Vergi borçlularına yurtdışı çıkış yasağı
|Akşam Gazetesi| |18.08.2009|
Yaşamakta olduğumuz krizin sonucu olarak başta vergi borçları olmak üzere pek çok borç ödenemedi. Uygulanan yüksek faizler, borcun giderek katlanmasına ve ödenemez hale gelmesine neden oluyor. Ayrıca, katlanan borçlar yurtdışına çıkış için tehdit oluşturuyor.
Vergi borçlularına yurtdışı çıkış yasağı Pasaport Kanunu'nda yer alan düzenlemeye dayalı olarak uygulanmaktaydı. Anayasa Mahkemesi, bu yasağı Anayasa aykırı bularak iptal etti. İptal kararının ardından aynı yöndeki düzenleme, biraz yumuşatılarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la getirildi. Halen 100 bin TL ve üzerinde vergi borcu olanlara, yurtdışı çıkış yasağı uygulanabiliyor.
KAPIDAN DÖNEBİLİRSİNİZ
Yurtdışı çıkış yasağı uygulanabilmesi için belirlenmiş olan 100 bin TL, anaparadan ibaret değil. Yasak uygulanıp uygulanmayacağı belirlenirken anapara ile birlikte hesaplanan gecikme zamları ve cezalar dikkate alınıyor.
Vergi borçlusu, yasak kapsamında olup olmadığını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesine (www.gib.gov.tr) girdiğinde sayfanın solunda bu konuyla ilgili bir link buluyor. Fakat bu linke tıklandığında, yurtdışı çıkış yasağı dışındaki pek çok konuda sorgulama yapılabilmesine rağmen yurtdışı çıkış yasağı konusunda sorgulama yapılamıyor. Yani, şu anda interneti kullanarak sonuç almak mümkün değil.
Bu durumda, borcu olanların anapara, gecikme zammı ve cezalarını toplayıp hesaplarını kendileri yapmaları veya bağlı oldukları vergi dairesinden sormaları gerekiyor. Aksi halde kapıdan dönme riskiyle karşı karşıya kalmaları söz konusu.
YASAK NASIL KALKIYOR?
Yurtdışı çıkış yasağının kalkması için toplam borcun 100 bin TL'nin altına inmesi gerekiyor. Bunun için akla gelen ilk yol, borcun sınır değerin altına inmesini sağlayacak şekilde kısmen ödenmesi.
Borcun ödenmesinin mümkün olmaması halinde de yasağın kalkması mümkün. Bunun için 100 bin TL'yi aşan borç için teminat gösterilmesi ya da borcun tecil edilmesi gerekiyor. Teminat, borcun tamamı için değil; 100 bin TL'yi aşan kısmı için gösterilebiliyor.
Saydığımız yollar dışında da yasağın kalkması mümkün. Hastalık, iş bağlantısı gibi nedenlerde borç miktarı ne olursa olsun yasağın kalkması mümkün. Fakat bu gibi durumlarda ilgili vergi dairesinin yasağın kalkmasını 'uygun bulması' gerekiyor. Yani, bu durumlarda yasağın kalkıp kalkmaması tamamen alacaklı idarenin takdirinde.
HORTUMCUYA YASAK YOK
Devletin alacaklarını güvence altına almak için çeşitli önlemler alması son derece doğal. Yurtdışı çıkış yasağı da bu kapsamdaki önlemlerden biri. Ne var ki yurtdışı çıkış yasağı herkese yok.
Yasağı getiren 6183 sayılı Kanun'un 36/A maddesinde, yasak kapsamındaki alacaklar 'Devlete ait olup 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamına giren amme alacakları ile bunlara ait zam ve cezaları' şeklinde belirlenmiş. Yani, sadece vergiler ve bunlara bağlı olarak uygulanan zam ve para cezaları için yurtdışı çıkış yasağı var.
Devletin kişi ve kuruluşlardan başka alacakları da olabiliyor. Örneğin, özelleştirme nedeniyle ortaya çıkan borçlar ve TMSF'ye olan borçlar da yapı olarak kamu alacağı. Bunların dışında ihale, usulsüz kredi veya 'milli üçkağıtçılarımız' tarafından bulunacak diğer yöntemlerle devlet zarara uğratılırsa da tespit edilen alacak devlet alacağı niteliğinde. Fakat yurtdışı çıkış yasağının vergi alacakları dışında olan bu tür alacaklara uygulanması mümkün değil.
Kriz nedeniyle vergi borcunu ödemekte zorlananlara tefeci faizi uygulanıyor ve yurtdışına çıkışları engelleniyor. Devleti soyanlar ise ayrıcalıklı muamele görmeye devam ediyor (Galiba bunun adı hortumcu açılımı). Bu nedenle bir 'ödeme kolaylığı' çıkarılması giderek kaçınılmaz hale geliyor. Biz, sosyal sorumluluğumuz gereği olarak bu konuya dikkat çekmekle yetiniyoruz.
Sorular ve cevaplar
SSK emeklisi kız SSK emeklisi babadan aylık alabilir mi?
SSK emeklisi ve 1998'de vefat etmiş bir babanın maaşının, 1988'de SSK emeklisi olmuş dul kızı tarafından alınıp alınamayacağı hususunda bilgi verebilir misiniz? Onat Akalın
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, kız çocuklarının anne veya babalarından yetim aylığı alabilmeleri için evli olmaması, evli olmakla beraber sonradan boşanmış veya dul kalmış olması ve Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmaması, kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almıyor olması gerekiyor.
Sorunuzdaki kız çocuğu 1988'den itibaren kendi sigortalılığından dolayı emekli aylığı aldığı için 1998 yılında vefat eden SSK'lı babasından dolayı yetim ayılığı alamaz.
Bir ay askerlik borçlanması bir yıl erken emekli eder
07.11.1964 doğumluyum. SSK ilk girişim 15.06.1988. Askerliğimi sigortalı olmadan önce yaptım. Askerlik borçlanması yapmam erken emekli olma avantajı sağlar mı? Her iki durumda ne zaman emekli olurum? İlhan Kurt (13.08.2009)
15.06.1988 sigorta başlangıcıyla SSK'dan (devredilen) emeklilik için 25 yıllık sigortalılık süresi, 51 yaş ve 5450 prim günü koşullarına tabisiniz. En az 5450 gün prim ödemiş olmak koşuluyla 51 yaşınızı dolduracağınız 07.11.2015 tarihinde emekliliğe hak kazanırsınız.
Prim gününe ihtiyacınız yoksa askerliğinizin tamamını borçlanmanıza gerek yok. Bir yıl erken emekli olmak için bir aylık borçlanma yapmanız yeterli. Bir aylık askerlik borçlanması yaptığınızda, sigorta başlangıcınız 15.05.1988 tarihine geri gelir. 15.05.1988 sigorta başlangıcıyla bir alt kademeye yani 25 yıllık sigortalılık süresi, 50 yaş ve 5375 prim günü koşullarına tabi olursunuz. 5375 gün prim ödemiş olmak koşuluyla 50 yaşınızı dolduracağınız 07.11.2014 tarihinde, yani bir yıl daha erken emekliliğe hak kazanırsınız.
AKLINIZDA BULUNSUN
Bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi Yargılamada bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi veya yeni bilirkişi incelemesi talep edilmemesi, lehine rapor düzenlenen taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. |
GÜNÜN SÖZÜ
|
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle