En Sıcak Konular

Adalet Bakanlığı'ndan örnek hukuki yardım sayfası

1 Kasım 2009 22:20 tsi
Adalet Bakanlığı'ndan örnek hukuki yardım sayfası Adalet Bakanlığı, örneğine az rastlanabilecek bir internet projesini yayına koydu. "Hukuki yardım" adı altında yayımlanan web sayfasında tüm vatandaşlara Nasıl dava açılacağı, adliyeden tebligat gelmesi halinde ne yapılması gerektiği, şikayetin nasıl ya

Adalet Bakanlığı'ndan örnek hukuki yardım sayfası
Memurlar.net

Adalet Bakanlığı, örneğine az rastlanabilecek bir internet projesini yayına koydu. "Hukuki yardım" adı altında yayımlanan web sayfasında tüm vatandaşlara Nasıl dava açılacağı, adliyeden tebligat gelmesi halinde ne yapılması gerektiği, şikayetin nasıl yapılacağı, idari davanın nasıl açılacağı, sanıklık ve tanıklık durumu, duruşma salonlarının yapısı, icra, ceza muhakemesinde uzlaşma gibi bir çok konuda, formal olmayan bir dille, bilgi verildi. Detaylar için başlığa tıklayınız.

http://www.adalet.gov.tr/hukukiyardim adresinden yayımlanan "Hukuki yardım" sayfası şu alt başlıklardan oluşuyor. Dileyen ziyaretçiler aşağıdaki bilgilere bakabileceği gibi ilgili linke tıklayarak Adalet Bakanlığının wen sayfasından da bilgi alabilir.

Dava Açmak
Adliyeden Bir Kağıt Geldi! (Tebligat )
Şikayet Etmek İstiyorum
İdari Davaların Açılması
Sanık mısınız?
Tanık mısınız?
Duruşma Salonu Nasıldır?
Sulh Olmak
Ceza Muhakemesinde Uzlaşma
İcra ( Haciz )
Davam Bitti! Şimdi Ne Olacak
İnternetten Davamın Takibi

DAVA AÇMAK
Dava Açmak Ne Demektir?

Dava açmak bir kişi veya kuruluş aleyhinde mahkeme önünde bir hak talebinde bulunmak demektir. Haksızlığa uğradığınızda, hakkınızı alamadığınızda mahkemeler araya girecek “Türk Milleti adına” yargılama yaptıktan sonra hakkınızı size teslim edecektir.

Dava Nasıl Açılır?

Dava mahkemeye vereceğiniz bir dilekçe ile açılır. Bu dilekçede olması gerekenler aşağıda belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde posta masraflarını ve dava harcını ödediğinize dair makbuzu mahkemeye teslim ettiğinizde dava açılmıştır.

Dava Açmak Bu Kadar Basit mi?

Evet, dava açmak “yetkili mahkemeye” dava dilekçenizi dava harcı ve posta masrafları ile birlikte teslim etmekten ibarettir. Bu tarif kolay görünse de dava açmak önemli yasal sonuçları olan ve mali yük getirmesi ihtimali bulunan ciddi bir iştir.

Unutmayınız ki; davayı açmak işlemi basit olsa da işin kendisi son derece ciddidir ve bazen uzun süre alır. Bu hususu mutlaka göz önünde bulundurmalı ve yaptığınız işin göründüğü kadar basit olmadığını, sonuçlarının çok ciddi olabileceğini bilmelisiniz.

Davalar Uzun Sürer mi?

Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre 2007 yılında bir hukuk davasının karara bağlanması Türkiye genelinde ortalama 202 gün almıştır. Bu süre mahkemelere göre değişiklik göstermektedir.

Örneğin 2007 yılında bir dava ortalama olarak;

Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 619 günde, Asliye Ticaret Mahkemesinde 410 günde, İş Mahkemesinde 441 günde Aile Mahkemesinde 157 günde, Sulh Hukuk Mahkemesinde 108 günde karara bağlanmıştır.


Dava Açmasam Daha mı İyi?

Haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz durumlarda mahkemelere başvurup hakkınızın size iade edilmesini talep etmek anayasal hakkınızdır. Bu hakkınızı kullanmaktan çekinmeyiniz. Ancak bu hakkınızı kullanırken konuyu etraflıca değerlendirmeniz gerekir. Davayı kazanma ihtimalinizi, kaybettiğiniz takdirde davanın size kaç liraya ve ne kadar zamana mal olacağını önceden hesaplamanız lehinize olacaktır.

Davamı Nerede Açmalıyım?

Davalar yetkili ve görevli mahkemelerde açılmalıdır. Hangi tür mahkemenin görevli olduğunu tespit ettikten sonra, hangi yer mahkemesinin yetkili olduğunu da belirlemeniz gerekir. Bu sorunun kısa bir cevabı olmadığı ve hatalı mahkemeye başvurmak zaman, para ve hak kayıplarına yol açabileceği için davanızı açmadan önce bu konuda mutlaka bir hukukçudan profesyonel yardım alınız.

Dava Açmadan Önce Neleri Bilmem Gerekir?

Bir avukat yardımından faydalanmayacak iseniz aşağıdaki soruları kendi kedinize sorunuz;

a) Dava açmak için yeterli bilgiye sahip olduğunuza emin misiniz?

b) Davanızı takip etmek konusunda kararlı mısınız? Dava açtıktan sonra takip etmeyi ihmal etmeniz, davanızın reddedilmesine veya açılmamış sayılmasına neden olabilir.

c) Davanızın olumsuz sonuçlanması halinde ne gibi sonuçlar doğuracağını değerlendirdiniz mi?

Bir avukatınız varsa sizi bu konularda tam olarak bilgilendirmesini talep ediniz;

a) Davanızın size maliyeti ne olacaktır? (Dava harcı, masraflar ve avukatlık ücreti vs.)

b) Davayı kaybetmeniz halinde katlanacağınız ek maliyet ne olacaktır? (Tamamlanacak dava harcı, karşı tarafa ödenecek avukatlık ücreti, mahkeme masrafları vs.)

c) Uğradığınız haksızlığın giderilmesi için başvurulabilecek başka hukuki yöntemler var mı?

Dava Dilekçeniz Nasıl Olmalı?

Dilekçeniz davada en önemli aracınızdır. Dilekçenizde dava açmanıza neden olan şeyi özlü biçimde anlatmanız gerekir. Gereğinden uzun yazmak, gereksiz ayrıntılara boğmak, davayla ilgisiz konuları, kişileri ve olayları anlatmak davanıza zarar verebilir. Aynı şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza zarar verebilir. Bu nedenle dilekçenizin özenle hazırlanması gerekir. Dilekçenizi maddeler halinde yazmak, varsa ekler ve delilleri bir liste halinde yazmak ve arkasına ekler ve delilleri sıra numarası ile koymak, yararlı olacaktır.

Dava Dilekçesinde Bulunması Gerekenler Nelerdir?

1. Adınız soyadınız, TC kimlik numaranız, açık adresiniz

2. Karşı tarafın; adı soyadı (kurum ise ünvanı), biliyorsanız TC Kimlik Numarası, adresi

3. Mümkün olduğunca açık ve öz şekilde aşağıdaki hususları dilekçenizde belirtiniz

a. Davanızın konusu

b. Davayı açma nedeniniz

c. Talebiniz (dava sonucu elde etmek istediğiniz sonuç)

d. Yasal dayanaklarınız

e. Delilleriniz

i. Dilekçeniz arkasına delil listesi ekleyerek tüm delillerinizi sıra ile yazınız ii. Elinizde olan delilleri dilekçeniz ekinde

sıra numarası vererek sununuz iii. Elinizde olmayan delillerin nereden temin edileceğini açık şekilde yazınız.

f. Davaya konu olayın (şeyin) gerçekleştiği tarih ve sizin öğrendiğiniz tarih

g. Varsa dava konusu ile ilgili içtihatlar (önceki kesinleşmiş mahkeme kararlarından örnekler)

Avukat Tutmak Zorunlu mudur?

Hayır, avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak bir avukatın size çok yardımı olacağını unutmayınız. Hukuk ve usul konusunda bilgi sahibi olduğunuza kesin olarak emin değilseniz bir avukatın yardımına başvurunuz. Mali durumunuz avukat tutmaya uygun değilse bulunduğunuz il Barosuna başvurarak size “Adli Yardım” kapsamında avukat atanmasını talep etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bu konuda lütfen “Adli Yardım” broşürüne bakınız.

Dava Açmak Masraflı mıdır?

