Çalışmayanlardan Zorunlu Olarak
GSS Primin Alınması Hukuka
Aykırıdır
Sosyal
Güvenlik Müşaviri
I-
GİRİŞ :
Herhangi bir
işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi bulunmayan bir
kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık
Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, evrensel hukuk
ilkelerine ve Anayasaya aykırı bir uygulama olup, bunun mutlaka değiştirilmesi
gerekir.
Bilindiği gibi
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Kanunlarına tabi olanları tek çatı altında birleştiren, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 01.10.2008
tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş ve uygulanmaktadır.
Bu kanunla, kişilerin
ekonomik gücüne ve isteğine
bakılmaksızın, ortaya çıkacak hastalık riskine karşı, 01.01.2012 tarihinden itibaren Türkiyede ikamet eden herkesi kapsayacak şekilde sağlık
hizmetlerinden faydalanmasını sağlamak amacıyla ZORUNLU olarak Genel
Sağlık Sigortası uygulaması getirilmiştir
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, SGKnın verilerine göre
hiçbir sağlık güvencesi olmayan yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi 31.01.2012
tarihine kadar, 9 milyon 500 bin yeşil kartlı ise vizelerinin biteceği tarihten
itibaren bir ay içerisinde ikametlerinin bulunduğu Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakıflarına başvurarak Gelir Testi yaptırmaları gerekmekteydi.
Kanunun bu hükmünden haberdar olmayan milyonlarca ifade edilen kişi, söz konusu
gelir testini hala yaptırmamıştır.
Genel Sağlık Sigortası Tescil, Prim ve Müstahaklık
İşlemleri Yönetmeliği hükmü uyarınca, genel sağlık sigortalısı sayılanlardan gelir testi yaptırmayanların, aile içindeki gelirin kişi başına düşen
aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu varsayılarak ve kabul
edilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bu durumdaki kişiler adına, her ay
yürürlükteki asgari ücretin % 12si, Genel Sağlık Sigortası Primi resen
tahakkuk ettirilerek borç çıkarılmıştır.
Bundan sonra da tahakkuk ettirilecek olan
borç, 2014 yılı ikinci altı aylık dönemde her ay için 272,16 Tl. olacaktır.
Bir işte çalışmadığı halde zorunlu Genel Sağlık Sigortası
kapsamında bulunduğundan ve GSS primi için gelir testini yaptırması
gerektiğinden haberi dahi olmayan çoğu kişinin de arasında bulunduğu ve istatistiklere göre 7 milyon 500 bin kişi
adına, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından toplam 11. milyar Tl.den fazla olduğu
belirtilen GSS Prim borcu tahakkuk ettirilmiştir. Diğer bir ifadeyle SGKnın, çalışmayan ve hiçbir sosyal güvencesi
bulunmadığı için zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamında bulunan 7 milyon
500 bin vatandaştan tahsil edemediği
toplam 11. milyardan fazla GSS Prim ve gecikme cezası ve gecikme zammı alacağı
bulunmaktadır.
SGKnın bu alacağının büyük bir bölümü, çeşitli nedenlerle Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile
içi gelir testini yaptırmadıkları
için aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki
katından fazla olduğu kabul edilerek en yüksek gelir dilimi üzerinden SGS Primi
tahakkuk ettirilen kişilerin borcundan oluşmaktadır.
Herhangi bir
işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi de olmayan bir
kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık
Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, Anayasaya,
sosyal hukuk devleti ilkesine ve insan hak ve özgürlüğüne aykırıdır. Bir işte çalışmayanlar, ödeme gücü olsun veya
olmasın, isteği dışında sigortalı olmaya
ve prim ödemeye zorlanamaz, zorlanmamalıdır. Taktir edileceği gibi;
1-
Sosyal hukuk devletinde, hiç kimse kendi yaşantı ve sağlığı ile ilgili
konularda zorlanamaz, kişinin isteği olmadan belli bir hizmet karşılığı prim
ödemeye mecbur tutulamaz. Sigortacılık bir gönüllülük işidir.
2-
Sosyal hukuk devletinin diğer bir ilkesine göre de, maddi gücü olmayanların
sağlık hizmeti karşılıksız olarak devlet
tarafından verilmesi gerekir. Bununla ilgili yapılan uygulama doğrudur. Ancak,
maddi gücü olanların ise, kendi sağlığı ile ilgili hizmeti istediği yerden alma hak ve özgürlüğü olup,
illa de belli bir kişi veya kuruma prim ödemeye icbar edilemez, zorlanamaz.
