En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
13 Mayıs 2014

Keskin sirke ve küpü meselesi



Keskin sirke ve küpü meselesi

 

Öfkeli Sürücü

 

Dünya 


Bir grup çalışan benimle konuşmak için odama geldi. Bankaya servisle gidip geliyorlardı. Servis otobüsünün sürücüsünden şikayet ediyorlardı, değişmesini istiyorlardı. “Neden?” diye sordum. “Herhalde dinlettiği müziği sevmiyorlar” diye düşündüm. Çünkü böyle şikayetleri çok alıyorduk. Konuya, servis hizmetini veren firma açısından da bakıyordum. Sudan sebeplerle sürücü değişimi istemek firmaya haksızlık olurdu.

Tahminimde yanılmıştım. “Çok sinirli, çok öfkeli” dediler. Olayı biraz hafifletmek için ben de şeytanın avukatlığını yapmak istedim. “Bu trafikte ne yapsın? Hepimiz sinirli oluyoruz” dedim. Hemen itiraz ettiler. “Uğur Bey, bildiğiniz gibi sinirli değil.  Trafikte herkese kızıyor. Örneğin, bizi geçen arabaya kızıyor.” Ben de “Ama bazen çok biçimsiz geçiyorlar. Sizi de zor durumda bırakıyorlar” dedim. Bir başkası “Adam, yaya geçidinden geçen yayalara da öfkeleniyor. “Bizi gereksiz yere tek başına durdurdu” deyip söyleniyor. Şeytanın avukatlığı cüppesi içinde cevabımı verdim “Toplu geçişler daha ekonomik oluyor. Adam da sizi işe geciktirmemek için telaşlanıyor, bunun sorumluluğunu hissediyor demek ki” dedim. Gruptakilerden  birisi “Adam, trafik polisine de kızıyor, söyleniyor” dedi. Ben yine şeytanın avukatlığına devam ettim “Canım ben de kızıyorum bazen. Emniyet şeridinden hızla geçerlerse, işaret vermeden dönerlerse, ters yoldan giderlerse ben de trafik polislerine kızıyorum.” 

Sonunda birisi dayanamadı “Uğur Bey, bu adam, ağaca da kızıyor, küfrediyor.” Bu son cümle benim şeytanın avukatlığına son vermeme neden oldu. “Nasıl yani?” diye merakla sordum. “Bizim son durakta servisin döndüğü yerde bir ağaç var. Dönerken biraz zorlanıyor; bir iki manevra yapması gerekiyor. Her sabah ağacı da, o ağacı oraya dikeni de kalaylıyor”. O zaman anladım ki, durum ciddi; sürücünün psikolojik sorunları var. Servisleri işleten bu firmadan sürücüyü değiştirmesini istedik, değiştirdik.

Keskin sirke

“Keskin sirke, küpüne zarar verir” derler. Bu atasözü, insanın sinirinin asıl kendisine zarar verdiğini anlatır. Doğrudur, sinirli insan en çok kendisine zarar verir. Ama bu söz, sıradan birisi için geçerlidir. Eğer kişi, otobüs sürücüsü gibi, başkalarından da sorumlu ise, sadece kendisine zarar vermekle kalmaz. Kişinin yetki ve sorumluluğu ne kadar büyük ise, zarar verdiği “küp” de, zarar da o derece büyür. Hele hele, sinirli ve öfkesini kontrol edemeyen kişi, bir yönetici ise durum hayli vahimdir. 

Çalışma yaşamım boyunca şirketlerde çok yönetici gördüm ve görüyorum. Eğer yönetici sinirli ise, öfkeli ise ve de sinirini, öfkesini kontrol edemiyorsa altında çalışanlar için çok üzülürüm. Çünkü bu tip yöneticiler kendilerine hakim olamazlar, kendilerini tutamazlar. Altlarında çalışanlara rahat vermezler, taciz ederler. Buna literatürde “Mobbing” derler. Çalışanların da başka alternatifleri yoksa, ekmek parası uğruna bu zulme katlanırlar. En acınacak durumdakiler ise, efendisinin her yanlış hareketini de haklı göstermeye çalışan yardakçılarıdır.

Öfkesini kontrol edemeyen yöneticiler çalıştıkları şirkete de zarar verirler. Çünkü öfke ile kalkan, zararla oturur. Bu tip kişilerin nerde, ne yapacakları belli olmaz. Sağlıklı karar veremezler. Kızdıklarında züccaciye dükkanında boğa olup, her tarafı kırıp dökebilirler. Halbuki iş dünyasında başarı için sakinlik esastır. Ve de ilişkilerde efendilik vazgeçilmez bir unsurdur. Unutulmamalıdır ki, “Lacivertin ve efendiliğin modası hiççç geçmez”

Sonuç

Tatlı dil, güler yüzlü, “efendi”  yöneticilerle çalışmanız dileğiyle... 


Bu yazı 2,560 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Nisan 2024 Genç işsizliği
    • 16 Nisan 2024 İklim değişimi hayati bir konudur
    • 2 Nisan 2024 Yalan söylemenin yeni biçimleri
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,890 µs