En Sıcak Konular

Başbakan söz düellosu başlattı

20 Mart 2008 18:32 tsi
Başbakan söz düellosu başlattı Sosyal güvenlik alanında yapılacak yasal değişikliklerle ilgili tartışmalar hararet kazanıyor.

Sendikalar "sözün bittiği yerdeyiz" dedi, Başbakan söz düellosu başlattı
11.03.2008 * Referans

    Sosyal güvenlik alanında yapılacak yasal değişikliklerle ilgili tartışmalar hararet kazanıyor. Dün Emek Platformu çatısıyla bir araya gelen ve hükümetin öngördüğü reform tasarısına eylemle direneceğini ilan eden sendikacılar bugün Başbakan'ın hedefiydi. Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, reform tasarısını eleştirenleri "yalancılıkla" suçlayan Tayyip Erdoğan tasarıyla ilgili gerçeklerin çarpıtıldığını söyledi.
Başbakan'ın sert eleştirilerine yanıt ise gecikmedi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu yazılı bir açıklama yaparak memurların, işçilerin, emeklilerin ve onların temsilcilerinin yalancı olmadığını ifade etti ve "Bizlerin, üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumaktan başka bir amacımız yok" dedi. Emek Platformu kararları doğrultusunda gelinen noktayı 'sözün bittiği yer' olarak tanımlamıştım. Sayın Başbakan'ın yaklaşımları da herkesin bu noktada olduğunu gösteriyor.

Başbakan yine sert çıktı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM gündeminde bulunan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısını değerlendirirken, "Bir çok meselede olduğu gibi çözümsüzlüğü çözüm gibi gösterenler, ucuz popülizme teşebbüs etmesinler. Konuyu istismar aracı haline getirmek isteyenler, realite ile yüzleşmek zorundadır" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik öngören yasa tasarısına değindi.
Söz konusu tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan geçtiğini, yakında TBMM Genel Kurulu gündemine geleceğini ifade eden Erdoğan, Ekonomik ve Sosyal Konseyin 3 Ocak 2008'de yayınladığı bildiride açık çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, "Tasarı kanunlaşıncaya kadar bütün kesimlerin görüş ve önerilerine kapımız ardına kadar açıktır, dedik. Bu çağrımız halen geçerlidir" dedi.
Meselenin bütün boyutlarıyla işçi, işveren ve emekli örgütlerinin temsilcileriyle tartışıldığını, dün akşam bu kuruluşlardan birinin temsilcisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile de görüştüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir çok meselede olduğu gibi çözümsüzlüğü çözüm gibi gösterenler ucuz popülizme teşebbüs etmesinler. Kimseyi itham etmek kastıyla söylemiyorum ancak bu konuyu bir istismar aracı haline getirmek isteyenler realite ile yüzleşmek zorundadır, sorumluluk altında değerlendirmelerini yapmak durumundadırlar. Çünkü bu ülke hepimizin, bu sorunları hep birlikte çözeceğiz. Burada, kalkıp da 'acaba ben bundan nasıl bir siyasi rant elde edebilirim, acaba ben bunu kendim için nasıl bir siyasi ranta dönüştürürüm' gibi basit hesaplar içine girmesinler."
Mevzuatı birleştirerek farklı sosyal güvenlik kurumları şemsiyesi altındaki vatandaşları gerçek anlamda "ortak bir şemsiye" altına almayı amaçladıklarını kaydeden Erdoğan, "Birileri sanki düne kadar öyle bir sorun yokmuş gibi, 'bu da nereden çıktı?' havasında fikir yürütüyor. Çalışma Bakanımız öncelikle Üçlü Danışma Kurulunda bütün sosyal taraflara ayrıntılı olarak bilgi verdi. Ardından siyasi partilerimizin grupları bilgilendirildi. Keza, üniversitelerimizin görüşleri alındı. Alınan görüş ve öneriler büyük ölçüde tasarıya yansıtıldı. Kuşkusuz realite, Türkiye'nin imkan ve kaynakları ölçüsünde bir karar almayı da zorunlu kılıyor."
Yaptıklarının, temelde çalışma hayatını, çalışma barışını esas alan bir düzenleme olduğunu ifade eden Erdoğan, bugünü ve yarınlarını güvenceye alan bir düzenleme yapıldığını kaydetti.
Çalışanları sistemin içinde tutmaya dönük düzenleme yaptıklarını belirten Erdoğan, "Prim ödeme gün sayısının 7 binden 9 bine çıkarılmasına itiraz edenler, bu uygulamanın bundan 20 yıl sonra 2028'de ilk defa işe girecek olanlar için olduğunu söylemiyorlar. Herkes de zannediyor ki hemen Resmi Gazetede yayınlandığında uygulamaya girecek... Hayır. Bakın bu, 2028'de ilk defa işe girenleri ilgilendiriyor. Sanki bugün çalışanları ilgilendiriyormuş gibi bir hava estiriyorlar" diye konuştu.
 