Evet, dava açmak masraflı olabilir. Ülkemizde yargı masrafları Avrupa ülkelerindeki örneklere göre düşüktür. Yine de davanın türüne ve süresine göre masrafların ciddi boyuta gelmesi söz konusu olabilir. Bu konuda hazırlık yapmanız ve muhtemel masrafları önceden öğrenmeniz gerekir. Dava süreci boyunca masraflar kural olarak dava açan kişiden alınır. Masrafı yatırmadığınız takdirde mahkeme ilgili işlemden vazgeçtiğinizi varsayar, bu durum davanıza zarar verebilir.

Masrafları Geri Alabilir miyim?

Davayı kazandığınız zaman Mahkeme masrafların karşı taraftan alınarak size ödenmesini emreder. Ancak size ödenecek masrafların sadece yargılama masrafları olduğunu unutmayınız. Davaya hazırlık için yaptığınız masraflar, ulaşım giderleri, avukatınıza ödediğiniz vekalet ücreti gibi bazı masraflar size geri ödenmeyecektir.

Dava Bittiğinde Hakkımı Doğrudan Alabilir miyim?

Hayır. Önce mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Bunun için kararda belirtilen harcı ödeyip, kararın karşı tarafa posta yoluyla gönderilmesi (tebliğ) gerekir. Mahkemeyi kaybeden tarafın dosyanın bir kez de Yargıtay tarafından incelenmesini talep etme hakkı vardır. Temyiz adı verilen bu inceleme de tamamlandıktan sonra karar kesinleşecektir.


--------------------------------------------------------------------------------

Adliyeden Bir Kâğıt Geldi!
Mahkeme, Cumhuriyet Savcılığı veya icra dairelerinden size gelen her “kâğıt” resmi bir işlem hakkında size bilgi vermek için gönderilmiştir. Bu kurumlar tarafından gönderilen kâğıda da “Tebligat” adı verilir.

Adliyeden Yazı Gelince Ne Yapmalıyım?

Üzerini dikkatle okursanız gereken tüm bilgilerin yazılı olduğunu göreceksiniz. Eğer bu bilgilerin karmaşık veya anlaşılmaz olduğu düşüncesinde iseniz bir avukatın yardımını alabilirsiniz. Adliyeden gelen her yazının resmi bir iş sebebiyle gönderildiğini ve büyük ihtimalle süreli olduğunu unutmayınız.

Tebligat Ne Hakkındadır?

Tebligat size bir hukuki işin haber verilmesi için gönderilmiştir. Devlet sizin aleyhinize olabilecek bir iş hakkında size haber vermekte ve sizin kendi hakkınızı savunmanızı beklemektedir. Unutmayınız ki tebligat her konuda olabilir. Tanık olarak çağrılmanız, borcunuz olduğu için aleyhinizde icra takibi başladığının bildirilmesi, dava gününün bildirilmesi gibi pek çok değişik konuda tebligat gönderilir. Hangi mahkeme veya makam tarafından ne sebeple gönderildiği tebligatın üzerinde yazılıdır. Lütfen dikkatle okuyunuz.

Tebligatı Kim Gönderdi Nereden Anlarım?

Tebligatın sol üst köşesinde gönderen makamın ismi yazılıdır. Örneğin; Manavgat 2. İcra Dairesi, Mardin Asliye Hukuk Mahkemesi gibi. Ayrıca hangi işe ait olduğunu belirten bir numara vardır. Bu numaraya esas numarası adı verilir.

Esas Numarası Nedir?

Esas Numarası Nedir?

Mahkemeler işleri düzenli olarak yürütebilmek için her dosyaya ayrı bir numara verir. Bu numara esas numarası olarak adlandırılır ve “E:” şeklinde kısaltılır. Esas numarasının basit bir mantığı vardır. İlk bölümü davanın açıldığı yılı ikinci bölümü ise o yıl içerisinde açılan kaçıncı dava olduğunu gösterir: “E: 2009/65” veya “E: 09/65” şeklinde yazılır. Her mahkeme ayrı numara verdiği için dosyalar Mahkeme adı ile birlikte anılır. Örneğin; Rize Ağır Ceza Mahkemesi E:08/103

Tebligatı Ne Yapayım?

Tebligatı mutlaka saklayınız. Üzerinde yazan bilgiler size gerekli olacaktır.

Tebligatı Aldım, Hiçbir İşlem Yapmasam Olmaz mı?

Halk arasında “tebligatı alınca hiçbir iş yapmazsam hukuki süreç başlamaz” şeklinde bir yanlış inanış vardır. ASLA tebligatı alınca hiçbir şey yapmama yanlışına düşmeyiniz. Tebligat size geldiğinde bir hukuki işlem başlamıştır. Susmak demek, hakkınızı tehlikeye atmak demektir. Hukuk mahkemelerinde davaya cevap vermediğinizde aleyhinizdeki iddiaları reddettiğiniz varsayılır; ancak davayı takip etmediğinizde mahkemeye delil göstermek ve karşı tarafın gösterdiği delillere cevap vermek başta olmak üzere, pek çok hakkınızdan vazgeçmiş olursunuz. İcra dairelerinden gelen “ödeme emri” gibi tebligatları aldıktan sonra hiç birşey yapmamanız ise çeşitli hak kayıplarına yol açabilir.

Hiçbir İşlem Yapmasam Ne Olur?

Unutmayın ki; devlette işler sürüncemeye bırakılmaz. Her işin bir süresi vardır. Tebligatı aldığınız anda o süre işlemeye başlamıştır. İtiraz hakkınızı kaybedebilirsiniz, hak kaybına uğrayabilirsiniz, borç altına girebilirsiniz, borcu kabul etmiş sayılabilirsiniz, hatta bazı durumlarda polis tarafından zorla götürülebilirsiniz.

Tebligatı Muhtara Bırakmışlar, Almasam Olmaz mı?

Evde yoksanız ihbar kapıya yapıştırılıp tebligat muhtara bırakılır. Tebligat muhtara bırakıldığı gün size bırakılmış sayılır. Almasanız dahi süreler işlemeye başlamıştır. Yukarıda sayılan tüm olumsuz durumlar başınıza gelebilir.

Tebligatı Eski Adresime Göndermişler, Haberim Olmadı!

Yeni adresinizi bildirmek sizin sorumluluğunuzdur. Resmi bir kuruma bildirdiğiniz adresinize yapılan tebligat siz oradan taşınmış olsanız dahi size yapılmış sayılır. Aleyhinize hukuki sonuç doğurabilir. Bu nedenle mutlaka güncel adresinizi nüfus müdürlüğüne bildiriniz.


--------------------------------------------------------------------------------

Şikâyet Nasıl Yapılır?
Şikâyet, Cumhuriyet Savcılığına veya kolluk makamlarına (polis, jandarma) giderek maruz kaldığınız suçu ve biliyorsanız faillerini ve cezalandırılmaları talebinizi bildirmeniz demektir. Olayları kısaca anlatan bir dilekçe götürmenizde yarar vardır ancak zorunlu değildir.

Ne Yapmam Gerekir?

Hukuk davaları tarafların iradeleri ile açılır ve devam eder. Oysa ceza davaları kamu adına yapılan bir taleple başlar ve Cumhuriyet savcısı davanın kamu adına tarafıdır. Bu nedenle usul işlemleri hukuk mahkemelerine göre daha basittir. Yetkili makamlara işlenen suçu bildirmeniz yeterlidir. Hukuk mahkemesinde olduğu gibi usul nedeniyle hak kaybına uğramanız mümkün değildir.

Ben Yargı Sürecine Katılabilir miyim?

Ceza davasında yargılama kamu adına yapılır. Ancak devlet maruz kaldığınız suç nedeniyle size Cumhuriyet savcısının yanında belirli oranda yargılama sürecine katılma hakkı vermiştir. Şikâyetçi olmanız veya davaya katılmanız halinde yargı süreci boyunca çeşitli işlemlere dâhil olabilirsiniz.

Mağdur ve Şikâyetçi Arasında Ne Fark Var?

Mağdur bir suç işlenmesiyle hakları ihlal olan kişidir. Suçtan mağdur olan kişilerin devletten ilgili kişinin cezalandırılmasını talep etmelerine “şikâyet” denir. Her mağdur şikâyetçi olmayabilir. Bu nedenle böyle bir ayrım yapılmıştır.

Şikâyetçi Olmazsam Ne Olur?

Bazı hafif suçların kamu tarafından cezalandırılması mağdurun şikâyetine bağlanmıştır. Daha ağır suçlarda ise şikâyete gerek yoktur. Mağdur şikâyetçi olmasa dahi suçu işleyen kişi cezalandırılır.

Şikâyetle İhbar Aynı Şey midir?

Bir suç işlendiğinde kamu düzeni de yara alır. Bu nedenle kamu Cumhuriyet Savcılığına suçları takip etmek görevi yüklemiştir. Bir suçtan haberdar olan herkes bunu kolluk güçlerine veya Cumhuriyet Savcılığına bildirebilir. Şikâyet mağdur veya suçtan zarar gören kişilere tanınmış bir hak iken ihbar herkes tarafından yapılabilir. Şikâyetçi davaya katılma hakkına sahiptir, ihbar edenin böyle bir hakkı yoktur.

Peki, Davaya Katılmak Ne Demek?

Kamu davası açıldığında, şikâyetçi davaya katılarak dava boyunca yapılacak usuli işlemlerin tarafı olabilir. Davaya katılmak bir usul işlemidir, katılma isteğini mahkemeye beyan etmekle yapılır. Mahkeme katılma talebini uygun bulursa katılan mahkemenin yaptığı işlemlerde taraf olur. Örneğin tanık gösterebilir, dinlenilen tanığa mahkeme aracılığı ile soru yöneltebilir, kararın aleyhine temyiz yoluna gidebilir. Katılma; fiilen davaya girmek, her celse orada olmak anlamına gelmez. Mahkeme usulü açısından davaya taraf olmak demektir.

Avukat Gerekli mi?

Mağdur veya suçtan zarar gören kişiler adına kamu görevlileri gerekli işlemleri yapacaktır. Kendinizi bir avukatla temsil ettirmenizde her zaman yarar vardır ancak bu bir zorunluluk değildir. Cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçların mağduru olan kişiler davaya katılmış olmaları şartıyla baro tarafından kendilerine avukat görevlendirilmesini isteyebilirler. Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde avukatı olması bir yasal zorunluluktur. Avukatları yoksa Baro tarafından kendilerine avukat atanır.

Suç Mağduruyum; Ceza Davası Açacağım!

Ceza mahkemelerinde dava açmak yetkisi Cumhuriyet savcılarına aittir. Bir suç mağduru iseniz Cumhuriyet savcısına yapacağınız şikâyet üzerine savcı gerekli araştırmayı yapacak ve gerek görürse kamu adına ceza davası açacaktır.


--------------------------------------------------------------------------------

İdari Dava Nedir?
Devlet kurumları tarafından yapılan işlere karşı dava açılması demektir.

İdari Dava Hangi Mahkemede Açılır?

İdari davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da açılır.

İdari Dava Nerede Açılır?

Dava konusu olan idari işlemin yapıldığı yerdeki mahkemede açılır (Özel kanunlarla yetki verilen durumlarda farklılıklar olabilir).

Dava Dilekçeleri Nereye Verilir?

Bulunduğunuz yerde idare ve vergi mahkemesi varsa doğrudan mahkemeye giderek elden teslim etmelisiniz. Dava harcı ve posta gideri alınacağını hesap ederek hazırlıklı gidiniz. Önceden mahkemeye başvurup harç ve posta giderinin ne kadar tutacağını öğrenmeniz yararlı olacaktır.

Bulunduğum Yerde İdare/Vergi Mahkemesi Yoksa Ne Yapmalıyım?

Dilekçenizi asliye hukuk hakimliğine verebilirsiniz. Açacağınız dava Danıştay’ın yetki alanına giriyor ise, dilekçenizi varsa idare ve vergi mahkemesi başkanlıklarına, yoksa asliye hukuk hâkimliklerine verebilirsiniz.


Yurtdışındayım; Dilekçe Vermek İçin Türkiye’ye Gelmek Zorunda mıyım?

Hayır. Türk konsolosluklarına dilekçenizi verebilirsiniz.

İdari Dava Hangi İşlere Karşı Açılır?

İdarenin gerçekleştirdiği işve işlemlere karşı açılır. Dava açılması için ilgili işin idare (bir kamu kurumu) tarafından yapılmışolması gerekir. Ayrıca bu işlemin kesin olarak tamamlanmış olması gerekir. Eğer idari işlem devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa, veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa o işlem kesin olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların tamamının bitirilmesi gerekir.

İdari eylemlerden hakkınız ihlal edilmiş ise idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendiğiniz tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarınızın yerine getirilmesini istemeniz gerekir.

İdari Dava Hangi Sürede Açılır?

İdare tarafından size yazılı bildirim (tebligat) yapılmasını takiben vergi mahkemelerinde 30, idare mahkemelerinde 60 gün içerisinde dava açmanız gerekir.

Bana Tebligat Yapılmadı, Ne Olacak?

Eğer idareye başvurduğunuz halde size 60 gün içinde cevap verilmez ise talebiniz reddedilmiş gibi hareket etmeniz gerekir. Dava açma süreniz idareye başvurunuzun üzerinden 60 gün geçtikten sonra işlemeye başlayacaktır.

Talebime Net Bir Cevap Alamadım, Ne Olacak?

İdare, yaptığınız başvuruya 60 gün içerisinde cevap verdiği halde cevabın kabul veya red anlamını taşıyacak açıklıkta olmadığı hallerde, doğrudan dava açabilir veya idarenin işlemi tamamlaması için bekleyebilirsiniz. Bekleme süresi 6 ayı geçemez. 6 aylık süre tamamlandıktan sonra 60 gün içinde dava açmazsanız dava açma hakkınızı kaybedersiniz.

Tebligat Elime Geçmedi, Ne Olacak?

Adresiniz bulunamadığı için ilan yoluyla tebligat yapılmış olabilir. İlan tarihinden sonra 15 gün içerisinde dava açmanız gerekir. Bu durumun aleyhinizde sonuçlar doğurmasını önlemek için adres bilgilerinizi mutlaka nüfus müdürlüklerine bildiriniz.

Tamamlanmamış Bir İşlem Aleyhine Dava Açarsanız Ne Olur?

Eğer tamamlanmamış bir işlem aleyhine idari yargıda dava açarsanız mahkeme bu eksikliği tespit ederek dava dilekçenizi ilgili kuruma gönderir. Diğer bir deyişle dilekçeniz dava dileçesi değil, ilgili idari merciye başvuru dilekçesi olarak işlem görecektir.

Dava Dilekçenizde Bulunması Gerekenler Nelerdir?

1. Adınız soyadınız, T.C. kimlik numaranız, açık adresiniz

2. Karşı tarafın adı, adresi

3. Mümkün olduğunca açık ve öz şekilde yazılmak kaydıyla;

a. Davanızın konusu

b. Davayı açma nedeniniz

c. Talebiniz (dava sonucu elde etmek istediğiniz sonuç)

d. Yasal dayanaklarınız

e. Delilleriniz:

i. Dilekçeniz arkasına delil listesi ekleyerek tüm delillerinizi sıra ile yazınız

ii. Elinizde olan delilleri dilekçeniz ekinde sıra numarası vererek sununuz

iii. Elinizde olmayan delillerin nereden temin edileceğini açık şekilde yazınız

f. Dava konusu işlemin tarafınıza yazılı bildirim tarihi

g. Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının türü ve yılı tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası h. Varsa dava konusu ile ilgili içtihatlar (önceki kesinleşmiş mahkeme kararlarından örnekler)

Dilekçe Nasıl Hazırlanmalıdır?

Dilekçeniz davada en önemli aracınızdır. Gereğinden uzun yazılması, gereksiz ayrıntılara boğulması, çok eski ve davayla ilgisiz geçmişten başlayarak olayın anlatılması davanıza zarar verebilir. Aynı şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza zarar verebilir. Bu nedenle dilekçenizin özenle hazırlanmasını sağlamak sizin sorumluluğunuzdur. Bir avukatın/ hukukçunun yardımını almanız yararlı olacaktır.

Avukat Tutmak Zorunlu mudur?

Avukat tutmak zorunlu değildir. Herkes kendisini ilgilendiren konularda dava açmak hakkına sahiptir. Ancak dava açmanın ciddi sonuçlar doğurabileceğini göz önünde tutmanız gerekir. Mali durumunuz avukat tutmaya uygun değilse bulunduğunuz il Barosuna başvurarak “Adli Yardım” kapsamında ücret ödemeksizin avukat atanmasını talep etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bu konuda lütfen “Adli Yardım” broşürüne bakınız.

Dava Nasıl Açılır?

Yukarıda maddeler halinde sayılan hususları içeren dilekçenizle ilgili mahkemeye başvurunuz. Mahkeme görevlileri yatırmanız gereken harç tutarını ve vermeniz gereken posta giderini hesaplayarak size bildireceklerdir. Harcı yatırdığınıza dair makbuzu ve gereken tutarda posta pulunu dilekçeniz ile birlikte teslim ettiğinizde davanız açılmıştır. Size teslim edilecek belgede davanızın görüleceği mahkeme (Örneğin; Ankara 2. İdare Mahkemesi) ve davanıza ait “esas numarası” bulunacaktır. Esas numarası davanın açıldığı yıl ve dosyanın o yıl içinde açılan kaçıncı dava olduğunu gösteren iki bölümden oluşmaktadır (Örneğin; 2009/198). Bu aşamadan sonra yapacağınız tüm işlemleri o mahkeme ile ve belirtilen “esas numarası” ile yapmanız gerekir. (Örneğin; Ankara 2. İdare Mahkemesi Esas No: 2009/198)

Adresim Değişirse Ne Olur?

