Milliyet Gazetesi
Cem Kılıç
2 Ekim 2013
Sosyal girişim şart!
Sosyal girişim şart!
Milliyet
Sosyal girişim istihdam açısından bakıldığında dünyada oldukça önemli bir alan. Türkiyedeki Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) ise yüzde 57sinin ücretli çalışanı yoktur.Yüzde 41lik kısmının insan kaynakları 6 ile 20 gönüllü çalışandan oluşuyor. Aralık 2012 verilerine göre vakıf ve derneklerde çalışanların (32 bin kişi), aktif nüfusa oranı binde 6, toplam istihdam içindeki payı binde 13 oldu. Bu rakamlarla Türkiye AB ülkelerinin oldukça gerisindedir. Gelişmiş ülkelerdeki sosyal amaçlı işlerde çalışanların aktif nüfusa oranı toplam yüzde 7.41 seviyelerinde iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 1.91de kalmıştır.
Kâr amacı yoktur
Sosyal girişim tamamen sosyal bir amaca hizmet etmek için kurulan ve bu sosyal hizmeti devam ettirebilmek için herhangi bir işletme gibi davranan organizasyonlardır. Sosyal girişimlerde kâr patrona aktarılmaz, sosyal amaçlarda kullanılır. Sosyal girişimciliğin yarattığı en önemli ekonomik değerlerden birisi istihdama olan olumlu katkısıdır. Günümüzde sosyal girişimciliğe önem veren gelişmiş ülkelerin verilerine baktığımızda, sosyal girişimlerin yeni bir çalışma alanı yarattığı ve önemli bir istihdam potansiyeline sahip oldukları görülmektedir. İngilterede yayımlanan bir rapora göre Birleşik Krallıkta sayıları yaklaşık 70 bini bulan sosyal girişimler, 1 milyon 533 bin kişiyi istihdam ediyor, ekonomiye yılda 24 milyar sterlin katkı sağlıyor, büyümeye yüzde 1 destek veriyor.
ABDde ise güçlü ve etkili vakıfların varlığı ve bu vakıfların toplumsal hayatta giderek artan rolü sosyal girişimlerin gelişimi için elverişli bir ortam yaratmıştır. Yaklaşık 7 milyon kişi bu tarz sivil toplum kuruluşlarında tam zamanlı olarak istihdam edilmekte, bu oran ABDdeki toplam istihdamın yüzde 6.8ini, hizmet sektöründe istihdam edilenlerin ise yüzde 15.4ünü oluşturmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde de durum benzer.
Yasal düzenleme
Dünya örnekleriyle kıyaslandığında Türkiyede tam anlamıyla bir sosyal girişim yapılanmasından bahsetmek güç. Bunun nedeni Türkiyede sosyal girişimlere ilişkin özel bir yasal düzenleme bulunmaması ve ayrı bir tüzel kişilik olarak kabul edilmemeleridir. Bu nedenle Türkiyede bireylerin sosyal girişim olarak tanımlanacak kar amacı gütmeyen bir şirket kurmaları hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiyedeki sosyal girişimler; vakıf, dernek ve kooperatif gibi farklı tüzel kişilikler olarak faaliyet göstermektedirler. Sosyal girişimlerin Türkiyede hukuki ve kurumsal altyapısının oluşturulması, istihdamda ve işgücüne katılımda olumlu bir artışa yol açabilir.
Bu yazı 2,491 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
22 Nisan 2024
Geride kalanlara aylık bağlanması
-
15 Nisan 2024
Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
-
12 Nisan 2024
Yıllık izinle ilgili her şey
-
9 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
-
8 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
-
6 Nisan 2024
Bayram sonrası telafi çalışması
-
3 Nisan 2024
Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
-
29 Mart 2024
Fazla çalışmanın ispatı
-
25 Mart 2024
Yoksulluk ve zorla çalıştırma
-
22 Mart 2024
Özel güvenlik ilgi bekliyor
-
18 Mart 2024
Yemek yardımı neden önemli?
-
15 Mart 2024
Ramazanda çalışma hayatı
-
11 Mart 2024
İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
-
8 Mart 2024
Çocuk hakları
-
2 Mart 2024
Dışarıdan primle memur emekliliği
-
26 Şubat 2024
Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
-
23 Şubat 2024
Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
-
19 Şubat 2024
Emeklilik için doğum borçlanması
-
16 Şubat 2024
Dövizle ücretin sınırları neler?
-
12 Şubat 2024
Kıdem tazminatı tavanı arttı
Yorumlar
+ Yorum Ekle