Kablocular rekabette güç için G. Kore modeli istiyor
24 Ocak 2014 09:55 tsi
Kablo sektörünün temsilcileri 2023 yılında 8 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Avrupada Türkiyedeki kadar yeni kablo fabrikaları olmadığına dikkat çeken temsilciler, Kore modelini istiyor
Kablocular rekabette güç için G. Kore modeli istiyor
Kablo sektörünün temsilcileri 2023 yılında 8 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Avrupada Türkiyedeki kadar yeni kablo fabrikaları olmadığına dikkat çeken temsilciler, Kore modelini istiyor
Geçen yıl 2.2 milyar dolarlık ihracatla dış ticaret fazlası veren Türk kablo sektörü, son 10 yılda çok hızlı büyüdü. Firmalar miktarsal bazlı üretimlerini 3 kat artırarak yaklaşık 800 bin ton kablo üretimi gerçekleştirdi. Ancak hızlı büyümenin getirdiği birtakım sıkıntılar da var. İş Bankasının desteği ile Dünya Ekonomi TVde yayımlanan Sektör Zirvesinde biraraya gelen sektör temsilcileri ürün ve hizmet odaklı satış stratejilerinin acilen hayata geçirilmesini istiyor. Ayrıca pazar farklılaştırılmasının ihracatta istenilen düzeyde yapılamadığına dikkat çeken temsilciler, Devletten büyük teşvikler istemiyoruz. Önümüzdeki engelleri azaltsınlar çağrısında bulunuyor. Ünika Üniversal Kablo Genel Müdürü Mustafa Tanören, Korede ortaklaşa kurulan firmaların yüksek fiyat verdiğini söyleyerek, devletin Korede olduğu gibi şirketleri birleştirerek daha güçlü şirketler kurmaya teşvik etmesi gerektiğini ifade etti. Türk Prysmian Kablo Genel Müdür Yardımcısı Ethem Bakaç, Türk şirketlerin birbirleriyle rekabet ederek, kendilerini baltaladıklarına dikkat çekerken, Kablo ve İletken Sanayicileri Derneği Başkanı Mehmet Kavaklıoğlu, emtia fiyatlarındaki artışın ihracattaki değer artışını sınırladığını aktardı. Erdemir Yönetim Kurulu Üyesi Müjdat Keçeci de sektörün geriye entegre olarak bakır üretmeye başlamasını eleştirdi.
Ünika Üniversal Kablo Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tanören: Atıl yatırıma karşı, devlet sektörü yönlendirsin
Bütün ihracat 2.2 milyar dolar. Büyük rakip olarak kabul ettiğimiz Kore firmaları iki elin parmakları kadar yok. Yapısal bir farklılık var. Bu farklılık nasıl giderilebilir. Bu farklılıklar o firmalar için avantaj oluşturuyor. Bir sistem belirlemişler hangi firma hangi alanda faaliyet gösteriyor hepsini belirlemişler. Kimse kimsenin ayağına basmıyor. Birbirleriyle rekabet etmiyorlar. İç kullanımları da ihracatları da bizden çok daha fazla. Alev geciktirici birtakım compoundlar var biz bunları dışardan alıyoruz. Bazı büyük firmalar bunu kendileri yapıyor. Atıl bir yatırım yapmak yerine devlet bu tür alanlara yönlendirme yapabilir. Korede ortaklaşa kurulan böyle firmalar var. Avrupadan yüksek fiyat veriyor. Bakır herkes için aynı bakır sen nasıl yüksek fiyat verebiliyorsun buna bakmak lazım. Biz yüzde 70 ihracat yapıyoruz. Devletten çok büyük teşvik istemiyoruz. Önümüdeki engelleri azaltsınlar ya da farkına varsınlar. Hepimiz Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİR) alıyoruz. KDVyi ödememek için çünkü ağır bir yük getiriyor. Sonra bu DİRi kapatmak için müracaat ediyoruz. Sanki suçluymuşuz gibi bu buna eşit değil gibi şeyler söyleniyor. Burada güçlükler çekiyoruz.
