En Sıcak Konular

Resul Kurt



Resul Kurt
13 Ağustos 2015

Vatandaş ekonomik açılım bekliyor-2



Dr.Resul KURT

info@resulkurt.com

twitter/resulkurt34 

 


                                     Vatandaş 'ekonomik açılım' bekliyor-2

 


Star



Geçen hafta vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal beklentilerine ilişkin 'gerçekçi' çözüm önerilerimizi ele almaya başlamıştık. Bu bugün de yazımızda 'Tarımda yaşanan sıkıntılar' ve 'Vergi' ile devam edeceğiz. 

Tarım kredilerinde tekel kalkmalı

Ülkemizde AK Parti hükümetleri döneminde tarımı destekleyecek çok sayıda uygulama yapılmasına rağmen bazı ilave düzenlemeler yapılması gerektiği görülmektedir.

Tarımda sübvansiyonlu tarım kredilerinin sadece Ziraat Bankası tarafından verilmesi çiftçiyi zor durumda bırakıyor. Mümkünse hizmet kalitesinin yükselmesi için ya tüm bankalara açılması yada en azın Ziraat Bankası'na ilave olarak bir özel ve bir kamu bankası daha sübvansiyonlu tarım kredilerini verebilmelidir. Ayrıca katılım bankalarının da bu kredileri kullandırması sağlanmalıdır. Böylece sübvansiyonlu kredilerin rekabete açılması sağlanmalı ve tüm bankalar sübvansiyonlu tarım kredilerini kullandırabilmelidir. 

Ziraat Bankası'nın uygulamada çiftçinin aldığı kredinin 1,5 katı oranında teminat istemesi ve ipotek verilen gayrimenkullerin değerlerinin ekspertiz şirketlerince çeşitli nedenlerle düşük gösterilmesi suretiyle çiftçiler mağdur edilmektedir. Çiftçinin aldığı kredinin 1,5 katı oranında teminat istenmesi uygulamasından vazgeçilmelidir. Çiftçilerden alınan komisyon ve masraflar kaldırılmalıdır.

Özellikle gerçek değerlerinin daha sağlıklı tespiti için Ekspertizler hem gerçek değerleri bilen ve hem de bölgeyi en iyi tanıyan ziraat odalarına yaptırılmalıdır. Böylece çok daha cüzi ücretlerle değerleme yapılmış olacaktır.

Tarımda teşvikler artmalı

Çiftçilere sağlanan gübre ve mazot desteği gerçek tüketimler esas alınarak ciddi şekilde artırılmalıdır. Tarımdaki destek ve yatırım teşviklerindeki bürokrasi azaltılmalıdır. Desteklerin çok önceden belirlenerek duyurulması ve her yıl aynı dönemde gecikmeden verilmesi sağlanmalıdır. Böylece çiftçiler hangi dönemde hangi ödemeyi alacağını bileceklerinden planlı bir şekilde üretim ve yatırım yapabileceklerdir.

Tarımsal mekanizasyonu sağlayacak düzenlemelere öncelik verilmelidir.

Jeopolitik konumu nedeniyle meyve üretiminde ciddi avantajları olan Türkiye'de meyveciliğin geliştirilmesi için çiftçi ve üreticiye destek verilmelidir.

İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinin çiftçiye destek olmak için Ziraat Odalarıyla birlikte sahada yoğun bir destek ve danışmanlık hizmeti vermesi sağlanmalıdır. Sulama kanallarının yenilenmesi ve mevcut su kaynaklarının uygun şekilde kullanılmasının sağlanmalıdır.

Arazi toplulaştırılması teşvik edilmeli

Ülkemizdeki en önemli konulardan birisi olan arazi

bütünleştirilmesini sağlayacak komşu tarla alımlarında kullandırılan sübvansiyonlu arazi kredilerindeki (komşu parsel) 500.000 TL tutarlı üst limit artırılmalı ve komşu parsel alımları ile arazi toplulaştırılmasındaki sorunlar giderilmelidir. Mevcut durumda yeter arazi şartı sağlanmadığı için komşu parsel satışı yapılması için tüm arazilerin satışı istenmektedir. Bu çözülerek komşu parsele veya 500 metre yakınındaki arazi sahiplerine satışlarda hiçbir koşul aranmaksızın satış imkanı sağlanmalıdır.

Arazi toplulaştırılmasını teşvik için toplulaştırma yapılması halinde harç ve diğer vergiler/döner sermaye ödentileri alınmadan ve sübvansiyonlu kredilerle arazi toplulaştırılması sağlanmalıdır.

Tarımda iş kazalarının önüne geçilmeli, istihdam kayıt altına alınmalı

Mevsimlik  gezici  tarım  işçisi  olarak  çalışmak amacıyla, bulundukları illerden diğer illere aileleri ile birlikte giden işçilerin bu süreçte ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut sorunlarının tespiti gibi özel durumlarından kaynaklanan gereksinimlerini karşılayacak hukuki düzenlemeler yasalarda bulunmamaktadır. Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 

Her ne kadar mevsimlik tarım işçileri dolaylı olarak da olsa İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında olsa da, bu anlamda fiili uygulamanın zorluğu dikkate alınarak farklı yöntemler kullanılmalıdır. Özellikle tarım işlerindeki istihdamın kayıt altına alınarak, tarım işçileri için özel düzenlemelerin yapılması, gelir vergisinden muaf tutulması, SGK primi işveren payının İşsizlik Sigortası Fonu veya Hazine tarafından karşılanması fayda sağlayacaktır.

