Ekonomim.com
Bumin Doğrusöz
12 Şubat 2019
İnternet reklamlarına vergi kesintisi
İnternet reklamlarına vergi kesintisi
Vergi Usul Kanunu’nun 11’inci maddesinin yedinci fıkrası ile Cumhurbaşkanı’na; ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırma ve vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etme yetkisi verilmiştir.
Söz konusu düzenlemeyle Cumhurbaşkanına verilen yetki, 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 18/12/2018 tarihli ve 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kullanılmıştır.
Söz konusu yetki kullanımı ile internet ortamında reklam hizmeti verenlere veya bu hizmetin verilmesine aracılık hizmeti verenlere yapılan ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınmıştır. Anılan karar ile bu ödemelerin muhatabının gerçek kişi veya dar mükellef kurum olması halinde yapılan ödemenin %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulması, buna karşılık tam mükellef kurum olması halinde sıfır oranında kesinti yapılması, bir başka deyişle kesinti yapılmaması hükme bağlanmıştır.
Kanunlarda öngörülmemiş vergi sorumluluğu yaratma yetkisinin yasa ile Cumhurbaşkanı’na tanınmasının verginin yasallığı ilkesi karşısındaki durumunun ayrıca tartışılması gerekmekle birlikte bu konu yazımızın dışındadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 17 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile konuya ilişkin görüşlerini henüz açıklaması dolayısıyla ben de bu yazımda söz konusu kararın uygulanması üzerinde durmak istiyorum.
Bu kapsamdaki ödemelerinden vergi kesintisi yapma yükümlülüğü Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde sayılanlara getirilmiştir. Bu maddelerde sayılanlar; kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernekler ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yöneticileri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço usulüne veya zirai işletme esasına göre tespit eden çiftçilerdir. Bu sayılanların dışında kalanların vergi kesintisi yapma yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır.
Söz konusu Karara göre saydığımız vergi kesmekle yükümlü olanların;
- Bir gerçek kişiye veya dar mükellef bir kuruma internet ortamında reklam hizmeti alınması karşılığında veya
- Bir gerçek kişiye yahut dar mükellef bir kuruma internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık etmesi karşılığında,
ödeyecekleri reklam (hizmet) bedellerini %15 oranında vergi kesintisine tabi tutmaları gerekmektedir.
Burada hizmeti veren veya hizmete aracılık edenin gerçek kişi olması halinde vergi mükellefi olup olmamasının, tam veya dar mükellef olmasının bir önemi yoktur.
Buna karşılık bir tam mükellef kurumdan internet ortamında reklam hizmeti alınması veya internet ortamında reklam hizmetinin alınmasına aracılık edenin bir tam mükellef kurum olması halinde vergi kesintisi yapılmasına gerek yoktur.
İnternet ortamında reklam hizmetinin alınmasına aracılık edenin bir tam mükellef kurum olması dolayısıyla vergi kesintisi yapılmayacak olmakla birlikte aracı konumunda olan tam mükellef kurumun reklam hizmetini verene ödeme yaparken de aynı kuralları uygulaması gerekecektir. Bir başka anlatımla aracı tam mükellef kurumun, reklam hizmeti verene ödemeyi aktarırken, reklam hizmeti verenin gerçek kişi veya dar mükellef kurum olması halinde, vergi kesintisi uygulaması gerekecektir.
Vergi kesintisi kapsamındaki ödemelerin avans olarak yapılması durumunda da vergi kesintisi yapılması gerekecektir.
Söz konusu vergi kesintisi uygulaması 1.1.2019 tarihinden itibaren başlamıştır. Vergi kesintisinin uygulanması gereken tarih, hak sahibine kesintiye tabi ödemenin hesaben veya nakden yapıldığı tarihdir. Bunlardan hangisi önce ise kesinti zamanı gerçekleşmiş olur. Dolayısıyla 1.1.2019 tarihinden önce söz konusu ödemeleri hesaben yapmış olanların, fiili ödeme tarihleri bu tarihten sonra da olsa, vergi kesintisi uygulamaları söz konusu olmayacaktır.
Bu yazı 1,384 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Nisan 2024
Kurumlarda örtülü sermaye
-
18 Nisan 2024
Emisyon primleri istisnası ve sorunları
-
16 Nisan 2024
Kurumlar vergisinin oranının saptanması
-
4 Nisan 2024
Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
-
28 Mart 2024
2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
-
26 Mart 2024
Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
-
21 Mart 2024
Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
-
19 Mart 2024
Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
-
14 Mart 2024
Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
-
12 Mart 2024
Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
-
7 Mart 2024
Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
-
5 Mart 2024
Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
-
29 Şubat 2024
Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-
27 Şubat 2024
Özelgeler ve yanıl(t)ma
-
22 Şubat 2024
Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
-
20 Şubat 2024
İşletmelerde gider özgürlüğü
-
15 Şubat 2024
Konut kira gelirlerinde istisna
-
13 Şubat 2024
Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
-
8 Şubat 2024
Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
-
7 Şubat 2024
Afet hukukunun dağınıklığı
Yorumlar
+ Yorum Ekle