Ürün çeşitlemelerine ve Pazar çeşitlemelerine gitmemiz gerekiyor. Bizim iddia ettiğimiz ürünlerde bazı ABDli firmalar baktığımızda Mühendislik Ürünü yazıyor. Katma değeri daha fazla olan sektörlere hizmet ediyoruz ki enerji sektörü bunlardan biri. Hammadde petrol fiyatları bu seviyelerde dolaştığı zaman petrol devleri projelerin bir an önce gerçekleşmesi için bizim iddialı olduğumuz ürünlere parayı ödemeye hazır oluyorlar. Fiyat odaklı satış stratejisi Pazar çeşitlemesi ya da katma değeri yüksek ürünlere geçirilerek bırakılacak. Dünya çapında gelişen standartları iyi uygulayabilen iyi yetişmiş mühendislerimiz var. Ara grupta bir eksikliğimiz var. Eğitilmiş iş gücü eksiğimiz var ara elemanda. Endüstri meslek liselerinde otomotiv bölümlerine güçlü destek veriliyor ve yönlendiriliyorlar. Türkiyede bizim sektörle ilgili bir bölüm yok.
Türk Prysmian Kablo Genel Müdür Yardımcısı Ethem Bakaç: Ülke ekonomimizi içerden baltalıyoruz
Dünyada yaklaşık yıllık hacmi 174 milyar dolardır kablo sektörünün. Bu 2012 verileridir. Dünyada Prysmian Grup dünya lideri. Fakat yaklaşık cirosu 12 milyar dolar civarında. Dünyanın en büyüğü pazarın sadece yüzde 8ini elinde bulunduruyor. Dünya pazarı dağınık bir yapı içinde. Üreticiler de bu şekilde. Sadece Çinde 1000 civarı üretici olduğu söyleniyor. Kablonun en büyük girdileri bakır ve petrol türevi maddelerdir. Bunun nedeni arz- talep dengesizliği. Bugün İngilterede Türk oyuncularının son 10 yılda hacmi 2 kat artmış. Dönüp pazara baktığımızda yüzde 40lar seviyesinde arttığını görüyoruz. Yani biz işin kolayına kaçıp kendi kendimizle mücadele eder hale gelmişiz. Kendi ülke ekonomimizi aslında içerden baltalıyoruz. Aynı şekilde Irak pazarında Türk üreticiler olarak yüzde 100 artmışız. O kadar çok bakir alan var ki aslında. Avrupa altyapısını tamamlamış bir pazar. Böyle bir durumda Türkiyenin stratejik planı olması lazım. Türkiye maalesef plansız büyüdü. Pazarda bundan 3- 4 yıl önce üreticilerin fiyat yapısının birbirinden çok farklı olduğunu gördük. Sonra sektörden numuneler topladık. Gördük ki kalite açısından durum içler açısı. Kabloyu piyasa denetim, gözetim ürünü olarak kabul ettirdik. Dikkat her kablo aynı değildir adı altında bir bilinçlendirme girişimi başlattık. Bunu 1 yıldır seminerle devam ettiriyoruz. Avrupada küçük yerler haricinde doygunluğa ulaştı. Afrika pazarı aslında gündemde. Hala gelişimini alt yapı olarak tamamlamamış en büyük pazar. Bu yıl yeni standartlar hayatımıza girecek. Sadece kabloda değil diğer inşaat malzemeleri de yangına karşı güvenilir hale getirilecek. Bu üreticileri disipline edip çıtayı yükseğe çekmeyi sağlayacak. İhracat pazarlarında şanslarını daha fazla artıracak.
Erdemir AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci: Kablo sektörü geriye entegre olup bakır üretti
Bugün Türkiyedeki kablocuların İngilterenin patronajlığında kablo sattıklarını görüyoruz. Ekipler kurarak Afrika Pazarına açılmalarını önerirdim. Bu pazarlarda İngiltere adına değil kendi firmanın adına satış yapardım. Biz bu işi onlardan iyi biliyoruz. İkinci olarak tahsilat sorunu var. Bugün sektörün en önemli sorunu finansmandır. Sattığının parasını almaktır en büyük sorun
Dünyadaki ticari emtialar arasında en önemlilerinden biri bakırdır. Bakır bizimle birlikte yaşayan en önemli metaldir. Üretilen bakırın tonu 2- 3 bin dolar olması gerekirken bugün 8- 10 bin dolar seviyesinde alıp, satıyoruz. Bu nedenle kar marjı düşük bir sektör. Son 5 yılda dünyada tüm fiyatlar artarken bu sektörde fiyatların geriye gittiğini söylememiz lazım. Bakır anlık değişen bir ürün. Bu nedenle hiçbir zaman yılın ilk ayında kabloyu 100 lira 10uncu ayında da110 liraya satabileceğinizi düşünemezsiniz. Bu işin alım satımını yapmak için de çok özel insanlara ihtiyacımız var. Piyasada TOKİ kabloları diye bir sektör çıkıyor. Herkese göre herkes kablo üretmeye başlıyor. Dolayısıyla bu noktada problem var. Bir de teknolojik gelişmelerle özel ürünler yapmaları gerekirken, sektördekilerin neredeyse tümü geriye entegre oldular. Bizimle birlikte bakır işi yapar oldular. Bugün dünyada da bu böyleydi. 20 yıl önce ABD 10 yıl önce de Avrupada geriye döndü. Türkiyede yerleşik yabancı firmalar artık makinelerimizi alın biz bu entegrasyondan çıkmak istiyoruz diyorlar. Biz de kendi içimize baktığımızda ya istedikleri malı veremedik ya da istedikleri kadar kapasiteyi artıramadık. Biz tartışıp sorunlara çözüm aramaktansa herkes kendi işini kendi görür oldu. Bunlar uzun vadeli ve pahalı yatırımlar. Ben mesela bakırcıyım. Müşterime rakip olmamak için hiçbir zaman kablonun ksına elimi sürmem.