Mahkeme sizinle posta aracılığı ile iletişim kuracaktır. Bu nedenle adresiniz değiştiğinde vakit kaybetmeksizin yeni adresinizi bir dilekçe ile mahkemeye vermeniz gerekir. Adresinizde bulunamadığınız takdirde mahkemenin olası taleplerinden haberdar olamayacağınız için bu talepleri yerine getirmeniz mümkün olmayacaktır. Bu durumda davanızı takip etmemiş sayılacağınızdan davanız işlemden kaldırılacaktır.

Dava Açtığımda İlgili İşlem Kendiliğinden Durur mu?

Bir hakkınızın ihlal edildiğini düşünerek idare mahkemesine dava açtığınızda idarenin o işlemi durmaz. Bunu mahkemeden ayrıca talep etmeniz gerekir. Mahkeme idarenin o işleminin hukuka açıkça aykırı olduğunu ve telafi edilmesi imkansız zararlar doğuracağını tespit ederse bu sonuçların doğmasını önleyecek bir tedbir olarak “yürütmenin durdurulması” yoluna gider.

“Yürütmenin Durdurulması” Ne Demektir?

İdarenin dava konusu ettiğiniz işleminin dava sonuçlanıncaya kadar dondurulması anlamına gelir. Örneğin; evinizin yıkılmasına kararverilmişsevesiz bu kararın hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız idare mahkemesine başvurarak evinizin yıkılmasına dair kararın iptal edilmesini talep edebilirsiniz. Ancak dava sonuçlanıncaya kadar eviniz çoktan yıkılmış olacağı için davayı kazansanız bile adalet yerine gelmiş olmayacaktır. Bu gibi durumlarda dava açarken “yürütmenin durudulmasını” talep etmeniz gerekir. Dilekçenizin konu kısmına ve talep kısmına mutlaka “yürütmenin durdurulması taleplidir” ibaresini koymanız gerekir.


--------------------------------------------------------------------------------

Sanık Kimdir? Şüpheli Kimdir?
Bir suç işlediği kuşkusuyla Cumhuriyet Savcılığı ve onun emri altında kolluk güçleri (polis, jandarma) tarafından soruşturulan kişiye şüpheli denir. Eğer bu kişi hakkında ceza davası açılır ise bu aşamadan itibaren sanık olarak adlandırılır.

Bir Suç Şüphelisi Olduğum Bildirildi. Karakola, Cumhuriyet Savcılığına Çağrıldım. Ne Yapmalıyım?

Öncelikle sakin olunuz. Bir hukuk devletinde yaşadığınızı ve insan haklarının anayasal güvence altında olduğunu unutmayınız. Ailenize veya yakınlarınıza haber verdikten sonra ilgili kolluk birimine veya Cumhuriyet Savcılığına gidiniz. Hukuki danışmanlık almanızda veya avukatınızla birlikte gitmenizde yarar bulunmaktadır.

İfadem Alınıyor, Ne Olacak?

Şüpheli sıfatıyla ifadeniz alınıyorsa ciddi bir durumda olduğunuzu ve özgürlüğünüzden mahrum olmanızla sonuçlanabilecek bir sürecin başladığını unutmayınız. Etrafınızdaki kişiler, hatta bazen memurlar dahi sizi sakinleştirmek için “önemli değil”, “bundan bir şey çıkmaz”, “Savcı seni hemen bırakır” gibi sakinleştirmek amaçlı cümleler kurabilirler. Bunların nezaket amacıyla söylenmiş temenniler olduğunu unutmayınız. İçinde bulunduğunuz süreçte söylediğiniz ve yaptığınız her şey geri dönülemez sonuçlar doğurabilir. Size tanınan hakları kullanmanız Anayasa güvencesi altındadır. Haklarınızı kullanmaktan çekinmeyiniz.


Gözaltına Almak Ne Demektir?

Suç işlediği şüphesi olan kişinin Cumhuriyet savcısının gözetim ve denetimi altında hareket eden kolluk kuvvetleri (polis, jandarma) tarafından Cumhuriyet savcısının emri ile sorgulanmak üzere alıkonulmasıdır. Gözaltına alınan kişi, serbest bırakılmaz ise yakalama anından itibaren yirmidört saat içerisinde hâkim önüne çıkarılmalıdır. Yakalanan kişinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için gereken yol süresi yirmidört saatlik süreye dahil değildir. Yol süresi on iki saati geçemez. Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir.

Konuşmak Zorunda mıyım?

Hayır. Susma hakkınızı kullanabilirsiniz; ancak kimliğinizle ilgili soruları doğru olarak cevaplamak zorundasınız. Aksi halde cezai yaptırım ve tedbirlerle karşılaşabilirsiniz.

Yalan Söylersem Ne Olur?

İfade verirken doğruları olduğu gibi söylemek sizin yararınızadır. Ancak sizi kimse buna zorlayamaz. Yalan tanıklık suçtur fakat sanığın yalan söylemesi hali suç olarak belirlenmemiştir. Ancak ceza yargılamasının vicdani kanaate dayalı olduğunu ve takdiri indirim nedenlerini uygulayıp uygulamamak konusunun hâkime bırakıldığını; yalan söylediğinizin anlaşılması halinde bu bakımlardan zora girebileceğinizi unutmamanız gerekir.

İfademi Değiştirebilir miyim?

Konuşmama hakkınız olduğu gibi önceki söylediklerinizi değiştirme hakkınız da bulunmaktadır. Ancak sık sık değiştirilen ifadenin iddia makamı veya mahkeme tarafından doğruyu söylememenin ve olayı saptırmaya çalışmanın işareti olarak kabul edilebileceğini unutmayınız.

Olayı Farklı Anlatsam Az Ceza Alır mıyım?

Bazı kişiler size olayları farklı anlatmanızı telkin edebilir. Bazen bu telkinlere uyarak olayları farklı anlattığı için alması gerekenden daha yüksek cezaya çarptırılan kişiler olmaktadır. Örneğin; uyuşturucu kullanmak suçundan sanık olan kişi kendisini kurtarmak adına olayı farklı anlattığı için uyuşturucu satıcısı konumuna girip, yüksek ceza alabilmektedir. Bu nedenle hukuki sürece ve sonuçlarına hâkim değilseniz bu tür yollara başvurmanın yarardan çok zarar getireceğini akılda tutunuz.

Avukat Tutmak Şart mıdır?

Ceza yargılaması çok ciddi birtakım sonuçlar doğurabilir, cezaevine girip, özgürlüğünüzden mahrum kalabilirsiniz. Bu nedenle avukatınızın bulunmasında büyük yarar vardır. Alt sınırı beş yıldan fazla ceza gerektiren bir suçun şüphelisi iseniz avukat tutmanız şarttır. Avukat seçebilecek durumda değilseniz devlet size avukat görevlendirecektir. 18 yaşından küçükseniz veya sağır dilsizseniz ve avukatınız yok ise, şüphelisi olduğunuz suça bakılmaksızın devlet tarafından size avukat atanacaktır.

Avukatı Ne Zaman Tutmalıyım?

Kolluk veya Savcılık aşamasında avukat tutmaya gerek olmadığı yönünde yanlış bir kanı olduğu ve sadece tutukluluk halinde avukat tutulduğu gözlenmektedir. Avukat sürece ne kadar erken dâhil olursa şüphelinin o kadar lehinedir. İşin ciddiyetini anlamak için cezaevine girmeyi beklemek doğru bir davranış değildir.

Tutuklama Nedir?

Suç işlediği yönünde kuvvetli şüphe altında olan bir kişinin bu şüphenin yanı sıra; kaçma, saklanma, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı girişiminde bulunma eylemlerinden birisi bakımından da kuvvetli şüphe altında bulunması halinde, ceza yargılamasının sağlıklı devam etmesini temin amacıyla tedbir olarak kişi özgürlüğünden alıkonabilir. Tutuklama bir ceza değil, bir tedbirdir. Tutuklamayı gerektiren koşullar ortadan kalktığı anda kişi bırakılmalıdır. Kişinin tutuklu yargılanması dava sonunda mutlaka ceza alacağını göstermediği gibi, tutuksuz yargılanıyor olması da dava sonunda ceza almayacağı anlamına gelmez.

Tutuksuz Yargılanıyorum, Cezaevine Girmem!

Bu bilgi de tümüyle yanlıştır. Tutuksuz yargılandığı halde, ceza alıp cezaevine giren kişi sayısı çok fazladır. Tutuksuz yargılanmanız, hapis cezası almayacağınız anlamına gelmez. Tutuklu olmasanız dahi davayı ciddiye almalı, davada hazır bulunmalı ve mahkeme tarafından talep edilenleri en kısa sürede yerine getirmelisiniz.

