İnternet Haber
Çalışma Yaşamı
Bünyamin Esen
20 Kasım 2013
Anlaşmalı Boşananların Maaşı Kesilecek mi?
Anlaşmalı Boşananların Maaşı Kesilecek mi?
Okurumuz Nezihe Tataroğlu soruyor: Bünyamin bey, üvey kızım kocasından boşanmasına rağmen halen birlikte yaşıyor. Bu artık serbestmiş diyorlar doğru mu, şikayet etsem maaşı kesilir mi? Bana bilgi verin lütfen.
Sayın okurum, babasından, anasından ya da kocasından kalan emekli maaşını alabilmek için anlaşmalı olarak boşanan kişilerin durumu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Son dönemlerde yeni yargı kararları konuyu tekrardan gündeme taşıdı.
Anlaşmalı olarak boşanan kişileri genelde SGKya anne, baba, kardeş gibi yakınları şikayet ediyor. Bunun sonucunda da SGK kişilerin birlikte yaşayıp yaşamadıklarına bakıyor.
Halk arasında muvazaalı boşanma olarak da bilinin bu durum sosyal güvenlik hukuku yönünden nasıl değerlendiriliyor, maaşı kesilenlerin durumu ne olacak?
Konuyu ayrıntılı olarak açıklayalım.
Boşandığı Eşiyle Yaşananın Maaşı Kesilir mi?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56 ncı maddesi boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan kişilerin hak sahibi sıfatı ile aldıkları emekli maaşlarının kesileceğini öngörüyor.
Burada önemli olan maaş alabilmek için boşanmış olma niyetinden ziyade, birlikte yaşama olgusunun gerçekleşmesi.
Zira Kanun fiilen birlikte yaşamayı maaş kesilecek haller arasında kabul etmekte.
Birlikte yaşama olgusunun kişinin boşandığı eski eşiyle olması gerek. Evli olmadan biriyle yaşamak yada eski nikahlı eşinden başka biriyle imam nikahlı yaşamak ise maaş kesilmeyi gerektiren haller arasında değil.
SGK Anlaşmalı Boşanmaları İnceliyor
Belirttiğimiz üzere anlaşmalı boşananları genelde yakın akrabaları şikayet ediyor. Zira anlaşmalı boşanan kişi, yakın akrabasının maaşının kesilmesine yada azalmasına neden olmakta.
Şikayetler ya SGKya verilen dilekçe ile yada ALO 170 yada BİMER hattına yapılan isimsiz ihbarlar ile olmakta.
Bunun sonucunda SGK da konuyu denetime alıyor.
Ev adreslerine giden, çevresel soruşturma yapan SGK Denetmenleri/Müfettişleri kişinin iddia edildiği gibi eşinden boşandığı halde, boşandığı eşitle fiilen birlikte yaşanıp yaşanmadığının tespitine çalışıyor.
Bunun için çevresel soruşturma yapılıyor, komşu ve akrabaların ifadeleri alınıyor, kişilerin ikamet adresleri inceleniyor. Gerektiğinde faturalara ve bankadaki ortak hesaplara bakılıyor.
Denetimlerde bakılan şey birlikte yaşamanın fiilen olup olmadığı. Yani kişilerin ayni haneyi paylaşıp paylaşmadıkları. Fiilen birlikte yaşama ayni yatağı paylaşmak demek değil, ayni evi paylaşmak demek.
Denetim sonucu birlikte yaşadığı tespit edilenlerin ise maaşı kesiliyor.
Birlikte Yaşama Nasıl Tespit Edilir?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2013 tarih, 2012/101154 Esas ve 2013/360 Karar sayılı kararında fiilen birlikte yaşam olgusunun kanıtlanması yönünden delillerin toplanması, araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmakta.
Yargıtay özellikle boşanılan eşle kurulan ilişkinin fiili olarak birlikte yaşama olgusu kapsamında yer alıp almadığı, ilişkinin niteliği ve başlangıç tarihi açıkça ortaya konulmasını istiyor. Başka bir deyişle ayni evde yaşama şartı aranıyor, eve arada sırada gelip gitmek bir arada yaşama sayılmıyor.
