En Sıcak Konular

Cem Kılıç
Milliyet Gazetesi

Cem Kılıç
28 Temmuz 2023

Çalışanların yemek parası güncellenmeli



Türkiye ekonomisinin toparlanması ve depremin ekonomik etkilerinin hafifletilmesi adına atılan adımlar önemli. Bu adımlar atılırken gerek ücretler gerekse sağlanan mali haklar bakımından zorluklar yaşanıyor. Son günlerde yaşanan önemli bir zorluk çalışanların yemek parasıyla ilgili.

Hem KDV oranındaki artış, hem de yemek ve gıda fiyatlarındaki artışlardan dolayı en son Ocak 2023 itibariyle 110 TL + KDV olarak açıklanan günlük yemek bedeli istisna tutarı çalışanın düzgün beslenmesi adına yetersiz kalmıştır. Bu konuda ilave bir düzenlemeye ihtiyaç olması söz konusu.

Çalışanların yemek paraları, yüzde 8’den yüzde 10’a çıkan KDV oranı sonucunda erimiş durumda. Örneğin çalışanlar bir porsiyon yemeğe KDV dahil 170 TL verirken aynı yemeğe şimdi artan KDV oranı yüzünden 173 TL verecekler. Tabii bu örnekte yeme içme sektörüne sadece KDV artışının yansıyacağı varsayılırsa bu tablo ortaya çıkıyor.

Geçen hafta İTO Başkanı Şekip Avdagiç’in yaptığı açıklamaya göre, dışarıda yenen yemek fiyatları sadece son bir senede yüzde 91.6 arttı. Akaryakıt zamları sonrasında ise sebze, meyve nakliyesindeki artışlarla birlikte yeme - içme sektöründe fiyatların daha da yukarı doğru hareketi gerçekleşecektir.

Dengeli beslenme ve risk

Çalışanların, özellikle sanayi, imalat gibi sektörlerde yüksek efor sarf eden çalışanların öğlen yemeğinde alması gereken kalori miktarı yüksek. Diğer yandan bu kalori miktarının dengeli bir biçimde alınması da önemli. Bugün çorba, etli sulu yemek, pilav ve içecekten oluşan dengeli bir öğle yemeğinin büyük şehirlerde haziran ayı ortalaması yaklaşık 170 TL civarında. Bu koşullar altında işverenlere sağlanan vergi istisnası ve sigorta prim muafiyeti tutarlarının çalışanların günlük dengeli bir beslenme ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalma durumu söz konusu.

İşverenlere, çalışanlara yemek parası vermeleri halinde iki avantaj sağlanıyor. Birincisi vergi istisnası. Bu istisna sayesinde işverenin çalışana yemek parası vermesi durumunda belirlenen günlük limite kadar olan tutarlardan gelir ve damga vergisi alınmıyor. Dolayısıyla çalışanın eline geçen rakam net oluyor.

İkinci avantaj ise sigorta prim muafiyeti. Çalışana yemek kartı ya da nakit olarak verilen yemek parasında yine belirli bir tutara kadar sigorta primi alınmıyor. Böyle olunca da işveren SGK’ya prim ödemeden çalışana yemek parası ödeyebiliyor. Bu muafiyet tutarları pek çok işveren için yemek parasının üst limiti anlamına geliyor. Çünkü bu limitlerin aşılması halinde vergi ve prim maliyeti tutarlara ekleniyor.

Vergi istisnası 121 TL

KDV oranındaki artış sonrası günlük yemek bedeli istisnası KDV dahil 121 TL’ye yükseldi. Sigorta prim muafiyeti ise asgari ücret artışı sonrası 105.75 TL’ye yükseldi. Bu şu anlama geliyor: Bir işveren çalışanına yemek kartı ile günlük 105.75 TL yemek parası öderse bu tutar için vergi ve prim ödemiyor. Ancak 105.75 TL’nin üzerinde bir tutar öderse bu tutardan sigorta primi kesilmesi gerekiyor.

Şirketler SGK primi muafiyetini referans alırlarsa yine mağdur olan çalışan oluyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için günlük yemek bedelindeki SGK primi uygulamasının, eskisi gibi herhangi bir limite bağlı olmadan ayni yardım statüsünde değerlendirilmesi gerekir. Ve prime esas kazanca dahil edilmemelidir. Yoksa işveren çalışana öğle yemeği sağlamak için bir de ilaveten prim yükü altına girmiş oluyor. Hal böyle olunca bu yardımı layığıyla yapmıyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi çalışan mağdur oluyor.

KDV artışı yansıtılmalı

KDV artışının yemek bedelinde doğurduğu yükselişin işverenler tarafından telafi edilmesi önemli. KDV artışı sonrası yemek fiyatlarında gerçekleşen farkın işveren tarafından ivedilikle çalışanlara yansıtılması çalışanın mağdur olmaması açısından çok önemli. İş verenler çalışan verimliliğini ve motivasyonunu sağlamak için günlük yemek bedeli istisnası ötesine geçerek reel restoran fiyatlarına göre yemek ödeneği vermeli.

Kaliteli iş gücünü elde tutmak adına çalışanın yanında olmak artık çok değerli. İnsan kaynakları uzmanlarının ortak yorumuna göre; artık günümüzde, yetenekli bir çalışanın işten ayrılıp yerini başka bir çalışana devrettiğinde yeni gelen çalışanın aynı iş verimliliğine ulaşması ortalama 7 ay gibi bir süre alıyor. Özellikle yemek yan hakkı da, çalışanı elde tutabilmek için nispeten az maliyetli ama algısı çok daha yüksek bir unsur.

Geçen sene asgari ücret artışı yapılırken çok doğru bir uygulama ile çalışanın sadece maaşı değil sağlıklı ve dengeli beslenmesi de gözetilmiş ve günlük yemek bedeli istisnası da enflasyon ile paralel yükseltilmişti. Dolayısıyla, şu anki günlük yemek bedeli istisnası ve restoran menü fiyatları karşılaştırıldığında yine böyle bir artışın gerekliliği ortadadır. Zira çalışanın dengeli beslenmesi, iş verimliliğini sağlayan, iş kazalarının önüne geçilmesinde çok önemli etkenlerden bir tanesidir.

Yemek kartı yaygınlaşmalı

Yemek kartlarının yaygınlaşması çalışanın iş saatlerinde yemek ihtiyacının karşılanması adına çok elzem. Nitekim çalışan kart yerine nakit olarak yemek parasını işverenden alıyorsa, genellikle bu parayı yemeğe harcama yerine başka ihtiyaçları için kullanabiliyor. Özellikle ücretlerin fiyat artışları karşısında alım gücünü yitirdiği ortamda bu durum daha çok hissediliyor. Bu nedenle çalışanın iş sağlığı ve güvenliği ve ayrıca verimliliği bağlamında yemek kartlarının kullanılması çok daha mantıklı görünüyor. 



Bu yazı 304 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 29 Nisan 2024 İşveren imk?nıyla yan iş mümkün mü?
    • 26 Nisan 2024 İklim değişikliği işte büyük risk
    • 22 Nisan 2024 Geride kalanlara aylık bağlanması
    • 15 Nisan 2024 Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
    • 12 Nisan 2024 Yıllık izinle ilgili her şey
    • 9 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
    • 8 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
    • 6 Nisan 2024 Bayram sonrası telafi çalışması
    • 3 Nisan 2024 Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
    • 29 Mart 2024 Fazla çalışmanın ispatı
    • 25 Mart 2024 Yoksulluk ve zorla çalıştırma
    • 22 Mart 2024 Özel güvenlik ilgi bekliyor
    • 18 Mart 2024 Yemek yardımı neden önemli?
    • 15 Mart 2024 Ramazanda çalışma hayatı
    • 11 Mart 2024 İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
    • 8 Mart 2024 Çocuk hakları
    • 2 Mart 2024 Dışarıdan primle memur emekliliği
    • 26 Şubat 2024 Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
    • 23 Şubat 2024 Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
    • 19 Şubat 2024 Emeklilik için doğum borçlanması




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,999 µs