Resul Kurt
28 Haziran 2018
Emeklilikte hak kaybına uğramayın
Emeklilikte hak kaybına uğramayın
Emekliliğine birkaç yıl kalan herkesin çok dikkat etmesi gereken bazı konular var.
Yıllarca çalışıp tam emekli olacakken hayal kırıklığı yaşamamak için mutlaka emeklilik planlamasını iyi yapmak gerekir.
En fazla mağduriyet yaşanan konuların başında da yıllarca SSK’lı olarak prim ödeyip emeklilik dilekçesi verildiğinde de Bağ-Kur’lu sayılması nedeniyle SSK primlerinin iptal edilmesi ve Bağ-Kur borcu çıkarılması geliyor.
Kendi şirketinde SSK’lı olabilir mi?
Uygulamada en çok sıkıntı yaşanan konulardan birisi olan kendi şirketinde SSK’lı olma konusunda 1 Ekim 2008 öncesi ve sonrasını ayrı değerlendirmek gerekiyor.
Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, SSK kapsamında sigortalı bildirilemezler. Hatta şirket ortağı olduğu şirkette bilfiil üçüncü bir kişinin işini de yapsa, 1.10.2008 tarihinden sonra artık hiç kimse kendisine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, 4-1/a bendi kapsamında sigortalı olmayacaktır.
1 Ekim 2008 öncesinde bir kişi çalıştığı anonim şirketin kurucu ortağı/ortağı (artık kurucu ortaklığın bir önemi kalmamıştır) ve YK üyesi olduğunda bile üçüncü bir kişinin yaptığı işi yapması ve ücret alması halinde SSK’lı olarak prim ödemeye devam edebiliyordu. Yine, öncesinde SSK sigortalısı olup, çalıştığı şirkete daha sonra ortak olması durumunda kesintiye uğrayıncaya kadar SSK sigortalılığı devam edebiliyordu. Bu kişiler için kazanılmış hak olmakla birlikte ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketten 4/a (SSK) kapsamında sigortalı bildirilenlerin yine kendilerine ait farklı bir şirkete nakil yapmaları halinde mağduriyetleri olabileceğine dikkat etmeleri gerekiyor. Yani, 1.10.2008 öncesinde SSK bildirimi devam edenler, 1.10.2008 sonrasında ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketten 4/a (SSK) kapsamında sigortalı bildirilemeyeceklerdir.
Limited şirketlerde ise tüm ortakların zorunlu 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı olmaları nedeni ile bu kişiler ortağı olduğu limited şirketten 4/a (SSK) kapsamında bildirilemezler.
1 Ekim 2008 sonrasında ise çalıştığı şirketin ortağı veya sahibi olan kişiler kendi şirketlerinde SSK’lı olarak gösterilemiyorlar. Artık 1 Ekim 2008 sonrasında hiç kimse ortağı ve YK üyesi olduğu anonim şirkette veya ortağı olduğu limited şirkette SSK’lı olamaz.
Bir kişi şirket hisselerini devretmeden ortağı veya sahibi olmadığı bir başka işyerinde SSK'lı çalışabilir, bu durumda bu işyerinde SSK çalışması devam ettiği sürece Bağ-Kur primi ödemez. Ortağı veya sahibi olmadığı başka bir şirkette SSK çalışması yoksa bu durumda şirket ortaklığı itibariyle Bağ-Kur sigortalı olması gerekiyor.
Yani 1 Ekim 2008 öncesinde başlayan ve devam eden durumlarda kendi şirketinde SSK’lı olarak çalışan kişiler bu tarihten sonra da prim ödemenin hiçbir şekilde kesintiye uğramaması şartıyla kendi şirketlerinde SSK’lı olarak çalışabilirler.
Son 7 Yıl Kuralı
Hangi kurumdan/statüden emekli olunacağının tespitinde son 7 yıl kuralı vardır. Son 7 yılda hangi sigortalılık statüsünde geçen süre fazla ise emeklilik statüsü de ona göre belirleniyor.
Emeklilikte, aylığı bağlayıp ödeyecek kurumun belirlenmesinde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresi esas alınıyor.
Yani, sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla hangi kurumda hizmeti varsa, yani sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresinin yarısından bir gün fazlası olan 1261 prim ödeme günü hangi kurumda geçmişse o kurumca veya hizmet süresinin eşit olması durumunda sigortalının bağlı olduğu son statüye göre yaşlılık -emeklilik- aylığı bağlanıyor.
Eğer son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresinde 3,5 yıldan/1260 günden fazla süreli 4/c statüsü varsa emeklilik statüsü de 4/c olacaktır. Aksi durumda ise son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresinde son 3,5 yıldan/1260 günden fazla süreli 4/a (SSK) statüsü varsa emeklilik statüsü de 4/a olacaktır.
İlk defa 1.10.2008 sonrasında sigortalı olanlar yönünden ise durum farklıdır. Bunlar yönünden çalışma hayatının tümünde ödenen sigorta primlerine bakılarak en fazla hangi statüye göre prim ödenmiş ise o statüye göre emeklilik şartları belirlenmektedir.
Bu yazı 1,352 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
23 Nisan 2024
İşe başlama eğitimi şart
-
19 Nisan 2024
Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
-
19 Nisan 2024
Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
-
16 Nisan 2024
''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
-
12 Nisan 2024
İşçilerin mazeret izinleri
-
9 Nisan 2024
Bayramda çalışana ilave ödeme var!
-
5 Nisan 2024
Telafi çalışması
-
5 Nisan 2024
İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
-
2 Nisan 2024
Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
-
29 Mart 2024
Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
-
29 Mart 2024
İbranamede süreye dikkat!
-
26 Mart 2024
İşçiye Ramazan yardımı
-
22 Mart 2024
Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
-
19 Mart 2024
Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
-
15 Mart 2024
Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
-
15 Mart 2024
Taşeron ilişkisinde muvazaa
-
12 Mart 2024
Kaçak yabancı işçinin cezası var
-
8 Mart 2024
Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
-
8 Mart 2024
"Ulusal Staj Programı"
-
5 Mart 2024
Sağlıkta neler değişti?
Yorumlar
+ Yorum Ekle