En Sıcak Konular

Bünyamin Esen
İnternet Haber Çalışma Yaşamı
Bünyamin Esen
30 Haziran 2014

Meslek Hastası Olabilirsiniz, Aman Dikkat!



Meslek Hastası Olabilirsiniz, Aman Dikkat!

 

 

İnternethaber.com

 

Ankara’dan okurumuz Abdullah Tezkiye soruyor: “Bünyamin bey, son dokuz yıldır damacana su dağıtımı yapan bir firmada çalışıyorum. İşimiz gereği yeri geldiğinde beşinci kata omuzlayıp damacana su taşıyoruz. Son bir yıldır belimde sızı şeklinde başlayan bir ağrı başladı. Son birkaç aydır daha da şiddetli ağrıyor. Doktora gittim bel fıtığı başlangıcı olduğumu söyledi. Ben bu hastalığa ağır yük kaldırdığım için tutulduğumu düşünüyorum. SGK’ya başvursam bana maaş bağlar mı? Böyle bir hakkım var mı? Ne yapmamı tavsiye edersiniz?”

Sayın okurum, sigortalıların çoğunun farkında olmadan başlarına gelen çok önemli bir konuyu soruyorsunuz.
Sizin durumunuzda olduğu gibi, iş ve işyeri koşulları neticesinde bir hastalığa tutulan kişilerin hastalığına “meslek hastalığı” deniyor.
Meslek hastalığına tutulan sigortalılara SGK’dan çeşitli yardımlar yapılıyor, hatta emekli maaşı bağlanabiliyor. Üstelik bu emekli maaşı çalışmaya devam etseniz de kesilmiyor.
Ancak sigortalıların çoğu meslek hastası olduklarını fark etmiyor; daha doğrusu böyle bir hakları olduğunun dahi bilincinde değiller.
Bu durumda meslek hastalığı tespit sisteminde yaşanan sorunlar ve doktorların meslek hastalığı konusunda bilinçli olmaması da etkili oluyor.
Meslek hastalığı nedir, bir hastalık hangi koşullarda meslek hastalığı sayılır, nasıl maaş bağlanır? Tüm okurlarımızı aydınlatacak şekilde ayrıntılı olarak açıklayalım.

Meslek Hastalığı Nedir? 

Meslek hastalığı kavramı sosyal güvenlik hukuku açısından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda tanımlanmıştır.
Buna göre, meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı hastalıklardır.
Tanımda görüleceği üzere hastalığın ya sigortalının yaptığı işten dolayı tekrarlanan bir şekilde maruz kaldığı bir risk sonucu ortaya çıkmış olması yahut da işin (veya işyerinin) şartlarından kaynaklanması gerekir.
Damacana suyu sürekli olarak kaldırmanızdan ötürü ortaya çıkan bel fıtığı, son sözü doktor söyleyecek olsa da, ilk izlenim olarak diğer şartları da sağlaması halinde bu kapsama girmektedir.
Başka bir örnek verecek olursak, işyerinde soluduğu kimyasallar nedeniyle kişinin kronik akciğer yetmezliğine tutulması da meslek hastalığı sayılabilecektir.
Yine başka bir örnek ile, sürekli olarak bilgisayar başında çalışan kişinin gözünün bozularak görme yitişinin azalması veya oturmasından dolayı bel sorunlarının ortaya çıkması da meslek hastalığı olabilecektir.

Geçici veya Kalıcı Hastalıklar Olabilir 

Hastalık veya engellilik hallerinin geçici veya sürekli olması durumu değiştirmez.
Daha açık bir ifade ile kişinin meslek hastası sayılabilmesi için sürekli engelli hale gelecek kadar hasar görmesi yahut da kronik bir hastalığa tutulması şart değildir.
Kalıcı hasar bırakan kanser, ülser, görme kaybı, işitme kaybı gibi hastalıklar yanında geçici olarak hasta eden, daha doğru bir ifade ile tedavisi mümkün olan hastalıklar da meslek hastalığı sayılabilir.
Burada önemli olan hastalığın veya engelliliğin iş veya işin yürütüm şartları nedeniyle ortaya çıkmasıdır.
Meslek hastalığının fiziksel bir hasar veren bir engellilik veya hastalık olmasına da gerek yoktur. Psikolojik ve ruhsal hastalıklar da meslek hastalığı olabilir.
Örneğin, işin yürütüm şartlarında ortaya çıkıyorsa stres bozukluğu, kişilik bozukluğu, psikososyal kaygı, klostrofobi gibi psikolojik rahatsızlıklar dahi doktor kararına meslek hastalığı olarak tespit edilebilir.

Maruziyet Süresi Önemli 

Bir hastalığın veya engelliliğin meslek hastalığı sayılabilmesi için sosyal güvenlik mevzuatı özel bir şart getirmiştir.
Sigortalı o işyerinde öyle bir süre çalışmış olmalıdır yahut da kendisini hasta yapan o işi öyle bir süre yapmış olmalıdır ki, objektif bir şekilde değerlendirildiğinde kişinin hasta olması tıbbi açıdan beklenebilir olmalıdır.
Daha teknik bir ifade ile söyleyecek olursak sigortalı o işin ve işyerinin “mesleki risk”ine belirli bir süre maruz kalmış olmalıdır. Buna sosyal güvenlik hukukunda teknik bir tabir olarak “maruziyet süresi” adını veriyoruz.
Bir örnekle açıklayacak olursak, kişinin bir kez damacana kaldırması ya da bir hafta ağır kaldırdığı bir işte çalışması meslek hastalığına tutulmasına yetmez. İşte bu şekilde o işi ne kadar yapan kişinin meslek hastalığına tutulabileceği SGK’ca önceden belirlenmiş ve listelenmiştir.
Meslek hastalığına tutulduğu düşünülen kişinin bu şartları sağlayıp sağlamadığı SGK tarafından değerlendirilir.