Suriye ve Irakta vardık yine var olacağız
Bakır ve kablo sektörü kurumsal yapısını kurmalı, ve stratejik planını yapmalı. Bakır sektörünün içinde yaşayan kablo sektörünü de yakından tanıyan biri olarak 3 konuda çözüm önerisi getirirdim. Öncelikle satışla ilgili bir strateji geliştirirdim. Türkiyede kablo sektörünün üretim kapasitesi çok. Ancak talep az. Dolasıyla yurtiçi ve yurtdışında stratejik araştırma planı yapardım. Türkiyenin yatırımlarını ve ekonomik yapıyı çok iyi analiz ederdim. Irak ve Suriye gibi ülkeler önümüzdeki dönemde yenidem inşa edilecek. Biz o ülkeleri 20 yıl önce de inşa etmiştik bunu bizden başka kimse yapamaz. İnanılmaz bir kablo ihtiyacı olacak. Bugün Türkiyedeki kablocuların İngilterenin patronajlığında kablo sattıklarını görüyoruz. Ekipler kurarak Afrika Pazarına açılmalarını önerirdim. Bu pazarlarda İngiltere adına değil kendi firmanın adına satış yapardım. İkinci olarak tahsilat sorunu var. Bugün sektörün en önemli sorunu finansmandır. Sattığının parasını almaktır en büyük sorun.
Özel iş yaparsan malını uçakla bile taşırlar
Çek-senette mevzuattan kalktığı için bakır ve kablo sektöründe söze hala çok itibar edilir. Bu nedenle sektöre tavsiye edeceğim şey alacak sigortasının bir ucundan girerdim. Alacaklarımı mutlak suretle sigortalatırdım. Son olarak da işin teknik boyutuna eğilirdim. Katma değeri yüksek ürünler üretirdim. Sıradan üretimden vaz geçerdim. Merdivenaltı üretimler inanılmaz bir şekilde haksız rekabet doğuruyor. Burada üretilen ürünlerde katma değer olmadığı gibi, içinde olması gereken bakırın daha az çapta olması, plastiğin hurdalardan yapılıyor olması gibi durumlar söz konusudur. Bu da kolay bir şekilde yangınların çıkmasına neden oluyor. İnsan hayatı tehlikeye giriyor. Bir ayağımı yurtdışında üretim ya da satışa kaydırırdım. Bunlar nedeniyle şimdi ABDde üretime başlıyoruz. Orada bir fabrika kurma kararı aldık. Sektördeki kablocu arkadaşlarım da Suriye ya da Afrikanın herhangi bir ülkesinde yatırım yapmalıdır. Yaptığımız işlerde taşımak ya da sevk etmek inanılmaz derecede pahalıdır. Türkiye kablo sektöründe Avrupanın önünde. Avrupanın en önemli üretim merkezlerinden biri durumundayız. Bu nedenden dolayı dünyanın en büyük firmaları Türkiyede. İstanbul, Denizli ve Kayseri sektörün merkezini oluşturuyor. Irak savaşında ABD bizden kablo ve bakır istedi. Çok ağır oldukları için uçakta taşınması çok zor ama özel bir iş yaparsan malını uçakla bile taşıtırsın. ABD bizden aldığı kablo ve bakırı uçakla taşıdı.
Bu haber 1,787 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle