Ekonomim.com
Uğur Tandoğan
15 Mart 2016
İyi bir marka mısınız?
Önemli olan ne?
Park yerindeki lüks arabanın yanındaki boş yere arabamla girdim. Lüks arabanın içindeki adam sanki benim gelişimi bekliyormuş gibi arabadan çıktı. Ama baktım bir başka araba daha parka gelmişti. Onun içinden de bir kadın çıktı, adama katıldı. Yürüme yoluna yöneldiler. Ben de arabadan inip yola doğru yürürken biraz çarpık park ettiğimi fark ettim. Tekrar arabaya binip duruşumu düzelttim. Sonra arabadan inip yürüme yoluna yöneldim.
Biraz önce yürüme yoluna çıkan kadın ve erkekle göz göze geldik. Yanlarından geçerken “Günaydın” dedim. Biraz da takılmak istedim: “ Baktım arabamı çarpık park etmişim. Böyle güzel bir markanın yanına çarpık park etmek yakışmaz diye düşünüp, düzelttim” dedim. Kadın güldü “Arabanın markası önemli değil. Önemli olan, içindeki kişinin markası” dedi.
Araba ve sürücüsü
Kadına hak verdim. Gerçekten de önemli olan, kişinin markası, modelidir. Buna yaşamın her boyutunda tanık oluruz. Yazımızın ilhamı, arabadan kaynaklandı; oradan devam edeyim. Bakıyorsunuz kişinin teknoloji harikası, son derece lüks, son model bir arabası var. Ama tutum ve davranışı, bir mağara devri kişisi kadar ilkel; modeli o kadar eski. Trafiğe çıkıyor, ne kural dinliyor, ne de kimsenin hakkına saygı gösteriyor. Örneğin, “Sollamayı zevk edindim; sağda neş’e ne arar” mantığı ile oto yolda herkesi tehlikeye atarak slalom yapıyor. “Önündeki araba ile güvenilir bir fren mesafesi olması gerekir” ilkesini hiç düşünmüyor. Egzoz kokusunu ciğerlerine taze taze çekmek istercesine öndeki arabaya kıl payı yaklaşıyor. Emniyet şeridinin kendisi için yapıldığını sanıyor; “Yakalanırsak, ne ise cezası öderiz” diyor; yasalara saygı duymuyor. Engelliler için ayrılmış park yerine, sanki orası zihin engelliler için yapılmış gibi, park ediyor.
Makam ve makam sahibi
“Araba ve içindeki kişinin markası” analojisini, “koltuk ve oturan kişinin markası” durumu için de genişletebiliriz. Profesyonel iş yaşamımda, markası-modeli, oturduğu koltukla bağdaşmayan çok örnek görmüşümdür. Bakarsınız kişi, kuruluşta çok önemli bir pozisyondadır. Ama o koltuğa oturacak kişide bulunması gereken becerilerin çoğundan yoksundur. Kafa yapısı, birkaç yüzyıl öncesinin modelidir. Vizyonu, dardır. Olaylar arasındaki ilişkilere bütünsel olarak bakamaz. Koltuğun gerektirdiği teknik beceriler yönünden çok zayıftır. Ve insani boyutta ise tam bir enkazdır. İnsanlık, bedenini terk etmiştir. Şefkat duygusu dumura uğramıştır. “Kalıbının adamı” değildir. Kalıbına bakarak “delikanlı” zannedersiniz. Ama, zoru görünce kıvırır. İşine gelmeyen bir şey olunca söylediğini inkâr eder. Utanma duvarını aşmıştır. Çıkarı için kolayca yalan söyler. Markasının düşüklüğünü, saldırganlığı ile kapatmaya çalışır. Kurumuna ve çevresine zarar verir.
Bazen koltukta oturan kişinin markası-modeli, sizi olumlu yönde de şaşırtabilir. Bakarsınız, kuruluşun en alt kademesinde çalışan bir kişidir. Ama işgal ettiği pozisyonun çok ötesinde bir niteliğe sahiptir. Vizyonu geniştir. Teknik bilgisi, görev tanımının ötesindedir. Davranışları ile çevresinde olağanüstü saygı uyandırır.
Organizasyonlara bu marka-model analojisi ile baktığımızda, çok geçerli olan bir ilkeden söz edebiliriz. Bir organizasyonun marka-modeli, tepesindeki kişinin marka-modeli ile yukardan sınırlıdır.
Organizasyonlar, yukarıdan aşağıya doğru örülür. Tepedeki kişinin marka-modeli düşük ise, alttakilerin marka-modeli bunun üstünde olamaz. Eğer böyle istisnalar çıkarsa, markası düşük yönetici bu kişileri ezer, yükseltmez.
Sonuç
Önemli olan kişinin markası-modelidir. Kişinin değeri, üstündeki giysileri, takıları, bindiği araba, aldığı diplomalar, oturduğu makam, yaşadığı ev ile ölçülmez. Çevrenize bakın, kurumunuzdaki kişilerin markası-modeli nedir? Sizi, markası-modeli düşük yöneticiler mi yönetiyor? Şimdi çuvaldızı kendinize batırınız; kendinizi değerlendiriniz. İyi bir marka mısınız?
Bu yazı 2,120 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
2 Nisan 2024
Yalan söylemenin yeni biçimleri
-
26 Mart 2024
Nereden nereye
-
19 Mart 2024
Çalışma saatleri azalırken
-
12 Mart 2024
Başarılı üç güzel insan
-
5 Mart 2024
Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
-
27 Şubat 2024
Bir cesur yürek daha durdu
-
20 Şubat 2024
Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
-
13 Şubat 2024
Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
-
6 Şubat 2024
İşten çıkarmalar üzücüdür
-
30 Ocak 2024
Etik ve meslekler
-
30 Ocak 2024
Etik ve meslekler
-
23 Ocak 2024
Bir motor yolculuğu
-
16 Ocak 2024
Yeni bir yıla başlarken (2)
-
9 Ocak 2024
Yeni bir yıla başlarken
-
26 Aralık 2023
Toplam ücret paketinde seyahat
-
19 Aralık 2023
Mangal partisi
-
12 Aralık 2023
Toplu işten çıkarmalarda iletişim
-
5 Aralık 2023
Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi
-
28 Kasım 2023
Selden geçip kumda boğulmak
-
21 Kasım 2023
İnsan sesine hasretim
Yorumlar
+ Yorum Ekle