En Sıcak Konular

Dinçer: Bizimle çalışan eczane kârlı çıkacak

20 Aralık 2009 17:46 tsi
Dinçer: Bizimle çalışan eczane kârlı çıkacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, yapılacak bire bir sözleşme ile eczanelerin karlarının azaltmadıklarını söyledi. Dinçer, ''Emeklilere yapılacak bütün yardımlarla ilgili söylenen rakamlar spekülatiftir'' dedi.

Dinçer: Bizimle çalışan eczane kârlı çıkacak 
Haber7

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, yapılacak bire bir sözleşme ile eczanelerin karlarının azaltmadıklarını söyledi. Dinçer, ''Emeklilere yapılacak bütün yardımlarla ilgili söylenen rakamlar spekülatiftir'' dedi.
Bakan Dinçer, Bakanlıkça düzenlenen Ulusal İstihdam Stratejisi Çalıştayı'na katılmak üzere geldiği Antalya'da gazetecilere yaptığı açıklamada, emeklilere yapılacak bütün yardımlarla ilgili söylenen rakamların spekülatif olduğunu belirterek, söylentilere itibar edilmemesini istedi.

Bakanlık olarak bugüne kadar herhangi bir rakam telaffuz etmediklerini ifade eden Bakan Dinçer, şöyle konuştu:

''Gazeteciler, Emekliler Derneği ve benzeri birçok temsilci tahminlerde bulunarak kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Emeklilerimizin geçim sorunu var. Maaşlarıyla ilgili iyileştirmeye ihtiyaçları var ama onları haksız şekilde yüksek beklentilere sokmak ve ileride duygusal olarak incinmelerini sağlamak kimseye menfaat sağlamaz. Dolayısıyla elimizden geldiği kadar, hükümetimizin gerçekleştirebileceği, elde edebildiği kaynaklar ne kadarsa o kadarıyla emeklilerimizin maaşlarını iyileştirmeyi düşünüyoruz. Fakat şimdiye kadar rakam telaffuz etmedim. Bakanlık çalışmalarını netleştirdiğinde emeklilerle açıklıkla ve gecikmeden paylaşacak. Emeklilerimiz spekülatif şeylere lütfen itibar etmesin.''

-ASGARİ ÜCRET TESPİT ÇALIŞMALARI-

Bakan Dinçer, yeni yılda uygulanacak asgari ücretle ilgili tespit çalışmalarının sürdürüldüğünü, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 28-29 Aralıkta bir kez daha toplanacağını bildirdi.

İşçi sendikalarının Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan çekilmelerini uygun bulmadığını ifade eden Dinçer, şunları kaydetti:

''İşçi temsilcilerimizin Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu terk etmesi bakanla ilgili değil. Bu komisyon her yıl toplanıyor ve işçi temsilcileri bakan gelse de gelmese de toplantıları terk ediyor. Dolayısıyla oradaki terk edilmenin gerekçesi sanırım bakanın gelmemesi değil. O toplantıya gitmedim, doğru, çünkü o komisyon teknik bir komisyon. Bakanın oraya gitmesi, teknik ve rasyonel karar verilmesi gereken bir işe biraz siyaset de katabilirdi. Uzak kalarak komisyonun objektif olarak kendi kararlarını vermesini sağladık. Bundan daha makul ve saygılı bir yaklaşım olabilir mi?''

Sürecin beklendiği şekilde devam ettiğini söyleyen Dinçer, işçi, işveren ve diğer kamu temsilcilerinin bir araya geldiğini ancak işçi temsilcilerinin kendi haklarını kullanmak istemediğini belirtti.

Dinçer, ''Bence katılmalı ve haklarını kullanmalıydılar ama şunu hatırlatmam lazım, haklarını kullanmamak sorumluluktan da kurtulmaları anlamına gelmez. Bu bir hak ve sorumluluktur. Hakkını kullanmayan sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarını tamamlamadı. En son 28-29 Aralıkta bir kez daha toplanacak. Ancak komisyon kendi kararını verdikten sonra biz onu uygulamaya koyabiliriz. Asgari ücret miktarı konusunda rakam yok ortada. Bu konuda karar sağlanmadı'' diye konuştu.

-ECZANELERLE SÖZLEŞME-

Bakan Dinçer, Türkiye'nin ekonomik krizden geçtiğini, bu krizin çeşitli alanlarda etkisini gösterdiğini belirterek, bu alanlardan birinin de sosyal güvenlik açıkları olduğunu kaydetti.