TBMM
tarafından yeni bir yasa ile 5510 sayılı Yasada, Bir
işte çalışmayanların, isteği dışında Genel Sağlık Sigortası kapsamında
sayılmayacağı şeklinde bir düzenleme yapılmasının yerinde olacağı ve
böylece hukuka aykırı olan bu uygulamanın da düzeltilmiş olacağı
görüşündeyim. Şimdi gelelim, genel
sağlık sigortası borcu olanların durumuna:
II- Genel Sağlık
Sigortası Prim Borcu Bulunanlardan, Gelir Testini
Yaptırmamış Olanlar İçin Yeni Bir Fırsat Verilmektedir.
Halen TBMMnde görüşülmekte olan Torba Yası Tasarısına
göre, kamu borçlarında gecikme faizlerin silinmesi ve yeniden
yapılandırılmasına ilişkin yeni bazı
düzenlemelerin getirilmesi öngörülmektedir.
Tasarı bu şekilde kanunlaştığı taktirde, SGKnın, 2014 Nisan ayından
önce tahakkuk eden sigorta pirimi, 4/b kapsamında bulunanların ( Bağ-Kur)
primi, emeklilik keseneği, işsizlik
sigortası primi, topluluk sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe
bağlı sigorta primi, genel sağlık sigortası primi borçlarında, gecikme zammı ve faizleri silinecek, ana para TÜFE/ÜFE
üzerinden yeniden hesaplanacaktır. SGK tarafından kesilmiş olan idari para cezaları da aynı şekilde yeniden
hesaplanacaktır
Yapılacak olan bu düzenlemeye göre, genel sağlık
sigortası prim borçlarını yasal süresinde ödemeyenlere de yeni bir imkan
tanınacaktır. Söz konusu kişiler, yasanın çıktığı tarihten itibaren 4 ay içinde
ilgili SGK müdürlüklerine başvururlarsa, borçlarının faizleri silinecek ve bu
borçlar 12 ayda ödenecek şekilde yeniden hesaplanarak yapılandırılacaktır.
Borçların yeniden yapılandırılması için başvuru süresi,
borcun türüne göre 3-4 ay olacak. Ödemeler 18 eşit takside kadar
yapılandırılabilecek. 2011deki aftan yararlanan, yeni af için
başvurabilecek. Borcu olduğu için sağlık hizmeti alamayanlar, borçlarını
taksite bağladıklarında yeniden sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir.
Torba Yasa Tasarısına göre, yazının başında da
belirtildiği gibi, 7,5 milyon
zorunlu
Genel Sağlık Sigortalısının, SGKya olan
Genel Sağlık Sigortası Prim Borçları da aynı şekilde yeniden hesaplanarak
yapılandırılacaktır. Bu bakımdan, gelir testi yaptırmamış olanların ikamet
ettikleri bölgede bulunan Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile içi gelir testini yaptırmadıkları ve aile içindeki
gelirin kişi başına düşen aylık gelirini mutlaka tepsi ettirmeleri kendileri
için büyük önem arz etmekte ve kaçırmaması gereken bir fırsat olmaktadır.
III- Gelir Testini Yaptırmak ve GSS
Primini Ödemek Zorunda Olanlar:
Genel sağlık
sigortasından yararlanılmasında temel şartlardan birincisi, kişinin Türkiyede
ikamet etmekte olmasıdır. Buna göre;
1- Türkiyede
ikamet etmekte olup, meriyette bulanan sosyal güvenlik kanunlarına göre hiçbir
sağlık güvencesi olmayanlar,
2- Herhangi bir
sosyal güvencesi olmayanlar, okula devam etmeyen 18 yaşından büyük erkek
çocuklar ile 25 yaşından büyük erkek üniversite öğrencileri, (anne veya babasından sağlık yardımı
alamayacağından dolayı genel sağlık sigortası kapsamında prim ödemek
zorundalar.)
3-Yabancı ülke
vatandaşlarından Türkiyede kesintisiz olarak bir yıldan fazla ikamet edenler,
4- Emeklilik
için gerekli olan prim gün sayılarını doldurmuş oldukları halde, yaş şartından
dolayı emekli olamayıp herhangi bir işte çalışmayanlar, yani yaşı bekleyenler,
5- Kendi imkanlarıyla Türkiyede
yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler,
6- İşsizlik ödeneği süresi tamamlanmış olanlar,
işsizlik ödeneğinin bitim tarihinden sonra yeni bir işe girmeyen veya
isteğe bağlı prim ödemeyenler,
7- Herhangi
bir statüye tabi olarak çalışmayan,
herhangi bir kurumdan gelir/aylık almayan, isteğe bağlı prim ödemeyenler ile
bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatı bulunmayan eş, çocuk, ana ve babalar,
8- Kız
çocuklardan sadece 1.10.2008 tarihinden sonra doğan veya ilk defa anne veya babasından dolayı sağlık
yardımına hak kazanıp öğrenim durumuna göre 18, 20 ve 25 yaşını
doldurmuş olanlar,
Zorunlu Genel Sağlık Sigortası
kapsamında olduklarından dolayı gelir testini yaptırmak ve buna göre prim
ödemek zorundalar.
