En Sıcak Konular

Reformda neler var?

29 Mart 2008 21:42 tsi
Reformda neler var? Muhalefetten hükümete sosyal güvenlik eleştirisi TBMM Genel Kurulu'nda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapan tasarının görüşmelerine başlandı.

Sosyal güvenlikte son şans
Sabah

Muhalefetten hükümete sosyal güvenlik eleştirisi TBMM Genel Kurulu'nda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapan tasarının görüşmelerine başlandı.

Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı Meclis'de Sosyal Güvenlik Reformu, 18 yaşını dolduranlara son bir şans tanıyor. Yasa yürürlüğe girmeden 1 gün bile önce sigortalı olanlar, sisteme sonra girenlerden %10 fazla emekli maaşı alabilecek.

10 YIL YÜKSEK HESAPLANACAK

Yasa yürürlüğe girmeden önce bir işte çalışanlar, ilk 10 yıllık çalışma süresini dolduruncaya kadar çalıştıkları her yıl için yüzde 3 aylık bağlama oranına tabi olacak. 10'uncu yılın ardından ise bu oran yüzde 2'ye düşecek. Yani, 9 yıldır sigortalı olan bir işçi, yasa çıktıktan sonra 1 yıl daha eski sistemden yararlanacak. Yasa yürürlüğe girdikten sonra ilk kez sigortalı olanlar ise doğrudan yüzde 2'lik orana tabi olacaklar. Ancak, yasa çıkmadan 1 gün bile önce sigortalı olanlar 10 yıllık süreç nedeniyle kazançlı çıkacak.

20 YIL ÇALIŞAN 20 YIL MAAŞ BEKLEYECEK

Sosyal Güvenlik Reformu'nda prim gün sayısı düşmesine rağmen emekli yaşı düşmediği için 20 yıl çalışıp emekli olma hakkını kazananlar uzunca bir süre maaş yolu bekleyecek. 25 yaşında işe başlayan bir çalışan prim ödeme gün sayısının 9 binden 7 bin 200'e inmesi ile 20 yıl çalışarak emekli olma hakkı elde edecek. Ancak emekli maaşının bağlanabilmesi için 65 yaşına kadar beklemek zorunda.


GENEL KURUL'DA GÖRÜŞÜLÜYOR

TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplanan Genel Kurulda, gündemdışı konuşmaların ardından, ''temel kanun'' olarak görüşülen tasarının tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Tasarı üzerinde ilk sözü MHP grubu adına Grup Başkanvekili Mehmet Şandır aldı.

Tasarı, 6 bölüm halinde görüşülecek. Tasarının 1. bölümü, 1 ile 30. maddelerden, 2. bölümü 31 ile 60. maddelerden, 3. bölümü 61 ile 66. maddelerden, 4. bölümü 67 ile 74. maddelerden, 5. bölümü 75 ile 84. maddelerden, 6. bölümü ise 86 ile 96. maddelerden oluşuyor.


SENDİKALARIN 65 YAŞ SIKINTISI

Öte yandan DİSK, emeklilikte 65 yaş sınırının kaldırılmasına ilişkin talebin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca kabul edilmediğini hatırlatarak, prim gün sayısının düşürülmesinin, 65 yaş koşulu kaldırılmadığından somut bir kazanım anlamına gelmeyeceğini kaydetti.

DİSK'ten yapılan açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 24 Mart'ta görüşüldüğü ve Emek Platformu'nun Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS)'na yönelik taleplerinin yeniden değerlendirildiği hatırlatıldı. Görüşme kapsamında kabul edilen ve edilmeyen talepler olduğu belirtilen açıklamada, bu taleplere ilişkin bir değerlendirme yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, emeklilik yaşının kadınlar için pozitif ayrımcılık gözetilerek 58, erkekler için de 60 yaş olması talebinin Bakanlık tarafından kabul edilmediği dile getirilerek, "Buna karşın, 9 bin gün olan prim ödeme gün sayısının, 7 bin 200 güne indirilmesi, Bakanlıkla yapılan görüşmede kabul edilmiştir. Prim gün sayısının düşürülmesi, 65 yaş koşulu kaldırılmadığından somut bir kazanım anlamına gelmemektedir" denildi.

Açıklamada, Bakanlıkla yapılan görüşmede emekli aylıkları ve bağlanacak diğer aylıkların hesaplanmasında kazançların güncellenmesinde kullanılacak "güncelleme katsayısı"na refah payının yüzde 30 yerine yüzde 100 olarak yansıtılmasına yönelik talebin kabul edilmediği ifade edildi. Bu talebin reformun gerekçelerini ortadan kaldıracak nitelikte olduğunun öne sürülerek kabul edilmediği söylenen açıklamada, "Bu hesaplamada ulusal gelir artışının neden yüzde 30'unun alındığı sorusunun yanıtı, sosyal devlet ve gelirin adil dağılımını gerçekleştirmeyi amaçlayan bir anlayışı yansıtmaktan uzaktır. Bu durum, Anayasa Mahkemesi'nin, aylıkların güncellenmesinde refah payının gözetilmesi gerektiğine ilişkin iptal gerekçesine açıkça aykırıdır" denildi.


"AYLIKLARIN ALT SINIRI OLARAK ÖNERİLEN ORAN DA KABUL EDİLMEDİ"

İş kazası ve meslek hastalıkları sonucu sakat kalanlara ödenecek gelirin aylık tutarına uygulanması talep edilen alt sınırın kabul edilmediğine dikkat çekilen açıklamada, aylıkların alt sınırı olarak önerilen oranın da kabul edilmediği ifade edildi. Açıklamada, bağlanacak aylık ve gelirlerin alt sınırının sigortalı ve geçindirmekle zorunlu olduğu aile fertlerinin asgari ölçülerde geçimlerini sağlayacak yeterlilikte olması gerektiği belirtilerek, emekli aylıklarının yükseltilmesinde, enflasyon oranı ile birlikte, önceki yıl gerçekleşen refah payının da dikkate alınması talebinin de kabul edilmediği dile getirildi.

Bu arada Emek Platformu kuruluşları arasında 65 yaş çatlağı ortaya çıktı. Emek Platformu sözcüsü Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu 65 yaşla ilgili tabanda sıkıntı olup olmadığı konusunda, bunun teşkilattan teşkilata değiştiğini belirterek, kendi teşkilatında bir sıkıntı olmadığını söylerken, Türkiye Tabipler Birliği Gencay Gürsoy "Bizim teşkilatımızda bir rahatsızlık var. Oradan çıkan açıklama gerçek bizi yansıtan bir mesaj değildir" dedi.

Emek Platformu Bileşenleri Başkanları toplandı. Toplantı öncesinde açıklama yapan Emek Platformu sözcüsü Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasa tasarısı ile ilgili üç dört aydır mücadelelerin devam ettiğini söyledi. Kumlu, nihai sonucun pazartesi günü yapılan 5-6 saate yakın görüşme sonucunda paylaşıldığını anımsatarak "Emek Platformunu tespit etmiş olduğu eksikliklerin bir kısmının mutabakatla çözdük. Bazı maddelerde de mutabakat sağlayamadık. Bunlarla ilgili gelişmeleri yasa tasarısının Meclis genel kurulunda görüşülmesi esnasında takip edeceğimizi açıklamıştık" dedi. Bunun üzerine tekrar Emek Platformu bileşenleri ile bir araya geldiklerini ifade eden Kumlu gelişmeleri değerlendireceklerini söyledi.

Kumlu "Ne yapabilirizi değerlendirdikten sonra Emek Platformu başkanları ile birlikte kararımızı verip ona göre yol haritamızı çizip konuyu takip edeceği" dedi.

Açıklamanın ardından basının soruların yanıtlayan Kumlu, emeklilik yaşı eleştirilerine platformda tartışacaklarını kaydetti. Emek Platformu bileşenleri başkanlarının zaman zaman yanlış değerlendirmeleri olduğunun altını çizen Kumlu mutabakat sağlayamadığımız emeklilik yaşı, güncelleme katsayısı ve fiili hizmet zammında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in genel kurul aşamasında yardımcı olacağına inandıklarını dile getirdi.

Bir gazetecinin "Mutabakat sağlanamayan konularda Bakan Çelik bir işaret verdi mi?" sorusu üzerine Kumlu "Hayır. Öyle bir şey olsaydı zaten bu konuyu çözerdik. Zaten mutabakat sağlanamayanları açıkladık. Mutabakatta sağlanamayan hususlar önerge ile düzeltilecek" dedi.

