Milliyet Gazetesi
Cem Kılıç
13 Aralık 2015
Asgari ücret için formül aranıyor
Asgari ücret için formül aranıyor
Asgari ücret artışında işveren maliyetini dengelemek için Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları seferber oldu. Bürokratlar, işveren prim payı için yeni formüller geliştiriyor
Asgari ücretin 1300 TLye çıkması kesin. Alt gelir düzeyinde bulunan yaklaşık 5.5 milyon çalışan için bu artış son derece olumlu. Ücretlerde yüzde 30 - 35 aralığına denk gelen bu yükselmeyle işgücü piyasasında dengeler değişecek. Sadece düşük ücret alanlar değil, tüm ücret kategorilerinde artışlar yaşanacak ve ücretlerdeki bu artışlar önümüzdeki bir - iki yıllık süreçte olacak.
Asgari ücret artışıyla ortaya çıkan işveren maliyetlerini dengelemek bakımından hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hem de Maliye Bakanlığı değişik formüller üzerinde çalışıyor. Her iki bakanlıkta da bürokratlara yeni formüller hazırlamaları için talimat verildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları daha önce bizim de bu köşeden duyurduğumuz gibi, işveren sigorta prim payında ne yapabiliriz ve işveren prim teşviki artırılabilir mi soruları çerçevesinde bir arayış içerisinde.
İndirim pazarlığı
Asgari ücret artışının beraberinde SGKnın prim gelirlerini de artırcak olması bürokratların daha kolay karar verip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına bir formül sunma imkânını artırıyor. Öne çıkan çözüm yüzde 5 prim indiriminden yararlanan işverenlerin indirim oranının yüzde 7-8e çıkarılması.
Eğer böyle bir formül uygulanırsa, işverenler açısından son derece avantajlı bir durum ortaya çıkar. Diğer yandan, 5 puanlık indirimin 7 veya 8e çıkarılması durumunda bu değişikliğin sadece asgari ücret düzeyine değil diğer tüm ücret düzeylerine de uygulanması gerekir. Eğer sadece asgari ücrete uygulanırsa işverenler bu sefer ücretleri düşük gösterme eğilimine girer ve SGK da bu durumdan çok zarar görür. Bu nedenle, tüm ücretlere uygulanacak 7 veya 8 puanlık indirim işverenin asgari ücretten kaynaklanan maliyet artışlarını özellikle ilk yıl karşıladığı gibi, sonraki yıllarda da işverenler açısından ciddi bir teşvik haline gelir. Hiçbir işveren de bu indirimi kaybetmek istemeyeceği için sigortasız işçi çalıştırmaya heves etmez.
Yüzde 5 prim indiriminden işverenlerin yüzde 88i yararlanıyor. İndirimden yararlanmak için işverenin kayıtdışı sigortalı çalıştırmaması ve işverenlerin vadesi geçmiş sigorta primi, işsizlik primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme zammı ve gecikme cezası borçlarının bulunmaması gerekiyor.
Prime esas kazanç
Sürekli olarak asgari ücretin netinin 300 TL artacak olması konuşuluyor. Elbette yüzde 30luk artış asgari ücret seviyesinde ücret ödeyen işveren için önemli bir maliyet artışı. Ne var ki, asıl düşünülmesi gereken konu gözden kaçıyor. Asgari ücret artışıyla beraber prime esas kazanç tavanı dediğimiz rakam da değişecek. Prime esas kazanç tavanı brüt asgari ücretin 6.5 katı tutarında olan rakamdır. Bir işveren çalışanını SGKya bildirirken en fazla bu tutar üzerinden ücretini gösterir. Bugün için, yani asgari ücret artışı olmadan halen yürürlükte olan brüt asgari ücretin 6.5 katı olan bu tutar 8 bin 277 TL. Yani, herhangi bir çalışan 10 bin TL de kazansa işverenin işçisi için SGKya bildireceği ücret tutarı 8 bin 277 TL oluyordu. Bu rakam üzerinden işverenin SGKya ödeyeceği prim tutarı da 2 bin 690 TL idi. Şimdi artan asgari ücretle beraber üst ücret sınırı 10 bin 697 TLye çıkacak. İşveren 2016 yılında bu rakam üzerinden yüksek ücretli işçisi için 3 bin 476 TL prim ödeyecek. Tavandan prim ödediği her bir işçi için işverenin maliyeti 786 TL artacak. Dolayısıyla, işverenler açısından asgari ücret artışı en çok prim gider artışı şeklinde kendisini gösterecek. Elbette bu durum SGKnın prim gelirlerini artıracak ancak artan prim giderleri karşısında çaresiz kalan işverenlerin yüksek ücret alan çalışanlarının ücretlerini düşük göstererek kayıtdışılığa yönelmelerine de yol açabilir. Günümüzde yüksek ücretlerin en çok görüldüğü sektörler bankacılık, finans, iletişim, yazılım ve teknoloji yoğun sektörler. Bu sektörlerde işverenler yüksek ücret ödemeleri nedeniyle yüksek prim giderleriyle karşılaşacaklar.
Enflasyon artacak mı?
Asgari ücret artışı işverenin işçi çalıştırma maliyetlerini artıracak. Artan işgücü maliyetleri mal ve hizmet fiyatlarına eklenecek. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşekin de ifade ettiği gibi, enflasyon rakamları büyük bir ihtimalle yükselecek. En büyük tehlike artacak enflasyonla beraber, ücret enflasyon sarmalının ortaya çıkacak olması. Bu durum en çok ücret ve maaşlı kesimi etkilemiş ve satın alma gücünü düşürmüştü.
Bu yazı 2,233 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
22 Nisan 2024
Geride kalanlara aylık bağlanması
-
15 Nisan 2024
Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
-
12 Nisan 2024
Yıllık izinle ilgili her şey
-
9 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
-
8 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
-
6 Nisan 2024
Bayram sonrası telafi çalışması
-
3 Nisan 2024
Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
-
29 Mart 2024
Fazla çalışmanın ispatı
-
25 Mart 2024
Yoksulluk ve zorla çalıştırma
-
22 Mart 2024
Özel güvenlik ilgi bekliyor
-
18 Mart 2024
Yemek yardımı neden önemli?
-
15 Mart 2024
Ramazanda çalışma hayatı
-
11 Mart 2024
İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
-
8 Mart 2024
Çocuk hakları
-
2 Mart 2024
Dışarıdan primle memur emekliliği
-
26 Şubat 2024
Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
-
23 Şubat 2024
Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
-
19 Şubat 2024
Emeklilik için doğum borçlanması
-
16 Şubat 2024
Dövizle ücretin sınırları neler?
-
12 Şubat 2024
Kıdem tazminatı tavanı arttı
Yorumlar
+ Yorum Ekle