En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
25 Şubat 2014

Yöneticinizin özür dilediği oluyor mu?



Yöneticinizin özür dilediği oluyor mu?

 

 

Dünya

 

 

“Bugün bir çalışanımız bir belge imzalatmak üzere odama gelmişti. Baktım İngilizcesi o kadar iyi değil. ‘Yabancı dil tazminatı alıyor musun? Alıyorsan kaçıncı derece alıyorsun?’ diye sordum. ‘Alıyorum’ dedi. Hem de birinci derece İngilizce tazminatı alıyormuş. Acaba bizim bu dil sınavında çıtamız çok mu düşük? Bu kadar parayı boşa mı veriyoruz?” 

Bir insan kaynakları üst  kurulu toplantısında Fransız Genel Müdür tartışmayı bu şekilde başlatmıştı. 
Bankada yabancı dil bilenlere yabancı dil tazminatı veriyorduk. Sınavı bankada yapıyorduk. Sınıflamada üç derece vardı. Birinci derece en yüksek tazminatı alırdı.

Genel Müdürün başlattığı bu tartışmaya diğer Fransız yöneticiler de katıldı. Sonunda yeni bir yabancı dil sınavının yapılmasına karar verildi. Yabancı dil tazminatlarını iyi bir oranda artıracaktık. İnsan kaynaklarından sorumlu kişi olarak bu uygulamaya karşı çıktım.  “Kazanılmış haklara el uzatamayız. Bankaya girerken, sınavı alırken kişilere böyle bir uygulamadan söz etmedik. Çalışanların güvenini sarsarız” dedim. Bunun üzerine, “Sınava girmek istemeyenler eski tazminatlarını almaya devam edecekler. Hak kaybı olmayacak ki!” diye bir savunma yapıldı. Çift basamaklı enflasyon olan bir ortamda böyle bir söylem, şimdilerdeki “yeni yasa ile internet daha özgür” demeye denkti. Tartışmalar sonunda sınav yapılması kararı verildi.

Yeni yabancı dil sınavları yapılacağını bildiren duyuruyu çalışanlarımıza yaptık. Ertesi gün yıllık iznimi kullanmak üzere İstanbul dışına çıktım. İzinden döndüğüm gün Genel Müdür Sekreteri beni aradı “Genel Müdür sizinle görüşmek istiyor” dedi. Kapıdan girdiğimde Genel Müdür beni çok sıcak karşıladı. Tatil konusundaki kısa bir söyleşiden sonra asıl konuya girdi. Şöyle konuştu. “Dr. Tandoğan, şu yabancı dil sınavı konusunu konuşmak üzere seni çağırdım. Sen tatildeyken konuyu tekrar masaya yatırdık, konuştuk. Atacağımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değmeyeceği sonucuna vardık. Sınavı iptal kararı aldık. Tatilde sana ulaşamadık. Sınav vakti de gelmişti. Ben genel müdürlük yetkimi kullanarak sınavı iptal ettim. Biliyorum, sen baştan beri sınava karşı idin. Ancak insan kaynaklarından sorumlu en üst düzey kişi olarak sınav iptalinde senin onayını almamız gerekirdi. Bunu yapamadık; bu nedenle senden özür dilerim.”

Fransız Genel Müdür, özür dileyerek bir şey kaybetmemişti; ama beni kazanmıştı. 

Bir yorum

Yöneticiler de insandır, hata yapabilir. Ancak yapılan hatada diretmek, yanlış yaptığını kabul etmemek daha büyük bir hatadır; özür dileyememek ise daha da büyük bir hatadır.

Genelde yöneticilerin telaffuz etmekte zorluk çektikleri, bazen hiç telaffuz edemedikleri iki kelime vardır: “Özür dilerim.” Halbuki gerektiğinde özür dilemek, bir erdemdir. 

Peki, hangi tip yöneticiler özür dileyebilir? Yaptığı hatanın farkına varabilecek kadar akıllı olanlar; yapılan hatadan etkilenen kişilere önem verenler; hatadan etkilenenlere karşı sorumluluk ve saygı duyanlar. Ve de özür dileyebilecek kadar özgüveni olanlar.

Hangi tip yöneticiler ise özür dileyemez? Hiç hata yapmadığını sanan cahiller; çalışanlarını, tebaası olarak gören çakma sultanlar; çevresindeki dalkavukların dolduruşu ile kendisini Süpermen sanan yalancı pehlivanlar; çalışanlarına ve çevresine karşı sorumluluk duymayan arsız pişkinler; ve de özgüveni olmayan zayıf kişilikler.
Sizin yöneticiniz özür dileyebiliyor mu?


Bu yazı 2,500 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi
    • 28 Kasım 2023 Selden geçip kumda boğulmak
    • 21 Kasım 2023 İnsan sesine hasretim
    • 14 Kasım 2023 Taylor Swift diye bir yıldız




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,981 µs