Sigortalılık öncesine doğum borçlanması olmalı

Mevcut uygulamada, sigorta öncesi doğumlara borçlanma hakkı verilmemektedir. Erkekler Sigorta öncesi askerlik hizmetini borçlanarak, daha erken emekli olabilmekte, ancak kadınlara ise doğum borçlanması için bu hak tanınmamaktadır.

Bu uygulamanın değiştirilerek, kadınlara da ilk sigortalı olmasından önce doğum yapmaları halinde; borçlanmaya ve dolayısıyla ilk sigortalılık tarihinin doğum tarihine çekilmesi gerekmektedir. Yüzbinlerce kadın sigortalıyı ilgilendiren bu husus; hem kadınlarımızın daha erken emekli olmasını hem de eşitsizliğin giderilmesini sağlayacaktır. 

Bağ-Kur sigortalılığı 01.10.2008 öncesine yürümeli

Bağ-Kur sigortalısı olması gerekmesine rağmen, 1.10.2008'den önce Bağ-Kur kayıt ve tescilini yaptırmamış kişiler bu dönemlere ilişkin Bağ-Kur primi ödeyememektedir.

Diğer bir deyişle 01.10.2008'den öncesi döneme ilişkin Bağ-Kur sigortalılığını gerektiren vergi, oda ve sicil kayıtları olmasına rağmen Bağ-Kur kayıt ve tescili yaptırmamış kişilker en fazla 01.10.2008 tarihine kadar sigorta primlerini ödeyebilmekte,  ancak bu tarihten geriye Bağ-Kur tescili yapılmamakta ve dolayısıyla da primleri ödenememektedir.  Bu da önemli mağduriyetlere neden olmaktadır. 

Geçmiş yıllarda kayıt ve tescili yapılmayan dönemlere ilişkin Bağ-Kur sigortalılığının 1.4.1982 tarihine kadar ödenebilmesi yönünde yasal bir düzenleme yapılması yüz binlerce kişinin mağduriyetini giderecektir. Böylece vergi ve ticaret sicil kayıtlarıyla geçmiş yıllardaki Bağ-Kur primi ödenemeyen sürelere ait sigorta primlerinin ödenebilmesine imkân tanınacaktır.

İdari para cezalarına itiraz kanalları geliştirilmelidir

Çalışma ve İş Kurumu, Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı vb. kamu kurumları tarafından uygulanan idari para cezalarına itiraz mekanizmalarında ciddi sorunlar yaşanıyor. Hem cezayı uygulayan ve hem de itirazları değerlendiren birimler aynı olduğundan çoğu kez vatandaş haklı dahi olsa itirazlar reddedilmektedir. Yine İş Kanunu ve İş-Kur mevzuatı uyarınca uygulanan idari para cezalarında itiraz hakkı dahi verilmeyerek doğrudan yargıya gönderilmektedir. Bu nedenle itiraz hakkı  genişletilmeli ve ilgili birimlerin idari para cezası itiraz komisyonlarında Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir odalarından, Baro ve Ticaret Odalarından da temsilciler bulunmalıdır.

Mevcut düzende kamu kurumu, kendi uyguladığı idari para cezasına itirazı reddetmekte ve objektif bir değerlendirme yapamamaktadır. Bu durumda da idari para cezasına taraf gerçek/tüzel kişi tarafından yargı yoluna başvuruluyor ve yargı yükü artıyor.

İş Kanuna ilişkin idari para cezalarına itiraz müessesi kurulmalı ve işverenler direkt yargı yoluna itilmemelidir.

                                                                    ***

Önümüzdeki yazılarda vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal konulara yönelik beklenti ve önerileri açıklamaya devam edeceğiz.


Bu yazı 2,150 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Nisan 2024 Stajyer çalıştırma yükümlülüğüne uymayan işverene ceza var!
    • 23 Nisan 2024 İşe başlama eğitimi şart
    • 19 Nisan 2024 Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
    • 19 Nisan 2024 Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
    • 16 Nisan 2024 ''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
    • 12 Nisan 2024 İşçilerin mazeret izinleri
    • 9 Nisan 2024 Bayramda çalışana ilave ödeme var!
    • 5 Nisan 2024 Telafi çalışması
    • 5 Nisan 2024 İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
    • 2 Nisan 2024 Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
    • 29 Mart 2024 Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
    • 29 Mart 2024 İbranamede süreye dikkat!
    • 26 Mart 2024 İşçiye Ramazan yardımı
    • 22 Mart 2024 Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
    • 19 Mart 2024 Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
    • 15 Mart 2024 Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
    • 15 Mart 2024 Taşeron ilişkisinde muvazaa
    • 12 Mart 2024 Kaçak yabancı işçinin cezası var
    • 8 Mart 2024 Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
    • 8 Mart 2024 "Ulusal Staj Programı"




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,638 µs