0 0 0000

Af kapsamına giren isteğe bağlı sigorta prim borçları

Af kapsamına giren isteğe bağlı sigorta prim borçları
|www.gazeteport.com||02.06.2008|

 

12.05.1965 doğumluyum. Bayanım. Garanti Bankasında 01.04.1984 tarihinde işe başladım. 01.11.1990 tarihinde evlilik nedeniyle işten ayrıldım. Bu tarihten itibaren isteğe bağlı prim ödedim. Ancak arada uzunca bir süre prim ödeyemedim. 2005 Eylül ayından bu zamana kadar düzenli ödüyorum. 1088 gün daha prim ödersem emekli olabileceğim.
İsteğe bağlı için gelen prim affından faydalanabilir miyim? Benim hesaplarıma göre 27 ay geriye dönük aftan faydalanabiliyorum. Bu ödemeyi yapar isem ne zaman emekli olabilirim?
Mukaddes Ilgaz

 

İsteğe bağlı sigortalıların, 2003/Mayıs ila 2008/Mart dönemleri arasında isteğe bağlı sigortalılıklarının devam ettiği süre içindeki prim borçları af kapsamında olup, aftan yararlanabilmek için isteğe bağlı sigortalılığın devam ediyor (kesintiye uğramamış) olması gerekiyor. 
İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı sigorta priminin art arda üç ay ödenmemesi halinde, primi ödenmiş son ayın bitiminden itibaren sona eriyor. İsteğe bağlı sigortalılığınız 2005/Eylül ayından önce sona ermiş ve Eylül/2005’den itibaren yeniden başlatmışsınız. Bu durumda, Eylül/2005 öncesinde devam etmeyen isteğe bağlı sigortalılık süresine ilişkin prim borcunuz bulunmayacağından, af yasasından yararlanamazsınız.
İsteğe bağlı sigorta primlerinizi üç ay art arda ödememek suretiyle sona erdirmemiş, bunun yerine bir ay ödeyip bir ay ödememiş veya bir ay ödeyip iki ay ödememiş, sonra tekrar ödeyerek isteğe bağlı sigortalılığınızı devam ettirmiş olsaydınız, aradaki primi ödenmemiş aylar için aftan yararlanabilirdiniz.

Prim ödeme gün sayınızı 5000 güne tamamladığınızda emekliliğe hak kazanıyorsunuz. Bu arada bir uyarı; 1 Ekim 2008’den itibaren ödeyeceğiniz isteğe bağlı prim ödeme gün sayınız 1259 günü geçmesin. Yoksa Bağ-Kur kapsamında emekli olmak durumunda kalırsınız.

SS ve GSS Kanunu işverenin prim yükünü artırmıyor azaltıyor
Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu,  4/a’lılar (eski SSK’lılar) açısından çalışan veya işverene ek bir prim yükü getiriyor mu çok net anlayamadım. Aydınlatırsanız sevinirim.
Gül Yavuz

1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SS ve GSSK), işçi ve işverene ilave prim yükü getirmiyor. Bilakis, işverenin prim yükünü yüzde 5 oranında azaltıyor.
Prim oranları, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinde düzenlenmiş olup;
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, şuanda olduğu gibi sigortalının prime esas kazancının yüzde 20’si olup, bunun yüzde 9’u sigortalı hissesi, yüzde 11’i işveren hissesi olacak.

Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yine şuan olduğu gibi yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre yüzde 1 ila yüzde 6,5 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenecek ve bu primin tamamını işveren ödeyecek.
Mevcut uygulamada işveren tarafından prime esas kazanç üzerinden ödenen yüzde 1 analık sigortası primi ile yüzde 5’i sigortalı, yüzde 6’sı işveren tarafından ödenmekte olan yüzde 11 oranındaki hastalık sigortası primleri yerine, 1 Ekim’den itibaren yine prime esas kazancın yüzde 12,5’i oranında genel sağlık sigortası primi ödenecek. Bu priminde yüzde 5'i sigortalı, yüzde 7,5'i ise işveren hissesi olacak.
Toplam prim yükü olarak baktığımızda, sigortalıdan kesilecek primlerin oranı şu anda da yüzde 14, yeni dönemde de yüzde 14 olacak. İşveren tarafından karşılanan prim oranı işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre şu anda yüzde 19,5 ile 25 arasında değişiyor, yeni dönemde de 19,5 ile 25 arasında değişecek.

Diğer yandan, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesine 5763 sayılı Kanunun 24. maddesiyle eklenen (ı) bendine göre, 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamındaki sigortalıları (şu andaki SSK’lıları) çalıştıran özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar 1 Ekim 2008’den itibaren Hazinece karşılanacak. Başka bir anlatımla 1 Ekim 2008’den itibaren işverenlerin prim yükü 5 puan azalacak.

Bağ-Kur’a borçlanılan süre SSK’ya devredilmez birleştirilir

Eşim 10.02.1963 doğumlu. Fransa’da ev kadını olarak geçen 4913 günü borçlandık ve 15.02.2008 tarihinde Bağ-Kur'a ödedik. Yurt dışına çıkmadan önce herhangi bir sigortalı işte çalışmadı. Kesin dönüş tarihi 27.08.1997, ilk gidiş 04.01.1984. Bağ-kur'a ödeme yapmadan SSK'dan 25.01.2008 tarihinde sigorta başlangıcı yaptık. Şu anda isteğe bağlı Bağ-Kur ödüyoruz.
Eşim ne zaman emekli olabilir? Birde SSK'dan emekli olma şansı var mı? Yurt dışı borçlanma Bağ-Kur'dan SSK’ya aktarabiliyor mu?
Metin Tonyalı

Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmeti olanların, Türkiye’deki sigortalılıklarının başlangıç tarihinden önceki yurtdışı sürelerini borçlanmaları halinde, sigortalılık başlangıç tarihi, borçlandıkları gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.
Türkiye’de 25.01.2008 tarihinde eşinizin sigorta başlangıcını yaptıktan sonra, bu tarihten önceki yurt dışında geçen süreleri borçlandığınız için sigorta başlangıcı borçlandığınız süre kadar (4913 gün) geri gider ve sigortalılık başlangıç tarihi 02.06.1994 olur. Buna göre de 20 tam yıl (7200 gün) prim ödeme şartını yerine getirdiğinde (hiç boşluk olmadığını varsayarsak 02.06.2014 tarihinde) Bağ-Kur Kanununa göre emekli olur.
Borçlanılan yurt dışında ev kadını olarak geçen süreler, Bağ-Kur Kanunu kapsamında geçen sigortalılık süresi sayılıyor. Bu nedenle borçlanılan sürenin SSK’ya aktarılması söz konusu olmaz. Ancak, SSK’ya tabi çalışmasının da olması halinde bu süreler emekli olurken birleştirilir.

Eşinizin SSK’dan emekli olabilmesi mümkün. Ancak bunun için SSK’lı olarak bir işte çalışmaya başlaması ve en az 1260 gün prim ödemesi gerekiyor. Bunu yapması halinde, 1260 gün prim ödedikten sonra sigortalılığını kesip, 20 yıllık sigortalılık süresinin dolmasını bekleyebilir. 02.06.2014 tarihinde 20 yılı dolduğunda SSK’dan emekli olabilir.

Bu yazı 20,078 defa okundu.