergi matrahı ile vergi oranı arasında doğru yönlü ilişkinin olduğu, dolayısıyla vergi matrahı yükseldikçe vergi oranının da yükseldiği tarifedir. Bu özelliği dolayısıyla artan oranlı tarife, vergilemede adaletin gereği olan yatay adalet ile dikey adalet ilkelerini gerçekleştirir. Artan oranlılığın derecesi tarifedeki dilim sayısı, dilimlerin genişliği, uzunluk farkı, artma oranı gibi unsurlara bağlı olarak değişmektedir. Dilim sayısının artması artan oranlılığın derecesini arttırır.
2013 takvim yılında uygulanacak olan had ve tutarlar aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.
10.700 TL’ye kadar % 15
26.000 TL’nin 10.700 TL’si için 1.605 TL, fazlası % 20
60.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL 
(ücret gelirlerinde 94.000 TL’nin
26.000 TL’si için 4.665 TL), fazlası % 27
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.845 TL 
(ücret gelirlerinde 94.000 TL’den fazlasının 
94.000 TL’si için 23.025 TL), fazlası % 35
Olarak belirlenmiştir.
Gelir vergisinin artan oranlı tarife yapısı her ne kadar adil bir görünüm sergilese de, küçük bir gelir artışı neticesinde bir üst gelir dilimine tabi olma durumu ve ödeme gücü olmayan mükellefler dikkate alındığında kişisel gelirler açısından olumsuz etkiler ortaya çıkarmaktadır. Kişilerin gelirleri üzerinde vergilendirmenin yükü eşit olmamakta ve tarife yapısı tersine artan oranlılığı doğurmaktadır. Kişilerin gelirleri üzerinde vergilendirmenin yükü eşit olmamakta ve tarife yapısı tersine artan oranlılığı doğurmaktadır. 
Kayserili çocuğa öğretmeni sorar; “2 kere 2 kaç eder?” diye. Çocuğun cevabı manidardır, “alırken mi hocam yoksa satarken mi?” diye. Maliye idaresi vergi düzenlemelerinde hep matematiksel bakıyor, konunun sosyolojik ve diğer yanlarını düşünmüyor, vergi indirimlerindeki indirimin vergi gelirlerinde artış da sağlayabileceğine inanmıyor. 
Vergi dilimlerinin yüzde 10’dan başlayarak beş’er puanlık dilimler halinde 15, 20, 25, 30, 35 olarak ayrılması ve her bir dilim aralığının da en az 25.000 TL olması gereklidir. 
Örneğin, 25.000 TL gelire kadar yüzde 10, 25.001-50,000 TL aralığı için yüzde 15, 50,001-75,000 aralığı için yüzde 20; 75,001-100,000 TL aralığı için yüzde 25; 100,001-125,000 TL aralığı için yüzde 30, 125,001 TL ve üzeri vergi matrahı için de yüzde 35 vergi dilimi hem daha adaletli olur, hem de vergi tabana yayılmış olur. Artık hiç kimse vergi kaçırmak istemiyor, ancak gelirinin yarısını da vergi olarak ödemek istemiyor. 
****
Vergide de Beş puanlık indirim ŞART…
SGK uygulamasında primlerin düzenli ödenmesini sağlamak, tahsilat hızını artırmak ve kayıtdışını önlemek için kullanılan önemli bir argüman beş puanlık prim indirimi olup, bu sayede sigortalı sayısında ciddi bir artış sağlandığı ve kayıtdışılık azaldığı gibi, SGK’nın tahsilat oranı da artmıştır. Vergide de benzeri düzenleme getirilerek beş puanlık indirim uygulanmak amacıyla hem tahsilat artırılabilir, hem vergi yükü hafifletilmiş olur ve hem de düzenli vergi ödeyen vatandaşlar mağdur edilmemiş olur.
***
twitter/resulkurt34



Bu yazı 2,829 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Nisan 2024 Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
    • 19 Nisan 2024 Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
    • 16 Nisan 2024 ''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
    • 12 Nisan 2024 İşçilerin mazeret izinleri
    • 9 Nisan 2024 Bayramda çalışana ilave ödeme var!
    • 5 Nisan 2024 Telafi çalışması
    • 5 Nisan 2024 İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
    • 2 Nisan 2024 Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
    • 29 Mart 2024 Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
    • 29 Mart 2024 İbranamede süreye dikkat!
    • 26 Mart 2024 İşçiye Ramazan yardımı
    • 22 Mart 2024 Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
    • 19 Mart 2024 Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
    • 15 Mart 2024 Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
    • 15 Mart 2024 Taşeron ilişkisinde muvazaa
    • 12 Mart 2024 Kaçak yabancı işçinin cezası var
    • 8 Mart 2024 Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
    • 8 Mart 2024 "Ulusal Staj Programı"
    • 5 Mart 2024 Sağlıkta neler değişti?
    • 1 Mart 2024 "Çalışma Belgesi Düzenleme Yükümlülüğü"




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,659 µs