En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
19 Aralık 2019

Potemkinler ölmez



Potemkinler ölmez
Biraz tarih

Grigory Potemkin, Rusya’da orta geliri olan toprak sahibi soylu bir aileden gelmiş. Çariçe II. Katerina’nın dikkatini ilk olarak 1762 yılındaki darbe girişimini bastırırken çekmiş; daha sonra da 1768–1774 Osmanlı-Rus Savaşındaki komutanlığı sırasında. Sonunda Çariçe’nin aşığı olmuş. Aşk ateşi küllendikten sonra da ömür boyu Katerina ile dost kalmışlar. Kırım’ın Osmanlılardan alınmasından sonra Grigory Potemkin o bölgeye vali olarak atanmış. Görevi, savaşlarda harap olmuş Kırım’ı ihya etmek ve buraya Rusları yerleştirmek imiş. Bu bölgede Kherson, Nikolayev, Sevastopol, ve Ekaterinoslav şehirlerini kurmuş. Bu bölgedeki limanlar yeni oluşturduğu Karadeniz Filosu için üs olmuş.

Çariçe II. Katerina, 1787 yılında Güney Rusya’ya altı ay süren bir gezi düzenlemiş. Bu gezide iki şeyi gerçekleştirmek istemiş: Yeni bir savaşın eşiğinde müttefiklerini etkilemek ve yeni alınan yerleri tanımak. Bunun için yanına müttefik ulusların elçilerini ve de aşığı Grigory Potemkin’i de almış. Potemkin tarihteki bilinirliğini işte bu gezi ile kazanmış. Rivayete göre Potemkin, Dinyeper Nehri kıyılarında sahte mobil köyler kurdurmuş. Çariçe ve konuklarını taşıyan tekne ne zaman köye yanaşsa Potemkin’in adamları köylü kılığında hemen bu mobil köyleri doldururmuş. Böylece teknede olanlar mükemmel köyleri ve onların karnı tok, sırtı pek, mutlu sakinlerini görürlermiş. Tekne hareket eder etmez de evler sökülüp gece taşınır, teknenin gelecek sefer duracağı yere kurulurmuş. Böyle uyduruk köylere literatürde “Potemkin Köyü” denir.

Tarihçiler, “Potemkin Köyü” konusunda tam bir fikir birliği içinde değiller. Bir kısmı bunun sadece abartılmış bir öykü olduğunu söylüyor. Bir kısmı da gerçeğin Çariçe Katerina’dan saklanamayacağını ve amacın sadece yabancı elçileri aldatmak olduğunu iddia ediyor. Ancak gerçek ne olursa olsun, “Potemkin Köyü” bir kavram olarak yerini bulmuş. İçi boş, karşı tarafı aldatmaya, yanıltmaya, gerçeği olduğundan farklı göstermeye yönelik oluşumlara “Potemkin Köyü” denmeye başlamış.
Potemkin Köyü ötesinde, “Potemkin” sözcüğü bir sıfat olarak kullanılır olmuş. Örneğin, karayollarının kenarında sıra halinde dikilen ağaçlık bölgeye “Potemkin Ormanı” (Potemkin Forest) denmiş; varlığı sorgulanan mahkemelere de “Potemkin mahkemesi” (Potemkin Court).

Bir yorum

Potemkin köyleri, Rusya’da çıkmış, ama bugünün dünyasında her yere yayılmış durumda. Örneğin, karşıdan baktığınızda okul zannediyorsunuz, ama gerçek okul değil; kurum zannediyorsunuz, ama gerçek kurum değil.

Bugünün dünyasındaki Potemkin Köyü vakalarında da aynı roller mevcut. Bazıları Katerina’nın teknesindeki yabancı elçiler gibiler ve hayli kalabalıklar; aldatılıyor ve aldanıyorlar. Onlara gösterilen sahte köyleri gerçek zannediyorlar. Tarihteki olaydan bir farkları var. Teknedeki elçiler bu gördükleri Rus köyleri ile gurur duymuyorlardı. Ama bunlar bir de bu sahte köylerle övünüp, gurur da duyabiliyorlar.

Şimdinin dünyasında bazıları da Potemkin Köyleri’nde görev alan köylüler gibiler. Bu büyük aldatmacanın içinde yer alıyorlar, karınları doyduğu için rollerini iyi oynuyorlar. Potemkin’in onlara verdiği görevi hakkıyla yapıyorlar. Çünkü karınlarını başka şekilde doyuracakları yetenekleri, yetkinlikleri yok. Daha da önemlisi bu aldatmacada yer almalarını önleyecek vicdanları yok.

Katerina rolü biraz karışık. Bu konuda tarihçiler de hemfikir değil. Acaba Çariçe II. Katerina bu aldatmacayı biliyor muydu, bilmiyor muydu? Büyük bir ihtimalle de biliyordu. Ancak köylerini böyle görmek istediği için bilinçaltındaki bir dürtü ile sahte, gerçeğin yerine geçiyordu. Bugünün Potemkin olaylarında da aynı Katerina davranışı sergileniyor.

Potemkinler ise hep var; Potemkinler ölmez.


Bu yazı 1,314 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Nisan 2024 Genç işsizliği
    • 16 Nisan 2024 İklim değişimi hayati bir konudur
    • 2 Nisan 2024 Yalan söylemenin yeni biçimleri
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,638 µs