Sağlık Kurulu Raporu Zorunlu 

Kanuna göre sigortalıların meslek hastalığına tutulduğunun tespit edilebilmesi için öncelikle SGK tarafından yetkilendirilmiş hastanelerden usulünce alınacak sağlık kurulu raporu gereklidir.
Hastaneden alınan raporda hastalığın veya özürlülüğün mahiyeti ve bu durumun kişide oluşturduğu çalışma gücü kaybı oranı belirtilir.
Öte yandan hastaneden alınan rapor kişiye otomatik olarak kişiye hak kazandırmaz. Meslek hastalığı alınan bu rapor ve dayanağı tıbbi belgelerin SGK Sağlık Kurulu tarafından incelenmesi ile tespit edilir.
Hekimlerde oluşan bir kurul olan SGK sağlık kurulu, ilk doktor raporundaki oranı düşürebileceği yükseltebilecektir.
Eğer gerekli görürse SGK, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçları denetime konu edip inceleyebilir.

İşten Ayrılanlar İçin Özel Bir Durum Var 

İşten ayrılan sigortalıların da, daha önce çalıştığı işin veya işyerinin şartları yüzünden meslek hastası olduğunu iddia edebilmesi mümkündür.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında SGK’ca belirlenen süreden daha uzun bir zamanın geçmemesi gerekir.
Buna sosyal güvenlik mevzuatında “yükümlülük süresi” deriz.
Ancak bu yükümlülük süresinin geçirilmiş olması artık SGK’ca sağlanan hakların mutlak olarak kaybedildiği anlamını taşımaz.
Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık SGK’nın veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilecektir.

Emekli Maaşı Bağlanabilir 

Peki, meslek hastalığına tutulmuş olmak kişiye hangi hakları sağlar?
Meslek hastalığına tutulan kişiye öncelikle SGK tarafından, hastalık dolayısıyla yattığı sürede geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.
Meslek hastalığı sonucu çalışma gücünün yüzde ondan fazlasını sürekli olarak kaybeden sigortalıya ayrıca “emekli maaşı”, teknik tabiriyle “sürekli iş göremezlik geliri” de bağlanır.
Kişi çalışmaya devam etse dahi bu maaş kesilmez. Bu şekilde emekli maaşı alan kişi gelecekte yaşı doldurup emekli olursa çift emekli maaşı almaya devam eder.
Eğer kişi meslek hastalığı sonucu ileride kötüleşir ve ölürse bu kez bu emekli maaşı aynen hak sahiplerine bağlanır.
Bu şekilde gelir bağlanmış olan kız çocuklarının evlenmesi halinde 24 aylık maaşı kendisine evlenme ödeneği olarak verilir.
Keza meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının cenaze masrafları için cenaze ödeneği de verilmektedir.

Maaş Almak İçin SGK’ya Dilekçe İle Başvurun 

Görüldüğü üzere meslek hastalığına tutulanın emekli maaşı almak başta olmak üzere birçok hakkı bulunmaktadır.
Ancak birçok sigortalı ne meslek hastalığına tutulduğunun ne de böyle hakları olduğunun farkında…
Eğer siz de meslek hastalığına tutulduğunuzu düşünüyorsanız yapmanız gereken şey SGK’ya bir dilekçe ile başvurmaktır.
Meslek hastası olduğunu düşünen kişi SGK’nın en yakın İl Müdürlüğü veya Sosyal Güvenlik Merkezi’ne başvurur; o merkez de kişiyi hastaneye sevk eder.
Hastaneden gelen yüzde 10 ve üzerinde çalışma gücü kaybı içeren rapor yukarıda açıkladığımız şekilde SGK Sağlık Kurulu tarafından da onaylanır ise emekli maaşını rapor tarihi itibariyle almaya başlarsınız.


Bu yazı 2,427 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Temmuz 2023 Vergilendirmede delilin hukuka uygunluğu
    • 25 Ağustos 2020 İş yeri kiralarında yenilikler - 2
    • 5 Ağustos 2020 Boşta geçen günler emeklilik sağlamaz
    • 8 Ağustos 2016 Şehit yakınlarına kadro nasıl verilecek?
    • 1 Ağustos 2016 Devlet darbe mağdurlarına sahip çıkıyor
    • 20 Haziran 2016 SGK teşviklerinden nasıl yararlanırsınız?
    • 13 Haziran 2016 Yurt dışı borçlanmasıyla erken emeklilik
    • 30 Mayıs 2016 Hangi çalışanların ücreti bankadan ödenecek?
    • 23 Mayıs 2016 SGK günleriniz başkasına yattıysa
    • 16 Mayıs 2016 Emekli maaşınızı nasıl arttırırsınız?
    • 6 Mayıs 2016 Emekli maaşınızda kesinti olursa ne yaparsınız?
    • 2 Mayıs 2016 Ödenen GSS primleri geri verilecek mi?
    • 28 Nisan 2016 Gençlerin GSS borcu nasıl silinecek?
    • 19 Nisan 2016 Hamileyi işe almayan patron yandı!
    • 18 Nisan 2016 Sigortasız çalışan ne yapmalı?
    • 15 Nisan 2016 Gizli işsizliğe dikkat!
    • 11 Nisan 2016 Kıdem tazminatı almanın ipuçları
    • 7 Nisan 2016 Emeklilik yaşı nasıl hesaplanır?
    • 6 Nisan 2016 Memurlar nasıl mazeret izni alabilir?
    • 8 Ocak 2016 Deneme süresinde sigortasız çalıştıran yandı!




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,629 µs