BAĞKUR'da basamak sistemi kalkıyor
Erdoğan, yeni düzenlemenin BAĞKUR, SSK ve Emekli Sandığı mensuplarına neler getirdiği konusunda ise şu bilgileri verdi:
"BAĞKUR'da basamak sistemini kaldırıyoruz. Ödenen prim miktarı ve gün sayısı emekli maaşlarına doğrudan yansıyacaktır. BAĞKUR'da basamak sistemini kaldırıyoruz ki benim vatandaşımın kazancı artmadan primleri artmasın. Önce kazancı artacak sonra primi... Basamak sistemi yerine, esnafımızın ve çiftçimizin beyan ettiği kazanç oranı üzerinden prim alınacaktır. Ne beyan ediyorsa onun üzerinden. Ayrıca, prim oranları yüzde 40'tan yüzde 33.5'e kadar düşüyor. BAĞKUR'lular için ilk kez, SSK'lılar gibi geçici iş göremezlik ödeneği öngörüyoruz. İş kazası geçiren bir esnafımız raporlu olduğu sürece Sosyal Güvenlik Kurumundan geliriyle orantılı olarak ücretini alacaktır. Mevcut sistemde 1 gün dahi prim borcu varsa vatandaşımız sağlık hizmetinden yararlanamıyor. Bunu esnafımız çok iyi biliyor. Biz bu süreyi 30 güne çıkarıyoruz. Dolayısıyla 30 günden aşağı prim borcu olan BAĞKUR'lu, sağlık hizmetinden yararlanabilecek."
BAĞKUR, SSK ya da Emekli Sandığı mensuplarının olduğu gibi 18 yaşına kadar bütün çocukların hiçbir şart aranmaksızın sağlık hizmetinden yararlanabilme hakkına kavuştuğunu anlatan Erdoğan, "Her doğan bir defa sosyal güvenceye sahip. İşte sosyal hukuk devleti budur. Çalışanların, emeklilerin, dul ve yetimlerin bu yasayla hak kaybına uğradığını şimdiden iddia etmek hakkaniyete uygun mudur?" diye sordu.
 
Ayni yardımdan prim kesilmeyecek
Erdoğan, tarımda çalışanlar ve köy muhtarlarına ilk kez asgari ücretin yarısı kadar gelir beyan edebilme imkanı getirdiklerini belirterek, SSK'lı işçiler ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık hizmetlerinden yararlanma süresini 90 günden 30 güne indirdiklerini söyledi.
Sendika yöneticilerine seslenen Erdoğan, "Sendikalar bunu niye konuşmuyorsunuz. Soruyorum sendikalarımızın değerli yöneticilerine; Bu talep sendikalarımızın yıllar yılı her platformda eleştirdiği bir mesele, bir sorun değil miydi?" dedi.
Erdoğan, emzirme ödeneğini 50 YTL'den 203 YTL'ye, cenaze ödeneğini 242 YTL'den 608 YTL'ye çıkardıklarını bildirerek, "Bunları niye görmüyorsunuz? Bunlar para değil mi?" diye sordu.
İşverenlerin işçilere verdiği ayni yardımlardan prim kesilmeyeceğini, hem emeği hem alın terini korumaya aldıklarını hem de üretici kesimleri güvenceye aldıklarını anlatan Erdoğan, yine ilk kez, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde işverenlerin rekabet gücünü olumsuz etkilemeyecek şekilde, işçileri de mağdur etmeyecek şekilde sigortalılıklarını yeniden düzenlenme imkanı verdiklerini söyledi.
Erdoğan, "tamamlayıcı sigortalar" olan bireysel emeklilik ve özel sağlık sigortalarını teşvik eden düzenlemeler getirdiklerini de ifade etti.
 
 
Türk-İş Başkanı Kumlu: İşçiler yalancı değildir
 
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, memurların, işçilerin, emeklilerin ve onların temsilcilerinin yalancı olmadığını ifade ederek, "Bizlerin, üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumaktan başka bir amacımız yok" dedi. Kumlu, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı konusunda sendikalara yönelik sözlerini değerlendirdi.
"Sayın Başbakan'a konu nasıl aktarılıyor, bilmiyorum. Taleplerini dile getiren bizleri 'yalancılıkla', 'dürüst olmamakla' itham etmesi son derece üzücü" diyen Kumlu, kendilerinin konunun tarafı olduklarını belirtti. Kumlu, "Başbakanın anlattığı kadar mükemmel bir yasaya karşı çıkabilmemiz için deli olmamız lazım" ifadesini kullandı.
İşçilerin, memurların, emeklilerin ayakta olduğunu ve şikayetlerini dile getirdiklerini belirten Kumlu, "Bunlar hayali şikayetler değildir. Kağıda dökülmüş kendilerine iletilmiş şikayetlerdir" dedi.
Kumlu, 3 aydır taleplerini ilettiklerini, yetkililerin bunları dinlediğini ancak, gerekenlerin yapılmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Memurlar, işçiler, emekliler yalancı değildir. Onlar, bu memleketin dürüst çalışanlarıdır. Onların temsilcileri de yalancı değildir.
Sayın Başbakan siyasi ranttan bahsediyor. Bizlerin, üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumaktan başka bir amacımız yok. Biz, tarafız. Taraf olduğumuz yer de çalışanlardır. Çalışanların da siyasi rantla hiçbir ilgisi yoktur. Siyasi rantla hiçbir ilgimiz yoktur ama siyasilerden beklentilerimiz vardır. Bu da makul taleplerimizin yerine getirilmesidir. Sayın Başbakan, tasarının mükemmel olduğunu söylüyor. Ama bütün sivil toplum örgütleri niçin karşı çıkıyor, bunu da düşünmesi lazım.
Emek Platformu kararları doğrultusunda gelinen noktayı 'sözün bittiği yer' olarak tanımlamıştım. Sayın Başbakan'ın yaklaşımları da herkesin bu noktada olduğunu gösteriyor."



Bu haber 1,308 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,504 µs