Serbest Bırakmak Ne Demek?

Ceza yargılamasında kural olarak yargılama tutuksuz yapılır. Ancak yukarıda sayılan istisnai durumlarda ve zorunlu ise tutuklama tedbirine başvurulur. Kişilerin tutuksuz yargılanmak üzere bırakılması, yazılı ve görsel basında çoğu zaman “serbest bırakıldı” başlığı altında o kişinin ceza almayacağı veya beraat ettiği izlenimini verecek şekilde sunulmaktadır. Bu bir hatadır. Kişi tutuksuz yargılansa bile ceza davasının sanığıdır ve yaptırım tehdidi altındadır. Suçu sabit görülürse cezalandırılmasına karar verilir.

Savcı Beni Bıraktı, Beraat Etmiş mi Oldum?

Cumhuriyet savcısı her olayı tutuklama gerektirecek ciddiyette görmez. Bazı olaylar ise ciddi oldukları halde yasanın emrettiği tutuklama sebepleri mevcut değildir. Cumhuriyet savcısının sizi tutuklamaya sevk etmemesi dosyanın kapandığını göstermez. Hakkınızda takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) kararı verilmedikçe şüpheli konumunuz devam eder. Açılacak ceza davasında sanık olarak yargılanıp ceza almanız mümkündür.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Ne Demektir?

Cumhuriyet savcısı önüne gelen her olayda dava açmakla yükümlü bir memur değildir. Olayları hukuk bilgisi ile tartar, ortada bir suç olup olmadığını ve suç varsa failini tespit etmeye yetecek delil olup olmadığını değerlendirir ve dava açıp açmamaya karar verir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, Cumhuriyet savcısının ilgili olay hakkında dava açmamaya karar verdiğini gösterir. Bu karara itiraz etmek mümkündür. Yani mağdur veya suçtan zarar görenler Cumhuriyet savcısının kararının kaldırılıp, ilgili hakkında dava açılmasına karar verilmesi sağlamak için en yakın Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına başvurabilir. Ağır ceza mahkemesinin itiraz hakkında verdiği karar kesindir. Bu karar hakkında herhangi bir başka makama başvuru yapmak mümkün değildir.

Dava Açıldı, Şimdi Ne Olacak?

Hakkınızda ceza davası açıldıysa sanık sıfatı ile yargılanırsınız. Cumhuriyet savcısı tarafından yazılan iddianame, üzerinize atılı suçu ve sizin bu suçu işlediğinize dair delilleri içerir. Bu delillerin aksini gösteren tüm olguları mahkemeye sunabilirsiniz. Kamu makamları elindeki belgelerin getirilmesini talep edebilirsiniz. Tanıklarınızı bildirip dinlenilmelerini talep edebilirsiniz. Aleyhinize tanıklık yapan kişilere sorulması için mahkemeye soru yöneltebilirsiniz. Olayların nasıl olduğunu bildiren ifadeniz mahkeme önündeki en önemli araçlarınızdan birisidir. Ceza yargılaması hâkimin vicdani kanaatine dayandığı için sözlü olarak yapacağınız savunmalarınız önemlidir. Ancak mahkemeye bildireceğiniz her şeyi yazılı olarak da verebilirsiniz. Mahkeme önünde bulunmanız çok önemlidir. Avukatınız varsa ve her celseye katılmak sizin için zor olacaksa mahkemeden “duruşmadan bağışık tutulmak” için izin alarak duruşmalara katılmayabilirsiniz.

Dava Bitti!

Hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilmediği hallerde, dava hüküm verilmesi ile biter. Hüküm yargılamanın sona erdiğini ifade eder. Mahkeme tarafından verilebilecek hükümler şunlardır:

beraat,

ceza verilmesine yer olmadığı,

mahkumiyet,

güvenlik tedbirine hükmedilmesi,

davanın reddi ve

davanın düşmesi

Hakkınızda verilen hüküm aleyhinize ise, temyiz yoluna başvurabilirsiniz.


--------------------------------------------------------------------------------

Tanık (Şahit) Ne Demektir?
Tanık (şahit), dava konusu olay hakkında bilgi sahibi olduğu bilinen; ancak davaya taraf olmayan kişilerdir.

Tanıklık Zorunlu mudur?

Evet. Tanık olarak gösterilen kimse mahkemeye gelmek, bildiklerini anlatmak ve doğru söylediğinedairyeminetmekzorundadır. İstisnai durumlarda kanunda sayılan kişiler tanık (şahit) olmaktan çekinebilirler. Bu konuda aşağıda bilgi verilmiştir.

Bilmediğim Konuda Tanık Olarak Gösterildim, Ne Olacak?

Tanık olarak gösterildiğiniz olayda bilgi sahibi değilseniz mahkemeye gidip, bilgi sahibi olmadığınızı bildirmeniz ve gerekirse doğru söylediğinize dair yemin etmeniz gerekir.

Gitmezsem Ne Olur?

Gitmezseniz polis zoruyla götürülebilir ve gelmediğiniz duruşmanın ertelenmesinden doğan masrafları ödemek zorunda kalabilir, hatta disiplin hapsine dahi çarptırılabilirsiniz.


Gidemeyecek Durumdayım, Ne Olacak?

Mazeretinizi derhal çağrıldığınız mahkemeye yazılı olarak bildiriniz. Size gelen çağrı kağıdında (davetiyede) sizi çağıran mahkeme ve dava numarası yazılıdır. O mahkemeye hitaben, dava numarasını da belirterek bir dilekçe yazmalısınız. Ancak her türlü mazeretin kabul görmeyeceğini unutmayınız. “Çok işim var”, “o gün arkadaşımla buluşacağım”, “dükkanda duracak kimse yok” gibi beyanlar mazeret sayılmaz.

İşim Çok, Önceden Gidip Mahkeme Kalemine İfademi Yazdırabilir miyim?

Hayır. İfade mutlaka hâkim tarafından alınır. Mahkeme kaleminde olsanız dahi ifadenizi önceden yazdırmanız mümkün değildir.

Mahkemeye Gideceğim, Ne Yapmalıyım?

Size gönderilen davetiyede hangi mahkemede hangi gün ve saatte dinlenmek üzere tanık olarak çağrıldığınız yazmaktadır. O gün ve saatte orada hazır bulunmanız yeterlidir. Duruşmada sizin dinleneceğiniz zaman geldiğinde mübaşir isminizi okuyarak sizi içeri alacaktır. Mübaşir çağırmadan salona giremezsiniz.

Neden Duruşmayı İzleyemiyorum?

Şahitlik yapacak kişinin tarafsız olması ve doğruları anlatması beklenir. Duruşmayı izlediğiniz takdirde etkilenmeniz, olayları anlatan diğer kişileri dinleyip şaşırmanız ihtimali doğacağı için sıra size gelene kadar dışarıda beklemek zorundasınız. Tanıklar ayrı ayrı dinlenir ama gerektiğinde yüzleştirilebilir.

Duruşmada Ne Yapacağım?

Kimlik kartınızı mutlaka yanınızda götürün. İçeri girdiğinizde önce kimlik bilgileriniz zapta geçirilip, kontrol edilir. Tarafları tanıyıp, tanımadığınız sorulur. Dava konusu olan olayla bir ilginiz bulunup bulunmadığı sorulur. Bu sorulara açıklık ve doğrulukla cevap veriniz. Yalan beyanda bulunmanın suç olduğunu unutmayınız. Tarafları tanıyorsanız veya dava konusu olan olayla bir bağlantınız, dava sonucu ortaya çıkacak durumdan bir menfaatiniz varsa mutlaka söyleyiniz.

Ne Anlatmam Gerekir?

Dava konusu olay hakkında bildiklerinizi kısa ve öz olarak anlatınız. Doğru olduğuna inanıyor olsanız dahi doğrudan doğruya şahit olmadığınız şeyleri anlatıyorsanız mutlaka bunu belirtiniz. Örneğin boşanma davasında tanıksanız ve Ahmet’in karısını dövüdüğünü etraftan sürekli duyduğunuz için biliyorsanız; Hâkim size “Ahmet karısını döver miydi?” diye sorduğunda; “Evet, Ahmet karısını döverdi” değil, “Evet, komşular Ahmet’in karısını devamlı dövdüğünü söylerlerdi” diye cevaplayınız.

Yalan Söylersem Ne Olur?

Yalan tanıklık suçtur. Hâkim yalan söylediğinizi düşünürse hakkınızda işlem yapılması için Cumhuriyet Savcılığına bildirir. Hapis cezası alabilirsiniz. Bu durum sabıka (adli sicil) kaydınıza işlenir. Yalan söylediğiniz sonradan anlaşılırsa önceki mahkeme kararı geçersiz sayılıp yeniden yargılama yapılabilir. Hapis cezası dışında karşı tarafın tazminat talebiyle de karşı karşıya kalabilirsiniz.

İfademi Yazılı Versem Olmaz mı?

Hayır. Tanık olarak hâkimin karşısına geçmek ve sorularına sözlü olarak cevap vermek zorundasınız. Ancak rakama ilişkin sorular veya teknik konular gibi yazılarınıza ihtiyaç duymadan net cevap veremeyeceğiniz konular olursa hâkimden bu konuda izin talep edebilirsiniz.

İşim Gücüm Kaldı, Yol Masrafı Yaptım Bunlar Ne Olacak?

Harcadığınız zaman göz önünde tutularak size ücret takdir edilir. Ayrıca başka bir şehirden geldiyseniz yaptığınız seyahat ve ikamet masraflarının karşılanması yasanın size tanıdığı bir haktır.

Mahkemeye Gideceğime Notere Gitsem Olmaz mı?

Hayır. Noter huzurunda verilen ifade tanık beyanı yerine geçmez.

Tanıklıktan Çekinme Ne Demektir?

Tanıklık yasal bir yükümlülüktür. Ancak kişinin bir yakınını zor durumda bırakacak olması hayatın gerçekleriyle ve adaletle bağdaşmaz. Ayrıca bu kişilerin verdiği ifadenin güvenilir olup olmadığı her zaman tartışmalı olacaktır. Bu nedenle bazı kişiler için istisna getirilmiş ve onların tanık olmaktan vazgeçmelerine olanak tanınmıştır.

Kimler Tanıklık Etmekten Çekinebilir?

•Memuriyetleri veya meslekleri nedeniyle bir kimsenin sırrını öğrenenler, (örneğin avukatlar, doktorlar, mali müşavirler gibi.) Davanın taraflarından birinin:

•Nişanlısı Karısı veya kocası Eski karısı veya eski kocası Üçüncü dereceye kadar akrabaları (ana, baba,büyükanne,büyükbaba,çocuk, torun, torunun çocuğu, kardeş, kardeşinin çocuğu (yeğen), amca, hala, dayı, teyze)

•İkinci dereceye kadar sıhri hısımları (evlilik sebebiyle akraba olunan kişiler; karı, koca, kayınpeder, kayınvalide, eşinin kardeşi, eşinin çocuğu). Evlilik sona ermiş olsa dahi sıhri hısımlığın (akrabalığın) devam ettiği kabul edilir. Evlatlık alan ve evlat edinilen kişi

•Tanıklık etmekten çekinebilirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Duruşma Salonu Nasıldır?
Duruşmaların yapıldığı yere “Duruşma Salonu” denir. Duruşmaların sağlıklı yürütülebilmesi için duruşma salonunda önceden belirlenmiş bir düzen vardır ve tüm işler belirli bir usulde gerçekleştirilir. Kimin nerede duracağı, kimin ne zaman söz alacağı, salonda kimlerin bulunacağı, kimlerin bulunamayacağı hepsi önceden belirlenmiştir. Bu nedenle duruşma salonunda düzenin tesisi için bu kurallara uymanız gerekir.

Kim Nerede Oturur?

Hâkim ve Cumhuriyet savcısı “Kürsüde” oturur. Normalde bir, heyet halindeki mahkemelerde ise üç hâkim kürsüde oturur. Hâkimin sağ tarafında Cumhuriyet savcısı durur. Hâkime göre sağ taraf davacının (iddia eden-şikâyetçi) sol taraf ise davalının (savunma yapan- sanık) yeridir. Diğer bir ifade ile yüzünüz hâkime dönükken sol tarafınız davacının, sağ tarafınız ise davalının yeridir.

Hâkimin önünde “mahkeme kâtibi” yer alır. Kâtip, duruşma esnasında gerçekleşen işlemleri hâkimin talimatlarıyla tutulan tutanağa geçirir.

Kim Nerede Konuşur?

Tanıklar kâtibin önünde yer alan kürsüden konuşurlar. Tutuklu olmayan sanıklar ve hukuk davalarında davalı ve davacı kendilerine ayrılan yerde durur ve buradan konuşurlar. Varsa tarafların avukatları yanlarında durur. Daha açık bir anlatımla herkes oturduğu yerde, ayağa kalkarak konuşur. Sadece tanık, salonda oturmadığı için kürsüye gelerek konuşur.

 

Kim Ne Zaman Konuşur?

Mahkeme bir usule göre yürür. Hâkim size mutlaka söz verecektir. Söz sırası size gelmeden konuşmaya çalışmak, başkası konuşurken araya girerek konuşmaya çalışmak yanlıştır. Mutlaka ifade etmek istediğiniz bir husus varsa, hâkimden izin alarak söylemeniz gerekir. Konuşurken ayağa kalkmanız mahkemeye duyduğunuz saygıyı ifade eder.

Tanık Nerede Oturur?

Tanık sıfatıyla dinlenilecek olan kişi içerde olup biten olaylardan etkilenmeden, gerçeği doğru biçimde anlatması amacıyla dinleneceği ana kadar salona alınmaz. Bu nedenle tanığın oturacağı bir yer bulunmamaktadır. Tanık ifade vereceği zaman, mübaşir seslenerek onu salona çağıracaktır. İfadesini veren tanık hâkim izin verdiğinde gidebilir.

Herkes Salona Girebilir mi?

Evet. Duruşmalar herkese açık olarak yapılır. Ancak, genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde, örneğin çocuklarla ilgili olaylar, cinsel suçlar, vb. konulardaki duruşmalar kapalı olarak yapılabilir. Bu durum önceden belirtilir, salona izleyici alınmaz, içeridekilerin salonu terk etmesi istenir.

Salonda Nasıl Davranmalıyım?

Duruşma salonu hâkimin idaresi altındadır. Hâkim, salonda düzenin sağlanması için gerekli tedbirleri alabilir hatta salonun düzenini bozan kişiyi disiplin hapsi ile dahi cezalandırabilir. Salonda bulunduğunuz sırada, başta yargılanan kişiler olmak üzere herkes için çok önemli ve ciddi bir işin gerçekleşmekte olduğunu unutmayınız. Konuşmayınız, konuşmalar hakkında yorumda bulunmayınız, alkışlamak, yuhalamak gibi hareketlere kalkışmayınız. Salonda cep telefonunuzu kapalı tutunuz. İçeride fotoğraf ve video çekimi yapamayacağınızı unutmayınız.


--------------------------------------------------------------------------------

Sulh Olmak Ne Demektir?
Davanın taraflarının aralarında anlaşarak yargılamanın bitmesini sağlaması demektir.

Neden Sulh Olayım?

Dava açmak uzun sürebilecek ve belirli masraflara katlanmayı gerektiren bir süreçtir. Sulh size dava sonunda elde edeceğiniz sonucu; bu uzun ve masraflı yolu geçmeden almanızı sağlayan bir araçtır.

Sulh Olmak İstersem Davada Haksız Olduğumu Kabul Etmiş Olmaz mıyım?

Hayır. Sulh olma çabası, sizin haksız olduğunuzu göstermez. Mahkeme önündeki olayı en kısa yoldan çözmek istediğinizi gösterir. Daha da önemlisi, sulh görüşmeleri sırasında kabul ettiğiniz konular mahkeme önünde geçerli değildir. Yani, sulh pazarlığında kabul etseniz dahi, sulh olamazsanız bu kabul mahkeme önünde muteber değildir.

Davalar Uzun Sürer mi?

Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistlik Genel Müdürlüğü verilerine göre 2007 yılında bir hukuk davasının karara bağlanması ortalama 202 gün almıştır. Bu süre mahkemelere göre değişiklik göstermektedir. Örneğin Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde bir dava ortalama 619 günde, Asliye Ticaret Mahkemesinde 410 günde, İş Mahkemesinde 441 günde tamamlanmakta iken Aile Mahkemesinde 157 günde, Sulh Hukuk Mahkemesinde 108 günde karara bağlanmaktadır.

Dava Açmak Masraflı mıdır?

Davanın türüne göre değişiklik göstermekle birlikte dava açmanın masraflı bir iş olabileceğini belirtmek gerekir. Asliye Hukuk Mahkemesinde 10.000 TL değerinde bir dava açtığınızı ve kaybettiğinizi düşünelim. Karşı tarafın avukatı olduğunu ve dosyanın bilirkişi incelemesinden geçtiğini varsaydığımızda; davayı kaybettiğinizde katlanacağınız masraf 2.000 TL’nin üzerinde olacaktır.

Davayı Açmak Kolay; Gerisi Zor!

Unutmayın ki, dava açmak kolaydır. Ancak davayı sürdürmek ve neticeye ulaşmak masraflıdır. Dava harçlarını kaybeden tarafın ödemesi gerekir; ancak ödemediği takdirde davayı kazandığınız halde karşı tarafın ödemesi gereken harcı ödeyip, icra yoluyla almanız gerekir. Üstelik dava bittiğinde kazansanız bile alacağınızı karşı taraftan almanız da ayrı bir süreçtir.

Sulh Olursam Karşı Taraf Cayar mı?

Unutmayınız ki sulh olduğunuz zaman bir adi sözleşme yapmıyorsunuz. Mahkeme önünde ve mahkemenin onayıyla bir anlaşma yapıyorsunuz. Mahkeme sulh olduğunuzu tespit ederek yargılamayı bitirdiğinde vardığınız anlaşma ilam niteliğinde yani bir mahkeme kararı ile aynı niteliğe sahip olacaktır. Sulh olduğunuzda mahkeme kararında “sulh oldukları için dava bitmiştir” yazmaz, vardığınız sulh anlaşmasına göre taraflara düşen ödevler de belirtilir. Bu sayede sulh anlaşmanızdaki ödevler yerine getirilmediğinde mahkeme kararı gibi icraya konulabilir.

Sulh Olun; Sonuca Kolay Ulaşın!

Dünya çapında yapılan istatistikler tarafların anlaşarak davayı bitirmeleri halinde üstlerine düşen yükümlülükleri yerine getirme ihtimallerinin dava sürecine göre çok daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Dava Açmadan Sulh Olabilir miyim?

Evet, Avukatlık Kanunu 35/A maddesi avukatlara bu yetkiyi tanımıştır. Avukatınız aracılığı ile sulh olduğunuzda hiç mahkemeye gitmeden ve dolayısıyla hiçbir harç-dava masrafı ödemeden dava konusu uyuşmazlığı ilam niteliğinde bir belge ile (mahkeme kararı gibi icraya konulabilecek bir belge ile) sonuçlandırabilirsiniz.

Sulh Olduğumda Maddi Avantajım Nedir?

• Ödeyeceğiniz mahkeme harçları azalacaktır. Mahkemenin ilk aşamasında sulh olursanız (ilk celse yapılana kadar) dava bittiğinde ödeyeceğiniz harçların sadece üçte birini ödersiniz. İlk duruşma yapıldıktan sonra sulh olursanız üçte ikisini ödersiniz.

• İlk duruşmadan önce sulh olursanız karşı tarafa ödeyeceğiniz avukatlık ücreti yarı yarıya düşer.

• Dava boyunca yapmak zorunda kalacağınız tüm masraflardan (posta gideri, bilirkişi, keşif vb. masraflar, yol giderleriniz gibi) ve mahkeme nedeniyle diğer işlerinizden kısıp adliyeye ayırmak zorunda kalacağınız zamandan da tasarruf etmiş olursunuz.

• Mahkeme kararını icraya koymak zorunda kalmayacağınız için bu masraflardan da kurtulmuş olursunuz.

Tüm Davalar Sulh Kapsamında mıdır?

Hayır. Sulh ancak tarafların serbest iradeleriyle karar verebilecekleri konularda mümkündür. Daha açık bir ifadeyle; taraflar dava açmak yerine o konuda bir sözleşme yapabiliyorlarsa davayı da sulh yoluyla bitirebilirler. Tarafların sözleşme konusu yapamayacakları konularda örneğin ceza davalarında, nüfus kaydına ilişkin davalarda veya çocukların velayetine ilişkin davalarda sulh mümkün değildir. Ancak hukuk davalarında özellikle Aile Hukukuna ilişkin konularda mahkeme tarafların vardıkları anlaşmaları dikkate almaktadır. Böylece yargılama daha kısa sürmekte ve daha az masraflı olmaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------

Uzlaşma Nedir?
Uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza kovuşturmasının sona ermesidir.

Uzlaşma Nasıl Yapılır?

Soruşturmayı yürüten makamlar taraflara uzlaşma isteyip istemediklerini sorarlar. Her iki taraf da uzlaşma istediğini belirtirse bir uzlaştırmacı tarafından yürütülecek uzlaşma süreci başlar. Taraflar uzlaştırmacı aracılığı ile görüşür ve uzlaşmayı sağlayacak bir sonuca varılırsa, suç şüphelisinin ortaklaşa kararlaştırılan şeyi yapmasıyla uzlaşma süreci tamamlanır, ceza kovuşturması biter.

Her Suçta Uzlaşma Mümkün müdür?

Hayır. Uzlaşma ancak kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda mümkündür. Bu suçlar şunlardır:

• Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlar (cinsel saldırı suçları ve etkin pişmanlık hükümleri olan suçlar hariç)

• Kasten yaralama suçu (üçüncü fıkrası hariç, TCK madde 86; madde 88),

• Taksirle yaralama (TCK madde 89),

• Konut dokunulmazlığının ihlali (TCK madde 116),

• Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK madde 234),

• Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkrası hariç, TCK madde 239),


Uzlaşma Teklifini Kim Yapar?

Uzlaşma Cumhuriyet savcısının gözetimi altında yapılan bir süreçtir. Uzlaşma teklif Cumhuriyet savcısı veya onun talimatı ile kolluk (polis ve jandarma) tarafından yapılır. Eğer yapılmamışsa ve dava açılmışsa ceza mahkemesi hâkimi yapar. Uzlaşma teklifinin kabul edildiği üç gün içerisinde bildirilmezse teklif reddedilmiş sayılır.

Uzlaşma Teklifini Kabul Edersek Ne Olur?

Uzlaşma süreci başlamış olur. Bir uzlaştırmacı aracılığı ile devam eden bu süreçte taraflar ile görüşülür ve suçtan zarar gören kişinin maddi veya manevi zararlarının nasıl giderileceği konusunda taraflar müzakere ederler.

Uzlaştırmacı Kimdir?

Uzlaşma sürecini yürüten kişidir. Cumhuriyet savcısı bu işi bizzat yapabileceği gibi hukuk eğitimi almış bir kişiyi de uzlaştırmacı olarak görevlendirebilir. Taraflar anlaşarak kendilerinin seçtiği bir avukatın veya hukuk eğitimi almış bir diğer kişinin uzlaştırmacı olarak görevlendirilmesini isteyebilirler.

Uzlaşma Süreci Ne Demektir?

Tarafların uzlaştırmacı gözetiminde müzakere ettiği süreç demektir. Bu süreç gizlidir. Taraflar arasındaki konuşmalar ileride aleyhlerine kullanılamaz.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Oyalanmış mı Olurum?

Mağdurlar uzlaşma sürecinin zaman kaybı olduğunu ve suç şüphelisi de zaman kazanacağını düşünebilir ancak bu doğru değildir. Uzlaşma hızlı birsüreçtir. Uzlaştırmacı 30 gün içinde süreci tamamlamakla yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı gerek görürse bu süreyi 20 gün uzatabilir. Uzlaşma süresince zamanaşımı süresi işlemez.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Aldatılabilir miyim?

Hayır. Uzlaşma, Cumhuriyet savcısının kontrolü altındaki birsüreçtir. Serbest iradenizle karşı tarafın teklifini kabul etmezseniz süreç sona erer.

Suç Şüphelisi Beni Kandırmak İçin Uzlaşmayı Kabul Edip, Anlaştığımız Şeyi Yapmazsa Ne Olur?

Böyle bir şey mümkün değildir. Uzlaşma sonucunda varılan anlaşma yerine getirilmeden soruşturma dosyası kapatılmaz. Eğer karşı taraf vaadini yerine getirmezse uzlaşma yapılmamış sayılır.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Suçlu Çıkar mıyım?

Hayır. Uzlaşma teklifini kabul etmek, suç itirafı demek değildir. Uzlaştığınız ve uzlaşma konusunu yerine getirdiğiniz takdirde hakkınızdaki soruşturma kapatılır ve adli sicile (sabıka kaydı) kaydedilmez.

Uzlaşma Teklifini Kabul Ettim! Ne Üzerine Anlaşabiliriz?

Uzlaşma taraflara bırakılmış bir süreç olduğundan taraflar hukuka aykırı olmamak koşulu ile maddi veya manevi herhangi bir konu üzerinde anlaşmak konusunda serbesttirler.

• Fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

• Mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

• Bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapmak gibi edimlerde bulunulması,

• Mağdurun, suçtan zarar görenin veya bunların gösterecekleri üçüncü şahsın, bir kamu kurumunun ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerini geçici süreyle yerine getirmesi veya topluma faydalı birey olmasını sağlayacak bir programa katılması gibi diğer bazı yükümlülükler altına girilmesi,

• Mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi.

Uzlaştık, Şimdi Ne Olacak?

Uzlaştığınız takdirde anlaştığınız şeyi yapmakla yükümlüsünüz. Örneğin tazminat ödemek, ya da bir derneğe bağış yapmak konusunda anlaştıysanız, ödemeyi veya bağışı yaptığınızda, savcılık aşamasında iseniz hakkınızda dava açılmayacak, mahkeme aşamasında iseniz açılmış olan dava düşecektir.


--------------------------------------------------------------------------------

İcra Takibi Nedir?
Alacaklının borçludan alacağını almak için icra müdürlüğünde başlattığı işlemin hukuki adıdır.

Haciz Nedir?

Aşağıda ayrıntıları açıklanacağı üzere borçlunun mal ve haklarına icra müdürlüğü aracılığı ile el konulması demektir. Halk arasında icra işlemlerinin tümünü kapsayacak şekilde kullanılmakta ise de haciz icra takibi işlemlerinin bir aşamasından ibarettir.

Eve İcradan Kâğıt Geldi!

İcra müdürlüğü tarafından gönderilen tebligatlar genellikle icra takibi üzerine düzenlenen ödeme veya icra emridir. Üzerini dikkatle okuyunuz. Süreli olduğunu unutmayınız. Bu konuda “adliyeden bir yazı geldi” başlıklı broşüre bakabilirsiniz.

Ödeme Emri / İcra Emri Farkı Nedir?

Her ikisi de ödemediğiniz bir borç bulunduğunu ve icra müdürlüğü aracılığı ile tahsil edileceğini bildiren belgelerdir. İcra takibinin birden çok çeşidi vardır:

• İlamsız takip

• Kambiyo senetlerine özgü takip

• İlamlı takip

İlamsız takip ve kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emri, ilamlı takipte icra emri gönderilir.

Ödeme Emri / İcra Emri Ne Bildirir?

İcra müdürlüğü tarafından düzenlenerek borçluya gönderilen bu belgelerde aşağıdaki bilgiler gösterilir:

• Alacaklının adı, adresi

• Borçlunun adı, adresi

• Borç miktarı

• İşleyecek faiz oranı

• Faiz başlangıç tarihi

Ödeme/İcra Emri Neden Gönderilir?

İcra müdürlüğü size bu belgeyi gönderek yasal haklarınızı kullanmanız için süre tanımış olur. Eğer borcunuz yoksa, borç miktarı doğru değilse, önceden ödediğiniz borç tekrar isteniyorsa yasal haklarınızı kullanarak takibi durdurabilirsiniz.

İcra Emri veya Ödeme Emri Geldiğinde Ne Yapmalıyım ve Yasal Haklarım Nelerdir?

Ödeme/icra emri mal ve haklarınızın haczedilmesinden önceki son aşama olabilir. Bu belgeleri dikkatle okuyunuz. Alt kısımlarında yapmanız gerekenler ve yasal haklarınız yazılıdır. Bu haklarınızı kullanınız. Ödeme/ icra emrinde yazılı metin size zor ve karmaşık geliyorsa hukuki yardım almanız önerilir.

Mal Beyanı Nedir?

Borcu karşılayacak miktarda malvarlığınızı açıkca bildireceğiniz bir dilekçedir. Ayrıca açık adresinizi de bildirmeniz gerekir.

Uyarı yazısında ayrıntısı ile belirtildiği üzere 10 gün içinde mal beyanında bulunmanız zorunludur.

Mal Beyanında Bulunmamanın Sonucu Nedir?

Hapis cezası alabilirsiniz. Mal beyanında bulunmamanız halinde alacaklı icra mahkemesine başvurarak mal beyanında bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapsen tazyik cezası ile cezalandırılmanızı isteme hakkına sahiptir.

İcra ve Ödeme Emri ile Birlikte Gönderilmesi Gereken Belge Var mıdır?

İcra emrinde yoktur. Kambiyo takibinde ödeme emri ile birlikte borç kaynağı belge de gönderilmelidir. İlamsız takipte ise borç belgeye dayalı ise gönderilmesi gerekir. Gönderilmediği takdirde 7 gün içerisinde icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini şikayet yoluyla talep edebilirsiniz.

İcra Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

İcra mahkemeleri, boçluların borca ve imzaya itirazları ile alacaklı ve borçlunun icra müdürlüğünün işlemlerine ilişkin şikayetlerini incelemekle görevli mahkemelerdir. İddialar yazılı delil ile kanıtlanır. Yazılı deliliniz yoksa genel mahkemeye başvurmanız tavsiye edilir.

Tebligat Elime Ulaşmamış veya Geç Ulaşmış ise Yapmam Gereken Nedir?

Bu halde tebligatın usulsüzlüğünün tespitini isteyebilir veya gecikmiş itirazda bulunabilirsiniz.

Tebligatın Usulsüzlüğünün Tespiti Hangi Halde İstenir?

Tebligat eğer kanuna uygun yapılmamış ise, öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden tebligatın usulsüzlüğü ile öğrenme tarihinin tesbitini şikayet yolu ile isteme hakkınız bulunmaktadır. Aynı gün icra müdürlüğüne de itirazlarınızı içeren dilekçe vermekle yükümlüsünüz. İddia ettiğiniz usulsüz öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılır. Şikayet davası sürenin işlemesini durdurmaz.

Gecikmiş İtiraz Nedir?

Tebligatın kanuna uygun olarak yapılmış olmasına rağmen hastalık vs. gibi itirazda bulunmanızı engelleyecek zorunlu bir sebep varsa, tebligattan haberdar olduğunuz tarihten itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunabilirsiniz.

İtiraz Etmemenin Sonuçları Nelerdir?

İtiraz etmemeniz halinde, itiraz süresi sonunda hakkınızdaki icra takibi kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra evinize hacze gelinebilir, bankada bulunan paralarınıza, gayrimenkullerinize ve üçüncü kişilerde bulunan hakve alacaklarınıza haciz konulabilir.

Haciz İşlemi Nedir?

İcra memurunun gözetiminde alacağın tahsili için yetecek miktarda eşyanın tespit edilerek haciz tutanağına yazılmasıdır. Alacaklının talebi olursa eşyalarınız evinizden alınarak yediemin depolarına götürülebilir veya size yediemin olarak bırakılabilir. Haciz sırasında alacaklı veya vekili isterse hazır bulunabilir. Haciz işlemi sırasında icra memuru beyan ve taleplerinizi haciz zaptına yazmakla yükümlüdür. Haciz tutanağını dikkatle okuyunuz, okumadan imzalamayınız. Talepleriniz yazılmaz ise bu hususu yazarak zaptı imzalayabilir veya imzalamaktan çekinebilirsiniz.

Haciz İşlemine Karşı Şikayet Hakkı Var Mıdır?

Haciz işlemi memur işlemi olup kanuna aykırılık söz konusu ise icra mahkemesine şikayet davası açabilirsiniz. Bu dava süreye tabi değildir.

Emekli Maaşları Haczedilebilir Mi?

Emekli maaşları kural olarak haczedilemez. Takip kesinleştikten sonra borçlunun muvafakatı (onayı) halinde haczedilebilir. Emekli maaşlarında haczin kaldırılması süreye bağlı değildir ve icra müdürlüğünden talep edilir.

Meskenlerin Haczi mümkün müdür?

Bir tane konutunuz varsa ve satılması halinde, satış değeri ile sosyal konumunuza uygun başka bir ev almanız mümkün değilse haczi mümkün değildir. Bu halde şikayet 7 günlük süreye tabidir ve icra mahkemesine yapılır.

Haczedilen Eşya Borçluya Ait Değilse Ne Yapılmalıdır?

Haczedilen eşyanın borçluya ait olmaması halinde bu durum borçlu tarafından icra memuruna ifade edilir ve haciz tutanağına yazılır. Bu halde eşyanın sahibi olduğu bildirilen kişiye durum bildirilir. Üçüncü kişinin “istihkak davası” açma hakkı vardır. Karmaşık bir dava olup hukuki yardım alınması önerilir. Haksız bildirim yapılması halinde tazminat ödeme yükümlülüğünüz doğabilir.

Haczedilen Eşyaların Akıbeti Nedir?

Haczedilen eşyalar alacaklının talebi olursa yediemin depolarına götürülür. Daha sonra yasal prosedüre uygun olarak icra müdürlükleri tarafından satılır. Satış bedeli alacaklıya ödenir.

Haczedilen Eşyamı Geri Alabilir Miyim?

İcra takibine neden olan borcunuzu ve icra masraflarını ödediğinizde haczedilen eşyanızı geri alabilirsiniz. Eşyanızın tutulduğu yediemin deposunun ücretini de sizin ödemeniz gerekir.

Takip Giderleri, Harçlar ve Satış Giderlerinden Kim Sorumludur?

Kural olarak borçlu sorumludur.


--------------------------------------------------------------------------------

Davam Bitti, Karar Çıktı, Süreç Tamamlandı mı?

Bu haber 14,638 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    16,707 µs