Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye Ekonomi Zirvesi"nde ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Finans piyasasında hareketlilik olduğunu söyleyen Yıldırım, "Spekülasyonlar döviz kurlarında kısa vadede bir dalgalanmaya sebep olabilir. Ama Türkiye bütün bunlara karşın büyümesini sürdürüyor. Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dirençli olduğunu geçen 15 yılda test ettik, gördük. Türkiye ekonomik reformlarla bundan sonra önümüzdeki yıllarda orta vadeli plan uygulaması sayesinde direncini daha da artıracak. Uzun vadede felaket tellalığı yapanlar ters köşe olacak. Hüsran duyacak. Yatırımcılarımız, esnaflarımız, KOBİ'lerimiz herkes müsterih olsun, yatırım planlarını değiştirmesin. İleriye daima ileriye bakmaya devam etsin" dedi.

"Bir krize asla neden olmayacak"

Başbakan Yıldırım, "Birtakım konjonktürel ve kısa dönemli dalgalanmaları görüp asla ve asla ümitsizliğe kapılmanızı istemiyoruz. Çünkü göstergeler ortada. Bizim döviz ihtiyacımız var, finans tarafında biraz problemlerimiz var ama bunlar da hepsi çözülebilecek nitelikte. Ekonomimizin büyüklüğü içerisinde, ekonomimizin vadettiği gelecek içerisinde bu ihtiyaç bir sorun teşkil etmeyecek, bir krize asla neden olmayacak" değerlendirmesini yaptı. 

"Türkiye güvenli liman"

"Türkiye ekonomisinin istikrarını bozmak için algı operasyonu yaptılar" şeklinde konuşan Yıldırım, "Makro göstergeler sağlam, Türkiye yabancı yatırımcı için güvenli liman. 2018'de gerekli tedbirleri alarak ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bankalara çağrıyı yineledi

Yıldırım, bankaların yeni açılımlar ortaya koyması gerektiğini belirterek, "Güçlü sermaye yeterliliği ve risklere karşı korunmuş bankacılık sistemimiz bugün de aynı şekilde devam ediyor. Bankalar yüksek faizden hoşnut değilmiş. Elinizi mi tutan var, indirin kardeşim, indirin. Vatandaş da hoşnut değil, istiyorsanız indirirsiniz" dedi.

Sarraf davası

Yıldırım, Amerika'da görülen Rıza Sarraf davasına ilişkin, "Darbe tutmayınca bugün Amerika'da görülen davaya FETÖ'cuların bir şekilde sızmaları suretiyle tekrar denenmeye çalışılmakta. Bu davanın temelini hukuki dayanağı oluşturan deliler, bilgiler, belgeler FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık öncesi ülkemizde yaptığı kanunsuz, hukuksuz işlerin bir sonucu olduğunun bilinmesini isteriz. Ne idiği belirsiz üretilmiş, montaj,  yapıştırma bilgileri delil olarak ortaya koymak hukuk değildir, hukuki bir  ülkeler ile yaptığı ticaret kimse kusura bakmasın Türkiye'nin işidir. Türkiye'nin vereceği karara bağlıdır. Bu konuda da kimseden icazet almaya ülkemizin ihtiyacı yoktur" dedi.