Dijital köprü ile Türkiye sanayisini dönüştürüyor

23 Aralık 2019 09:04 tsi

Teknoloji tedarikçisi ile bu teknolojilere ihtiyaç duyan sanayici arasında kopukluğu gidermek üzere yola çıkan TÜSİAD SD2, bugün ikinci yılının plaketlerini veriyor, üçüncü yılı için başvurulara başlıyor.

Dijital köprü ile Türkiye sanayisini dönüştürüyor

DÜNYA

“Bazı kavramlar iş hayatının gündeminde hızlıca tüketilirken, ‘dijitalleşme’ geleceğin dünyasındaki gerçekliğini her geçen gün artırıyor. Ancak teknoloji tedarikçisiyle, sanayici arasında kopukluk var. Birisi teknolojiyi üretiyor ama bunu uygulamaya geçirmekte zorlanıyor, diğeri de neye ihtiyacı olduğunu biliyor ama teknolojiyi bulamıyor ya da yurtdışından ediniyor…”

Tüm bu tespitler TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı (TÜSİAD SD2) Görev Gücü Başkanı Perihan İnci’nin. İnci, 2020’de üçüncüsünü gerçekleştirecekleri ve sanayici ile teknoloji tedarikçisi arasında köprü kuran programlarının Türkiye sanayisinin dijital dönüşümüne katkı güç vermek üzere çalıştığını söylüyor.

Dijitalleşmenin Türkiye sanayisinin bir parçası olması için TÜSİAD’ın 2015 yılından beri çalıştığını söylüyor Perihan İnci ve “Boston Consulting Group ile 2017’de yayınlanan raporda Türkiye’nin dijitalleşmedeki durumunu ortaya serdik. Bu raporun sonuçlarından biri de tedarikçiyle, kullanıcı arasında ya da arzla talep arasında bir kopukluk olmasıyda. Bu saptamadan yola çıkarak bunların buluşması gerektiğini, iki ayrı dünya olarak yollarına devam edemeyeceklerini düşündük. Birisi teknolojiyi üretiyor ama bunu uygulamaya geçirmekte zorlanıyor, diğeri de neye ihtiyacı olduğunu biliyor ama teknolojiyi bulamıyor ya da yurtdışından ediniyor. Bu program buna ilaç olmak üzere yola çıktı. Bu bir hızlandırıcı program değil. Buluşturma. Bir fikrim var projesi değil. Fikrini hayata geçirmiş, ürüne dönüştürmüş, teknoloji tedarikçilerinin yer alacağı bir program. Her iki tarafında ayaklarının yere bastığı, uygulanabilirliğin olduğu bir program” diyor.

Programı ilk hayata geçirdiklerinle kendilerinin de öğrenme süreci yaşadığını kaydediyor İnci. “İlk iki senede, web platformundaki takipçi ve tedarikçilerden oluşan 2 bin 881 kuruluş ağına ulaştık. Kaliteli bir havuzumuz var. Sanayiciler olarak bazen ihtiyacımız olan teknolojiyi yurtdışında arıyoruz. Halbuki yanı başımızda bu işi yapabilen teknoloji firmaları var” değerlendirmesini yapan İnci, şunları söylüyor: “İlk yıl 13 firma çağrı açtı. 14 proje dosyası teslim edildi. İkinci senede de 18 firma çağrı açtı. 19 proje teslim edildi. Bir kullanıcı iki senede de tesadüfen, iki ayrı proje istedi. Toplam iki senede 31 çağrı açıldı. Bu çağrılara 486 başvuru oldu. Şimdi bu 486 başvuru nitelikli başvurular. Gerçekten çözüm sağlayabilecek firmalar. 52 firma iki kez başvurmuş. Dolayısıyla 434 farklı şirket çözüm sağlamış. Bunlar iyi rakamlar.”

‘Bütçelendirin’ uyarısı

Perihan İnci’nin bir de uyarısı var, “Çözümler pahalı, projeler pahalı. Özellikle sanayi işletmelerinde kimse çok o işi bilmeyen firmaları içeri sokup, hattının durmasını göze alamaz. Yeni bir şey yapıyorsanız, bu projeler oralarda hayat bulacak. Dolayısıyla parayı saçıveriyormuş gibi hissedilebiliyor. Dijital dönüşüm projelerini hep istiyoruz, onu da yapsın, bu da olsun bu sefer bütçeler büyüyor” diyor ve “Çağrıya çıkanları uyarıyoruz. Çok büyük bütçeler çıkınca uygulanabilirlik öteleniyor. Her iki taraf için de önerimiz ‘lütfen bunları bütçelendirin’ şeklinde oluyor. Hatta ‘daha ufak ufak parçalarla büyük bir projeyi basamaklandıralım’ diyoruz” sözlerinin altını çiziyor.

Üç dev iki yıldır çağrıya çıkıyor

Programlarının bir yarışma olmadığının bir proje uygulaması olduğuna da dikkat çekiyor İnci, “Programımıza dahil olan, çağrıya çıkan firmalara müteşekkiriz. Her iki yılda da Kordsa, Ford Otosan ve Tofaş çağrıya çıktı. Tedarikçi havuzunun kalitesini gördüler. Bu yaptığımız işin önemi hakkında önemli bir gösterge. Ayrıca, sadece otomotiv değil, pek çok sektörden firma çağrılarımıza çıkıyor. Bu yıl ilk defa blockchain’le ilgili Tat Gıda’nın bir çağrısı oldu” değerlendirmesini yapıyor. Programa www.tusiadsd2.org adresinden ulaşabileceğinin bilgisini de veriyor İnci, “Teknoloji tedarikçileri bazen büyük firmaların kapılarından giremiyor. Biz onlara bu adımı sağlıyoruz. Bir de 2020 programımızda çağrıya çıkacak kullanıcı firmalar için bir segme yaptık. Bu sayede onlarla hemen temasa geçip, programı anlatabiliyoruz. Hatta teknoparklarda, organize sanayi bölgelerinde tanıtım yapacağız” diyor.

Programda süreç nasıl işliyor?

- Teknoloji kullanıcıları çağrı hazırlıyor.

- Çağrılar www.tusiadsd2.org’ta yayınlanıyor.

- Çağrılara cevap verecek teknoloji tedarikçilerinin başvuruları aynı web platformu üzerinden alıyor.

- Ön değerlendirme için tedarikçiler, “Sanayi-Teknoloji Entegrasyon Programı” (STEP) kapsamında uzmanlar, kullanıcılar ve önemli ekosistem aktörleriyle bir araya geliyor.

- Çağrı ve çözüm eşleştirilerek, bir ‘Çözüm Dosyası' oluşturuluyor.

- Oluşturulan çözüm dosyaları TÜSİAD'ın, oluşturduğu jüriye sunuluyor.

- Bu sürecin sonunda oluşacak başarı hikayeleri “Sanayide Dijital Dönüşüm Başarı Hikayeleri Töreni”nde kamuoyuyla paylaşılıyor.

Perihan İnci'ye göre nasıl yapılmalı?

Teknoloji tedarikçisi ile bu teknolojilere ihtiyaç duyan sanayici arasında kopukluğu gidermek üzere yola çıkan TÜSİAD SD2, Türkiye’nin ‘dijital buluşması’nı gerçekleştiriyor. TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı Perihan İnci, programlarının iki ihtiyaç sahibi arasında köprü kurduğunu söylüyor.

DİJİTALLEŞEREK İYİLEŞTİRME: Biz kaynakları çok fazla olan bir ülke değiliz. Bu yüzden yatırım araçlarımızı çöpe atana kadar onlardan en yüksek faydayı sağlamalıyız. Burada ne kadar bu işleri dijitale taşıyıp fayda sağlayacağıma bakmam lazım. Endüstri 4.0 elimizdekileri çöpe atalım, robot alalım demek değil. Dijitalleştirerek iyileştirme diyelim buna. Elbette bu anlamda teknolojik alt yapı da çok önemli. Ülkenin de dünyanın da altyapısı önemli. Çünkü buradaki fabrikam x ülkesindeki fabrika ile konuşabilmeli.

YENİ FABRİKALARI KURARKEN, TEKNOLOJİYE YATIRIM: Yeni bir ürün üretirken, elimizdeki teknolojinin en iyisini kullanarak yapmalıyız. En pahalı teknolojiyi kullanarak değil, en optimumda fayda sağlayan teknolojik olarak gelişmiş olanına yatırım yapmalıyız. Yeni fabrikalarımızı buna göre kurmalıyız.

YIKICI TEKNOLOJİLERİ TAHMİN: Bir iş yaparken onun yıkıcı teknolojisini de tahmin etmeliyiz. Beni silip süpürebilecek teknoloji ne olacak diye düşünmek lazım. Hatta gerekirse, o yıkıcı teknolojiyi uygulamamız lazım. Yani radarlarımızı açmalıyız. Teknoloji fuarları takip edilmeli, hatta önemli teknoloji fuarlarına gidişin desteklenmesi lazım.

Bu haber 1,314 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.