Resul Kurt
23 Ekim 2014
Kurumsal itibar ve iç denetim
Dr.Resul KURT
info@resulkurt.com
twitter/resulkurt34
Kurumsal itibar ve iç denetim
İletişim ve teknolojinin bu kadar üst düzeyde olduğu bir dönemde hem bireyler ve hem de işletmeler çok dikkatli olmak zorunda. Bir küçük hata ile koca şirketlerin kağıttan kaplanlar gibi yerle bir olduğunu gördüğümüzde sosyal medyanın gücünü daha net değerlendirmiş olduk.
Ülkemizin önemli ve güzide sivil toplum örgütlerinden birisi de iç denetçilerin meslek örgütü olarak 1995 yılında kurulan Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE). TİDE, iç denetim mesleğinin ve profesyonellerinin uluslararası standartlar ile uyumlu, küresel seviyede yetkin uygulamaları için güvence oluşturmaktadır.
Ülkemizin önemli sivil toplum örgütlerinden birisi olan TİDE, XVIII. Türkiye İç Denetim Kongresinde 'İtibar Gelecektir-Kurumsal İtibarın Yönetilmesinde İç Denetimin Stratejik Rolü' temasını işledi.
TİDE Yönetim Kurulu Başkanı Gürdoğan Yurtsever'in konuşmasında dile getirdiği; teknoloji ve iletişim alanındaki gelişmelerin itibarı korumayı daha güç hale getirmesine ilişkin görüşlerine katılmamak mümkün değil.
Başta Sorboune Üniversitesi Profesörü Jean Paul Louisot olmak üzere, Larry Hubbard, Pelin Altındal, Burak Sadıç, Ali Yılmaz Kumcu, Hakan Aytekin, Naciye Kurtuluş Sime, Ali Kamil Uzun, Fatih Öztürk, Dr. Resul Kurt ve Serdar Kuzuloğlu gibi konuşmacılar kurumsal itibarın yönetilmesini ayrıntılı olarak ele aldı.
İş güvenliğine denetim şart!
Benim de "İş Ve Sosyal Güvenlik Kanunlarındaki Değişiklikler Ve İç Denetim Departmanlarının İş Kazalarını Önlemedeki Rolü" başlığıyla ele aldığım sunumumda iç denetim ve iş sağlığı ve güvenliği hususlarını işletmelerin kurumsal itibarlarının değerlendirilmesi açısından değerlendirdim.
İç denetim birimlerinin görevi ve sorumlulukları arasında iş sağlığı ve güvenliğinin alınması yönündeki düşüncemin işletmelere ciddi avantajlar sağlayacağını düşünmekteyim.
2014 Yılına Kadar bir işletmenin bir iş kazası sonrasında itibarının ciddi şekilde yaralanabileceğini düşünmez, iş kazalarının sadece ceza davaları, maddi-manevi tazminat davaları ve SGK'nın rücu davaları ile değerlendirirdik.
2014 yılında yaşanan ve hepimizi ciddi şekilde etkileyen iş kazaları bizlere işletmelerin ticari itibarlarının da iş kazalarından olumsuz yönde etkilemiştir. Çok sayıda çalışanın hayatını kaybettiği iş kazalarının bir işletmeyi ve şirketi hem itibar ve hem de manevi olarak bitirebileceğini göstermiştir. Yazının başlığında da belirttiğim gibi, itibarı hırsızlar çalmıyor. İşletmeler itibarlarını kendi çabalarıyla kaybediyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği de bu kapsamda iç denetimin önemli bir değerlendirme konusu olmalıdır. Önlemek ödemekten her zaman daha kolay, daha insancıl ve daha ucuzdur.
İş kazalarının yüzde 98'inin eğitim ve ekipman sağlanmasıyla önlenebilir olduğunu düşündüğümüz takdirde iç denetimin bu yönde önemli bir katma değer sağlayabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
İç denetimin fonksiyonu
İç denetimin en önemli fonksiyonu, işletmeler ve idareler için yasal yükümlülüklerden kaynaklanan risklerin ortadan kaldırılmasıdır. İşletmeler için;
-Vergi ve Finansal mevzuattan doğan riskler,
-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlikten kaynaklanan riskler ve,
-Diğer yükümlülüklerden doğan riskleri bulunmaktadır. İç denetimin bu anlamda bu riskleri ortadan kaldıracak iş ve eylemlerde bulunması önem taşımaktadır.
İşçi ve işveren anlaşmazlıkları
İşyerlerinde çalışanlarla işverenler arasında yaşanan anlaşmazlıkların başlıcaları;
- İhbar ve Kıdem Tazminatı,
- Fazla mesai, UBGT, HT çalışma ücretleri,
- Kullanılmayan yıllık izinlere ait ücret alacakları,
- İşe iade davalarından kaynaklanan boşta geçen süreye ait ücret ve işe başlatmama tazminatı,
- Mobbing davaları
- Eksik ödenen SGK primlerine ilişkin hizmet tespit davaları,
- İş Kazalarından ve Meslek Hastalıklarından doğan maddi-manevi tazminatlar,
olarak sayılabilecektir. Bu noktada iç denetimin hatalı işyeri uygulamalarına yönelik düzeltici işlemlerinin bu yargısal süreçleri azaltabileceği ve iş barışına katkı sağlayabileceğini ifade etmek mümkündür.
Bu yazı 2,446 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Nisan 2024
Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
-
19 Nisan 2024
Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
-
16 Nisan 2024
''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
-
12 Nisan 2024
İşçilerin mazeret izinleri
-
9 Nisan 2024
Bayramda çalışana ilave ödeme var!
-
5 Nisan 2024
Telafi çalışması
-
5 Nisan 2024
İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
-
2 Nisan 2024
Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
-
29 Mart 2024
Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
-
29 Mart 2024
İbranamede süreye dikkat!
-
26 Mart 2024
İşçiye Ramazan yardımı
-
22 Mart 2024
Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
-
19 Mart 2024
Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
-
15 Mart 2024
Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
-
15 Mart 2024
Taşeron ilişkisinde muvazaa
-
12 Mart 2024
Kaçak yabancı işçinin cezası var
-
8 Mart 2024
Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
-
8 Mart 2024
"Ulusal Staj Programı"
-
5 Mart 2024
Sağlıkta neler değişti?
-
1 Mart 2024
"Çalışma Belgesi Düzenleme Yükümlülüğü"
Yorumlar
+ Yorum Ekle