9- Ayrıca,
4857 sayılı İş Kanununa göre kısmi süreli part-time veya çağrı üzerine
çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay çerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar,
genel sağlık sigortası primini 30 güne tamamlamak zorundalar. Ancak, bu şekilde
çalışanlardan, ay içinde kalan günlerini SGK isteğe bağlı olarak prim ödeyerek tamamlayanlar gelir testine
dahil olmayacaktır. Bu kapsamda prim ödeyenler isteğe bağlı sigorta ile hem
emeklilik hakkını kazanacaklar, ve hem de Genel Sağlık Sigortasından
yararlanacaklar. Bunların isteğe bağlı olarak ödeyecekleri primler, SSK (4/a)
sigortalılığına sayılacaktır.
Bu uygulamada, kız çocukları ile ilgili büyük bir haksızlık, eşitsizlik ve ayrımcılık yapılmaktadır. 1.10.2008 tarihinden önce doğmuş kız çocukları, çalışmadıkları ve evlenmedikleri sürece yaşamları boyunca anne veya babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek iken, yukarıda 8. sırada belirtildiği gibi, 1.10.2008 tarihinden sonra doğmuş olan kız çocukları, öğrenim durumuna göre 18, 20 ve 25 yaşını dolduranlar, anne veya babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaktır. Anayasamızdaki eşitlik ilkesine apaçık aykırı olan bu çelişkinin ve eşitsizliğin mutlaka giderilmesi gerekir. Ülkemizin özellikle ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan kız çocukların çalışma durumları birlikte değerlendirildiğinde bu hususun çok daha önemli bir konu olduğu görülmektedir.
IV- Gelir Tespiti Ne Demektir:
Gelir tespitinde
aile fertlerinin bütün harcamaları, taşınır-taşınmazları ile bunlardan elde
edilen toplam geliri dikkate alınacaktır. Gelir testinde aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyükanne ve
büyükbabadan oluşan tüm aile fertleri esas alınacaktır.
Yapılacak gelir tespitine göre, aile fertlerinin toplam geliri, ailedeki kişi sayısına bölünerek gelir durumu tespit edilecektir.
Ailedeki kişi başına aylık ortalama geliri;
a) Aylık
ortalama geliri asgari ücretin 1/3ünün altında yani bugün için (2014 ikinci
dönem asgari ücret 1.134,00 Tl göre) 378,00 TL. den az ise o ailenin tüm
fertleri hiçbir prim ödemeden sağlık hizmetinden yaralanacaklar. Bunların
primi devlet tarafından ödenecektir.
b) Aylık ortalama geliri asgari
ücretin üçte biri (378,00 TL) ile asgari ücret (1.134,00 TL) arasında olanlar, aylık 45,36 TL Genel Sağlık Sigortası primini
ödeyecek,
c) Aylık ortalama geliri asgari
ücret (1.134,00 TL) ile asgari ücretin iki katı (2.268,00 TL) arasında olanlar, aylık 136,08 TL Genel Sağlık
Sigortası primini ödeyecek,
d) Aylık ortalama geliri asgari
ücretin iki katından (2.268,00 TL) daha fazla olanlar, aylık 272,16 TL Genel Sağlık Sigortası primini
ödeyecek,
Gelir testini yaptırmayanlar, aile içindeki gelirin kişi
başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu kabul
edilerek aylık 272,16 TL. Genel Sağlık
Sigortası primini ödemek zorunda kalacaktır.
Bu
bakımdan, Genel Sağlık Sigortası prim borcu bulunanların, çeşitli nedenlerle Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile içi gelir testini yaptırmadıkları
için aile içindeki gelirin kişi başına
düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu kabul edilerek
en yüksek gelir dilimi üzerinden SGS Primi tahakkuk ettirilen kişilerin gelir
testi yaptırmaları halinde borları büyük oranda düşecektir.
V-
Sonuç:
Herhangi bir işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi bulunmayan bir kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, Anayasaya, sosyal hukuk devleti ilkesine ve evrensel insan hak ve özgürlüğüne aykırıdır. Bu durumda olan hiç kimse, isteği dışında sigortalı olmaya ve prim ödemeye zorlanmamalıdır. Sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olan ve kişinin temel hak ve özgürlüğü ile bağdaşmayan ZORUNLU genel sağlık sigortalısı sayılması hususunun, zorunlu olmaktan çıkarılması yönünde bir düzenleme yapılmasının yerinde olacağı ve bunun gerekli olduğu görüşündeyim.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle