Ekonomim.com
Bumin Doğrusöz
5 Kasım 2015
Gecikme faizinin hesap süresi
Gecikme faizinin hesap süresi
Geçen yazımda gecikme faizi ile gecikme zammı müesseselerini karşılaştırmıştım. Bu yazımda da gecikme zammının normal vade tarihinden hangi tarihe kadar hesaplanması gerektiği konusunu, pişmanlık zammı ile birlikte irdelemeye çalışacağım.
Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesine göre gecikme faizinin tahakkuk tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir. Aynı esas pişmanlık zammı için de geçerlidir. Ancak bu hükmü hemen şekli olarak sahiplenmek, bazen haksız ve yanıltıcı sonuçlar verebilmektedir. Buradaki hükmün, özüne inilerek faiz kavramının içeriği ile birlikte yorumlanması gerekmektedir.
Faiz, bir başkasının (konumuz açısından hazinenin) parasının haksız olarak kullanılması dolayısıyla ödenen ve alacaklının parasına tasarruf edememesi dolayısıyla mahrum kaldığı ekonomik çıkarın karşılığı olarak ödenmektedir.
O halde faizin, alacaklının (Hazine'nin) parasına kavuşmuş sayılacağı tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir. Bu, bazen gecikme faizinin veya pişmanlık zammının doğumuna yol açan verginin tahakkukundan önce gerçekleşebilmektedir. Örneğin bir şirketin 2011 yılında yasal olarak ayırma hakkına sahip olduğu bir karşılığı fazla ayırdığını, ancak izleyen yılda bu karşılığı matraha eklediğini düşünelim. Bir başka şirketin de 2011 yılında yenileme fonuna alacağı demirbaş satış kazancını fazla olarak fona aldığını, ancak bu fonu kullanmaması dolayısıyla 2014 yılında vergi matrahına dahil ederek vergilendirdiğini düşünelim. Her iki şirketin 2011 yılındaki bu haksız işlemlerinin 2015 yılında tespit edildiğini ve haksız işlem tutarı kadar resen tarhiyat yapıldığını, resen tarh edilen vergilerin ise 2015 yılında tahakkuk ettiğini düşünelim. Vergi her ne kadar 2015 yılında tahakkuk etti ise de, birinci örnekte hazine zararı izleyen yıl, ikinci örnekte ise 2014de kalkmıştır. Birinci örnekte bir yıllık, ikinci örnekte ise üç yıllık gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir. Nitekim pek çok Danıştay kararı da Hazine zararının ortadan kalktığı tarihten itibaren gecikme faizinin hesaplanamayacağı yönündedir.
Konunun geçici vergi açısından da bu şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin bir yılın son dönem geçici vergi beyannamesinde matrah farkı saptanması halinde resen tarh edilen vergi üzerinden hesaplanacak geçici verginin, bu verginin yıllık beyannameden mahsup edileceği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir.
Zira bulunan fark vergi, yıllık beyannameden mahsup edilmemek suretiyle zaten ödenmiş olmakta ve hazine zararı ortadan kalkmaktadır. Hazine bu suretle alacağına kavuşmuş olacaktır. Mükellefin söz konusu geçici vergi beyannamesini düzelterek örneğin iki yıl sonra pişmanlıkla beyanda bulunması halinde de pişmanlık zammının, pişmanlıkla beyan üzerine tahakkuk eden verginin tahakkuk tarihine (ki pek çok halde bu vergi zaten terkin edilecektir) kadar değil, bu vergi süresinde beyan edilse idi, mahsup edilebileceği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir.
Örneği son dönem geçici vergi beyannamesi için verdik. Peki, önceki geçici vergi dönemleri için uygulamanın nasıl olması gerekmektedir. Bu sorunun cevabını ise bir yargı kararı ile verelim.
2009 yılı üçüncü dönem geçici vergi beyannamesini düzelterek haziran 2010da düzeltme beyannamesini pişmanlıkla veren bir mükellefe, ortaya çıkan fazla geçici vergi üzerinden, pişmanlıkla beyan tarihine kadar pişmanlık zammı hesaplanmıştır. Mükellefin dava açması üzerine yerel mahkeme pişmanlık zammının, kurumlar vergisi beyannamesinde bu verginin mahsup edileceği gerekçesi ile yıllık beyanname tarihine kadar hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkeme, verginin yıllık beyanname tarihine kadar mükellef tarafından haksız olarak kullanıldığı, bu süre kadar kendisine haksız yarar sağladığı gerekçesine dayanmıştır.
Bu kararı temyiz yolu ile inceleyen Danıştay 4. Dairesi E.2011/5313 K.2014/3205 sayı ve 8.5.2014 sayılı Kararı'nda, yıl içerisinde ödenen geçici vergiler kümülatif olarak toplanıp yıllık beyanname verme döneminde gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilir. Bir geçici vergi döneminde tahakkuk edip ödenen geçici vergi, bir sonraki dönem toplam matrah üzerinden hesaplanan geçici vergiden mahsup edilip kalan kısım ödenir. Yıl içerisinde ödenen geçici vergiler için uygulama bu şekildedir. Dolayısıyla 2009 yılı 3. dönemi kurumlar geçici vergi beyannamesinin eksik beyan edilmesi sonucu eksik beyan edilen tutar kadar ödenmeyen geçici vergi için hesaplanacak pişmanlık zammının bir sonraki geçici vergiden mahsup edileceği tarihe kadar hesaplanması gerektiğne hükmetmiş ve Yerel Mahkeme Kararını bozmuştur.
Geçici vergi beyannamesini pişmanlıkla verenler veya bir sebeple gecikme faizi ödemekle yükümlü kalanlar için önemli bir karar. Bir kenara not etmekte yarar var.
Bu yazı 2,229 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Nisan 2024
Kurumlarda örtülü sermaye
-
18 Nisan 2024
Emisyon primleri istisnası ve sorunları
-
16 Nisan 2024
Kurumlar vergisinin oranının saptanması
-
4 Nisan 2024
Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
-
28 Mart 2024
2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
-
26 Mart 2024
Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
-
21 Mart 2024
Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
-
19 Mart 2024
Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
-
14 Mart 2024
Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
-
12 Mart 2024
Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
-
7 Mart 2024
Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
-
5 Mart 2024
Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
-
29 Şubat 2024
Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-
27 Şubat 2024
Özelgeler ve yanıl(t)ma
-
22 Şubat 2024
Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
-
20 Şubat 2024
İşletmelerde gider özgürlüğü
-
15 Şubat 2024
Konut kira gelirlerinde istisna
-
13 Şubat 2024
Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
-
8 Şubat 2024
Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
-
7 Şubat 2024
Afet hukukunun dağınıklığı
Yorumlar
+ Yorum Ekle