Çalışanların dert babası

1 Ekim 2008 21:26 tsi
AKŞAM Gazetesi’nde ‘Çalışma Hayatı’ köşesinin sahibi sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, 1996 yılından beri, çalışanların ve emeklilerin sorunlarıyla ilgilenip, yol gösteriyor. Günde 3 bin e-mail, haftada 300 mektup ve 600 faks, saatte 15&

Kır saçlı sövalye Ali Tezel çalışanların dert babası

 

AKŞAM Gazetesi’nde ‘Çalışma Hayatı’ köşesinin sahibi sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, 1996 yılından beri, çalışanların ve emeklilerin sorunlarıyla ilgilenip, yol gösteriyor. Günde 3 bin e-mail, haftada 300 mektup ve 600 faks, saatte 15’in üzerinde telefon alıyor! NTV’deki programı sırasında telefonlar kilitleniyor. İşte halk kahramanı bir sosyal güvenlikçinin öyküsü...

AKŞAM Gazetesi yazarı Ali Tezel, nam-ı diğer ‘Çalışanların şövalyesi’... Çalışanlara yol gösteren, haklarına sahip çıkmaları için destek olan ve bu nedenle çalıştığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bile kimi zaman karşısına almaktan çekinmeyen modern zamanların kahramanı... 1 eylül itibarıyla 23 yıldır mesai yaptığı kamudaki görevlerinden istifa eden ve kurduğu Sosyal Güvenlik Uzmanları Derneği ile bundan sonra çok daha organize hareket etmek için düğmeye basan Tezel, artık Çamlıca’daki yeni ofisinde çalışanların sorularını yanıtlıyor, sorunlarına derman olmaya çalışıyor...

GECE OKUDU, GÜNDÜZ ÇALIŞTI

1966 İzmir-Ödemiş doğumlu olan Ali Tezel, aslında tam bir başarı öyküsü... Devlet parasız yatılıyı kazanan, Konya Sağlık Meslek Lisesi’nde okuduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Anestezi Teknikerliği bölümünden mezun olan Tezel, bu süre zarfında gündüz okula gidip, gece Hızır Acil’de çalışıyor. Yorulmuyor, bu kez Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’ne giriyor. Tempo aynı... Gündüz Alsancak Devlet Hastanesi’nde çalışıp, gece okula gidiyor... 1994’te ÖSYM’nin açmış olduğu SSK Sigorta Müfettişliği sınavını kazanıyor. 1995’te ise müfettiş olarak çalışmaya başlıyor. 1996’da kura sonucu kendini İstanbul’da bulan 5 kişiden biri oluyor. Diğer arkadaşları ‘torpil’ bulup kısa süre sonra geri dönse de o diğerleri kadar şanslı olamıyor. Ve 1996 yılının Eylül ayında atlayıp AKŞAM Gazetesi’ne geliyor. Yazı İşleri Müdürü Cengiz Kahraman’la görüşüp, kendini tanıtıyor. “Çalışanların sorunlarıyla ilgili yazı yazmak istiyorum” diyor. Talebi, olumlu karşılanıyor. “Kerim Subengi” mahlas adıyla, ilk köşesi yayınlanıyor. 3 gün boyunca tek bir tepki bile almıyor. Üçüncü günün sonunda Cengiz Kahraman’dan gelen “Çabuk atla gazeteye gel, faksın başı kağıttan geçilmiyor” telefonuyla, yazarlık macerası da tam gaz başlamış oluyor...

 

Zarfla para gönderen de var gömlek de!

ÖNCE SSK içinde bazı yöneticilerin 10 bin 500 kadar yakınının emekli aylığını artırdığını gören Tezel, sadece akrabalarınız-dostlarınız değil bütün millet yararlansın diye AKŞAM Gazetesi’nde yayınlanan köşesinde ‘süper formülle’ emekli maaşı artırmanın yolunu açıklamıştı. Tezel’in gösterdiği yol sayesinde tam 50 bin çalışan aylık maaşını yaklaşık 250-500 YTL daha artırmıştı.

HEDİYE YAĞMURUNA TUTULDU

Ali Tezel’in gösterdiği yol sayesinde maaşlarını artıran emekliler, teşekkür için, kravattan, kemere, ayakkabıdan paraya kadar onu hediye yağmuruna tutmuşlar. “Yazınızı okuduğumda eğer maaşım artarsa, ilk artış farkını size göndereceğim” diyen ve sonrasında zamlı maaşını aldığında 500 YTL’yi zarfa koyup gönderen İzmirli okuyucusunun bu tavrı karşısında şaşkına dönen Tezel’in parayı sahibine iade ettiğini hatırlatalım...

