Dijital vergiyi ilk uygulayan ülke Türkiye olacak!

23 Ekim 2019 09:51 tsi
Dijital ortamlarda sunulan içerikler ile her türlü reklam ve aracılık hizmetlerine yüzde 7.5 oranında vergi geliyor.

Dijital vergiyi ilk uygulayan ülke Türkiye olacak!

DÜNYA 

Dijital ortamlarda sunulan içerikler ile her türlü reklam ve aracılık hizmetlerine yüzde 7.5 oranında vergi geliyor.

Türkiye vergileme alanında bir ilke imza atıyor. Yarın TBMM’ye gelmesi beklenen yasa teklifinin aynen kabul edilmesi halinde, Türkiye dijital ortamda sunulan reklam, tanıtım ve bunlarla ilgili aracılık hizmetlerine vergi uygulayan ilk ülke olacak. Konuyu bugünkü köşesine taşıyan yazarımız Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, söz konusu düzenlemenin vergileme tekniğine uygun olmayan ve hatta Anayasa’nın 73. maddesine aykırılıklar taşıyan “çok önemli” yanları bulunduğuna dikkat çekti. Dijital hizmetler için belirlenen yüzde 7.5’lik oranın da yüksek olduğuna işaret eden Saygılıoğlu, “Vergi yükümlüsü ve vergilendirme dönemi ile ilgili belirsizlikler çok fazla, KDV uygulaması açısından da durum net değil” yorumunu yaptı.

İŞ DÜNYASI VERGİ PAKETİNDEN ENDİŞELİ

Tasarıda gayrimenkul, döviz mevduatı ve otomotive yönelik yer alan ek vergi yükleri, ilgili sektörlerde endişeye neden oldu.

Canan SAKARYA

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile AK Parti ekonomi kurmaylarının bir süredir üzerinde çalıştığı öncelikle gelir vergisi dilimlerinin yeniden belirlenmesi ve kurumlar vergisi oranlarının düşürülmesi ile ekonomi alanında bir dizi düzenlemeyi içeren 50 maddelik yasa teklifi bu hafta Meclise sunulacak.

Tasarının içerdiği yeni ve ek vergilerle ilgili düzenlemelerle ilgili sektör temsilcileri endişeleri dile getirdi. Gayrimenkul sektörü, konut satışlarının yeniden canlanmaya başladığı bir dönemde konulacak verginin satışları düşürmesinden korkuyor. Döviz mevduatından elde edilecek gelire getirilecek verginin
caydırıcı olmayacağını dile getiren iş dünyası, dövizin kayıtdışına daha çok çıkmasından endişeli.

Araç kiralamadaki vergi düzenlemesinin ise pazarda daralma yaratabileceği belirtiliyor. 2020 Yılı Bütçe görüşmeleri başlamadan önce Meclis Plan Bütçe Komisyonunda hızla görüşülmesi beklenen ekonomi torbasının Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından gündeme getirilen ‘çok kazanandan çok az kazanandan az vergi” alınması açıklaması doğrultusunda bir dizi yeni vergi düzenlemesi yapılması bekleniyor.

Hazırlanan vergi paketinde üzerinde en çok müzakere edilen düzenlemenin gelir vergisi tarifesinde yer alan vergi dilimlerinde yapılacak değişikliğin
oluşturduğu bildirildi. AK Parti ekonomi kurmaylarından alınan bilgiye göre, gelir vergisi oranında iki seçenek bulunuyor. 500 bin ile 1 milyon arasındaki
gelirlerde yüzde 40, 1 milyon liranın üzerindeki gelirlerde ise yüzde 45’e çıkarılması öngörülüyor.

Masada bulunan ikinci seçenek ise birden fazla dilim yerine 500 bin liranın üzerindeki gelirlerde vergi diliminin yüzde 40 ya da 42’ye yükseltilmesi… Üst gelir dilimlerine getirilecek yüksek oranlı verginin 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanacağı kaydediliyor.

Kurumlar vergisi düşecek

Ekonomi kulislerine yansıyan bilgilere göre, yasa teklifi ile kurumlar vergisinde de değişiklik öngörülüyor. Teklif göre, halen yüzde 22 olan kurumlar vergisi oranı, 2020 yılından itibaren yüzde 20’ye, 2021 yılında ise yüzde 18’e düşürülecek. Cumhurbaşkanı yüzde 18’lik oranı yüzde 13’e kadar da düşürebilecek. Halka açık şirketlere ilave 2 puan vergi indirimi yapılacak.

SEKTÖR TEMSİLCİLERİ NE DİYOR?

GAYRİMENKUL

Ciddi vergi yükü var, bir defalık alınabilir

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım: Konut alım satım vergilerinin yüzde 2’den yüzde 1,5’ e inmesinin konut satışlarında ciddi bir talep yarattığını göz önüne alırsak, her yıl alınacak %1 dahi olsa bir ek verginin alım satımları ciddi şekilde menfi olarak etkileyeceğini söylemek yanlış olmaz. Sayılarının 1 milyon olduğunu tahmin ettiğimiz yüksek fiyatlı konutların bağlı bulundukları belediyelerin tayin ettiği emlak vergileri tavan seviyede olduğundan, söz konusu konutların sahiplerinin zaten ciddi ve sürekli bir vergi yükü var. Şayet ek bir kaynak sağlanması elzem ise bir sefere ait bir vergi konmak suretiyle bu temin edilebilir.

DÖVİZ MEVDUATI

Döviz hesaplarının faiz gelirine vergi konması caydırıcı olmaz

Sanica Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu: Döviz hesaplarına uygulanan faizin getirisi zaten çok düşük, cazibesi de yok. Ama yine de parasını döviz hesaplarında tutan kişi ve şirketler var. Bunun nedeni, “ya yine dövizde ani bir yükselme olursa” korkusudur. İnsanlara dövizde tekrar ciddi bir sıçrama olamayacağının iyi anlatılması gerekir. Döviz faiz gelirine vergi konulmasının hiçbir caydırıcılığı olmayacaktır. Şu an yurt dışına para götüren ve orada mülk alanlar var. Bu kişileri, buna ihtiyaçları olmadığına, Türkiye’de böyle bir durum olmayacağına dair inandırarak, bu paranın çıkışı engellenebilir. Dövizin bankada durmasına tepki koymadan önce ülke içerisinde tutulmasını sağlayalım. İthalatı nasıl azaltabiliriz diye çalışalım.

OTOMOTİV

Otomotive çok yönlü etkisi olur

Minoto CEO’su Ferhat Albayrak: Kiralama sektöründe yapılan bu düzenlemenin sadece kiralama özelinde kalmasını düşünmek gerçekçi olmaz. Otomotiv sektörü bir ekosistemdir ve etkileri her zaman makro düzeyde olur. Az satılan filo aracı, sıfır satışlarının düşmesine, buradaki düşüş ikinci ele, sigortaya hatta satış sonrasına yansır.

Lokomotif C segmenti olumsuz etkilenir

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın: Aylık olarak 7-8 bin TL’ler civarında araç kiralaması yapan şirketler için bu 4 bin TL’lik seviyeler şirketlerin gider yazma tarafında eksiklikler oluşturur. Ayrıca böyle bir uygulama B segmenti otomobil satışlarını oldukça önemli ölçüde azaltır ve hatta lokomotif segment olan C segmenti de etkilenir. Bu da açıkçası hem vergi kaybı hem de toplam otomobil satışlarının azalması anlamına gelir. Düşen 0 km araç satışları

2.el araç arzına ve fiyatlarına da olumsuz etki eder. 

Bu haber 1,590 defa okundu.