Ekonomim.com
Bumin Doğrusöz
18 Aralık 2015
İş Kazalarında Bildirim Süresi Değişti mi?
İş Kazalarında Bildirim Süresi Değişti mi?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun'a göre İşveren, iş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirmek zorundadır.
Yine 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun'a göre, 4/a (SSKlı) sigortalılar için işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve SGKya da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirim yapılması gerekir.
Buradaki hükümler değişmemekle birlikte, SGK tarafından yayınlanan 2015/22 sayılı Genelgede İdari para cezasına esas olan bildirim sürelerinin tespitinde; işveren için öngörülen 3 günlük sürenin başlangıcında iş kazasının meydana geldiği tarih, sağlık hizmeti sunucuları için öngörülen 10 günlük sürenin başlangıcında ise iş kazası vakasının intikal ettiği sağlık hizmet sunucusuna yapılan başvuru poliklinik tarihi dikkate alınacaktır denilmektedir.
Genelgede yer alan işveren için öngörülen 3 günlük sürenin başlangıcında iş kazasının meydana geldiği tarih olarak dikkate alınacağı yönündeki hüküm hatalı olup, kazanın olduğu günün iş kazası bildirim için ilk gün sayılmaması gerektiği açıktır.
Diğer bir deyişle açık bir 6331 sayılı Yasa'nın 14/2. maddesinde; İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilen sürede Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirimde bulunur:
a) İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde
. hükmü bulunmakta olup, kurumun iç işleyişini düzenleyen bir genelge ile bunun aksine bir düzenleme yapılması ve para cezası uygulanması hukuka aykırıdır.
Mazeret izninde işveren onayı gerekmez!
Mazeret izni, çalışanların bazı önemli durumlarda kullanabilecekleri yasal haklardan birisiydi. 6645 sayılı Torba Kanun öncesinde, mazeret izinlerinin ücretli mazeret izni kapsamında kullanımı daha çok işveren takdirindeydi. Özellikle, ölüm, evlilik gibi hallerde çalışanların büyük çoğunluğu ücretsiz mazeret izni olarak kullanmaktaydı.
6645 sayılı Kanun ile bu konu çözüme kavuşturuldu. 6645 sayılı son Torba Kanun'da Yapılan düzenleme ile birlikte işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre İş Kanunu'na tabi çalışanların;
- Evlenmesi,
- Evlat edinmesi,
- Ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde 3 gün,
- Eşinin doğum yapması hâlinde ise 5 gün,
- İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde 10 güne kadar ücretli izin verilmektedir.
Bu mazeret izinlerinin kullanımı için işverenden onay gerekmemekle birlikte, buna ilişkin belge ve bilgilerin işverenle paylaşılarak mazeret izinlerinin kullanılması uygun olacaktır. Yani, işverene durum ve mazeret bildirilerek izin kullanılmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu'nda, işçinin birinci derecede yakını olan kayınpederinin ölümünde izin verileceğine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Dolayısıyla, işçinin kayınpederi, kayınvalidesi, dayısı, amcası, teyzesi, halası, eniştesi gibi yakınlarının ölümünde izin verilip verilmeyeceği hususu, iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde bu konuda herhangi bir hüküm bulunmaması halinde, işverenliğin takdirinde bulunmaktadır.
İşçilere kullandırılması gereken mazeret izinlerinin iş günü olarak hesap edilmemesi gerekmektedir. Verilen izin (mazeret izninin) hafta tatiline, ulusal bayramlara denk gelmesi halinde de bu günler izin günlerinden sayılacaktır.
Söz konusu izin hakkı mazeret iznin gerçekleşmesi ile doğmakta ve devamında kullanılmaktadır.
Bu yazı 1,943 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Nisan 2024
Kurumlarda örtülü sermaye
-
18 Nisan 2024
Emisyon primleri istisnası ve sorunları
-
16 Nisan 2024
Kurumlar vergisinin oranının saptanması
-
4 Nisan 2024
Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
-
28 Mart 2024
2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
-
26 Mart 2024
Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
-
21 Mart 2024
Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
-
19 Mart 2024
Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
-
14 Mart 2024
Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
-
12 Mart 2024
Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
-
7 Mart 2024
Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
-
5 Mart 2024
Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
-
29 Şubat 2024
Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-
27 Şubat 2024
Özelgeler ve yanıl(t)ma
-
22 Şubat 2024
Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
-
20 Şubat 2024
İşletmelerde gider özgürlüğü
-
15 Şubat 2024
Konut kira gelirlerinde istisna
-
13 Şubat 2024
Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
-
8 Şubat 2024
Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
-
7 Şubat 2024
Afet hukukunun dağınıklığı
Yorumlar
+ Yorum Ekle