Diğer bir gazetecinin "Tabanda 65 yaş emeklilik ile ilgili sıkıntılar var mı?" sorusu üzerine Emek Platformu sözcüsü Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu teşkilattan teşkilata bunun değiştiğini belirterek kendi teşkilatında bir sıkıntı olmadığını söyledi.

Bunun üzerine Türkiye Tabipler Birliği Gencay Gürsoy araya girerek "Bizim teşkilatımızda bir rahatsızlık var. Oradan çıkan açıklama gerçek bizi yansıtan bir mesaj değildir" dedi.

65 YAŞTA TAVİZ YOK
Bugün, emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60. Tasarı emeklilik yaşını 2036'dan sonra kademeli olarak erkeklerde 2046'da, kadınlarda 2048'de 65'e çıkarıyor. Bu konuda taviz vermedi.

7 BİN 200 GÜNE İNDİRİLDİ

Prim gün sayısı bugün 7 bin gün uygulanıyor. Reformla bu 9 bine yükseltiyordu. Uzlaşma sonrası 7 bin 200'e indi.

BAĞLAMA ORANI 2018'DE DÜŞÜYOR

Aylık bağlama oranı halen ilk 10 yıl için 3, sonraki 15 yıl için yüzde 2, kalan yıllar için de 1.5 uygulanıyor. Tasarı, bu oranı 2'ye indiriyor. Ancak yeni sistem 2018'de devreye girecek. 2018'den önce sigortalı olan kişi, bu tarihe kadar ödediği prim için yüzde 3 bağlama oranından yararlanacak. 2018'den sonra herkes için bağlama oranı yüzde 2 olacak.

ÖLÜM AYLIĞI İÇİN 900 GÜN PRİM ŞARTI

Malüllük ve ölüm aylığı hak etmek için 5 yıldan beri sigortalı olup her yıl için 180 gün (180x5=900 gün) prim ödeme şartı vardı. Reform bunu 1800 güne çıkarıyordu. Uzlaşma sonrası gün tekrar 900 güne indi. Ancak askerlik ve diğer nedenlerle yapılacak borçlanmalar bu süreye sayılamayacak.

GÜNCELLEME KATSAYISI DEĞİŞMEDİ

Emekli aylıklarının hesaplanmasına ilişkin kazançların güncellenmesinde kullanılacak katsayının belirlenmesinde halen gelişme hızının (refah payının) yüzde 100'ü esas alınıyor. Tasarı gelişme hızının yüzde 30'u dikkate alınır diyor ve bu konuda bir değişiklik yapılmayacak.

10+90 GÜN SAGLIK HİZMETİ

Sigortalının hizmet akdi feshedildikten sonra 10 gün sağlık hizmetlerinden yararlanması öngörülüyor. Uzlaşma sonrası prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın 10+90 gün sağlık hizmeti alabilecek.

GAZETECİYE FİİLİ HİZMET ZAMMI YOK

Gazeteciler, posta dağıtıcıları, TRT personeli gibi halen fiili hizmet zammından yararlanan çalışanlar reformla bu hakları elinden alınıyordu. Hükümet görüşmelerde bundan da taviz vermedi.

DİŞ PROTEZİNDE KATILIM PAYI DÜŞTÜ

Mevcut durumda diş protezleri sınırsız yaptırılabiliyordu. Tasarı ise 18-45 yaş arasındaki kişilerin protez bedelinin yüzde 50'sini cepten ödemesini öngörüyor. Uzlaşma sonrası hastalar yüzde 10-20 arasında katılım payıyla bu hizmeti alabilecek.

YAŞI DOLDURANA 4500 GÜN ŞARTI

Yaş sınırını dolduran kişiler 4500 gün prim ödediyse kısmi emeklilik hakkından yararlanabiliyordu. Tasarı, kademeli olarak her yıl 100 gün artırılarak bu durumdaki kişiler 5 bin 400 gün prim ödeme şartı aranacak.

