En Sıcak Konular

ANAYASAYA MAHKEMESİNDEN FLAŞ EMEKLİLİK KARARI

18 Ocak 2014 23:38 tsi
ANAYASAYA MAHKEMESİNDEN FLAŞ EMEKLİLİK KARARI Anayasa Mahkemesi, Emekli Sandığı Kanunu'nun geçici 206. maddesinin, 8 Eylül 1999'da sandık iştirakçisi olanların emekli aylığı almaya hak kazanacaklarına ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Yüksek Mahkeme kararında emekliliğe hak kazanmak için sınırlama ge

ANAYASAYA MAHKEMESİNDEN FLAŞ EMEKLİLİK KARARI
http://www.egemeclisi.com/
Anayasa Mahkemesi, Emekli Sandığı Kanunu'nun geçici 206. maddesinin, 8 Eylül 1999'da sandık iştirakçisi olanların emekli aylığı almaya hak kazanacaklarına ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Yüksek Mahkeme kararında emekliliğe hak kazanmak için sınırlama getirilmesinin Anayasaya aykırı olduğu belirtilerek, 8 Eylül 1999'dan önce 50 yaşına girenlere de imkan getirilmesi için idarenin düzenleme yapılması istendi. İptal hükmü, 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. 

Ankara 17. İdare Mahkemesi, Emekli Sandığı Kanunu'nun, 2002 tarihli 4759 sayılı kanunun 6. maddesiyle değiştirilen geçici 206. maddesinde yer alan "8.9.1999 tarihinde Sandık iştirakçisi olanlardan…" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, "8.9.1999 tarihinde sandık iştirakçisi olanlardan 50 ve daha yukarı yaşlarda bulunanlar, yaş haddi nedeniyle istekleri üzerine veya re'sen emekliye ayrıldıklarında fiilî hizmet sürelerinin 10 yılını doldurmuş olmak şartıyla emekli aylığına hak kazanırlar" şeklindeki geçici 206. maddesindeki, "... 8.9.1999 tarihinde sandık iştirakçisi olanlardan... " ibaresini iptal etti. İptal kararının gerekçesi Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

-DEVLET GENİŞ KAPSAMLI BİR KORUMA MEKANİZMASI ÖNGÖRMEK ZORUNDA-
Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden birinin “hukuk güvenliği” ilkesi olduğunun belirtildiği gerekçede, kamu görevlisi olan memurların, devlet ile olan ilişkilerinin statü hukukunun içerisinde yürütüldüğü ifade edildi. Gerekçede, “Devlet, hukuki durumları kanunlarla oluşturulan ve bu statü kurallarına güvenerek geleceklerini tasarlayan kamu görevlilerinin haklarını, sosyal güvenlik beklentilerini ve sosyal durumlarını gözetmek ve bu haklarda oluşabilecek muhtemel kayıpları en aza indirmek ve sosyal güvenlik başta olmak üzere bir kısım haklarda daha geniş kapsamlı bir koruma mekanizması öngörmek durumundadır” dedi. Devletin sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı bir şekilde kurulması ve işleyebilmesi için gerekli tedbirleri almak ve bu tedbirleri uygulamak zorunda olduğu kaydedilen gerekçede, şöyle denildi:

“Sosyal güvenlik sisteminde değişiklik yapılırken, hizmet süresini tamamladıktan sonra istifa eden ve yaş koşulunu sağlayacağı tarihi bekleyerek emeklilik hakkını kazanacağını düşünen ve bu düşünceyle memuriyete girenlerin bir kısmının itiraz konusu kural nedeniyle emekli olamaması, üstelik benzer durumda olan bir kısım kişilerin çalışamayacak derecede ileri yaşlarda olması ya da olası malullük hâllerine düşmesi gibi kimi durumlar karşısında eksik hizmet sürelerini çalışma ve prim ödeme suretiyle doldurmasının mümkün olamayacağı açıktır.”

-ADİL VE MAKUL OLMAYAN FARK OLUŞTURUR-
Gerekçede, sosyal güvenlik reformunun yapıldığı 8 Eylül 1999 tarihinde benzer durumda olan kişiler için, çalışabilecek güç ve kuvvete sahip olamama ya da ileri yaşları dolayısıyla kendilerini istihdam edecek bir işveren bulamama gibi nedenlerle emekli olmak için gerekli olan ilave prim ödeme gün sayısına ulaşamama durumunun söz konusu olabileceği belirtildi. Gerekçede, bazı sigortalıların, çalışma istek ve arzusuna sahip olmasına rağmen, sağlık sorunları nedeniyle çalışmalarının mümkün olamayacağı gerçeği göz önüne alındığında artık bu kişiler için emekli olma ve yaşlılık aylığı alabilme hakkının tamamen ortadan kalkmasının söz konusu olabileceği vurgulandı.

8 Eylül 1999 tarihinde sandık iştirakçisi olanlar ile bu tarihten önce iştirakçiliği sona erenler arasında adil ve makul olmayan bir fark oluşturulduğu ifade edilen gerekçede, “Söz konusu fark ile daha önceki kanuni düzenlemeye güvenen bazı kişilerin emekli olma hakkı ortadan kalkmamış olsa dahi bu hakkın kullanılabilmesinin oldukça güçleştirildiği, böyle bir durumun ise sosyal hukuk devletinde olması gereken hukuk güvenliği ilkesi ile çeliştiği açıktır” denildi. 

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

 

Esas Sayısı    : 2012/147

Karar Sayısı : 2013/78

Karar Günü : 18.6.2013

 18 Ocak 2014 Tarihli ve 28886 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır.



Bu haber 5,846 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,608 µs