Ramiz Dayı haklı, futbola düşük vergiye tepki daha da artacak

26 Mart 2010 09:10 tsi
Hafta sonu Referans'ta Ramiz Dayı "Neden biz senden daha çok vergi veriyoruz yeğen" diye soruyordu. Enis Tayman'ın haberinde; futbolcuya yüzde 15 olarak uygulanan vergi oranının dizi oyuncuları için neden 15 ila 35 arasında uygulandığı sorgulanıyordu.

Ramiz Dayı haklı, futbola düşük vergiye tepki daha da artacak
24.03.2010 | Ahmet Karabıyık * Referans
 Hafta sonu Referans'ta Ramiz Dayı "Neden biz senden daha çok vergi veriyoruz yeğen" diye soruyordu. Enis Tayman'ın haberinde; futbolcuya yüzde 15 olarak uygulanan vergi oranının dizi oyuncuları için neden 15 ila 35 arasında uygulandığı sorgulanıyordu. Aslında aynı soruyu Ramiz Dayı dışında milyonlarca mükellefin de sormaya hakkı var. Çünkü bu düşük oranlı vergi yalnız sporcular için geçerli. Herkes 15'ten başlayıp 35'e varan oranda vergi ödüyor. Milyonlarca ücretli de bakkal-kasap da tüccar da serbest meslek erbabı da hepsi yüzde 35'e varan oranda vergi ödüyor.
Bir de sabit oran olan yüzde 20'den vergi ödeyen şirketler var. Hadi şirketler oranı (5 puan farkı) pek önemli görmediler diyelim. Onlar da şu soruyu soracaktır: "Biz gecikmeli vergi ödemelerimizde yıllık yüzde 23 oranında bedel öderken, futbol kulüplerinin ise birikmiş vergi borçlarının yıllık yüzde 3'ten taksitlendirildiğini biliyoruz."
Futbol kulüplerine bu kadar ayrıcalık neden tanınıyor ki? Üstelik yayın hakkı için yayıncı kuruluştan aldıkları/alacakları paralar da milyon dolarları bulurken. Son ihale ile yıllık yayın bedeli 321 milyon dolara yükseldi. Bu para da neticede kulüplerin kasasına girecek.
Şu fikre biz de katılıyoruz: Hakikaten de devlet; kulüplerden/futbolculardan alınmayan vergilerden daha fazlasını tanıtıma harcasa da futbolun ülkemize yapabileceği tanıtım getirisini yine sağlayamaz. Kaliteli yabancı futbolcular ülkemize gelsin, kulüp takımlarımız Avrupa'da başarı sağlasın; bu, milli takımımıza da yansısın. Biz de futbolculardan yüzde 15 vergi alınmasını makul karşılayalım.
Hedeflenen oldu mu peki? Tabii ki olmadı, teğet bile geçmedi. Milli takımımız G.Afrika'ya gidemiyor. Şampiyonlar ligine katılan temsilcimiz grubunu sonuncu tamamladı. UEFA Avrupa ligine iki temsilcimiz de veda etti.
Lig liderimiz Bursaspor ise hep yerli ağırlıklı oyuncularla sahada. Altyapıdan oyuncular da kadrosunda sürekli var. Milyonlarca dolarlık bütçeye sahip dört büyüklerimiz, belli ki hem vergi avantajını hem de yayın, sponsorluk, lisanslı ürünlerden elde ettikleri gelirleri hiç iyi kullanmamışlar.
Hafta Sonu Referans'a dönelim yine. Bu kez Kenan Başaran'ın, Bülent Uygun'la yaptığı söyleşiye. Bülent Uygun; hem milli futbolcu olarak, hem teknik direktör olarak yeşil sahaları iyi bilenlerden, dolayısıyla söylediklerine de kulak vermek gerekir. Bakın neler söylemiş: "Federasyon ‘Futbolu okullara indiriyorum' diyerek 30 milyon TL harcadı. Gördünüz mü bir şey? Kimse Türk halkını kandırmasın. Harcanan para babanızın parası değil. Okullara indirdik ayağına trilyonlarca para kayıp."
Hem Futbol Federasyonu hem kulüpler kendilerini sorgulamalı. Vergide kimseye sunulmayan imkânlar futbola tanınıyor. Hem düşük vergi oranından sağladıkları avantajı hem yayın, sponsorluk, lisanslı ürünlerden sağladıkları gelirleri iyi yönetemedikleri ortada. Bu böyle devam ettiği sürece Ramiz Dayı da milyonlarca vatandaş da futbola tanınan imtiyazlara daha fazla hoşgörü gösteremeyecektir. Size (niye) 15, bize (niye) 35 diyecektir.

Bu haber 1,991 defa okundu.