En Sıcak Konular

Dolar zirveyi zorluyor

3 Mart 2009 11:30 tsi
Dolar zirveyi zorluyor Türkiye'deki dalga içinde kıpırdamadan durabilenler ödedikleri toplam taksit sayısı içinde çok büyük bir çoğunluğu, aldıkları ilk borçta kullandıkları kura göre çok daha düşük bir seviyeden ödedi.

Dolar zirveyi zorluyor
03.03.2009 | Yiğit Bulut | Referans
 & 
 Türkiye'deki dalga içinde kıpırdamadan durabilenler ödedikleri toplam taksit sayısı içinde çok büyük bir çoğunluğu, aldıkları ilk borçta kullandıkları kura göre çok daha düşük bir seviyeden ödedi.
 
Başlığı değişik alternatif bitişler ile tamamlayalım. Kredi kapatılır mı? Yeni borçlanma yapılır mı? Ev aldım, araba aldım, oğluma düğün yaptım, arsa yatırımına girdim ve sonuçta bugün ciddi bir dolar borcum var, kurdaki "git-gel" ve en önemlisi "dünya piyasaları ile ilgili" yorumlar beni tedirgin ediyor. Acaba bu noktada "var olan TL birikimim ile" veya "TL ile başka bir yerden borçlanarak" dolar kredimi kapatmam doğru olur mu? Değerli dostlar, aynı soruyu 2003-2008 yani "doların zirve yaptığı" her dönemde, defalarca duydum.
 
Kıpırdamadan bekleyin
O zaman gücüm yettiğince şu mesajı vermeye çalıştım; "Dolar düşükken ödediğiniz her taksitte kâr ettiniz, şimdi dalga oluştu ve birkaç aylık ödeme TL bazında ödemeniz zirvede. Kurun geri çekilme potansiyeli ve dalgalı kurun ana prensipleri dikkate alınarak; en doğrusu hiç kıpırdamadan oluşan dalganın geçmesini beklemek."
Bazı yatırımcılar bu söyleme inandı bazıları da inanmadı ve sadece birkaç ay sonra 1.30 TL'nin altında ödeyecekleri taksitleri bekleyemeden, anaparayı 1.55-1.75 TL arasında hatta üstünde panik halinde ödediler ve ciddi zarara girdiler. Peki bugün? Dünya "kaynıyor", aynı prensipler geçerli mi? Dolar bu sefer bu bandı aşar mı? Grafiğe bakalım, devam edelim.
 

 
İlk etapta şunu belirtmek istiyorum, dalgalı kur sisteminde kurun yükselmesi düşmesi kadar olağandır. Düşüş döneminde ödedikleri her taksidin karşılığını "düşük kurdan" ödeyenler, ettikleri kârı hiç hesaplamazlar ama ilk yükselişte "ödedikleri birkaç taksiti" panik halinde algılayarak toplam krediyi "kapatma" yoluna giderler. Özellikle Türkiye'de olduğu gibi düşüşlerin "uzun", yukarı hareketlerin "kısa" sürdüğü bir piyasada ödenen bütün taksitlerin doğru analizi yapılmadan karar vermek kesinlikle yanlış olur.
 
Sıçramalar 1.77'ye takıldı
Bu noktada soralım, yukarıdaki genel prensiplere dayanan çıkarım sonrası analizi mikro düzeye taşıyıp "Türkiye'de dolar üzerinden konut kredisi almış olanlar" için yararlı olabilecek çıkarımlar yapabilir miyiz? Birlikte deneyelim ve ilk etapta 2001 sonrası oluşan kur grafiğine bakarak özellikle "sıçrama-geri çekilme" dönemlerine odaklanalım. Maddeler halinde sorgulayalım:
1- 1.25-1.30 TL aralığı geçildikten sonra oluşan bütün sıçramalar "1.77 TL seviyesine kadar gitse" bile her zaman 1.25-1.30 TL bandına dönme eğiliminde oldu. Bu sıçramalara katlanıp panik halinde kredilerini kapatmayanlar kârlı olmaya devam etti.
2- 2001-2003 başı arasında kur 1 milyon 300 bin-1 milyon 500 bin TL arasında dalgalanırken, 2003'ün üçüncü ayında 1 milyon 770 bin test edildi. Bu dönemde kredi kullananlar 1 milyon 700 bin seviyesinden TL karşılığını alırken, taksitleri düşen kurdan ödedi.
 
2003 ve 2006'yı unutmayın
3- 2003'ün başında 1 milyon 770 bin TL test edilmesinden itibaren kur gerilemeye başladı ve 2006 başına kadar 1 milyon 250 bin TL dip olmak üzere devamlı düşen bir trend oluştu.
4- 2005-2006 döneminde 1.25 TL dibini test eden kur daha sonra 1.75 TL zirvesini zorladı. Bugün itibariyle yeniden 1.25-1.35 yani gördüğü "dip" bölgesinde.
5- Son sıçramada dahi 1.75 TL test edildikten sonra, 1.46 TL'ye kadar sarkma oldu.
Sonuç: Yukarıdaki grafik üzerinden "yaptığımız çıkarımlar" net bir gerçeği ortaya koyuyor. Türkiye'deki dalga içinde "kıpırdamadan durabilenler" ödedikleri toplam taksit sayısı içinde "çok büyük bir çoğunluğu", aldıkları ilk borçta kullandıkları "kura" göre çok daha düşük bir seviyeden ödedi.
Son soru: Peki teori sonrası güncele gelelim: Bugünlerde dünya piyasalarında oluşan dalga ile kur "aşırı" noktalara gidebilir mi? Ne yapmak gerekir?
 
Kırılma mı trend değişikliği mi
Sevgili dostlar, 2001-2007 döneminde dünya genelinde Türkiye'yi de etkileyen birkaç kırılma gördük. 2007 Kasım ayından itibaren bu kırılmalar "mortgage" algılaması altında "krize" döndü ve "kısa vadeli dipler" test edildi. Şimdi ana soru şu, yaşananlar "ana trend değişikliği" değil de; "oluşanın zirvede kırılması" veya "şimdilik en kötünün" görülmesi gibi geçici "durumlar mı" yoksa "artık hep kötüye gidecek" bir yapımı ortaya çıktı? Bugün yaşadıklarımızı sorgularken önemli ayrıntı da burada gizli; "yaşadıklarımız önceki gibi kırılma mı" yoksa "ana trend mi" değişiyor?
Bu soruya vereceğimiz cevap aynı zamanda "kredimizi kapatalım mı" sorusunun da cevabı. Tek sorun eldeki veri ile bu soruya "net bir cevap" bulmak için henüz erken.



Bu haber 1,283 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,866 µs