DUL EŞE ÖDEME YAPILMAYACAK

Dul eş, yetim kız çocukları için evlenmeleri halinde yetim aylığının 24 katı tutarında çeyiz parası veriliyordu. Tasarı bunu 12 kata düşürdü. Uzlaşma sonrası dul eşe çeyiz parası verilmemesi, kız çocuklara ise 24 kat verilmesi formülü kabul edildi.

EMZİRME YARDIMI DEĞİŞMEDİ

Süt emzirme yardımı mevcut düzenlemede 52 YTL ödeniyor. Tasarı asgari ücretin üçte biri (213 YTL) kadar, ancak bir kere ödensin diyor. Taraflar bu konuda değişiklik yapmadı.

'ÖZEL' İÇİN YÜZDE 20 KATKI PAYI

Sağlıkta katkı payı çalışanlar ile emekli, dul ve yetimler, özel hastanelerden yüzde 20 katkı payı ödeyerek yararlanacak. Bu konuda da değişiklik yapılmadı.

TÜSİAD: Tasarının temel parametreleri olumlu
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), ''Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Tasarısı''nın sosyal güvenlik sisteminin 'yaş, aylık bağlama oranı ve aylıkların artışı' gibi temel parametreleri bakımından olumlu olduğunu, ancak, halen çalışmakta olan kamu görevlilerinin ve emeklilerinin kapsam dışı tutulmasının, öngörülen norm ve standart birliğini, yönetim etkinliğini ve mali dengelerde beklenen iyileşmeyi biraz daha öteleyeceği kaydetti.

TÜSİAD'tan, bugün TBMM Genel Kurul gündemine gelecek olan ''Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Tasarısı'' hakkında yapılan yazılı açıklamada, sosyal güvenlik sisteminin, derin finansman sorunlarıyla, Türkiye'nin temel yapısal reform gerçekleştirmesi gereken alanlardan biri olduğu belirtildi.

2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun açıkları kapamaya yönelik düzenlemeleri, farklı sosyal sigorta
kurumlarına tabi sigortalıları tek bir yasa kapsamına alması ve genel sağlık sigortasını getirmesi bakımından önem taşıdığı ifade edilen
açıklamada, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girmesi beklenen bu kanunun bazı maddelerinin, Anayasa Mahkemesince iptali ve 2007'de yeni düzenlemenin tamamlanamamasının reformda ciddi bir gecikmeye yol açtığı kaydedildi.

Yapılan çalışmalar ve sosyal taraflarla görüşmeler sonucunda TBMM Genel Kurulunda bugün ele alınması beklenen yeni tasarıda, sosyal güvenlik reformunun temel parametrelerinin korunması ve genel sağlık sigortasının sürdürülebilir bir yapıda olmasının önem taşıdığı belirtildi.

''BUNDAN SONRAKİ ADIM, 'ÇOK AYAKLI' BİR YAPIYA GEÇİLMESİ OLMALI''

Açıklamada tasarının, emeklilik sistemi açısından değerlendirmesine de yer verilerek, tasarının, sosyal güvenlik sisteminin 'yaş, aylık bağlama
oranı ve aylıkların artışı' gibi temel parametreleri bakımından olumlu olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''Ancak, halen çalışmakta olan kamu görevlilerinin ve emeklilerinin kapsam dışı tutulması, öngörülen norm ve standart birliğini, yönetim etkinliğini ve mali dengelerde beklenen iyileşmeyi biraz daha öteleyecektir. Diğer yandan, SSK mensupları için prim ödeme gün sayısının kademeli olarak 9000 yerine 7200'de sabitlenmesinin aktüeryal açıdan sakınca doğurmaması için, emeklilik yaşının kademeli olarak 65'e yükseltilmesi maddesinin muhafaza edilmesi önemlidir.

Sosyal güvenlik reformu, istihdam üzerindeki yükleri hafifletme ve kayıt dışılık ile mücadele politikasıyla desteklenmelidir. Bu çerçevede, hükümetin üzerinde çalıştığı 'istihdam paketi'nin, iş gücü üzerindeki prim, vergi vb. mali ve idari yükleri hafifletecek ve kayıtlı çalışmayı
teşvik edecek şekilde bir an önce gündeme getirilmesi gereklidir.''

