Kur 1.85 lirada dengelenir

19 Temmuz 2013 09:24 tsi
İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem ile piyasadaki yeni denge arayışlarını konuştuk. Erdem, şimdi beklemeye geçen yabancı yatırımcının yeni seviyelerden tekrar yatırım kararı almasını bekliyor.

Kur 1.85 lirada dengelenir

 

Dünya

İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem ile piyasadaki yeni denge arayışlarını konuştuk. Erdem, şimdi beklemeye geçen yabancı yatırımcının yeni seviyelerden tekrar yatırım kararı almasını bekliyor.

Bundan sadece 2 ay önce kurda 1.7 TL, faizde ise yüzde 4.5’ları konuşuyorduk. Gündemimizde negatif reel faiz vardı. Fed, çıkış stratejisi öncesinde sözlü müdahaleye başladı ve sadece Türkiye değil tüm dünyada para ABD’ye dönüşün sinyalini aldı. Birkaç gün içinde adeta bir ‘U’ dönüşü yaşayan piyasaların gündeminde bu defa ‘dolar 2 TL olacak mı?’ ve ‘faiz yeniden çift haneye döner mi?’ soruları vardı.

Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem’e göre pazar gecesi Başbakanlıktan, pazartesi sabahı ise Merkez Bankası’ndan gelen açıklamalar şimdilik faizde çift haneyi de, kurda 2 TL’yi de önledi. Artık piyasalarda kesin olan bir şey varsa o da 2013 sonunda kur da faizde bu yıl başında yapılan tahminlerin üzerinde olacak.

Nitekim bu yıl sonu için kur tahmini yaparken 1.78 TL olacağını öngördüklerini söyleyen İzlem Erdem mayıs ayına kadar tüm senaryolarına uygun giden piyasaların bir anda rota değiştirmesiyle tahminlerini revize ettiklerini söyledi.

Erdem artık bu yıl sonu için kurda 1.85 TL seviyesini bekliyor. 1.85 TL’lik beklentinin arkasındaki senaryoyu da anlatan Erdem, küresel gelişmelerle giden portföy yatırımlarının bir kısmının yılın son çeyreğinde geri geleceğini ve yılın ilk aylarında yapılan özelleştirme ihalelerinin realize olacağını, ödemelerin –bir kısmı yurtdışı kaynaklarla- yapılacağını düşünüyor. Bu görüşünü destekleyen en önemli unsurlardan biri ise mayıs sonu ve haziran başında yaşanan hızlı çıkışın ardından artık kaçışın durması. Ayrıca piyasalarda son günlerde yüksek fiyat ve faiz seviyelerinden geçen işlemlerde hacmin nispeten düşük olması.

Erdem, “Bugün piyasada gördüğümüz 1.92 TL’lik kur, çok küçük işlem hacmi ile oluşuyor. Herkes dövize hücum ediyor da kur 1.92’de diyebileceğimiz bir durum yok. Düşük işlem hacimleri ile oluşan kur ve faiz seviyeleri aslında gerçek anlamda piyasayı göstermiyor. Şimdilik, sene sonunda dolar/TL’nin 1,85 olacağı öngörümüz var” dedi ve ekledi: “Piyasada gelinen noktada Merkez Bankası faizi ile piyasa faizi arasındaki makas önemli ölçüde açıldı. Artık şunu biliyoruz. Bir daha bono faizi yüzde 4.5’e inmeyecek. Böyle bir ortamda piyasadaki kırılganlığı çözmek için Merkez Bankası faizlerini bir şekilde piyasa faizlerine yakınsatacak, daha gerçekçi bir noktaya getirecek. Üst bantta ölçülü bir artırım yapacaklarının sinyalini verdiler. Muhtemelen Merkez Bankası faiz koridorunun üst bandını 100 baz puan artırarak yüzde 6.5’tan yüzde 7.5’a getirecek. Faizi piyasa faizi ile uyumlaştırır, yüzde 9.5’a taşırsa piyasa daha fazlasını ister. 100 baz puanlık artışın bir sinyal etkisi olacak ve yabancı yatırımcı ‘Merkez Bankası’nın ilk tepki ile oluşmuş yüzde 9’un üzerindeki faiz seviyelerini doğru denge seviyeleri olarak görmediğinin’ mesajını alacak.”

Bugün ekranda gördüğümüz kur ve faiz seviyelerinin yüksek volatilite ortamında düşük işlem hacimleri ile oluşan, dolayısıyla yeni dengeyi tam olarak yansıtmayan seviyeler olduğunu düşünen İzlem Erdem ile konuşmaya Fed ile başladık Türkiye’nin sanayileşme politikası ile bitirdik. Erdem’in açıklamalarında bir önemli nokta da Fed’in Açık Piyasa Komitesi’nin toplantı tutanaklarından çıkan dipnotlardı. İzlem Erdem, gelişmeleri yorumlarken şu ifadeleri kullandı:

2013 UMUTLA BAKTIĞIMIZ BİR YILDI: Krizde 5 yılı geride bıraktık. Bu kriz başladığından beri sürekli bir tahmin güncellemesi yaşıyoruz. Maalesef hep de aşağı yönlü oluyor. Bu da aslında krizin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bu dönemde Türkiye’ye özgü güncellemelerimiz de vardı ama dünyaya göre çok farklı nedenlerden yapıldı. Çünkü biz dünyanın hızlı büyüyen çocuğuyduk. Bu sermaye akımlarının hızlanmasından kaynaklandı. Hızlı sermaye girişinin de büyüme üzerindeki olumlu etkilerini yaşadık. Hatta kriz döneminde hızlı büyümenin yan etkilerini yaşadık.

Yapısal bir sorun olarak gördüğümüz cari açık ile mücadelede Merkez Bankası’nın aldığı tedbirlerle 2012’de ılımlı soğuma diyebileceğimiz bir süreci de geçirdik. Dünya ekonomisinde en kötünün geride kaldığı düşüncesiyle, 2013 daha umutla baktığımız bir yıldı.

YABANCI YENİ BİR SEVİYEDEN YATIRIM KARARI İÇİN BEKLİYOR: Yabancıların portföy hareketlerini izliyoruz. Yabancı yatırımcı ilk geldiğinde swap yapıyor. Sonra kararını verip bono ya da hisse senedine geçiyor. Şu anki harekete baktığımızda bono ve tahvilini satıyor ama swap artıyor. Bekliyor. Bir karar verecek. Yeni bir seviyeden yeni bir yatırım kararı almak istiyor. Olabileceği en iyi noktadan almak istiyor. En tepe noktası neresiyse orayı yakalamak hedefinde. Temmuzun ilk haftasına baktığımızda DIBS’te 554 milyon dolarlık çıkış gözüküyor ama swapta 590 milyon dolarlık artış var. Bu yabancı yatırımcının ülkeden çıkmadığını swapta beklediğine işaret ediyor.

TÜRKİYE’YE GÜVENMEYE DEVAM EDİN MESAJIYDI: Pazartesi günü yapılan Merkez Bankası açıklaması sözlü bir müdahaleydi. Merkez Bankası’nın kararlarını genelde PPK kararı açıklandığında görürdük. Bu haftayı değerlendirmek istediler. Hazine’nin büyük ihaleleri vardı ve sinyal etkisi önemliydi. Bu, Türkiye’ye güvenmeye devam edin mesajıdır. Haftalık hareketlere bakınca yabancı yatırımcının yeni karar alma sürecinde beklediğini görüyoruz.

MERKEZ BANKASI FAİZ BASKISINI ÜZERİNDEN ATTIĞINI GÖSTERDİ: Bu açıklamalar olmasaydı çift hane beklenebilirdi. Önemli bir sinyal etkisi oldu. Merkez Bankası, faiz baskısını üzerinden attığını gösterdi. Teknik olarak bu gerekiyorsa yapılmak zorunda. Sonuçta faizi sadece Türkiye, artırmıyor. Brezilya üçüncü defa artırdı, Hindistan 200 baz puan artırdı. 2013’ün ilk 5 ayında Türkiye’de faiz seviyesi benzer ülkelere göre düşük düzeyde kalmıştı. İşler herkes için iyi giderken, para musluktan akmaya devam ederken siz düşük faizle kalabilirsiniz. Fed böyle bir sinyal vermeseydi 2014’e kadar da gösterge tahvilde yüzde 4.5 bileşik faizle gidebilirdik. Fakat şunu da unutmamak gerekiyor. Bu dalgaya belki o zaman daha yüksek bir şekilde maruz kalacaktık. Sonuçta gelişmekte olan ülkelerde en düşük faiz ve fiyat seviyesi kimdeyse ve cari açık gibi bir kırılganlık unsuru varsa, en yüksek satış dalgasıyla o karşılaşıyor.

TEK RAKİBİMİZ GELİŞEN PAZARLAR DEĞİL: Şimdi rakibimiz sadece gelişmekte olan ülkeler değil. ABD de yükselen tahvil faizleri ile bir rakip haline geldiği için mutlaka faizde düzeltme yapılması gerekiyor. Not artırımının nimetini yaşayacağımız dönem Fed’in sözlü müdahalesine denk geldi. Bu kadar belirsizliklerin arttığı bir ortamda, not artırımının beraberinde getirebileceği doğrudan yatırım kararları gecikmeli gelecek. Türkiye’nin notu korumak için elinden geleni yapıyor olması lazım. Bu hafta, geçen haftadan daha olumlu tablo var. Merkez Bankası da faiz ayarlamasını sinyali ölçüsünde yapacaktır.

BUNDAN SONRA BU KADAR ÇOK PARA GELMEZ: Bundan sonra Türkiye dahil hiçbir gelişmekte olan ülke geçmişteki kadar yüksek bir portföy yatırımı çekemeyecek. Çünkü ABD bir bölümünü geri alacak. Krizle birlikte ilk genişleyici politikalara Fed öncülük yaptı. Bir anda faizi sıfırladı tahvil alım programları açıkladı. Şu anda ilk iyileşen gelişmiş ülke de ABD. Dolayısıyla artık bu politikalardan geri çıkacağını söylüyor. Avrupa geç tepki verdi ve devam eden sorunlar nedeniyle hala son sürat genişleyici politikalara devam ediyor. Zaten IMF beklentilerine baktığınızda da 2013 de Euro Bölgesi’nde resesyon devam edecek diyor. Avrupa’da genişleyici politikalar devam edecek. Para musluğu kapanmayacak. Japonya deflasyon ile mücadele için bu politikayı sevdi ve aşırı derece genişlemeci bir para politikası izliyor. Aslında Avrupa ve Japonya’nın genişlemeci politikalara devam etmesi Fed’in erken çıkış stratejisinin küresel likidite üzerindeki etkilerinin bir nebze de olsa sınırlayacaktır.

Bu haber 1,829 defa okundu.