Başbakan kurumları eleştirdi

19 Ocak 2008 20:58 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de kurumlar birbirinin adeta hasmı, destekçisi değil. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor'' dedi.

Kurumlar hasım gibi  
Zaman
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de kurumlar birbirinin adeta hasmı, destekçisi değil. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor'' dedi.  
 
İMKB Okul İnşaatları Protokolü'nün imzalandığı törende konuşan Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'nin turist sayısı 8,5 milyonken, şimdi 22 milyona ulaştığını söyledi.

Erdoğan, ''Ama biz bu 22 milyonu yeterli bulmuyoruz. Türkiye'ye yetmez. Bizim bunu 50 milyonun üzerine çıkarmamız lazım'' diye konuştu.

Turizmin sadece hava, kum, deniz olmadığını, Türkiye'nin turizmdeki çeşitliliğinin çok fazla olduğunu ifade eden Erdoğan, eğitimde, kongre turizminde İstanbul'un şu anda dünyada sembol ülkeler arasına girdiğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan, ''İstanbul'da şu anda otellerimizin doluluk oranı yılda yüzde 80'dir. Şu anda otellerde yer bulamazsınız. Öyle eskisi gibi ucuz rakamlarla da İstanbul otelleri satılmıyor. Fiyatlar da artık yerini bulmaya başladı'' şeklinde konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan, buralara kolay gelinmediğini, girişimcilerin gayretiyle bunların gerçekleştiğini söyledi.

Erdoğan, ''Şu anda İstinye Park yapılmışsa Türkiye için bir ölçüdür. 10 sene önce böyle bir şey düşünülebilir miydi? Şimdi diyorlar ki 'İstinye Park iş yapmaz'. 'İş yapmaz' diyenleri 3-5 sene sonra göreceğiz'' dedi.

Metro çalışmasının da aslında bugünün işi olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman ben Teknik Üniversite'nin bahçesine metroyu getiriyordum. Ama bana müsaade etmediler, beni engellediler. O zaman Üniversite'nin bahçesinde İSKİ'nin yeri vardı. Orada biz metroyu çıkarmak istedik. Bize 'hayır' dediler. 1998-1999'da bitmiş olacaktı. O zaman bize müsaade etmediler. Bizi, 4. Levent'te yerin altında triyaj alanı yapmaya mahkum ettiler. Türkiye'de kurumlar birbirinin adeta hasmı, destekçisi değil. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Bakın şimdi metro yapılmaya çalışılıyor. Kaç yıl sonra, 10 yıl sonra. Yazık günah değil mi?''

''KÖYLERE, MEZRALARA TIRMANIYORUZ''

Hakkari'nin Şemdinli'sindeki bir okulda dahi oradaki öğrencilerin bilgisayar öğrendiğinin görüleceğini dile getiren Erdoğan, ''Yavaş yavaş köylere, mezralara tırmanıyoruz, tırmanacağız. İnşallah Türkiye dünyada hak ettiği yeri en kısa zamanda yakalayacaktır'' diye konuştu.

Erdoğan, ''İMKB'ye de 'biz daha fazla para kazanalım' diyorum. Bu ara biraz sıkıntılar var. 'Bu sıkıntıları da inşallah dünyayı da uyararak halledelim' diyoruz'' şeklinde konuştu.

Erdoğan, İMKB Okul İnşaatları Protokolünün imzalandığı törende yaptığı konuşmada, eskiden üniversiteye ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara ve İzmir'den öğrencilerin girdiğini, ancak yapılan çalışmalar sonucu bunun 3 ilin dışına çıkmaya başladığını söyledi.

Birkaç yıla kadar bu dengenin daha da dağılacağını ve ilk sıralarda Diyarbakır ve Kars'tan girildiğinin görüleceğini belirten Erdoğan, ''Bunu başarmaya mecburuz. Bunu başardığımız gün Türkiye'de birçok olumsuzluğun kovanına da çomağı sokmuş olacağız. Başta terör... Bu başarının olduğu yerde terör olamaz, orada terör barınamaz. İyi eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, hiçbir gelişme sağlanamaz. Eğitim; ilerlemenin, gelişmenin, çağdaşlığın, demokrasinin ve şehirleşmenin de temelidir'' diye konuştu.

Eskiden gittikleri yerlerde tek bir okul türü gördüklerini, şimdi ise yerel mimari ile yapılmış okullar görüldüğünü belirten Erdoğan, ''Bu neyi getiriyor? Orada okuyan çocuklara öz güven getiriyor. 'Benim okulum özel okullardan farklı değil. Onların sahip olduğu lükse ben de sahibim. Bahçemde basketbol potası var'...'' dedi.

Kendi zamanında devlet okullarının kapalı spor salonları olmadığını, okulun bodrum katında ayrılmış bir yerde spor yapabildiklerini, okulun bahçesinde odundan direkler dikerek voleybol oynayabildiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz böyle yetiştik, böyle geldik. Ama biz böyleyiz diye bugünkü ve gelecek kuşaklara böyle bir Türkiye mi bırakacağız? Bu, haksızlık, adaletsizlik olmaz mı? Batı şu anda hangi standartları yakaladıysa biz de o standartları yakalayıp aşmak zorundayız. Bir taraftan, 'Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in söylediği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız' diyeceksin, ama olduğun yerde patinaj yapacaksın. Biz patinaj yapan bir iktidar olmak istemiyoruz. Tam aksine, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma kararlılığı olan bir iktidar olarak bunları gerçekleştirmek istiyoruz.''

Özellikle geleceğe yatırımın siyasetçiler için pek öyle manidar bir yol olmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Pek sevmezler, bir an önce hemen neticesini alalım isterler ve dikkat edin siyasetçiler kuyu kazmazlar. Çünkü kuyu gözükmez. Hep onlar böyle dışarıda olanlara, millet neyi görür, ona bakarlar. Ama bunun sürekliliği var mı, yok mu, buna bakmazlar'' dedi.

Asıl olanın alt yapı olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Bu, uzun sürede neticesini verir. Onun için uzun vadeli yatırım gerçekten bir ülkenin geleceğini onore etmektir, geleceğini hazırlamaktır. Bunu başardığınız zaman işte siz gelecek kuşaklara, asırlara en önemli yatırımı yaparsınız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin kamu net borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 78.3'ten geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 40'ın altına düştüğünü hatırlatarak, bundan sonraki süreçte de aynı kararlılıkla, mali disiplin ve ekonomik programdan taviz vermeden bunu götüreceklerini söyledi.
 

Bu haber 2,724 defa okundu.