Resul Kurt
info@resulkurt.com
Özürlü memurların reformdan beklentisi
Bu köşeden daha önce dile getirmiştim. Memur olan özürlülerimizin karşılaştığı önemli sorunlarından biri de erken emeklilikle ilgili. 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na göre kamuda memur olarak sakat kadrosunda çalışanlar 15 tam yıllık çalışma ile yaşlarına bakılmaksızın emekli olabilmektedir. Ancak, doğuştan engelliler dahi işe girmeden önce sağlık raporu olmadığı için emekli edilmemektedir.
Okurumuz Kadir Kumru özürlü memurların bu sorununun gözden kaçtığını düşünerek bu köşeden dile getirmemizi istemiş. Okurumuz diyor ki, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girince, uygulamadan kalkacak olan 5434 Sayılı Kanunun 39’uncu maddesinin (j) bendi gereğince, ‘Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe
Benzer şekilde sosyal güvenlik reformunda da, ‘...Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlardan, aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır’ denilmektedir.
Yani gerek 5434 sayılı kanunun 39/j maddesi, gerekse 5510 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesindeki engelli memurlarla ilgili hükümler, sadece kamu işyerlerinde özürlü
Sağlık İş’ten mesaj var
Ülkemizde işçi sendikacılığının duayenlerinden Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Sayın Mustafa Başoğlu, 6.3.2008 günkü ‘Reform kıdem tazminatını etkileyecek mi?’ başlıklı yazım üzerine düşüncelerini iletmişler. Okuyucularımla paylaşmakta yarar gördüm. Sayın Başoğlu özetle diyor ki; ‘Genelde bütün köşe yazılarınızı okuyor ve yararlanmaya çalışıyorum. Hükümetin hazırladığı ve henüz ne olduğunu bilmediğimiz istihdam paketi içinde kıdem tazminatından söz edilmektedir. Bu kapalı tanımlama işçiler arasında büyük huzursuzluklara ve güvensizliklere sebep olmaktadır. Eğer kanun
Bu durumda olan işçilerin ücretlerinden kesilenler, sadece SSK’yı güçlendirmeye yarayacaktır. Oysa devletin görevi, kurumları işçinin karşısında güçlendirmek değil, işçiyi kurumlar karşısında güçlü hale getirmektedir. Çünkü kurum nasıl olsa devletin güvencesindedir. Ama işçi bir defa emekli oldu mu artık onun için yapılacak bir şey kalmıyor.
Basınımız ölümlü olaylar meydana geldiği için Tuzla Tersanesiyle ilgilenmiş ama onun dışındaki konularda işçi sorunlarına karşı ilgisizliğini ve duyarsızlığını sürdürmektedir. Sizin gibi bazı köşe yazarlarının zaman zaman işçi sorunlarına değinmeleri, 12 eylül öncesi ile mukayese edildiği zaman, işçiye karşı ilginin çok azaldığı görülmektedir.’
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle