Emeklinin maaşı iki katına çıkmaz, çıkamaz!
23 Mart 2010 08:09 tsi
Pazar günü emeklilerin canını sıkmak istemezdim. Yine de yazmalıyım. Hukuki süreç nereye varır bilmem ama bu ülkede emeklilerin maaşı iki katına çıkması, Türklerin aya ayak basması kadar gerçekçidir!
Yavuz Semerci
yavuz.semerci@gazeteport.com
Emeklinin maaşı iki katına çıkmaz, çıkamaz!
20.03.2010
Pazar günü emeklilerin canını sıkmak istemezdim. Yine de yazmalıyım. Hukuki süreç nereye varır bilmem ama bu ülkede emeklilerin maaşı iki katına çıkması, Türklerin aya ayak basması kadar gerçekçidir!
Kimse kendisini kandırmasın. Hiçbir iktidar birkaç ay içinde tüm topluma hiper enflasyon ve yüksek faiz olarak yansıyacak böyle bir artışa, tüm dünya mahkemeleri ortak karar verse bile, izin vermez, veremez…
***
Emekliler birkaç gündür, “İşçi ve Bağ-Kur emeklisinin aylığı iki katına çıkabilir” haberlerine kilitlendiler.
Haberin detayı ve hukuki olarak emeklilerin haklı olması da önemli değil maalesef. Kim istemez emeklilerin maaşlarının da Avrupa’da olduğu gibi en az aylık 4 bin dolarlara çıkmasını…
***
Küçük bir anlaşma yapalım. Gerçeklere yönelik size kısa bir tablo sunayım. Siz de “Ne demek maaş artışı olmaz. Yargı emekli maaşlarında çifte standart olduğunu tespit etti. Anayasa Mahkemesi de bu yaz son noktayı koyacak ve muhtemelen mevcut düzenlemeleri iptal edecek ve maaşlarımız iki katına çıkacak. Buna kim engel olacak ki” demeyi yazının sonuna kadar erteleyin.
***
Sosyal Güvenlik Şemsiyesi altında (rakamlar yuvarlanmıştır) 16 milyon aktif çalışan, 9 milyon da emeklimiz var. Ayrıca, çalışan ve emekli onların haklarından yararlanarak sağlık hizmeti alan ve “bağımlı” olarak tanımlanan 33 milyon vatandaş yaşıyor ülkemizde.
16 milyon aktif çalışan Sosyal Güvenlik Kurumu’na yıllık 62 milyar TL (prim) para veriyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu da her yıl 9 milyon emekliye yıllık 60 milyar emekli maaşı ödüyor. Bunun üzerine de halkın sağlık harcaması için 32 milyar lira daha (Sağlığa en az 25 milyar TL gidiyor) harcama yapmak zorunda kalıyor.
Yani kurum, her yıl 25 ila 30 milyar lira açık veriyor ve bu açık da devletin o yılki bütçesinden karşılanıyor. Bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılan kaynağın bedelini ise tüm toplum olarak biz ödüyoruz.
***
Şimdi diyorlar ki maaşlar ikiye katlanacak. Diyelim ki bu dilek gerçekleşti. Emeklilerin kişi başına yaklaşık 600 lira olan aylık maaşları bin 200 liraya çıktı. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yıllık emekli maaş harcaması 120 milyar lira (yaklaşık 70 milyar dolar) olacak. Bu parayı kimin ödeyeceğini düşünüyorsunuz? Bir anda aktif çalışan sayımız 30 milyona mı çıkacak? Böylece ödenecek primler mi katlayacak?
Elbette hayır. “Hazine ödesin bize ne” diyorsanız, Hazine bu kaynağı nereden bulacak? Tüm Türkiye’de oluşan ekonomik değerin (GSMH’nin) yüzde 30’unu vergi olarak toplayan devlet, vergileri daha fazla artırabilir mi? O da imkansız. Geriye para basmak kalacak… “Bas, bas paraları, ver emekliye” diyenler, hiper enflasyon ile tüm toplumun ve başta emeklilerin de bu bedeli derhal ödeyeceklerini, aldıkları artışı misli ile geri vereceklerini hesaplamalı. 600 lira ile satın alınan mal ve hizmeti bin 200 lira ile alamaz hale gelir emekli… Eğer öyle olmasa, iktidarlar bu artışı yapmazlar mı? Oyunuzu almak için her türlü cambazlık icat edenler, böyle bir kaynağı bulacak icat yapamamaları da size bir fikir vermeli bence…
***
Demem o ki; kimse kimseyi kandırmasın. Türkiye’nin gerçeği emeklisini süründürmeye devam etmekten yana. Türkiye kişi başına milli gelirini 20 bin dolarlara çıkarmadan, çalışan sayısını artırmadan yani işsizlik oranlarını makul seviyelere indirecek büyümeyi başarmadan emeklisini mutlu edemeyecek. Mutlu emeklilik hayatı yaşayacak insanların, mevcut emekliler olmadığı gerçeğini kabul etsek iyi olacak.
Bu haber 2,262 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle