En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
16 Eylül 2014

İş kazaları kaza değildi



İş kazaları kaza değildir

 

 

Dünya

 

"Haydi haydi birşey olmaz"

İstanbul’daki rezidans inşaatındaki asansörün 32. kattan düşmesi sonucunda 10 işçi hayatını kaybetti. Hemen anında iş güvenliği sorunlarına kilitlendi gündem. Demeçler birbirini kovaladı. Bunun sonucunda ciddi bir değişim olur mu? Olmaz, sanırım. Neden mi? 

Lisedeki matematik öğretmenimiz büyüklüklerin kıyaslamasını şöyle yapardı: “Eğer A, B’den küçükse ve B de, C’den küçükse; o zaman A, C’den haydi haydi küçük olur.” Soma’da 300 yurttaşımızı kaybettiğimiz olaydan sonra bir şey oldu mu? Bu 10 kişinin ölümü ile “haydi haydi” bir şey olmaz. Soma kazasına fıtrat meselesi ile kafiye bulunmuş ve 19. yüzyıl maden kazalarından örnekler verilmişti. Bu olaydan sonra da “Siz Mısır piramitlerinin inşasında kaç kişi ölmüş biliyor musunuz?” diye tarih zorlanabilir. 

Türkiye’deki iş kazalarının nedenleri 

Ülkemizdeki iş kazalarının nedenlerinden birisi yapısaldır. Henüz sanayi devrimini tümüyle sindirememiş bir toplumuz. Teknoloji ve bilim henüz ülkemizdeki her mahalleye uğramamıştır. Örneğin adam, gökdeleni diker. Ama yerçekimi kanununu hesaba katmaz; asansörün düşebileceğini öngöremez. Asansörün düşmemesi için gerekli teknik tedbiri alamaz. 

İş kazalarının bir diğer nedeni, insana verilen değerle ilgilidir. Ülkemizde insan hayatı değerli değildir. İş kazasını önlemek için alınacak tedbirin çoğu kez bir ek maliyeti vardır. İşveren, “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” mantığı ile bu maliyete katlanmaz, gerekli tedbiri almaz. İş mahkemeye düşerse, mağdurlar öylesine sürünür ki, “Keşke iş kazasında ölseydim” diyecek noktaya gelebilirler. 

İş kazalarında bir diğer kusurlu, devlettir. Evet, vahşi kapitalist daha çok kazanmak için insan hayatını hiçe sayabilir. Ama, bu vahşiliği dizginleyecek, çalışanı koruyacak tedbirleri alma yükümlülüğü devlettedir. Ve devlet bunu gereğince yapamaz. Bunun da nedenleri vardır. Birincisi, devletin çalışanları da bu ülkenin insanıdır; bazılarının düşünce yapısı endüstri devriminin evriminden geçmemiştir, “inşallah- maşallah” makamındadır. Bir diğer neden, ülkemizdeki iş dünyası ve siyaset arasındaki ilişkidir. Siyasetin finansmanı şeff af olmadığı için “kim kime, ne kadar katkı yapmış, nasıl yapmış?” bilinmez. Bu yüzden devlet, her iş sahibine eşit mesafede durmaz. Devletin, denetleme görevini gerektiği gibi yapamamasının üçüncü nedeni de kadro meselesidir. Yasaların, yönetmeliklerin gerektirdiği denetimleri hakkıyla yapacak yetişmiş ve yeterli sayıda teknik eleman kadrosu yoktur. 

İş kazalarının bir diğer önemli nedeni de çalışan kusurudur. Bu da kültür meselesidir. Arabasında sahte emniyet kemeri tokası takan bir cehaletten söz ediyoruz . Böyle cahiller, işverenin verdiği bareti de, gözlüğü de takmaz; iş güvenliği kurallarını hiç takmaz. 

İş kazaları ne zaman önlenir? 

İnşallahı maşallahı bırakıp bilime yönelirsek önlenir. Toplum bilinci yükselirse önlenir; ateş, sadece düştüğü yeri yakmazsa, iş kazasında ölen ve sakat kalan insanların acısını, yetkililer dahil, tüm toplum hissederse önlenir. 

“Yaratılanı, yaratandan dolayı sevmek” eyleme dönerse önlenir. On kişinin öldüğü binada yer almayı düşünen insanlar “Daha bir işçi asansörünün emniyetinin sağlanamadığı bir binada diğer asansörler acaba nasıldır? Acaba binanın kendisi ne kadar sağlamdır?” diye sorular sormaya başlarsa önlenir. 

Yetki kullanma konusunda aslan kesilen yöneticiler, işler ters gittiğinde sorumluluk almakta ürkek tavşana dönmezse önlenir. En az Diyanet İşlerine sağlanan kadrolar kadar, devletin teknik personel kadroları da artırılırsa önlenir. Ek maliyet olacak diye gerekli tedbiri almadığı için insan kaybına sebep olan işveren, kaybın bedelini adalet önünde fazlasıyla öderse önlenir. Adalet, hızlı ve adil işlerse önlenir. Sendikalar, gerçek sendika olursa önlenir. “Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet dileriz” yerine “Aldığımız tedbirler sayesinde, Allaha şükür bu yılı da kazasız geçirdik” diyecek siyasetçiler yetiştiğinde önlenir. 

Böyle giderse, iş kazaları kaza değil; beklenen bir sonuçtur.


Bu yazı 2,462 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 2 Nisan 2024 Yalan söylemenin yeni biçimleri
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi
    • 28 Kasım 2023 Selden geçip kumda boğulmak
    • 21 Kasım 2023 İnsan sesine hasretim




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,769 µs