Resul Kurt
25 Ekim 2013
Sahte sigortalılık başınızı ağrıtır
Sahte sigortalılık başınızı ağrıtır
Dünya
Sahte sigortalılık işyerinde gerçekten çalışmadan sigortalı bildiriminin yapılmasıdır. Yani bir kişi fiilen bir işyerinde çalışmadığı halde SGK bildirimlerinin yapılması ve sigortalı gösterilmesidir. Bu durum tespit edildiğinde hem sigortalı gösterilen kişi, hem de ilgili şirket için sorun olur. Dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumundan SSK sigortalısı olarak emekli olmayı düşünmekte, dolayısıyla sahte sigortalılık yoluna başvurmaktadırlar. Herhangi bir işyerinde hizmet akdine istinaden fiili ve sigortalı olarak çalışan kişi için herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü işveren, işçi hissesini işçinin aylık ücretinden kesip, kendi hissini de ekleyerek, sigorta primini her ay Sosyal Güvenlik Kurumuna ödemektedir. Ödemese dahi bu borcun sorumluluğu işçiye değil tamamen işverene yüklenmektedir.
Yargıtay, istikrar kazanmış içtihatlarıyla (Yargıtay 21. HD., 1.2.1996, 250/409, YKD.) Sosyal Sigortalar anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşullarını üç başlık altında toplamıştır;
1- Çalışma ya da iş ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması,
2- İşin işverene ait işyerinde yapılması,
3- Çalışanın sigortalı sayılmayanlar arasında bulunmaması.
Bir kişi şayet sigortalı bildirilecekse Yargıtay kararlarında da söz edildiği gibi işyerinde fiilen (gerçek ve eylemli olarak) çalışması gerekir. Aksi takdirde sigortalı olması mümkün değildir. Eğer kişi hizmet akdine istinaden işyerinde fiilen çalışmıyorsa, o zaman o kişinin, eğer şartları da sağlıyorsa, isteğe bağlı sigortaya dahil olması gerekmektedir.
İşyerinde çalışmayan, herhangi bir işle iştigal etmeyen kişiler için tek yol olarak SGK isteğe bağlı sigortalılığı kalmaktadır. İsteğe bağlı sigortalı olmak isteyen bir kişinin ise aylık en az asgari ücretin yüzde 32si olan 326,88 TL prim ödemesi gerekmektedir.
Çalışanların işyerinde fiilen çalışmaları gerekmektedir. Aksi takdirde sahte sigortalılık niteliği taşıyan kaydi istihdam söz konusu olacak ve sosyal güvenlik denetimlerinde bu tür kaydi istihdam tespitlerinde gerçekle uyumsuz bir istihdam söz konusu olduğundan tümden iptali yoluna gidilecektir.
Sahte sigortalı olarak bildirim yapıldığının SGK denetim elemanları tarafından tespiti durumunda her ay için işyeri kayıtlarının geçersizliği ve her ay için ücret tediye bordrosunun geçersizliğinden dolayı yarım asgari ücret, ayrıca yevmiye defterine yapılan ücret kaydının geçersizliğinden dolayı da yarım asgari ücret tutarında olmak üzere idari para cezası riski olacaktır.
Sahte sigortalılık tespit edildiğinde, gerçek çalışmaya dayanmayan, dolayısıyla sahte olduğu tespit edilen çalışmalar tamamen iptal edilmekte, iptal edilen çalışmalara ait prim ödeme gün sayıları ve prime esas kazançlar o kişinin sigortalı hizmetlerinden silinmekte, bunun sonucunda da;
- Eğer o kişi emekli olmuşsa ve silinen hizmetler düşüldüğünde emeklilik hakkını kaybediyorsa bağlanmış olan emekli maaşı kesilmekte, o güne kadar almış olduğu emekli maaşının tamamı kendisinden ve onu sahte sigortalı olarak bildiren kişiden veya kişilerden yasal faiziyle birlikte Kurumca geri istenmekte,
- Kişi henüz emekliliği hak etmemiş olsa dahi, sahte sigortalı olarak yapılan bildirimlere ait hizmetler silindiğinden, o kişinin bu boşluğu geriye dönük olarak borçlanma veya başka herhangi bir yolla doldurma hakkı olmayacağı için, o süreler heba olmakta, yaptığı ödemeler de boşa gitmekte,
- İptal edilen sigortalı bildirimlerine dayanarak Kurumca yapılmış sağlık yardımı varsa bu sağlık yardımı kapsamında Kurumca yapılmış olan bütün giderler yasal faiziyle birlikte Kurum tarafından istenmekte,
- İptal edilen sigortalı bildirimlerine dayanarak ödenmiş geçici iş göremezlik ödeneği varsa, tamamı yasal faiziyle birlikte geri alınmakta,
- Ödenmiş primler iade edilmemekte,
- Hayali şirket, işyeri kuran, sahte sigortalı bildirimi yapan kişiler ile duruma göre sahte sigortalı olarak bildirilen kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmakta; dolandırıcılık, sahtecilik, Kurumu zarara uğratma gibi suçlardan, haklarında hapis cezası talebiyle dava açılabilmektedir.
Bu yazı 4,517 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
16 Nisan 2024
''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
-
12 Nisan 2024
İşçilerin mazeret izinleri
-
9 Nisan 2024
Bayramda çalışana ilave ödeme var!
-
5 Nisan 2024
Telafi çalışması
-
5 Nisan 2024
İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
-
2 Nisan 2024
Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
-
29 Mart 2024
Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
-
29 Mart 2024
İbranamede süreye dikkat!
-
26 Mart 2024
İşçiye Ramazan yardımı
-
22 Mart 2024
Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
-
19 Mart 2024
Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
-
15 Mart 2024
Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
-
15 Mart 2024
Taşeron ilişkisinde muvazaa
-
12 Mart 2024
Kaçak yabancı işçinin cezası var
-
8 Mart 2024
Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
-
8 Mart 2024
"Ulusal Staj Programı"
-
5 Mart 2024
Sağlıkta neler değişti?
-
1 Mart 2024
"Çalışma Belgesi Düzenleme Yükümlülüğü"
-
1 Mart 2024
Çocuk ve genç işçileri koruyucu düzenlemeler
-
27 Şubat 2024
Maaş bordroları dijital ortamda düzenlenebilir mi?
Yorumlar
+ Yorum Ekle