En Sıcak Konular

Türk-İş: İsteğimiz belli, karar memnuniyet verici

23 Mart 2008 21:51 tsi
Türk-İş: İsteğimiz belli, karar memnuniyet verici Emek Platformu adına konuşan Mustafa Kumlu 'Gelinen bu noktada eylem bir ihtiyaçtır' dedi.

Türk-İş: İsteğimiz belli, karar memnuniyet verici

RADİKAL
Emek Platformu adına konuşan Mustafa Kumlu 'Gelinen bu noktada eylem bir ihtiyaçtır' dedi. 
 
Türk-İş Genel Başkanı Kumlu karar üzerine, 'Bize ulaşan bir açıklama yok. Ancak doğruysa memnuniyet verici. Bizim talebimiz gözden geçirilmesi. Dilerim bu gerçekleşir' dedi
ANKARA - AKP'nin sosyal güvenlik yasa tasarısını yeniden ele alınması yönündeki kararı Türk-İş tarafından olumlu karşılandı. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, "Henüz bize resmen bildirilen bir şey yok. Ama eğer bu haber doğru ise memnunluk verici bir karar. Bizim talebimiz belli. İsteğimiz, tasarının yeniden gözden geçirilip, taleplerimizin dikkate alınmasıydı. Dilerim bu gerçekleşir" diye konuştu.
Dün yapılan eylem sırasında Ankara'da Emek Platformu adına konuşma yapan Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, hükümeti uyardı ve taleplerinin dikkate alınmaması durumunda tasarının görüşülmeye başlandığı gün Ankara'da olacaklarını belirterek şunları söyledi:
'Yapmayın etmeyin' diyoruz olmuyor. 'Efendiyiz ama ensemizde boza pişirtmeyiz' diyoruz olmuyor. Dinliyorlar ancak uygulamada ciddi bir değişiklik göremediğimiz için buradayız. Kabuğumuza çekilip önümüze gelen her yasaya 'evet' deyip çalışanlara kötülük yapamayız. Ne ideolojik yaklaşıyoruz, ne yalan söylüyoruz." Kumlu'nun açıklamaları sırasında çalışanlar, 'Hükümet yasanı al başına çal', 'İşçi-memur el ele genel greve' ve 'Emeğe uzanan eller kırılsın' sloganları attı.


'Umarım anlamışlardır'
Kumlu, şöyle devam etti: "7 bin prim gün ve 58-60 yaşa karşı verdiğimiz mücadelede bizimle omuz omuza olanların, bugün iktidar oldukları için 9 bin prim gün ve 65 yaşı öve öve bitirememelerini hazmedemiyoruz. Sosyal güvenliğe bakış açımızın oturduğumuz koltuğa göre değişmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün, işçiler, memurlar, emekliler kazanılmış haklarını kaybetmeme mücadelesi için ayağa kalkmıştır. Çünkü, gelinen noktada bu eylem artık bir ihtiyaçtır. Hükümete düşen görev, tasarıyı allamaya, pullamaya çalışmak değil, taleplerimizi hemen dikkate alarak tasarıda gereli değişikliği yapmaktır. Bu ses, eş ve çocuklarımızla birlikte 20 milyon insanın sesidir. Halkımızın tümünün bizi desteklediğini de biliyoruz. Eylemimize katkı veren herkese teşekkür ediyoruz."
Kumlu, "Umuyoruz ki hükümet, bu olgun eylemlerden gerekli mesajı çıkarmıştır. Umuyoruz ki, hükümet, gereken uzlaşma zeminini hazırlayacak ve ülke gerçeklerine göre sosyal güvenlik tasarısındaki değişikliği yapacaktır. Bizim maksadımız kavga etmek değil, soğuk anlılıkla, sükûnetle konuyu çözüme ulaştırmaktır" dedi.


KESK: Çocuklarımız için
KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul da, "Başbakan diyor ki, 'çalışanlar hak kaybına uğramayacak. Siz kendinizi düşünün, çocuklarınızı düşünmeyin'. Biz sadece kendini düşünenlerden değiliz. Biz çocuklarımız ve geleceğimiz için de mücadele ediyoruz" dedi. 'Çalışmama Hakkını Kullanma' eylemi kapsamında bir grup işçi, memur ve sağlık çalışanı, Numune Hastanesi önünde toplanarak, Sağlık Bakanlığı'na yürüdü. Tombul, hükümetin halkın sağlık hakkını elinden almak istediğini ileri sürdü. Eğitim-Sen'e üye eğitim çalışanları da yeni sosyal güvenlik yasasını protesto etmek amacıyla okullarda iki saat iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

--------------------------------------------------------------------------------

'İş bırakma yasadışı'
Başbakan Erdoğan, Tıp Bayramı'ndaki konuşmasında eyleme tepki göstererek, şöyle konuştu: "Bakın şimdi bir şey yapılıyor, nedir o? İş yavaşlatma eylemi. Bunu yapmak kesinlikle yasaktır, bunu yapamazsın. Buna müsaade eden bir yasa maddesi yoktur. Soruyorum, hangi davada olursa olsun bunu yapan kuruluşlar bir defa orada kendi insanına zulüm ediyor mu? Zulüm ediyor. Nasıl ediyor? Hastanelerde, iş yavaşlatma suretiyle eğer beş kişiyi tedavi edecekse o iki saate o beş kişi orada dışlanmış olarak bekleyecek. Oysa oraya hangi şartlarda gelmişti. Karayolları gişelerini düşünün. Araç çalışıyor iki saat. Vatandaşımın yaktığı akaryakıtı kim telafi edecek? Büyükşehirlerimizde zaten böyle bir sıkıntımız varken böyle bir uygulama acaba bir demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti içinde tanımlanabilir mi?"

 



Bu haber 1,320 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,209 µs