Sendikaların kavgası sınırı aştı

18 Ağustos 2008 09:05 tsi
Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikalar arasındaki rekabet, tarafların yazdıkları mektuplarla uluslararası boyut kazandı. Hak-İş, Türk-İş’in, "sendika değiştirmeleri için işçilere baskı yapıldığına ilişkin" mektubuna karşılık uluslararası kurul

Sendikaların kavgası sınırı aştı
Radikal

Türk-İş’in mektupla uluslararası kuruluşlara şikayet ettiği Hak-İş’in yanıtı da sert oldu

Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikalar arasındaki rekabet, tarafların yazdıkları mektuplarla uluslararası boyut kazandı. Hak-İş, Türk-İş’in, "sendika değiştirmeleri için işçilere baskı yapıldığına ilişkin" mektubuna karşılık uluslararası kuruluşlara mektup gönderdi. 
Hak-İş, Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel imzası ile uluslararası kuruluşlara gönderilen mektuplara yanıt olarak ILO Genel Müdürü Juan Somavia, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri John Monks, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder’in aralarında bulunduğu bazı kişi ve kurumlara mektup yolladı.
Türk-İş’in, sendikal harekete ilişkin "ciddi sendromlara sahip olduğu" iddia edilen mektupta, devlet öncülüğünde kurulduğu dile getirilen Türk-İş’in, esas itibariyle kamu sektöründe örgütlendiği ve herhangi bir kamu iş yerinde örgütlenmeye çalışan rakip sendikaları, "hükümet desteğini almakla" suçladığı öne sürüldü. Mektupta, şu görüşlere yer verildi:
" Türk-İş’in bu psikolojisinden, kamu sektörünü, devlet tarafından sağlanan ’tanınmış’ veya ’kazanılmış’ hak gördüğü anlaşılmaktadır. Sendikalar arasında rekabet ne ilktir ne de son olacaktır. Türk-İş’in yaptığı, siyasi pozisyon almasıdır. Bu açıkça Türk-İş’in Hak-İş’e saldırısıdır.
Bu hususta Türk-İş rakip sendikalara çirkince saldırıda bulunmaktadır. Türk-İş, Hak-İş’in tüm çalışma ve gayretlerini, iktidardaki parti ile siyasi bir bağlantı kurarak karalama ve lekeleme girişiminde bulunmaktadır. Bunun son örneği ÇAYKUR olayı olup, burada, Hak-İş üyesi Öz Gıda-İş’in örgütlenmesini, iktidar partisine yakın olmasıyla suçlamakta ve buna bağlı olarak işçilerin Öz Gıda-İş’e üye olmaları için hükümet tarafından zorlandığını iddia ederek suçlamalar yapmaktadır."
Mektupta, Tekgıda-İş’in Et ve Balık Kurumunda Öz Gıda-İş üyelerini örgütleme girişimde bulunduğu, Türk Metal’in (Türk-İş) Makina Kimya Endüstrisi Kurumu’nda Çelik-İş’in (Hak-İş) üyelerini örgütlediği belirtilerek, "nasıl olup da iktidardaki partiye yakın olduğu düşünülen bir işçi sendikası cezalandırılırken, karşı olduğu kabul edilen bir işçi sendikasının desteklendiği" soruldu. Mektupta, "Kamu iş yerleri Hak-İş’in kazanılmış hakları değildir ve Hak-İş hükümetçe desteklenen bir sendika değildir" denildi.

-"SENDİKAL TEKEL"-

Hak-İş tarafından gönderilen mektupta, Türk-İş’in geleceğinin devamını, askeri yönetimin ürünü olan mevcut sendika yasaların devamında gördüğü iddia edilerek, bu dönemde çıkan yasaların, sendikacılıkta Türk-İş lehine güçlü bir "sendikal tekeli" içeren imtiyazlar yarattığı öne sürüldü.
Hükümetin, ILO ve AB uyumlu olmak üzere söz konusu yasaları modernize etmek ve demokratik hale getirmek için gayret ve çabalarını artırdığı belirtilen mektupta, bu çalışmaların bir parçası olarak, 27 Nisan 2008’de Bursa’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren konfederasyonları arasında yapılan zirvede sendika kanunlarında radikal değişiklikleri öngören taslak metin üzerinde anlaşıldığı, ancak daha sonra Türk-İş’in bu anlaşmadan "u dönüşü" yaptığı kaydedildi.
Mektupta, Türk-İş’in tavrı, "özgürlükleri, açılımları ve sosyal gelişmeleri engellemeye yönelik" olduğu ileri sürüldü.
Öz Gıda-İş’in, "ÇAYKUR çalışanlarının talebi ve daveti üzerine örgütlenme çalışması yaptığı" öne sürülen mektupta, örgütlenmenin başarıyla gerçekleştirildiği ifade edildi.

-"MODASI GEÇMİŞ SENDİKAL ANLAYIŞ"-

Türk-İş’in ortaya atılan iddialarla, "modası geçmiş sendikal anlayışına", "hükümetlerle ve siyasi partilerle yakın bağlantı ve geleneksel güçlü işbirlikçiliğine" karşı yapılan eleştirileri gizlemeye çalıştığı öne sürülen mektupta, şu görüşlere yer verildi:
"Mevcut Türk-İş yönetiminin bile Aralık 2007’de yapılan son Türk-İş kongresinde iktidardaki parti tarafından desteklendiği şeklinde iddialar artarak devam etmektedir. AK Parti destekçisi olarak Türk-İş Yönetim Kurulunun, kongrede iş başına gelmesinden sonra iktidar partisinin yörüngesine girmesi üzerine yazılı ve görsel basın tarafından Türk-İş’e karşı ağır eleştiriler yapılmaktadır. Bu durumda Türk-İş Genel Sekreteri ve Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, hükümet tarafından desteklenen bir yönetimde yer almaktadır. Türk-İş bu yolla kendilerine yapılan suçlamaların hedefini değiştirmeye çalışmaktadır."
Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel imzası ile ILO, AB Komisyonu, ITUC ve ETUC’a gönderilen mektupta, orman idaresi, belediyeler ve ÇAYKUR’da işçilerin Türk-İş’e bağlı sendikalardan istifa etmeye zorlandıkları iddia edilmişti.

Bu haber 2,935 defa okundu.