Son 5 yıllık süreçte hükümetin aldığı sosyal güvenlik reformu ve sağlık reformu tedbirlerinden sonra sosyal güvenlik dengesinin iyiye gittiğini ancak kriz nedeniyle bu dengenin bozulduğunu bildiren Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

''2002-2003'lü yıllarda SGK'nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranı yüzde 40'lardayken bu yıl içinde yüzde 62 olarak planlamıştık. Halbuki kriz sebebiyle yüzde 50'lerde kaldı. Böyle olunca sosyal güvenlik açığı arttı. Bu yıl yaklaşık 31-32 milyar TL'lik sosyal güvenlik açığımız var. Krizden geçiyoruz. Böyle büyük bir açıkla karşı karşıyayken ilaç sanayisi ve eczacılık sektörü de çok karlı bir sektör olarak varlığını devam ettirdi. Son 2 yılda ilaç sanayisinin büyüme oranı her yıl ortalama yüzde 20 civarında, eczacılar da yüzde 20'ye yakın net karla çalıştı. Böyle bir süreçte biz de bir şekilde onların da bu ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunu paylaşmasını talep ettik. Bir şekilde masraflarımızı kısmak, gelirlerimizi artırmak zorundayız. Çünkü halka sunduğumuz sağlık hizmetlerinin mevcut erişiminde ve mevcut kapsamında geriye adım atmak istemiyoruz. İstiyoruz ki halka etkin ve verimli sağlık hizmeti sunalım, bu sağlık hizmetini de herkes rahatça alabilsin. Tabii bunun bir maliyeti var.''

İlaç sanayicileriyle bunun pazarlığını yaptıklarını ve yöntem olarak da modern ülkelerin uyguladığı 'global bütçe' uygulamalarını Türkiye'ye getirdiklerini anımsatan Ömer Dinçer, ''İlaç sanayisiyle anlaştık. Anlaşma neticesinde ülkemizdeki ilaç fiyat seviyesi yüzde 25-30 seviyesine düşecek. Bu hem kamunun hem de vatandaşların yararına olacak. Dolayısıyla böyle bir uygulama yaptığımız için aslında takdir bekleriz ama eczacılarımız karlarının düştüğünü bahane ederek buna itirazda bulundu'' dedi.


Türk Eczacılar Birliğinin (TEB) itirazlarını da dinlediklerini ifade eden Bakan Dinçer, şöyle devam etti:

''Niyetimiz kimseye zarar vermek, kimsenin gelirini engellemek değil. Sadece kurumsal olarak ülke olarak vatandaşlarımızın bize ödediği vergileri, sosyal güvenlik primlerini daha etkin ve daha verimli kullanmak. TEB yetkilileri bize raflarındaki, stoklarındaki ilaçlardan zarar doğacağından endişe ettiklerini söyledi. Bunu anlayışla karşıladık ve böyle bir zararı yüklenmelerinin uygun olmadığını düşündüğümüz için ilaç sanayicileriyle bunu konuştuk, pazarlık ettik, onlar da söz verdi. Hem de geriye dönük olarak, 1 aylık süreyle ilaç fiyatlarından kaynaklanacak zararlarını nakit olarak telafi edeceklerdi. Bunun için söz verdiler. Bu hakkı onlara temin ettik.''

Ortada eylem yapmayı gerektirecek bir durum olmadığını savunan Dinçer, eczacıların ilaç fiyatlarında indirim oranları yükseldiğinde bu durumun karlılıklarını etkileyeceğini belirttiklerini, bunun da telafi edilmesini istediklerini kaydetti.

Krizden geçilen bir dönemde eczacılardan da fedakarlık beklediklerini belirten Dinçer, şöyle konuştu:

''Zaten zararda olan bir kurumdan söz ediyorsak, ulusal olarak da krizden geçiyorsak yüzde 1-2'lik kar kaybını da eczanelerimizden fedakarlık olarak bekliyoruz. Dolayısıyla sözleşmeyle onlardan hizmet satın alıyoruz. O sözleşmemizde vatandaşlara hizmet vermemek gibi bir hakları yok. Halbuki onlar haksız bir eylemle 1 gün süreyle hizmetlerini durdurdu. Yaptığımız sözleşme vatandaşlara hizmet sunmayı zorunlu kılan bir sözleşme. Yine sözleşmemizde şayet taraflardan biri sözleşme süresini uzatmak istemiyorsa 1 ay önceden haber vererek sözleşmeyi iptal etme hakkı var. Şimdi bu hakkımızı kullanıyoruz. TEB ile ortak yaptığımız bu anlaşmayı değiştirmek istiyoruz. Her koşulda vatandaşımıza sağlıklı ve etkin hizmeti öngörüyoruz. Bunu sunmaya hazır olan herkesle çalışacağız ama bunun sözünü ve taahhüdünü vermeliler.''

-''ECZACILARIN MALİYETLERİ DÜŞECEK''-

Eczacılarla tek tek yapılan sözleşmeyle eczacıların maliyetlerinin düşeceğini belirten Bakan Dinçer, ''Bu kararı verirken başka bir gerekçemiz de var. Madem eczacılarımız yüksek maliyetlerinden ve düşük karlardan söz ediyor bu kararımızla onların da maliyetlerini azaltıyoruz. Bizimle yapılan anlaşmalarda TEB sözleşmeleri 500 TL'ye eczanelere satıyor. Yine eczacı odaları bu sözleşmeden dolayı eczacılardan aidat alıyor. Bizimle doğrudan sözleşme yaparlarsa hiçbir maliyetleri olmayacak'' dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumunun sahip olduğu teknolojik imkanlarla 22 bin 900 eczacıya ulaşmanın sadece bir tuşa bağlı olduğunu ifade eden Dinçer, eczacılarla sözleşme yapmanın kendileri için ''1 dakikalık iş'' olduğunu kaydederek, vatandaşların sağlık hizmetlerini aksatmamak için gereken tedbirleri alacaklarını bildirdi.

Bir gazetecinin ''Eczacıların TEB'in kararına uyup sözleşme imzalamamaları halinde ne gibi önlem alacaksınız?'' sorusuna Bakan Dinçer, ''Böyle bir şey beklemiyorum, niçin beklemiyorum, Türkiye'de eczacıların sattığı ilaçların yüzde 95-97'sini biz alıyoruz. İlaçlarını bize vermeyecekler ve vatandaşa sunmayacaklarsa kime satacaklar. Bu sadece bana etkin ve verimli hizmet sunmayı taahhüt eden eczanelerle çalışma arzusudur'' yanıtını verdi.

Eczanelerin vatandaşlara ilaç satmak istiyorlarsa hizmetlerini de etkin olarak yürütmelerini isteyen Dinçer, bu sürecin 16 Ocak 2010'da tamamlanacağını belirtti.

Eczacıların aklıselim olarak davranacağını düşündüğünü ifade eden Bakan Dinçer, şunları söyledi:

''Eylem yapıldığında eyleme tüm eczaneler katılmadı. Eylemin yapıldığı gün her saat ve her dakika hangi eczanenin satış yaptığını biliyoruz. Elimizde bu teknolojimiz var. Türkiye'de bizimle çalışan 22 bin 900 eczanenin günlük ne kadar reçete yaptığını, hangi ilaçları sattığını, reçetenin toplam bedelini biliyoruz. Eylem yapıldığı gün 8 binden fazla eczane satış yaptı. Bize hizmet vermek ve vatandaşa ilaç satmak isteyen herkesle çalışacağız, kapımız ve gönlümüz açık. Bütün eczacıların sözleşme yapmasını bekliyoruz. Aslında burada değişiklik yapmıyoruz. Uygulama yöntemini değiştiriyoruz. Şimdiye kadar onları temsilen TEB vardı. Şimdi tek tek bütün eczanelerle sözleşme yapacağız.''

Eczacılarla tek tek yapılan sözleşmelerin sosyal güvenlik açığının kapatılmasını olumlu etkileyeceğini belirten Dinçer, ''Yaklaşık 2.5 milyar TL tasarruf etmeyi bekliyoruz. Ayrıca ilaç fiyatlarında yüzde 25-50 civarında indirim sağlanacak. İlaç alırken yüzde 10 veya yüzde 20 katkı payı ödedikleri için vatandaşlarımızın ödeyeceği katkı paylarında da yüzde 25-30 civarında indirim sağlanacak'' diye konuştu.



Bu haber 1,757 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,261 µs