Sosyal güvenlik reformunda bundan sonraki adımın 1990'lı yılların ortalarından itibaren gelişen uluslararası örneklerden hareketle Türkiye'de de çeşitli araştırmalara konu edildiği gibi, 'çok ayaklı' bir yapıya geçilmesi olduğu vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:

''Mevcut 'dağıtım esaslı' sistemin daha düşük prim oranları ile daraltılması (1. ayak); bunun üstünde 'zorunlu bireysel hesaplara' dayanan emeklilik kurumlarının yer alması (2. ayak) ve halen mevcut olan 'gönüllülük esaslı bireysel emeklilik kurumları' (3. ayak) ile sistemin tamamlanması üzerinde çalışılmalıdır. Böyle bir model, hem köklü bir sosyal güvenlik reformu anlamına gelecek, hem de istihdam üzerindeki prim yüklerinin hafifletilmesi yaklaşımı ile uyumlu olacaktır. Aynı zamanda, bireysel hesaplarda biriken tasarrufların sermaye piyasalarının gelişip derinleşmesine yol açması, primlerdeki düşüşün kayıtlı çalışmayı teşvik etmesi gibi olumlu ekonomik etkiler yaratılacaktır.''

''SAĞLIKTAKİ FİNANSMAN AÇIĞI DA MERCEK ALTINDA TUTULMALI''

Açıklamada genel sağlık sigortası sistemine ilişkin olarak da, emeklilikteki finansman açığı kadar, sağlıktaki finansman açığının da mercek altında tutulması ve bu harcamaları kontrol edecek gerekli düzenlemelerin yapılması, sürekli takip edilecek bir gündem maddesi olması gerektiğine işaret edildi.

Sağlık hizmetinin finansmanının sağlanmasında hizmeti sunan kurumun değil, hizmeti talep eden ve prim ödeyen sigortalının esas alınması
gerektiği belirtilerek, ''Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme yapmamış sağlık kurumlarından hizmet alınması durumunda, acil haller dışında
sigortalıya ödeme yapılmaması kuralı, yüzde 12,5 oranında zorunlu sağlık primi ödeyen sigortalıların haklarını sınırlayıcı olacaktır. Bu
hallerde, 5510 sayılı kanunda olduğu gibi, sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusundan alınan hizmetin yüzde 70'i oranında sigortalıya geri ödeme
yapılabilmesi sağlanmalıdır'' denildi.

Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin üzerinde ilave ücret alınması ile ilgili kuralların, 5510 sayılı kanunda olduğu gibi, kamu ve özel ayrımı yapılmaksızın sağlık kurumları arasında eşit uygulanması gerektiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

''Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun tüm sağlık hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenecek bedellerinin tavanını belirlemesi,
uygulamada giderek, sağlık hizmeti sunucularının hizmet satış fiyatlarını belirleyici hale gelecektir. Tavanı aşan hizmet fiyatları söz konusu olduğunda ise kurumun ödeyeceği bedeller üzerinde artış baskısı oluşabilecektir. Bu nedenle, gerek kurumla sözleşme yapmayan
hizmet sunucularından hizmet alan sigortalıya geri ödeme koşulunda, gerekse sağlık hizmetlerinin tavan bedelleri konusunda 5510 sayılı
kanundaki düzenlemeye geri dönülmelidir.Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesinde ilgili kesimlerden görüş alınması, 5510 sayılı kanunda olduğu gibi zorunlu tutularak sosyal diyalog geliştirilmelidir.''

Muhalefetten hükümete sosyal güvenlik eleştirisi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasında değişiklik öngören tasarının görüşmelerine Meclis Genel Kurulu'nda başlandı. Muhalefetten ise hükümete sosyal güvenlik konusunda sert eleştiriler geldi.

Meclis Genel Kurulu'nda kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan sosyal güvenlikle ilgili tasarının görüşmelerine başlandı. Tasarı temel kanun olarak görüşülürken, gruplar adına ilk sözü de MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır aldı. MHP olarak her vatandaşın sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını, vazgeçilmez temel bir insan hakkı olarak gördüklerini ifade eden Şandır, "Sosyal güvenlik sisteminin bu gün geldiği durumdan sorumlu olanlar, bu güne kadar Türkiye'yi yöneten siyasi iktidarlardır yani devlettir. Faturayı çalışan kesimlere kesmek, bedeli onlara ödetmek doğru olmaz, hak olmaz. Getirilmek istenen Sosyal Güvenlik Yasası ile 65 yaşında emekli olunması Harita ve Kadastro Mühendisleri için de ölene kadar çalışmak ve mezarda "emekli' olmak anlamı taşımaktadır" dedi.

"MİLLETİN ASLINA DAYAK, VEKİLİNE KIYAK..."

Şandır konuşmasında, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri konusunda milletvekili ile vatandaş arasındaki farklılıkları da sıraladı. Milletvekillerinin gaziler gibi yüzde 20'yi bulabilen "özel hastane farkı'nı ödemediğini, bunun yanı sıra ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesinde her vatandaştan alınan katkı payını da ödemediğini belirten Şandır, vatandaşın ise bunları ödemek durumunda olduğunu söyledi. Emekli milletvekilleri ve ailesinin sağlık giderlerinin TBMM bütçesinden karşılandığını, diş tedavisinde implant bedelinin tamamının yine TBMM'ce ödendiğini belirten Şandır, vatandaşın ise tamamını cebinden ödemek durumunda olduğunu kaydetti. Şandır, emekli maaşlarını eleştirirken de, "milletvekilleri ayda 4.129 YTL emekli aylığı alıyor. Milletin aslına ise bu tutarda bir emekli aylığı hayal. Milletvekilleri, milletvekilliği görevi sürerken, milletvekili olarak ücret ve ayrıca emekli aylığını aynı anda alabiliyorlar. Bu arada milletvekilliğinde iki yılı dolduranlar emeklilikle ilgili diğer koşulları taşıyorlarsa, milletvekili emeklisi olup, aynı anda hem milletvekili maaşı hem de milletvekili emekli aylığı alabiliyorlar. Milletin aslı; kamuda çalışanlar hizmet süreleri 40 yıl bile olsa, hem ücret hem de emekli aylığı alamıyorlar. Çalışırken ücret, emekli olduklarında da emekli aylığı alabiliyorlar. Milletin aslına dayak, vekiline kıyak gibi bir şey. Peki niye böyle diye soranlar olabilir. Haklınız. Ancak bu sorunun muhatabı biz değiliz; vekillerinize sormanız gerekiyor." diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: BAŞBAKAN TASARININ TEK SATIRINI BİLE OKUMADI

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ise Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, tasarıyla vatandaşın kazanılmış haklarının elinden alınacağını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın tasarının tek cümlesini bile okumadığını, bunu ispatlayabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın sendikacılara yönelik "yalan söylüyorlar" sözlerinin ise en büyük gafı olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, tasarının Genel Kurul'a indikten sonra sosyal taraflarla görüşüldüğünü, adeta işçi ve memurun sokağa inmeye davet edildiğini savunarak, Erdoğan'ın "ben de işçi emeklisiyim" sözünü eleştirdi. Erdoğan'ın işçi değil milletvekili emeklisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın 2000 yılında emeklilik için SSK'ya başvuruda bulunduğunu ancak 2003 yılında kaydını Emekli Sandığı'na aldırdığını bildirdi. Kılıçdaroğlu, tasarıyla emeklilerin ikinci sınıf vatandaş haline getirildiğini de söyledi.

DTP'Lİ KIŞANAK: TASARI GERİ ÇEKİLMELİ

DTP grubu adına konuşan DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ise reform adı altında yapılan düzenlemelerin, sermaye için dikensiz gül bahçesi yaratırken emekçilere sadece sınırsız sömürülme hakkı tanıdığını söyledi. Yasa tasarısını kabul edilemez bulduklarını ifade eden Kışanak, tasarının Anayasa Mahkemesi'nden dönme ihtimalinin yüzde yüz olduğunu savundu. Kışanak, "Sosyal güvenlik harcamalarını kara delik olarak gören, sosyal güvenlik kurumlarını işletmeye dönüştüren, sosyal hakları "gelir arttırıcı gider azaltıcı" bir finansman anlayışıyla kısıtlayan, sağlık hakkını piyasanın insafına terk eden, kadınların çalışma hayatından geri çekilmesine neden olabilecek hükümler taşıyan bu yasa derhal geri çekilmelidir" diye konuştu.



Bu haber 2,145 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    16,966 µs