En Sıcak Konular

Resul Kurt



Resul Kurt
3 Aralık 2015

Asgari ücrete zam formülü



Dr.Resul KURT

info@resulkurt.com

twitter/resulkurt34


 

                                                  Asgari ücrete zam formülü

 

 

Star

 

Bir süredir ekonomi gündeminin en önemli konusunu asgari ücrete zam konusu meşgul ediyor. Seçim sürecine siyasi partilerin asgari ücret vaatleri damga vurmuştu. 

Adeta açık artırmaya çıkan asgari ücrette, AK Parti'nin seçim beyannamesinde vaat ettiği 1.300 TL net ücretin gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.

Özellikle, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde başlayan ve AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu döneminde de devam ettirilen, dar gelirli ve muhtaç kesimlerin, çalışanların, emeklilerin korunmasına yönelik ciddi çalışmalar yapılmıştır. Bu kapsamda asgari ücret artışının da işçi ve işveren tarafını ortak bir noktada buluşturacağını ümit ediyorum. 

Asgari ücretin bir anda yaklaşık yüzde 30 civarında artacak olmasının, buna bağlı olarak başta SGK taban ve tavan tutarı olmak üzere bir çok parametrenin değişecek olmasının iş dünyasına ciddi bir tedirginliğe neden olduğunu görmekteyiz. Başta Türk-İş, Hak-İş ve DİSK olmak üzere işçi sendikaları da asgari ücret artışını yakından izliyor.

Esasen, ücretler üzerindeki vergi ve sigorta primi yükünün yüksek olduğu ve bunun da iş dünyasının rekabetini zorlaştırdığını söylemek mümkündür. Kaldı ki, çalışanlar açısından bakıldığında da hem kazanırken, doğrudan vergiler ile Gelir ve Damga Vergisi ödenmesi, hem de harcarken, KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin ödenmesi nedeniyle ciddi anlamda sıkıntılara neden olduğu bilinen bir gerçek.

Normal şartlarda seçim vaatleri arasında yer almamış olsaydı halen brüt 1.273,50 TL olan asgari ücret 2016 Ocak ayından itibaren yaklaşık yüzde 11 civarında artarak brüt 1.413 TL olarak belirlenecekti. Bu durumda da 2016 yılı için net asgari ücret yaklaşık 1.100 TL civarında olacaktı. Ancak Ak Parti beyannamesinde açıkladığı gibi asgari ücretin 1.300 TL'ye çıkarılması konusunda kararlı görünüyor.

SGK'ya yarayacak

Aralık ayı sonuna kadar Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yapılacak değerlendirmeyle yeni dönemde asgari ücret mevcut yasal kriterlere göre hesaplandığında brüt 1.645 TL olacak. Bu durumda da, işçinin eline, AGİ dahil 1.300 TL geçmekle birlikte, yasal kesintiler toplamı yaklaşık 630 TL olarak hesaplanacak. Asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti de, beş puanlık SGK prim teşviki uygulandığı halde dahi 1.933 TL olmaktadır. Asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı yükü dahil edildiğinde ise bu tutar 2.070 TL'ye yükselmektedir.

Asgari ücrette yapılacak değişiklik SGK tavanını 8.277,90 TL'den 10.697,70 TL'ye çıkardığında yüksek ücretli işçilerin maliyeti de artacak ve SGK bu anlamda gelirini artıracak. Ayrıca brüt ücretle çalışanlar için de net ücrette düşüş olacak. Bu husus gözden kaçırılmamalıdır.

Diğer bir deyişle asgari ücrete yapılacak artış sonrası mevcut yasal kesintiler üzerinden hesaplama yapıldığında SGK gelirlerinde de yüzde 30 civarında bir artış olacak.

Domino etkisi

Konunun önemli detaylarından birisini de daha önce bu köşeden yazdığımız üzere; asgari ücrete yapılacak yüzde 30 oranında zammın 1.000 TL ila 1.500 TL aralığında net ücret alan çalışanlar yönünden domino etkisi ile ücretler genel dengesinin bozulması oluşturmaktadır.

Diğer bir deyişle düz işçiye 1.000 TL, ustabaşı veya daha vasıflı işçiye 1.300-1.400 TL ücret ödeyen işverenlerin asgari ücret zammı sonrasında asgari ücretin 1.5 katına yakın ücret alan çalışanlarından da aynı oranda artış beklemeleri oluşturmaktadır. Böylece asgari ücretli 1.300 TL ile çalışırken vasıflı çalışanlar da 1600-1700 TL ücret beklentisi içinde olacaklar.

İşveren tarafı tüm bu maliyetleri karşılayamayacağını ve çözüm bulunmasını istiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İTO Başkanı İbrahim Çağlar'ın açıklamaları iş dünyasının beklentilerini ifade ediyor. İşte bir yandan işçi kardeşlerimizin cebine daha fazla para girebilmesi, öbür yandan da işverenlerin kaldıramayacakları bir yük altında ezilmemeleri için ortak bir noktada buluşulması ve maliyetlerin işveren-devlet formülüyle paylaşılması gerekmektedir.

Ücret maliyeti nasıl düşürülür?

Ücret maliyetinin düşürülmesi için birkaç nokta bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Asgari Geçim İndirimin Bakanlar Kurulu Kararıyla tüm çalışanlar için artırılmasıdır. Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgarî ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartıyla asgarî geçim indirimi oranlarını artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkili olduğundan, alınacak bir kararla tüm çalışanların asgari geçim indirimleri en üst sınırdan hesaplanabilecektir. Böylece asgari ücretin maliyeti düşürülmüş olacaktır. Bu şekilde bir yöntem belirlendiğinde, sadece asgari geçim indirimleri tüm çalışanlar için üst sınırdan hesaplandığı takdirde, 1.300.-TL net asgari ücretin brüt tutarı 1.543,20 TL olacaktır.

Asgari geçim indirimi ise tüm çalışanlar için 196,76 TL olacak, net ücret ise 1.103,25 TL olacaktır. AGİ ile birlikte işçinin eline geçen ücret toplamı 1.300,01 TL olacaktır.

Yine ikinci olarak hükümet programında da yer verildiği üzere, ücretlerden alınan damga vergisi de kaldırıldığı takdirde ciddi bir yük azalmış olacaktır. Damga vergisinin günümüz şartlarında kaldırılmasının doğru olacağını düşünenlerdenim. Mutlaka bu konuda ciddi bir reform yapılmalıdır. Asgari ücrete tekabül eden gelirden gelir vergisi alınmaması, ücretlerden damga vergisi kesilmemesi dışında, üçüncü olarak SGK işçi sigorta priminin yüzde 14'ten yüzde 11'e düşürülmesi suretiyle işçinin net ücreti arttırılacağı gibi, işveren kısa vadeli sigorta kolları prim oranının yüzde 2'den yüzde 1'e düşülmesi ve yine işsizlik sigortası primi işveren payının da yüzde 2'den yüzde 1'e düşürülmesi suretiyle maliyetlerin makul seviyelere çekilmesi mümkün olacaktır.

Ayrıca çalışanlara işverenler tarafından ayni veya nakdi sağlanan yol yardımı, yemek yardımı, konut yardımı, giyim yardımı, eğitim bursu, aile yardımı, çocuk yardımı, gıda paketi (Ramazan Yardımı/Kumanyası) gibi sosyal yardımlardan da gelir vergisi ve/veya SGK primi alınmadığı takdirde çalışanlara bir nefes alma fırsatı verilmiş olacaktır.

Uzun vadede bakıldığında ise ücretlilerin vergilendirilmesinde esas alınan vergi dilim sayıları arttırılmalı ve dilimler arasındaki aralığın açılması yoluna gidilmelidir. Özellikle beş puanlık SGK prim teşvikine benzer şekilde, vergisini düzenli ödeyen ve vergi borcu olmayan işverenlere de beş puanlık Kurumlar Vergisi indirimi teşviki getirilmelidir.


Bu yazı 2,432 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Nisan 2024 Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
    • 19 Nisan 2024 Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
    • 16 Nisan 2024 ''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
    • 12 Nisan 2024 İşçilerin mazeret izinleri
    • 9 Nisan 2024 Bayramda çalışana ilave ödeme var!
    • 5 Nisan 2024 Telafi çalışması
    • 5 Nisan 2024 İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
    • 2 Nisan 2024 Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
    • 29 Mart 2024 Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
    • 29 Mart 2024 İbranamede süreye dikkat!
    • 26 Mart 2024 İşçiye Ramazan yardımı
    • 22 Mart 2024 Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
    • 19 Mart 2024 Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
    • 15 Mart 2024 Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
    • 15 Mart 2024 Taşeron ilişkisinde muvazaa
    • 12 Mart 2024 Kaçak yabancı işçinin cezası var
    • 8 Mart 2024 Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
    • 8 Mart 2024 "Ulusal Staj Programı"
    • 5 Mart 2024 Sağlıkta neler değişti?
    • 1 Mart 2024 "Çalışma Belgesi Düzenleme Yükümlülüğü"




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,099 µs