En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
9 Ekim 2020

Mizahın kullanımı



İyi bankacı nasıl olmalıdır?

Bir Amerikan bankasının başkanı işe yeni alınmış yönetici adaylarına (MT-Management Trainee) hoş geldin konuşması yapıyormuş. Bankacılık mesleğinin önemini, inceliklerini anlatmış, deneyimlerini paylaşmış. Konuşmanın sonunda da “İyi bir bankacı şişman, kel ve hemoroitli olmalıdır” demiş. Nedenlerini de şöyle sıralamış: “Şişmanlık, zenginlik göstergesidir. Kellik, deneyimin göstergesidir. Hemoroit de birisinin yüzüne kaygı ifadesi (Look of concern) verir”

Yukardaki hikâye eski bir hikâyedir. Chicago’daki bir bankacı öğrencimden yıllar önce dinlemiştim. Bugünün dünyasında bazı göstergeler konusunda aynı fikirde olmasak da başkan, iyi bir bankacıda bulunması gereken nitelikleri çok özlü bir biçimde ortaya koymuş. Bankacılık para işidir. Eğer bankacı, mesleğinde iyi ise para kazanır, zengindir. Öte yandan gençler çoğu kez sabırsızdır. Mesleğe başlar başlamaz, “Ben artık piştim, oldum” kanısına kapılırlar. Kellik göstergesi ile onlara deneyimin önemli olduğunu hatırlatmış başkan. İyi bir bankacı müşterisinin dertlerine, isteklerine merhem arayan, onun dertleri ile kaygılanan kişidir. Bunu da başkan en güzel biçimde, hemoroit sorunu olan birisinin yüz ifadesi ile anlatmış. Başkanda bu üç nitelik de var mıydı, bilmiyoruz. Ancak başkanda bulunan güzel bir niteliği bu anlatımdan çıkarabiliriz. O da mizah duygusudur. Mizah duygusu, iş dünyasında başarı için kişilerde bulunması gereken önemli bir özelliktir.

Mizah malzemeleri

Bir romancının bir deyişi idi, aklımda kalmış: Müzeyi gezmek güzel de müzelik olmak kötü. Aynı mantıkla, yöneticinin mizah duygusu olması güzel de mizah malzemesi olması kötüdür. Ama ülkemizde yöneticiler bazen davranışları veya söylemleri ile kara mizah malzemesi yaratırlar veya kendileri olurlar. Bazen bunu bilmeyerek yaratırlar, bazen de bilerek. Mizahı, dikkati dağıtmak, ilgiyi başka tarafa çekmek için kullanırlar.

Mizah anlayışı aşırı gelişmiş bir kabinemiz var. Örneğin, geçenlerde milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitim için yönlendirildiği “Eğitim Bilişim Ağı” (EBA) sistemi çöktü. Sisteme girmek isteyen öğretmenler ve öğrenciler 'Çok kalabalık' uyarısıyla karşılaştı. Bu işten sorumlu Milli Eğitim Bakanı kalktı, "Bu bizim için aslında olumlu bir haber. Talepte sıçrama oluştu” dedi. Başka bir örnek de Hazine ve Maliye’den Sorumlu Bakan’dan. Ekonomik durumumuz belli. Devletin büyük alt-yapı projeleri, ulaşımdan sağlığa yap-işlet-devret modeli ile yaptırılıyor. Dolar ve Euro üstünden yapılan anlaşmalarla borçlanılıyor. İthalat, ihracattan hep fazla. Sonra Bakan, hem de Hazine ve Maliye’den Sorumlu Bakan, çıkıyor, “Kur benim için hiç önemli değil, hiç oraya bakmıyorum” diyor.

İçişleri Bakanı da mizah duygusu hayli gelişmiş birisi. Bakın ne oldu: Anayasa Mahkemesi, şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etti. Bakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na, “Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz” dedi. Hem de bunu, bu ülkede güvenlikten sorumlu bir bakan olarak söyledi.

Tarım ve hayvancılık konusu ise başlı başına bir destan. Mili değerler, milli politikalar diye diye milli tatlımız aşure bile millikten çıkmış. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke iken, aşureye giren her malzemeyi bile ithal eder hale gelmişiz. Bırakan fasulyeyi, nohudu, üzümü; saman ithal eden bir ülke olmuşuz. Yemin pahalılığından yetiştirici ağlıyor, artan et fiyatlarından tüketici ağlıyor. Ama tarım ve hayvancılıktan sorumlu bakan kalkıp “Et fiyatları yüksek değil, ürünlere baktığımız zaman Avrupa seviyesinde altında kalmış durumda” diyor. Euro ile kazanan biri iseniz anlamlı bir cevap. Ancak bunun dışındakiler için cevap kara mizaha giriyor.

Ülkemizde bazı kurumlar da çok şakacı. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu, halkın %30 üstündeki doğal gaz ve elektrik zamları ile bunaldığı, bu kış nasıl geçecek diye kara kara düşündüğü bir dönemde, yıllık enflasyonu %11.75 olarak açıkladı. Böylece TÜİK, şakacılığını bu ay da sürdürmüş oldu. Sağlık bakanlığı da ülkemizdeki şakacı ortama uydu. “Vaka ve hasta ayırımı” icadı ile COVID-19’a da şaka yaparak bulaşıcılığını hafifletmiş oldu. “Koronavirüs Bilim Kurulu” da açıklanan rakamlara aylarca sessiz kaldı. Biz de böylece kurulun ismindeki “bilim” sözcüğünün ifade içinde şakadan yer aldığını anlamış olduk.

Sonuç

Mizah, iletişimde kullanılan etkili bir araçtır. Ama bunun dozunu iyi ayarlamak gerekir. Hele sorumlu bir pozisyondaysanız veya bir kurumsanız mizahınız, görevinizin gereklerini hiçe sayacak, hafifletecek boyuta gelmemeli ve kendiniz mizah malzemesi olmamalısınız. Çünkü mizah, hafife alınamayacak kadar ciddi bir iştir.




Bu yazı 4,361 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2025 Çarşıya kiraz geldi de hoppala bu ne fiyat
    • 1 Temmuz 2025 Bir pazar macerası ve sığırlar
    • 24 Haziran 2025 Bir araştırma ve düşündürdükleri
    • 17 Haziran 2025 Trafik cezaları üstüne
    • 10 Haziran 2025 Beşer şaşar, yapay zek? da
    • 3 Haziran 2025 Kitaplar ve anıları
    • 27 Mayıs 2025 Yaban
    • 20 Mayıs 2025 Temiz tuvalet uygarlık göstergesidir
    • 13 Mayıs 2025 Her iş insanda biter
    • 6 Mayıs 2025 Başlamadan biten programlar galerisi
    • 29 Nisan 2025 Meslek ve üniversite seçimi
    • 22 Nisan 2025 Otoriter rejimler ve üniversiteler
    • 15 Nisan 2025 Genç işsizliği ve düşündürdükleri
    • 8 Nisan 2025 Esas mesele saat mi?
    • 25 Mart 2025 Tek yol demokrasidir
    • 18 Mart 2025 İhtiyaçlar ve liderlik
    • 11 Mart 2025 Geçen hafta ne yaptınız?
    • 4 Mart 2025 Delinen sigara yasağı ve düşündürdükleri
    • 25 Şubat 2025 Bir yargı öyküsü ve düşündürdükleri
    • 11 Şubat 2025 Yapay zeka ve toplumların aptallığı gelişirken




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,415 µs