Bu doğrultuda, öncelikle T.C. Anayasasının 20.maddesi, 5510 sayılı Kanunun 59 ve 100. maddeleri, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3, 45 ve 53. maddeleri, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28 ve 45. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6, 24 ila 33. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 ve 6. maddeleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı; hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerleri, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanmalı, muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılmalı, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 sayılı Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtları sorgulanmalı ve böylelikle boşanılan eşle fiili olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda varılacak sonuca göre karar verilmeli.
Dolandırıcılık Suçu Oluşturur mu?
Yargıtay verdiği başkaca kararlarda ise anlaşmalı boşanma halinin Türk Ceza Kanunu uyarınca suç oluşturmadığı yönünden içtihat belirtmiş durumda.
Daha evvel SGK maaşını kestiği anlaşmalı boşanmalı kişileri kamuyu dolandırmak suçundan dolayı Savcılıklara şikayet ederdi.
Artık SGK kişinin boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı anlaşılsa dahi savcılıklara kişiler ile ilgili nitelikli dolandırıcılık duyurusunda bulunmuyor. Yani anlaşmalı boşanma artık cezai açıdan suç olarak değerlendirilmiyor.
Ancak şunun altını çizelim, 5510 sayılı Kanun değişmediği sürece boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanın maaşı kesilmeye devam edilecek. Yani bu durum hukuken ortadan kalkmadı.
Özel Hayatın Mahremiyetini İhlal mi?
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanın maaşı kesilmesi gerektiği hukuki olarak tartışmasız bir durum.
Öyle olsa bile, Kanun gereğince boşandığı eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığının soruşturulması, başka bir deyişle Devletin kiminle yaşadığınız, evinize kimin girip çıktığını soruşturması oldukça eleştirilen bir durum.
Birçok hukuk yorumcusu bu durumu özel hayatın mahremiyetinin ihlali olarak görüyor. Anayasaya göre özel hayatın mahremiyetinin dokunulmazlığı var. Paris Şartına göre de özel hayatın dokunulmazlığı temel bir insan hakkı ayni zamanda.
Ancak Anayasa Mahkemesi önceki yıllarda verdikleri kararlarda 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin Anayasaya uygun olduğunu hükmetmişti.
Dolayısıyla anlaşmalı boşanmalar sorununun tek çözümü, 5510 sayılı Kanunda yapılacak bir değişiklik ile kimsenin muvazaaya başvurmayacağı bir düzenlemeyi getirmek.
O zamana kadar Devlet yatak odalarımızı gözlemeye devam edecek.
Bu yazı 5,713 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Temmuz 2023
Vergilendirmede delilin hukuka uygunluğu
-
25 Ağustos 2020
İş yeri kiralarında yenilikler - 2
-
5 Ağustos 2020
Boşta geçen günler emeklilik sağlamaz
-
8 Ağustos 2016
Şehit yakınlarına kadro nasıl verilecek?
-
1 Ağustos 2016
Devlet darbe mağdurlarına sahip çıkıyor
-
20 Haziran 2016
SGK teşviklerinden nasıl yararlanırsınız?
-
13 Haziran 2016
Yurt dışı borçlanmasıyla erken emeklilik
-
30 Mayıs 2016
Hangi çalışanların ücreti bankadan ödenecek?
-
23 Mayıs 2016
SGK günleriniz başkasına yattıysa
-
16 Mayıs 2016
Emekli maaşınızı nasıl arttırırsınız?
-
6 Mayıs 2016
Emekli maaşınızda kesinti olursa ne yaparsınız?
-
2 Mayıs 2016
Ödenen GSS primleri geri verilecek mi?
-
28 Nisan 2016
Gençlerin GSS borcu nasıl silinecek?
-
19 Nisan 2016
Hamileyi işe almayan patron yandı!
-
18 Nisan 2016
Sigortasız çalışan ne yapmalı?
-
15 Nisan 2016
Gizli işsizliğe dikkat!
-
11 Nisan 2016
Kıdem tazminatı almanın ipuçları
-
7 Nisan 2016
Emeklilik yaşı nasıl hesaplanır?
-
6 Nisan 2016
Memurlar nasıl mazeret izni alabilir?
-
8 Ocak 2016
Deneme süresinde sigortasız çalıştıran yandı!
Yorumlar
+ Yorum Ekle