Resul Kurt
16 Ocak 2014
SGKda Tehlike Sınıfı Sorunları Bitmedi
Dr. Resul KURT
info@resulkurt.com
SGKda Tehlike Sınıfı Sorunları Bitmedi
Star
Okurumuz Abdullah KÜSKÜ, Merhaba Resul bey, ilgiyle yazılarınızı takip ediyorum. Şirket olarak NACE kodumuz İTOda "az tehlikeli" iken SGK da "tehlikeli" görünmektedir. SGK 2008 yılında işkolu kodumuzu belirledikten sonra internetten sınıfımız aynı kalmak suretiyle değiştirdik. Şirket çalışanı 3 kişi ve işlerimizi ofiste internetten yapmaktayız (az tehlikeli). Şimdi bağlı bulunduğumuz SGMne talepte bulunsak; NACE kodumuzun değiştirilmesi (az tehlikeli) halinde tarafımıza bir ceza çıkar mı? diyor.
Şirketinizde tam olarak hangi işlerin yapıldığını yazmamışsınız ancak yazınızdan şirket yönetim merkezi-büro işyeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda az tehlikeli sınıfta yer almanız doğru olacaktır.
Maalesef 2008 yılında SGK iş kolu kodlarını dönüştürürken bir çok işyerinin kodu hatalı verildi. Uygulama zorluğu ve yanlış yönetimsel kararlarla iş kolu kodları içinden çıkılmaz hale geldi. Burada çok ciddi hatalı işlemler yapıldı ve bir çoğu da maalesef halen düzeltilememiş durumda. 1 Eylül 2013 itibariyle kısa vadeli sigorta kolu primleri tüm işyerleri için yüzde 2 olarak sabitlendiğinden artık iş kolu kodu değişikliklerinin SGK açısından bir önemi kalmamıştır.
İşyerinizde büro faaliyeti var ise 70.10.01 (İdare merkezi faaliyetleri) Nace kodunu kullanmanız gerekir ve bu çerçevede işkolu kodunuz tehlikeli sınıfta yer alıyorsa bir İş Güvenliği Uzmanının tehlike sınıfını belirten tutanağını ekleyeceğiniz dilekçe ile değişiklik talebinde bulunun. Bunun için de bir ceza çıkmaz.
SGK yönetiminin özellikle geçmiş dönemlerde bu şekilde kasıtlı olarak vatandaşın işini zorlaştırmak amacıyla çıkartılan ve artık bir önemi ve anlamı bulunmayan uygulamalarını bir an önce elden geçirmesi ve düzeltmesi gerekiyor.
İnsan aklına acaba birileri kasten mi bu şekilde işleri yokuşa sürüyor düşüncesi geliyor
Bunu da yazmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
********
Arefe Günleri İzinde Düşer mi?
Okurumuz Ahmet bey, Bazı özel sektör firmaları 28 ekim yarım günü ve arefe günlerini personele sormadan kendi insiyatifleri ile kapatarak, bu günleri personelin yıllık izninden düşüyorlar. Böyle bir şey iş kanununda var mı acaba? diyor.
Öncelikle yıllık iznin amacının çalışanların dinlenmesini sağlamak ve motivasyonlarını yükseltmek için verildiğini belirtmeliyiz. Bu şekilde yarım günlük ulusal bayram ve genel tatil günlerinde personeli yıllık izinli gösterip çalıştırmamak doğru değildir. Bu tür durumlarda telafi çalışması yaptırılması ve personelin çalışmadığı yarım günlük sürelerin iki ay içinde günde üç saati geçmeyerek telafi çalışması yaptırılabilir.
İş Kanunu'nda Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Hükmü gereğince, Telafi çalışması yapılmasını mümkün kılan bir diğer durum ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi mümkündür. Telafi çalışması iki ay içinde yaptırılabilir. işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir denildiğinden Yasada belirtilen koşulların varlığı halinde telafi çalışmasına karar verme ve uygulama yetkisi işverene aittir.
Ancak, telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini yani 11 saati aşmamak koşuluyla günde üç saatten fazla yaptırılamaz. Ayrıca yasal veya sözleşmeye dayalı tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir (İK 64/2). Yapılan telafi çalışmaları fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz (İK 64/1). Buna karşılık kuşkusuz telafi çalışmasında işçiye çalışması karşılığı normal ücreti ödenir.
Telafi çalışması usullerine uymamanın 2014 yılı için cezası, bu durumdaki her işçi için 246.- TL idari para cezası olarak öngörülmüştür.
****
twitter/resulkurt34
Bu yazı 3,596 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
23 Nisan 2024
İşe başlama eğitimi şart
-
19 Nisan 2024
Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
-
19 Nisan 2024
Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
-
16 Nisan 2024
''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
-
12 Nisan 2024
İşçilerin mazeret izinleri
-
9 Nisan 2024
Bayramda çalışana ilave ödeme var!
-
5 Nisan 2024
Telafi çalışması
-
5 Nisan 2024
İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
-
2 Nisan 2024
Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
-
29 Mart 2024
Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
-
29 Mart 2024
İbranamede süreye dikkat!
-
26 Mart 2024
İşçiye Ramazan yardımı
-
22 Mart 2024
Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
-
19 Mart 2024
Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
-
15 Mart 2024
Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
-
15 Mart 2024
Taşeron ilişkisinde muvazaa
-
12 Mart 2024
Kaçak yabancı işçinin cezası var
-
8 Mart 2024
Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
-
8 Mart 2024
"Ulusal Staj Programı"
-
5 Mart 2024
Sağlıkta neler değişti?
Yorumlar
+ Yorum Ekle