Ekonomim.com
Bumin Doğrusöz
22 Aralık 2015
Anonim şirket hisselerinin devrinde vergi
Anonim şirket hisselerinin devrinde vergi
Gerçek kişilerin kapalı veya aile tipi olarak adlandırılan anonim şirketlerde sahip oldukları hisse senetlerini elden çıkartmaları yoluyla sağladıkları kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu'muzun mükerrer 80. maddesi kapsamında değer artış kazancı olarak kabul edilmiştir. Bu yazımızda bu kazançların vergilendirilmesini irdeleyeceğiz. Borsada işlem gören senetler ise bu yazımızın konusu dışındadır.
Anılan maddede, miras yahut bağış gibi yolarla karşılıksız (ivazsız) olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere tam mükellef kurumlara ait hisse senetlerinin iktisap tarihinden itibaren iki yıl içinde veya iktisaptan evvel elden çıkartılmasından sağlanan kazançların değer artış kazancı olarak vergiye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Maddeye göre; ivazsız elde olunan hisse senetlerinin elden çıkartılması ile bir bedel (ivaz) karşılığı edinilen hisse senetlerinin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçmesinden sonra sağlanan kazançlar, gelir vergisinin konusuna girmemektedir. Ancak hemen belirtelim ki bu düzenleme, gerçek kişilerin sahibi oldukları hisse senetleri için geçerlidir. Dolayısıyla, ticari işletmelere dahil hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar için geçerliliği yoktur. Hisse senetlerinin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra elden çıkartılması halinde doğan kazancın vergilendirilmeyecek olması, hisse senedinin iktisap tarihinin bilinmesini önemli kılmaktadır. Bu nedenle, hisse senedi alım satımı yapanların vergisel yükümlülüklerini tam olarak yerine getirebilmeleri açısından hisse senetlerinin iktisap tarihini bilmeleri gerekmektedir.
Burada karşılaşılan sorunlardan biriside, şirketlerin iç kaynaklı sermaye artırımları dolayısıyla edinilen bedelsiz hisse senetlerinde, iki aylık sürenin nasıl hesap edileceğidir. Maliye Bakanlığının 232 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde kabul ettiği görüşe göre, hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, şirketlerin yeniden değerleme fonlarını, gayrimenkul satış kazançlarını veya geçmiş yıl kârlarını yahut benzeri iç kaynaklarını sermayeye eklemeleri dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, daha önceden sahip olunan ve bedelsiz hisse senedinin elde edilmesine kaynaklık eden hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacak ve süre buna göre hesaplanacaktır.
Şirketlerin dış kaynaklı sermaye artırımlarından edinilen bedelli hisse senetlerinin iktisap tarihini tespit açısından ise, bu senetlerin rüçhan haklarına bağlı olarak elde edilip edilmediğine göre bir ayırım söz konusudur. Anılan genel tebliğ açıklamasına göre, hisse senedi sahipleri tarafından rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan hisse senetleri yönünden iktisap tarihi olarak, sahip olunan ve rüçhan hakkını sağlayan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacaktır. Buna karşılık ortakların rüçhan hakları sınırlanmak suretiyle yapılan sermaye artırımlarında, bir başka deyişle rüçhan haklarına dayanılmayarak edinilen hisse senetlerinde ise, ortaklarca yeni bir alım işleminin gerçekleştiği kabul edilerek, bu satılan yeni hisselerin iktisap tarihine itibar edilecektir.
Belirli bir şirketin hisse senedinden değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra, alınan hisse senetlerinin bir kısmının elden çıkarılması halinde mükellefler elden çıkarılan hisse senetlerinin hangi işlem ile veya hangi tarihte alınan hisse senetleri olduğunu bizzat kendileri belirleyecektir. .
Buradaki kazancın tespitinde, satış bedelinden elden çıkarılan hisse senetlerinin maliyet bedelinin düşülmesi gerekmektedir. Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi dolaysıyla yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamıdır (VUK. md. 262). Ancak bazı hallerde maliyet bedeli özel hesaplamaları gerektirmektedir. Şirketlerin iç kaynaklarından sermaye yedeklerini sermayelerine eklemeleri yoluyla artırımında bulundukları hallerde, bu işlem sonrasında, gerek önceden sahip olunan gerekse sermaye artırımı dolayısıyla alınan hisse senetlerinin maliyet bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedelinin, sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle tespit edilecektir. Şirketlerin kâr yedeklerini kullanmak suretiyle sermaye artırımında bulundukları hallerde ise, bu işlem dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli ile yeni alınan hisse senetlerinin itibari değerleri toplamının sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır. Bu konuya gelecek yazımızda da devam edeceğiz.
Bu yazı 2,328 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
18 Nisan 2024
Emisyon primleri istisnası ve sorunları
-
16 Nisan 2024
Kurumlar vergisinin oranının saptanması
-
4 Nisan 2024
Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
-
28 Mart 2024
2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
-
26 Mart 2024
Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
-
21 Mart 2024
Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
-
19 Mart 2024
Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
-
14 Mart 2024
Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
-
12 Mart 2024
Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
-
7 Mart 2024
Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
-
5 Mart 2024
Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
-
29 Şubat 2024
Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-
27 Şubat 2024
Özelgeler ve yanıl(t)ma
-
22 Şubat 2024
Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
-
20 Şubat 2024
İşletmelerde gider özgürlüğü
-
15 Şubat 2024
Konut kira gelirlerinde istisna
-
13 Şubat 2024
Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
-
8 Şubat 2024
Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
-
7 Şubat 2024
Afet hukukunun dağınıklığı
-
1 Şubat 2024
Örtülü sermayenin hesabı
Yorumlar
+ Yorum Ekle