En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
12 Mayıs 2022

Vergi yargısında dava açma süreleri



Vergi mahkemeleri, idari yargının özel görevli, idare mahkemeleri ise genel görevli yargı mercileridir. Bir başka deyişle; vergi ihtilafları, idari yargı manzumesi içerisinde vergi mahkemelerinde görülmektedir. Vergi mahkemelerinin görev alanı, 2576 sayılı Kanunun 6. maddesinde, “Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ile bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar ve çeşitli kanunlarla özel olarak görev verilen davalar” şeklinde belirlenmiştir.

İdari Yargılama Usulü Kanununa göre, vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla genel süre, otuz gündür. İkmalen, re’sen veya idarece yapılacak tarhiyatlarla, idarece düzeltme yoluyla re’sen yapılan tarhiyatlara, ihtirazi kayıtla yapılan beyanlara veya tahakkuklara yahut kesilen cezalara karşı açılacak davalarda bu süre uygulanır.

Ancak Kanun, vergi mahkemelerinde açılacak davalarda süreyi belirlerken özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri saklı tutmuştur. Nitekim pek çok kanunda konumuzu ilgilendiren sürelere rastlamak mümkündür. İşte örnekleri:

6183 sayılı Kanunda ödeme emrine karşı açılacak davalar, 15 günlük süreye tabi tutulmuştur. Yine 6183 sayılı Kanunda, haklarında ihtiyati haciz uygulanan kişilerin ihtiyati hacze karşı dava açma süresi 15 gün, haklarında ihtiyati tahakkuk uygulanan kişilerin ihtiyati tahakkuka karşı ihtiyati hacizle birlikte dava açma süresi de 15 gündür.

Aleyhlerine tarhiyat yapılanların uzlaşma yoluna gitmeleri ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendilerine tebliğinden itibaren dava açabilirler. Burada dava açma süresinin kısaca, 15 gün olduğunu söyleyebilirim (VUK. ek madde 7).

Dava açma süresi içerisinde dava açmak yerine –koşulları varsa- düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 30 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava açma süresi, 30 günlük dava açma süresinden düzeltme talep etmek için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle hesaplanır.

Buna karşılık dava açma süresi de geçtikten sonra  –koşulları varsa- düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 30 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde, red işlemine karşı şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat etmeleri  ve taleplerinin Maliye Bakanlığınca da açıkça veya 30 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava hakkı doğar. Düzeltme talebinin reddi dolayısıyla açılacak bu gibi davalarda ise dava açma süresi yine 30 gündür.

Vergi hukuku ile ilgili Cumhurbaşkanı Kararı veya Genel Tebliğ gibi genel düzenleyici işlemlere karşı doğrudan açılacak davalarda görevli mahkeme, Danıştay’dır. (Danıştay Kanunu md. 24) Danıştay’da görülecek bu tür soyut veya objektif iptal davalarında dava açma süresi ise 60 gündür (İYUK md. 7).

Süre düzenlemeleri, bu kadar değildir. İstihkak iddiası, üçüncü şahıs haciz ihbarnamesine karşı dava süresi, emlâk vergisi ile ilgili bina m² değerleri ile arsa değerleri ile ilgili itiraz / temyiz süreleri hep özel süreler içermektedir.

Tatil günleri sürelere dahildir. Ancak bu sürelerin son gün, resmi tatil gününe denk gelirse süre, tatili izleyen ilk iş gününün mesai saati bitimine kadar uzar. Bu sürelerin son günün adli tatile rast gelmesi halinde, İdari Yargılama Usulü Kanunda belirlenmiş olanlarında süre, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır (İYUK md.8/3). Diğer kanunlarda yazılı süreler ise uzamaz. Ancak aksi yönde içtihatlarda vardır.

Adli tatil gibi mali tatil de dava açma sürelerini uzatmaktadır. Tebliğ tarihi itibariyle mali tatil adli tatille birleşirse, 30 günlük dava açma süresi 99 güne kadar çıkabilmektedir. Örneğin 2 Haziran da tebliğ edilen bir ihbarnameye karşı dava açma süresi 7 Eylül tarihine kadar uzayabilmektedir. Bu ihbarname iki gün önce tebliğ edilse idi dava açma süresi 30 gün sonra dolacaktı.

Bu sürelerin son günün idari tatil veya idari izin olarak adlandırılan günlere gelmesi halinde ise, sürenin tatili izleyen ilk iş günü mesai saati bitimine kadar uzayıp uzamayacağı net değildir. Ancak genelde uzamadığı kabul edilmektedir.

Bu süreler genelde yazılı bildirimin yapıldığı tarihi, elektronik ortamda yapılan tebliğlerde bildirimin yapıldığı tarihi izleyen 5. günü izleyen günden itibaren işlemeye başlamaktadır. Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapıldığı, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren dava açma süreleri başlamaktadır.

Görüldüğü gibi basit bir süre konusu mevzuatta bir hayli karmaşık hale getirilmiştir. Bu süreler, hak düşürücü sürelerdir. Bu süreleri saptayan kanunlarda bu sürelerin nasıl belirlendiğine ilişkin hiçbir gerekçe açıklaması da yoktur. Bu sürelerin hak kaybına yol açmaması için rastgele belirlenmiş süreler olmaktan çıkartıp, olabildiğince standartlaştırılması gerekmektedir.



Bu yazı 287 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Nisan 2023 Depremlere bağlı Veraset Vergisi istisnası
    • 2 Mart 2023 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 23 Şubat 2023 Afet bölgesinde veraset vergisi
    • 27 Ocak 2023 Binek otomobillerin 2023 giderleri ve amortismanları
    • 16 Ocak 2023 Nakd? sermaye artırımlarında 2022 indirim oranı
    • 25 Kasım 2022 Şirketine faizsiz borç verene ?hayatın olağan akışı vergisi
    • 17 Kasım 2022 Vergi konularında ?Yorum Davası ihtiyacı
    • 15 Kasım 2022 Vergi yargısında adalet arayışı
    • 3 Kasım 2022 Eylül ayı özelgeleri
    • 25 Ekim 2022 Ağustos özelgeleri (2)
    • 22 Ekim 2022 Dünya Gazetesi Yazarlar Bumin DOĞRUSÖZ Ağustos ayı özelgeleri Ağustos ayı özelgeleri
    • 11 Ekim 2022 Vergi cezasının tarh dönemi ile fiilin dönemi değiştirilebilir mi?
    • 6 Ekim 2022 Gecikme faizinin tarh ve tahakkuku
    • 4 Ekim 2022 Değerli konut vergisini sistemde tutmak anlamlı mı?
    • 23 Eylül 2022 Nakit sermaye artırımı teşviki geçici olarak vergide kayıp mı oldu?
    • 15 Eylül 2022 Örtülü sermayede düzeltme koşulunun uygulanabilirliği
    • 25 Ağustos 2022 Temmuz Özelgeleri
    • 23 Ağustos 2022 Temmuz ayı özelgeleri
    • 12 Ağustos 2022 Giderlerde özelge kısıtlaması
    • 23 Haziran 2022 Takdir komisyonunun takdir süresinin yokluğu
    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    12,263 µs