En Sıcak Konular

Burcu Şensoy


Burcu Şensoy
10 Ekim 2017

İş Kanununda İşyeri Kavramı Ve Bildirimi



İş Kanunu’nda İşyeri Kavramı Ve Bildirimi

 

Bu yazımızda iş hukukunun uygulama alanını oluşturan işyeri kavramını ele alacağız. İşyeri işin yapıldığı yer, bağlı yerler, eklentiler ve araçların aynı işyeri sayılması özellikle engelli işçi çalıştırma yükümlülüğü ve iş güvencesi hükümlerinin uygulanması gibi konularda önemli bir kavramdır.

 

Bilindiği üzere İş kanununda işyeri şöyle tanımlanmıştır:

 

İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek için maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.” İşyerinin varlığı için arsa, bina, makina, malzeme eşya gibi maddi unsurlar bunun yanı sıra patent vb. haklar, tecrübe, buluş ve müşterilerle olan ilişkiler gibi maddî olmayan unsurlar ile işgücü (emek) işyerinin unsurlarının bulunması gereklidir. Ancak, bütün bunların bir araya gelmesi işyeri kavramının ortaya konulması bakımından yeterli değildir. İşverenin aynı zamanda bu unsurları belirli bir amaca ulaşmak için sürekli olarak bir arada bulundurması gereklidir.

 

İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İş Kanuna göre işyeri sadece üretim yapılan yer değil işyerine bağlı yerler, eklentiler, araçlar vb. ile üretim sonucu oluşan malın satış pazarlamasını ve bu süreçte işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerler işyeri kapsamında ele alınmaktadır. Örneğin; Esenyurt’ta yer alan bir fabrikanın Karaköy’deki mağazası işyerine bağlı yerdir. İş Hukuku bakımından aynı işyerine dahildir. Fiziken yan yana olması gerekmediği gibi aynı teknik amaca yönelik olması ve aynı işverene bağlı ortak bir yönetim altında olunması dolayısıyla hukuken bağlı olunması gerekmektedir. Burada temel kriter işin görülmesi ile bağlantısı olan yerler olduğundan işyeri içinde bulunan lojmanlar işyerinden sayılmaz. Yargıtay’ın da görüşü bu yöndedir.

 

Kanunda belirtilen araç ifadesinden işyerinin sahip olduğu her türlü araç anlaşılmalıdır. Otobüs, otomobil, kamyon gibi her türlü taşıtın yanı sıra, vinç, buldozer, dozer, forklift vb. her türlü gezici veya sabit araçlar da işyerinden sayılmaktadır. Araçların işyerinden sayılması için mülkiyetlerinin işverene ait olması veya aracın işyerinin sınırları içinde bulunması şart değildir.

 

 

 

İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.”  İş Kanununda iş organizasyonunu esas alan bir tanımın benimsendiği görülmektedir. Bu tanım işyerinin sınırlarını genişletmektedir öyle ki işyerinin fiziki sınırları dışında çalışan, pazarlama ve satış elemanı gibi sigortalılar için de fiziki işyeri asıl işin yapıldığı yer olarak dikkate alınmaktadır.

 

İşletme ile işyeri kavramlarına da kısaca değinmekte fayda görüyorum ki sıklıkla karıştırılmaktadırlar. Bu iki kavram aynı şeyi ifade etmediği gibi işyeri mal veya hizmet üreten teknik bir birimi, işletme ise kural olarak kâr amacı güden ekonomik bir üniteyi ifade etmektedir. İşletme; üretim faktörlerinin müteşebbis tarafından planlı ve sistemli bir biçimde bir araya getirilen, sürekli ve bağımsız olarak mal, hizmet üretimine veya değişimine yönelen ve bu amaçlara ulaşabilmek için tek veya birden çok işyerinden meydana gelen ekonomik ve sosyal bir organizasyondur. Bireysel iş hukukunda işletme kavramının önemi daha çok “iş sözleşmesinin işyeri ve işletmeden kaynaklanan geçerli nedenle feshi” ile işletmenin gereği olarak işin alt işverene verilmesi durumlarında ortaya çıkmaktadır. Bu ve benzeri konuların aydınlanmasında işletme kavramının tüm boyutlarıyla ele alınması; bunun için de öncelikle işletme kavramının yasal bir tanıma kavuşturulması gerekmektedir. İşyeri, işçi, işveren, işveren vekili, iş ilişkisi ve alt işveren ilişkisi gibi temel kavramların Kanunda tanımlanmış olmasına rağmen işletme kavramının tanımlanmamış olması önemli bir eksiklik olduğu görülmektedir.

 

İş yerleriyle ilgili olarak iş kanunlarınca getirilen en temel yükümlülük bildirim yükümlülüğüdür. 4857 sayılı Kanunun 3. Maddesinde, “İş kanunu kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir. Bildirimin yapılması yükümlülüğü sadece sürekli işlerin uygulandığı yerler için söz konusudur. Kanunun 10.maddesinde belirtildiği gibi nitelikleri bakımından en çok otuz işgünü süren süreksiz işlerin görüldüğü işyerleri için bildirim yükümlülüğü yoktur.

 

Ayrıca aynı Kanunun 98. Maddesi uyarınca “işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline, çalıştırılan her işçi için yüz Yeni Türk Lirası, (…)  3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır.”



Bu yazı 7,210 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Nisan 2018 Yıllık Ücretli İzin
    • 10 Nisan 2018 Ücret Garanti Fonu
    • 3 Nisan 2018 Kısa Çalışma Ödeneği
    • 26 Mart 2018 Fazla Çalışma Ve Fazla Sürelerle Çalışma
    • 19 Mart 2018 Asgari Ücret
    • 6 Mart 2018 Ücret Hesap Pusulası
    • 13 Şubat 2018 ÜCRET
    • 6 Şubat 2018 Toplu İşçi Çıkarma
    • 30 Ocak 2018 İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
    • 23 Ocak 2018 İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
    • 16 Ocak 2018 İş Sözleşmesinin Feshi İçin Geçerli Sebepler
    • 3 Ocak 2018 İş Güvencesi
    • 26 Aralık 2017 Süreli Fesih Ve İhbar Tazminatı
    • 5 Aralık 2017 Engelleri Aşmak İçin
    • 28 Kasım 2017 İş Sözleşmesi Kavramı Ve Türleri-2
    • 22 Kasım 2017 İş Sözleşmesi Kavramı Ve Türleri
    • 17 Kasım 2017 Özel İstihdam Büroları
    • 7 Kasım 2017 Geçici İş İlişkisi
    • 31 Ekim 2017 İş Kanununda İşyerinin Devri
    • 25 Ekim 2017 İş Kanununda İşçi Kavramı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,992 µs