 

Vatandaşı korudum, uyardılar

UZUN yıllar Kerim Subengi, adıyla ‘Çalışma Hayatı’ köşesini yazan, Ali Tezel, 2006’da hem kendi ismiyle hem de mahlas ismiyle köşe yazısı yazmaya devam ediyor. Daha sonrasında ise Kerim Subengi’yi ‘tatile’ gönderiyor. Önce Sky Türk’te, ardından Samanyolu TV’de program da yapan Ali Tezel, artık haftanın üç günü NTV ekranlarında çalışanlardan gelen soruları yanıtlıyor. Tabii o canlı yayındayken gelen mailler yüzünden ‘server’ların ve telefonların kilitlendiğini söylememize gerek yok! Çalışma hayatı boyunca, sayısız ödül, takdir, teşekkür belgesi alan Ali Tezel, iki kez çalıştığı kurumun hışmına uğruyor. Birincisi SSK aylıklarını kestirip, tekrar maaşlarını artırmanın yolunu gösterdiği yazısı yüzünden. İkincisi de yeni yasayla çocukların da sigortalı olabileceğini gösterdiği yazısıyla... Bu yazının ardından 1.5 milyon kişinin daha sisteme girdiğini hatırlatalım. Bu 2 yazı ona iki soruşturmaya neden oluyor. Birinden uyarı, birinden kınama alıyor... “Bunlar benim şeref madalyam” diyor Tezel ve onları diğer ödüllerinin yanına koyduğunu belirtiyor. Peki devlete kırgın mı? “Devlete kırılma olmaz, bazı kişilere kırgınım” diyor... Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in yeni yasada 5-6 değişiklik sözü verdiğini, bunların hiçbirini yerine getirmediğini belirtiyor. Çelik’in el yazısıyla bu konuyla ilgili olarak yazdığı notları saklıyor. En çok da Basın Yasası’ndaki yıpranma hakkının kaldırılmayacağı yönünde verilen sözün tutulmasına içerliyor. Haksız da sayılmaz hani...

 

Üniversiteli uzmanlar yetiştirecek

ALİ Tezel’i en çok heyecanlandıran projelerin başında ise kuşkusuz Bilgi Üniversitesi ile birlikte hayata geçireceği Sosyal Güvenlik Uzmanı sertifika programı geliyor. Kasım ayında başlaması öngörülen 90 saatlik sertifika programı sayesinde, hem istihdama katkıda bulunmak hem de çalışanların haklarını iyi bilen ve bu hakları koruyup kollayan uzmanlar yetiştirmeyi hedefleniyor.

 

“Kerim Ağabey”i özledim o da yazsın

ALİ Tezel, ilk gözağrısı mahlas ismi ve çalışanın “Kerim Abisi” Kerim Subengi karakterini özlediğini dile getiriyor. Kulak çeken, çalışanın hakkını yiyene, sert üslubuyla parmağını sallayan Kerim Ağabey karakterini okuyucuların da çok sevdiğini dile getiren Tezel, ilk fırsatta, bu karaktere yeniden hayat vermek istediğini söylüyor. Zaman zaman hem Ali Tezel’le hem de diğer sosyal güvenlik uzmanlarıyla tartışmaktan da çekinmeyen Kerim Subengi, yakında yeniden kulak çekmeye başlayabilir, haberiniz olsun!

 

Sekiz ayda altı telefon numarası değiştirdim!

ALİ Tezel, deyim yerindeyse tam bir halk kahramanı... Röportaj süresince telefonu da bir an bile susmadı. Sokakta da adeta bir pop yıldızı gibi karşılanıyor. Onu gören hemen yanına koşuyor. O da bu durumu gülerek, “Önce gözler birleşiyor” diye anlatıyor. Göz temasını kuran, soluğu onun yanında alıyor. Artık o kadar benimsemiş ki bu durumu, nerede olursa olsun kendisine yöneltilen sorulara içtenlikle yanıt veriyor. Hatta öyle ki vapura binmek için gittiği Üsküdar Meydanı’nda bir anda etrafı çevrilip, soru yağmuruna tutuluyor, kimisi de hatıra fotoğraf çektiriyor. Geçen gün vapurla karşıya geçene kadar 30 kişinin emeklilikle ilgili sorularını yanıtlamış. Bıkmadan usanmadan, herkese yardımcı olmaya çalışıyor. Sabah 7’den itibaren, telefonu çalmaya başlıyor. Gecenin 3’ünde arayan ve emeklilikle ilgili kafasına takılanları soran güvenlik görevlileri bile var. 8 ayda yaklaşık 6 telefon numarası değiştirmek zorunda kalmış. Sonunda o da pes etmiş! Arayanlara “Lütfen cep telefonumu başkasına vermeyin” diye tembihlese de, bunun işe yaramadığını birbiri ardına çalan telefonlar gösteriyor...

Yarın: 1 Ekim Yasası ile neler değişti?

 

·  Kimler ne zaman ve nasıl emekli olacak?

 

·  Emekli aylığı nasıl hesaplanacak?

 

·  Dul ve yetim aylıkları ne kadar olacak?

 

·  Yeşil kart için başvuranlar ayrıca prim ödeyecek mi?

 

·  Askerlik borçlanması zamlanacak mı?

 

·  İşsiz kaldığınızda prim ödeyecek misiniz?



Aylin LÖLE

 

Bu haber 3,047 defa okundu.