İşçilerin Türbanı Var mı?

11 Mart 2008 23:57 tsi
Mehmet Altan'dan kayıtdışı istihdam ve işkazaları konusunda nefis bir yazı...

İşçilerin Türbanı Var mı?
www.mehmetaltan.com
Yeni yılın ilk ayını nasıl geçirdiniz?

Ocak ayının hangi gününde, nerede, ne yapıyordunuz?

Muhtemelen hatırlamıyorsunuz..

Ben dün oturdum, hatırlamadığımızı var sayarak, işçiler açısından Ocak ayının dökümünü yaptım…

Sonuç mu?

İsterseniz önce beraberce dökümü yapalım...

xxx

Zonguldak’ta maden ocağında mahsur kalan 2 işçinin cesetlerine günler sonra ulaşıldı – 6 Ocak 2008.

Zonguldak Ereğli gemi tersanesi'nde oksijen tüpünün patlaması sonucu 1'i ağır 4 kişi yaralandı – 11 Ocak 2008.

Bursa’da üzerine demir düşen işçi hayatını kaybetti – 12 Ocak 2008.

Kayseri'de iş kazası: 1 yaralı – 14 Ocak 2008.

Balıkesir Erdek'te bir işçi donarak öldü – 14 Ocak 2008.

Kastamonu’da çatıdan düşen işçi ağır yaralandı – 14 Ocak 2008.

İstanbul Bağcılar'da göçük altında kalan işçi hayatını kaybetti – 14 Ocak 2008.

Balıkesir’de maden ocağında göçük: 2 İşçi Öldü – 14 Ocak 2008.

Tuzla'da kaynak işçisi iskeleden düşerek hayatını kaybetti-14 Ocak 2008.

Kocaeli’nde torna tezgahının arasında kalan işçi ağır yaralandı – 15 Ocak 2008.

Zonguldak’ta vinçten düşen 2 işçi yaralandı – 16 Ocak 2008.

Bursa’da çatıdan düşen işçi hastanelik oldu – 16 Ocak 2008.

Tuzla'da yine kaza: 1 yaralı-16 Ocak 2008.

Tuzla'da bir işçi yüksekten düşerek ağır yaralandı-18 Ocak 2008.

Maraş’ta tekstil fabrikasındaki yangında 1 işçi dumandan zehirlendi – 19 Ocak 2008.

Batman’da elektrikçi elektrik kurbanı oldu – 19 Ocak 2008.

Bursa’da bir inşaat işçisi hayatını kaybetti - 21 Ocak 2008.

Hatay'da oksijen tüpü patladı: 1 işçi öldü - 21 Ocak 2008.

Samsun’da inşaatın 4. katından düşen işçi yaralandı – 22 Ocak 2008.

Kocaeli'de inşaatta iş kazası: 1 ölü – 22 Ocak 2008.

Samsun’da elektrik trafosu patladı: 1 yaralı - 23 Ocak 2008.

İzmir’de LPG tankında temizlik yapan 2 işçi zehirlendi - 25 Ocak 2008.

Kocaeli’nde 90 işçi yemekten zehirlendi - 26 Ocak 2008.

İstanbul’da mazot tankı patladı: 1 İşçi Öldü - 29 Ocak 2008.

Samsun’da asansöre sıkışan işçi ölümden döndü – 30 Ocak 2008.

İstanbul’da işçi katliamı: 22 Ölü – 31 Ocak 2008.

xxx

Türkiye'de her yıl 80 bin iş kazası meydana geliyor.

Ve 1600 çalışan yaşamını yitiriyor...

Bu ne demek?

Her gün 4 işçi kaza kurbanı demek...

Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Bülent Aslanhan  “Bu bir kader değildir. Ülkemizde de bu denli ölümlü iş kazası görülmesinin ana nedeni işverenlerin kazaları engelleyici tedbirlere kaynak ayırmamasıdır" demekte...

Ölümlü iş kazalarının nedenlerinin başında yüksekten düşme ve elektrik çarpması geliyor.

Meslek hastalıklarına baktığımızda ise; en sık görülenler gürültüye bağlı işitme kayıpları, başta akciğer olmak üzere çeşitli organlarda görülen kanser ve bel fıtıkları....

Bırakın  "iş güvencesini", ölümlerde yitip durduğumuz işçilerin çoğu "kayıt dışı"...

Örneğin, bir zaman sonra anmaz olacağımız Davutpaşa'da ölenler gibi...

xxx
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Davutpaşa skandalı ertesinde İstanbul’daki işyerlerini denetlemek için harekete geçtiği duyuruldu.

Kalıcı bir çare olur mu?

Yüzde 35’lere varan vergi oranları ve yüksek sigorta primlerinin istihdam üzerine önemli bir yük getirdiği ortaklaşa kabul görüyor. Tabii önemli bir diğer neden de kayıtdışını caydırıcı müeyyidelerin olmayışı...

Birçok ülkede kayıtdışı istihdama yönelik ciddi para ve hapis cezaları var.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, kayıtdışı işçi çalıştırma konusunda batı ülkelerini incelediklerini ve Fransa’da kayıtdışı işçi çalıştırana 45 bin Euro ve 5 yıl hapis...

Hollanda’da 45 bin Euro ve 1 yıl hapis…

Finlandiya’da 1 yıl hapis…

Almanya’da da 500 bin Euro’ya kadar varan idari para cezası ve 5 yıl hapis uygulandığını açıklamıştı...

xxx

Peki ya Türkiye'de?

Şükrü Kızılot şöyle yazıyordu:

“İnanmayacaksınız ama yasalarımızda, ‘kayıtdışı işçi çalıştıran, şu kadar ceza öder’ diye bir madde yok!..

Sigorta prim bildirgeleri ile ilgili idari para cezaları var. Örneğin, ‘sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi içinde kuruma verilmemesi (her bir sigortalı için), asgari ücretin brüt tutarı kadar idari para cezasını gerektiriyor’. Sigortasız işçi tespit edildiğinde de ‘arkadaş sen kaçak işçi çalıştırıyorsun. Bunun cezası şu kadar YTL’ denilemiyor. Bunun yerine ‘sigortalı işe giriş bildirgesi verilmedi’ diye 608,40 YTL idari para cezası kesilebiliyor. Hepsi o kadar!..”

xxx

Resul Kurt da bu hesabı, yabancı işçileri de kapsar hale getirmişti:

“SSK İşyeri bildirgesinin en geç sigortalı çalıştırmaya başlanan tarihte SGK sigorta müdürlüğüne verilmemesi durumunda; bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için 1.825,20 YTL, diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için 1.216,80 YTL, defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında 608,40 YTL idari para cezası uygulanacaktır.

Yine sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresinde (işçi işe başlamadan en az bir gün önce ve

inşaat işlerinde ise işe başlatıldığı gün) verilmemesi durumunda bir asgari ücret 608,40 YTL, (bildirilmeyen sigortalıların çalışma izni olmayan yabancı uyruklu olması durumunda asgari ücretin iki katı tutarında =) 1.216,80 YTL) idari para cezası uygulanacaktır.

 

Hemen belirtelim ki, bazı kişiler kaçak işçi çalıştırmaya hapis cezası olduğunu ileri sürse de, konuyu sorduğum savcı dostlarımdan hiç birisi bugüne kadar kaçak işçi çalıştırdığı için hapis cezası alan işveren olmadığını açıkladılar.”

xxx

Çözüm ne?

Çözüm istihdam üzerindeki maliyetleri azaltıp, kayıtdışı istihdama da daha ağır müeyyideler getirmektir.

Bu bağlamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ‘önce maliyetleri azaltıp, sonra da yüksek tutarda para ve hapis cezası verilmesi’ önerisini önem kazanmakta...

Çünkü...

Kızılot’un dediği gibi,

“Türkiye, istihdam üzerindeki yükler bakımından, "dünya rekoru" kıran bir ülke!..

Kayıtdışı istihdam önlense, Türkiye’nin bütçesi açık vermeyeceği gibi fazla bile verebilir.

Yıllardır, "kayıtdışı istihdamın önleneceği" açıklanıyor ama bugün dahil, atılmış somut bir adım yok.

- İşveren SSK sigorta primlerinin 2008’den itibaren 5 puan indirileceği açıklandı. Başbakan da, bu indirimin 2008 yılından itibaren uygulanacağını açıklayan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’a destek vererek ‘Ben Bakanımı mahcup etmem’ dedi. Ancak, 2008’e girdik, ikinci aydayız, hálá bu konuda hiçbir gelişme olmadı.

- 18-29 yaş arasındaki gençlerin istihdamı için ‘kademeli prim indirimi’ getirilecek ve ‘ilk yıl işveren priminin tamamını Hazine karşılayacak’ denildi. Bu konuda da somut bir gelişme olmadı.

- Kadın işçi çalıştırılmasına prim teşviki, özürlü ve hükümlü istihdamına kolaylıklar getirilmesi, 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin, ilave yüklerinin hafifletilmesi gibi, bir dizi proje var. Bunlar hem işveren hem de çalışanlar açısından son derece önemli. Ancak bu konuda da somut bir gelişme olmadı.

Görünen o ki, yukarıda sıralanan önlemlerin çoğu, belki de tamamı, 2008 yılında ‘finansman sorunu var’ diye, yürürlüğe girmeyecek. Girmeyince, 2008 yılı da ‘kayıtdışı istihdamın önlenmesi’ ve ‘istihdamın teşviki’ yönünden, yine kayıp bir yıl olacak.”

xxxxxxxxxxxxxxxx

Sefaletin işçileri bir yanda ölürken...

Temel sorunlar da öyle duruyor…

Biz ise türbana ve türban tartışmaya devam ediyoruz...

Bu haber 4,400 defa okundu.